Sayfa Yükleniyor...
İzmir Kültürpark Fuar Alanı'nda 26. kez kapılarını açan SOUVENIR 2015 Hediyelik Eşya Günlerinde Kahramanmaraştan gelip stant açan ve yaptıkları sandık, hediyelik eşya gibi ürünlerle ilgi odağı olan Orhan Gazi Ahşap Ürünleri, müşterilerini bekliyor
TANER UYANIKER
Bu yıl 26. Düzenlenen SOUVENIR 2015 Hediyelik Eşya Günlerinin Kahramanmaraştan konuğu var. İzmir Kültürpark Fuar Alanı'nda yapılan fuara ilk kez katılan Orhan Gazi Ahşap Ürünleri, yaptıkları el emeği göz nuru ürünlerle İzmirlilerin ilgisini çekiyor. 100 yıldır bu işle uğraşan aile sandık, mücevher kutusu, sehpa, baston gibi oymayla süsledikleri ürünlerini satıyor. Firmanın babasıyla beraber sahibi olan Orhan Karpuz, ürünleri ve İzmir fuarı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
100 YILLIK MESLEK
Mesleklerinin dededen geldiğini söyleyen Orhan Karpuz, 100 yıldır ailemiz ahşap işiyle uğraşıyor. Dedem sandalye ustasıymış. Ağaçla ilgili her şeyi günün şartların göre yapabiliyormuş. Babam tek oğludur. Hepsi ahşap işiyle uğraşmıştır. 1955 ten beri işyerimiz vergi mükellefi durumundadır. 65 yıllık bir firmayız. Ben babamla birlikte bu işi yapıyoruz dedi. Sandığın günümüzde değerini kaybettiğini ifade eden Karpuz, Sandık biliyorsunuz eskiden bir evin ihtiyacıydı. Şimdi ki gibi dekoratif anlamda kullanılmıyordu. Saklama anlamında ve yahut içine yorganlar filan doldurulurdu. Şimdi yüklükler dolaplar olunca gerek kalmadı bunlara. Bizde daha çok gün şartlarına göre dekoratif hediyelik eşyalar üretiyoruz. Bunun yanında sandıkta üretmeye devam ediyoruz. Sandıklarda satış azalsa da hala kıymetini yitirmedi. Sandık kültürü var hala. Olmasa da anneden babadan kalan anıyı saklama adına düşünülüyor. Bizimde sandıklarda irili ufaklı çeşitlerimiz bulunuyor. Sandıklarda genelde ceviz ağacı kullanıyoruz diye konuştu.
En büyük sıkıntılarından birisinin insanların artık bu işe meyil göstermemesi olarak gösteren Karpuz, bu işi devam ettirecek elemanların yetişmediğini ifade etti. Karpuz, Ustalarımızın yaş ortalaması 40 ve üzeridir. Atölyemizin son 20 yılda yetiştirdiği 3 tane usta var. Bu çok kötü bir rakam. Nitelikli eleman yanında Birde ithal ürünlere karşıda mücadele veriyoruz. Hediyelik deyince akla sadece sandık oyma ürünler gelmiyor. Ahşap polyester tarzı ürünlerde giriyor. Ondan dolayı maddi anlamda sıkıntılarımızda var. Ne kadar daha bu işi sürdürebiliriz bilmiyoruz ama biz işimiz severek yapıyoruz dedi.
Ürünlerinde daha çok ceviz ağacını tercih ettiklerini belirten Karpuz, Bu durumu tetikleyen ağaç dayanaklığının olması oymaya gelebildiği için tercih ediyoruz. Oyma derken kalemlerle üzerinde işlem yapılmasının daha rahat olmasından bahsediyoruz. Onun yanı sıra birçok ağaçta kullanılır. Karaağaç, kavak gibi ağaçlarda kullanılır diye konuştu.
SANDIK 2 YILDA MEYDANA GELİYOR
Bir sandığın ortaya çıkmasının kolay olmadığını ifade eden Karpuz, bir sandığın son şeklini alabilmesi için 2 yıla ihtiyacı olduğunu söyledi. Karpuz, bir sandığın ortaya çıkma macerasını şöyle anlattı: Sandık bir anda ortaya çıkmıyor. Sandığın meydana gelebilmesi için 2 yıla ihtiyacı var. Hemen kes yap olayı yok. 1,5 yıl kesildikten sonra dinlemesi gerekiyor kaliteli bir işçilik alabilmek için. Ağaç kesiliyor dinlendirilip küçük parçalara ayrılıyor. Güneşlendiriliyor. Güneşlenirken farklı açılardan güneşlenmesi gerekiyor. İstifleyip depoya alırsın sonra. Ondan sonra ağaç yapacağın işe göre sınıflandırılıyor. Her ağaç her sandığa uygulanmaz. Kaliteli bir sandık alabilmek için 30 ton keresteden 10 tonu kaliteli bir sandık olur. Bunlarda sınıflandırılır. Ağaçların damarları vesaire yönlerine göre ayrılması gerekir. Bunlarda daha oymaya gelmeden sandığı birleştirmeye başlamadan en ince en hassas ustalıklardan bir tanesidir. Günümüz şartlarında birçok usta bunu bilemiyor. Sınıflandırma işlemi yapıldıktan sonra kesip parçalanır. Motiflendirmeye geçilir. Motiflendirmeden sonrada birleştirme işlemi gelir. Tabi bunlar anlatırken çok çabuk bitiyor ama o noktaya gelmeden ağacın sınıflandırılması, birleştirilmesi, birleştirilirken yönlerine dikkat edilmesi, ağacın damarı dediğimiz su yollarına bakılarak, oda kırılma çatlama yapılmasın diye yapılır, bunlara dikkat edilmesi gerekir. Ama bu hassasiyet çok az şu anda. Kaliteli bir sandığın yapılması için ağacın doğru zamanda kesilmesi gerekir. Dedem rahmetli anlatırdı. Ağacın eskisi yenisi diye bir tabiri vardı. Yeni ayda kesilen ağaçların hepsi kurtlanır. Bunu usta yaparken bilmez birkaç yıl sonra ortaya çıkar. Belli bir zaman sonra kurtlanmaya başlar ve bunun kimyasal olarak hiçbir şekilde çözümü bulunamadı. Bu kurtlarda bazen çıkar bazen bakarsınız uzun yıllar çıkmaz. 3 yıl sonra yeniden başlar. Ama ağacı bitiremez ağacı bitirmesine insanın ömrüde yetmez zaten. Oyma kalıplarından ağaca çizim yapıldıktan sonra oymayı ön plana çıkartmak için kabartma yapılacak kısmı kenarları boşaltılır. 7-8 çeşit oyma kalemleriyle kabartma ilme yapılır. Çok kaliteli bir oyma işlemi yapılacaksa bir sandığa ortalama 1 hafta oyma çalışması yapılır. Daha sonrada sandığımız ortaya çıkar.
MESLEK SONA DOĞRU GİDİYOR
Maraşta çok kaliteli oyma yapacak kişi sayısının 15 kişi anca kaldığını ifade eden Karpuz, Ama bu zamanla yenisi yetişir mi derseniz bence yetişmez. Sona doğru gitmektedir bu meslek. Yetkililer bu hususta bir şey yapar mı yardımcı olurlar mı bilmiyorum. Teknolojiye karşı yenik düşüyoruz. İnsanlar bir akıllı telefona 2 bin 500 TL verirken bir sanatsal ürüne 100 lirayı çok görüyor. Kültürel değerlerimizinde değiştiğini düşünüyorum. Mesleğe karşı destekleme çok zayıf. Bence daha samimi bir şekilde çalışanlarla karşılıklı devletinde bu işe bir el atması ve daha kapsamlı bir şekilde ilgi gösterilmesi mesleği canlandırır diye düşünüyorum. Ama bu gönül işi. Meşakkatli, tozlu bir iş. Günümüz şartlarında hiçbir gencin yapmak istemediği bir iş. En büyük sıkıntımız yeni nesile aktaramamıktır.60 yıl önce bu işte çalışmak büyük bir gelir kaynağıydı. Şu an için öyle değil. Şu an için bu işi Maraşta birkaç aile yapıyor dedi.
Tüm Türkiyede bu işi yapan çalışan insan sayısının yaklaşık 200 kişi kaldığını belirten Karpuz, kaliteli oymacılığı yapabilecek kişi sayısının ise daha az olduğunu söyledi. Karpuz, Bu işin merkezi zaten Maraştır. El oyması, ahşap oymasını yapan kişi sayısı ya 10 kişi vardır ya da yoktur. Teknoloji gelişti. Siyansiler filan kullanılıyor. Zamanla ucuzlayacaktır. Şu an çok pahalı bir sistem. Bir usta 1500-2000 liraya çalışırken, siyansi tezgahının fiyatı 200 bin Euro bununla kıyaslandığında usta daha ucuza geliyor. Arz talep meselesi bunda etkilidir. Türkiyede aşırı bir talep olmayınca 100 lira pahalı geliyor. En çok küçük hediyelikler gidiyor. 10 lira ile 100 lira arası ürünler daha çok gidiyor. Bunların arasında, dekoratif takı kutusu, mücevher kutusu, kumbaralar, şifreli kutular bulunuyor şeklinde konuştu.
BİLMECE KUTULARI İLGİ ODAĞI
En çok sattıkları ürünün bilmece kutuları olduğunu belirten Karpuz, Bunların anahtarı içinde gizli, anahtar yeri gizli, 4 aşamada açılan şifreli bir kutumuzdur. Üstünde el oymacılığı bulunur. Toplamda 32 parçadan oluşur. Anahtarı içinde gizlidir. Bu ürün Maraş için anonimdir. Biz kendi atölyemizde 30 yıldır yapıyoruz. Ama bir 20-30 yıl öncesine kadarda yapılmıştır. Bizim Maraşta bu tarz değil de daha farklı bilmecelerde yapılmıştır. Motiflerimiz ustalarımızın hayal gücünden esinlenerek kartona kartondan da ürüne geçmesiyle oluşuyor dedi.
FUARDA İTHAL ÜRÜNLER VAR
İzmir fuarına ilk defa geldiklerini belirten Karpuz, şunları söyledi: Ticari hayatımızda ilk fuarcılığımızdır. Fuar güzel, tanıtım anlamında bizim için olumlu. Ama maliyetler çok fazla. Mesela bu bağlamda devlet yardımcı olabilse bizleri rahatlatacaktır. Kira, konaklama, ürün getirme çok masraflı oluyor. Ürünlerimizin yüzde 20 sini anca getirebildik. Tekrar dönüşümüz var. Markalaşma reklam bunların yapılması gerekiyordu. Çok geç kalındı diye düşünüyorum. Bu tanıtım bazında fuar iyidir diye düşünüyorum. Şu an İzmirde fuar kalitesi çok düşük. İthal ürün çok fazla. Pazar yeri tarzında bir anlayış var. Buradaki fuar daha kaliteli olabilirdi diye düşünüyorum. Bizim işlerin son bulmasının en önemli nedeni budur. Fuar alanını gezdiğinizde ürünlerin yüzde 80inin ithal ürünler olduğunu görürsünüz. Satışlar sakin. Böyle bir fuara bizim tarzımızda stant hiç açılmamış. Bu tarz fuarlara yine de gelinmeli gelecek yıl gelir misiniz derseniz yine gelmeyi isterim. İnsanların ilgisi çok ama sadece ilgiyle kalıyor. Bizim ayakta kalabilmemiz için satış yapmamız gerekiyor. Burada belki başka pazarda buluruz diye düşünüyoruz.
Stanta görevli olan Duygu İşcan, ise şunları söyledi: İlk senemiz fuara katılmamızda. Çok fazla ilgi görmesini bekliyorduk ama şu an için beklentilerimizin altında bulunuyor. Ceviz ağacından üretilen sandıklarımız var. Bunun yanında farklı çeşitte ürünlerimiz var. Kadınların sandıkların üzerine cam kestirerek, televizyon sehpası, ya da normal sehpa yaptırdıklarını belirten İşcan, bu durumun kendilerini etkilediğini söyledi. İşcan, Birde bu işi yapan az kişi var. Buda çeşidi azaltıyor. Sandıklarımızın üzerinde oymalarımız var. Bu oymaları yapan kişi sayısında Türkiyede azaldı. İnsanlar aman çocuğum gitsin oymacılık öğrensin demiyor. O yüzden değerli parçalar değerli ürünler ortaya çıkması bundan sonrası için zorlaşacaktır. Geneli ceviz ve gürgendir ürünlerimizin. Sandıkta fiyat aralığımız 370 liradan bin 900 liraya kadardır. Oda şekline oymasına göre değişiyor. Bayanlar daha çok mücevher kutularını çocuklar için kumbara, hediyelik tepsilerde çok hoşlarına gidiyor dedi.
Haber Merkezi