BTA, Nazım Hikmet’i unutmadı

BTA Nazım Hikmet'in doğumunun 115. yılına özel bir dizi etkinlik düzenledi


  • Oluşturulma Tarihi : 17.01.2017 08:43
  • Güncelleme Tarihi : 17.01.2017 08:43
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
BTA, Nazım Hikmet’i unutmadı

ONURHAN ALPAGUT

18 sezondur Bornova-Özkanlar’daki 51 kişilik tiyatro okulunda bölge tiyatrosu hizmeti veren Bilimsel Tiyatro Atölyesi’nden (BTA) ,dünya şairimiz Nazım Hikmet’in 115.doğum günü anısına, "Ardından" ismiyle bir sohbet toplantısı yapıldı.

BTA'nın kurucusu, yazar ve yönetmen Hayrettin Filiz’in gerçekleştirdiği etkinlikte, Nazım Hikmet'in az bilinen bir dönemi olan, Türkiye'den ayrıldıktan sonra yani 1951 yılından, öldüğü 1963 yılına kadar ve ölümünden sonra Nazım Hikmet'le ilgili yazılmış şiirler, belgeleriyle izleyici karşısına çıktı.

NAZIM İÇİN OKUDULAR

Hayrettin Filiz’in hazırladığı etkinlikte yedi BTA asistanı da şiirler okuyarak etkinliğe katkı koydu. Teknik masanın Işık Yalkın Karyeniç tarafından yönetildiği gösteri de, Hayrettin Filiz sunumun merkezinde oldu.

Eda Tutuk, Ebru Kandemirci, Hülya Gül, Hazan Sude Ayan, İlksen Erol, Ege Akgün ve Işık Yalkın Karyeniç’in şiirler okuyarak desteklediği gösteri yaklaşık iki saat sürdü. Yevgeni Yevtuşenko'dan Pablo Neruda'ya, Charles Dobzynski'den Melenas Loudemis'e, Gilbert Ancian'dan Lev Oşanin'e kadar dünyanın en ünlü şairlerinin yanı sıra, şairliği pek bilinmeyen Orhan Kemal'den  Özdemir İnce'ye, Cahit Sıtkı Tarancı'dan Kemal Özer’e, Bedri Rahmi'den Gülten Akın'a kadar bir çok Türk şairinin de Nazım için yazdığı şiirler seyircinin beğenisine sunuldu.

SAMİMİ BİR HAVADA GEÇTİ

Gösteri, Rus hükümeti tarafından henüz birkaç yıl önce kamu kullanımına açılan arşivlerdeki gerçek Nazım Hikmet görüntüleriyle de izleyicisine belgesel bir tat sundu. Bunun yanı sıra, BTA'lılar, gösteri öncesi, hazırladıkları dört çeşit Nazım Hikmet kartpostalını izleyicilerine sunarak, insanların birbirlerine kartpostal göndermek gibi unutulmuş bir değeri hatırlamasını sağlamayı, sıcak ve gerçekten samimi bir insancıllığı canlandırmaya çalıştılar. Seyircisi tarafından çok sevilen bir başka BTA uygulamasını bu gösteri için de yapıp, hiç bir hazır yiyecek kullanmadan, gösteri öncesinde kendi elleriyle bir yiyecek-içecek masası kurduklarını da bildiren BTA'lılar, gelen seyircileriyle gösteri öncesinde kucaklaşıp söyleşmelerinin, verdikleri mücadelelerinde kendilerini çok iyi hissettirdikleri konusunda şaşmaz bir huzur içinde olduklarını da söylediler. Çağın yalnızlaştırıp, esir ettiği saldırgan tutumlarına karşı, bu tür birlikteliklerin insanı güçlendirdiğini düşündüklerini söyleyen BTA'lılar, 18 sezonda milyonlu seyirci sayılarına ulaşmalarında, yalanın çok uzağında, bu tür saygı ilişkisi kurma girişimlerinin büyük katkısı olduğuna inandıklarını bildirdiler.

BİR KÜLTÜR HAREKETİ

Kendilerine bir tiyatro topluluğundan çok, "bir kültür hareketi” demeyi tercih eden BTA'lılar; günden güne kaybettiğimiz değerlerin korunmasının görevleri olduğunu düşündükleri için bu tür etkinlikleri gerçekleştirdiklerini söylüyorlar.

Kuruldukları günden bu yana özellikle Türkiye çapında ses getiren Köy Enstitüleri anmalarının yanı sıra, "Biyografiler" başlığı altında her yıl,Türk ve dünya yazarlarının ayrıntılı çalışmalarını,tiyatro oyunu ve sergilerle seyircisiyle buluşturan BTA, bu çalışmalarıyla bir çok başarılı sonuç elde etmiş bir topluluk... Geçtiğimiz yıl, okuma oranının neden yerle yeksan olduğuna dikkat çekmek için hazırladıkları "Yanlış Basılmış Çocuk Kitapları Kapakları Sergisi" ya da 27 Mart- Tiyatro Bayramı’nda Merkez PTT Pasaport Daimi Sergi Salonu’nda açmış oldukları "Türk Tiyatrosuna Saygı- Pul / Efemera ve Obje Sergisi" gibi değişik sergi ve anmalarla Türk tiyatrosuna hizmet ettiklerini düşünen BTA’lılar, yine 28 Şubat 2015 günü yitirdiğimiz büyük Türk romancısı Yaşar Kemal’i, birinci ölüm yıldönümünde, sahnesinde bir Yaşar Kemal klasiği kabul edilen "Kırmızı Sakallı Topal Karınca" adlı oyunla anmış tek topluluk olmanın kendilerine gurur verdiğini söylediler. Bu yıl da "Eğitim Sergileri" adıyla, değişik eğitim malzemelerinden oluşmuş ilginç bir sergiye hazırlandıklarını bildiren BTA'lılar, bu sergiyle sanal öğretimin denetimsiz ve vahşileştiren bencilliğine karşı, gerçek eğitimin insanı merkeze alması gerekliliği üzerine dikkat çekmek istediklerinin altını çiziyorlar.

İLETİŞİM EKSİKLİĞİ

Çağımızın en ciddi sorunlarından biri olarak gördükleri yüz yüze iletişim eksikliği ve araştırma kültüründen uzak, kolaycı ve sorgulamadan tüketilen yanıltıcı bilgiler olduğunu söyleyen Hayrettin Filiz, "İnsanlarla sohbet edeceğimizi söyleyerek, sanki başka bir alemden geldiği düşünülen sanatın, asıl dinamiğinin sanatseverler olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Sanat bize göre, günümüz karanlığına karşı hem belirleyici, hem yönlendirici hem de mücadeleye çağıran bir davetiye işlevi taşımalıdır... Bizim üretmeye çalıştıklarımızı izleyenlerin en çok, bu idealizmi nasıl koruduğumuzu sorduklarını düşünürsek; aradaki duvarları kaldırmak için dışarıda birbirine yapışmış bir halde akan toplumun, özellikle yarın endişesi taşıyan o ürkütülmüş toplumun genç tabakasının, sürüklenmeye çalışıldığı aktüel, kolaycı ve cehaletiyle uzlaşan bir bencillik tuzağına karşı, sadece insan sıcaklığı içeren ve değiştirme gücünün kendi elinde olduğunu bildiren mücadele hikayelerini onlarla buluşturmamızın doğru olduğuna inancımız her gün daha da artıyor... Bir toplumun sanat kültürünün alt kuşaklara aktarılması işi önemsenmezse, o boşluğu cehaletin, tek tip beğeninin ya da özentiye dayalı kendi kültürüne yabancılaşma ve bunun sonucunda kimliksizleşerek esir olmanın yer almasından korkuyoruz" dedi.

KİM Kİ BU DÜŞÜNCELERİ PAYLAŞMAZ…

"Bulanık olan tüm ilişkilerin kahredici yıkıcılığından, korkaklığına 'kader' diyenlerin şükretme zavallılığından, pozitif bilimlere dayanmayan hiçbir mücadelenin toplum yararına olmayacağından, öz değerlerini  keşfetmeyenin, herkesin mutlu ve hak edilmiş günler yaşaması için verilen bu savaşa girmek yerine seyirci olanların, 'ben ne yapabilirim ki' diyen bencillerin en büyük düşmanları olduğundan" söz eden Hayrettin Filiz, sözlerini şöyle bitirdi: "Kim ki bu düşünceleri paylaşmaz, o bizim kalbimizin yoldaşı değildir."

 

 

Haber Merkezi