BTA, Yanlış Basılmış Kitapları sergileyecek

ONURHAN ALPAGUT

Bilimsel Tiyatro Atölyesi (BTA) 2015-2016 sezonunda yaptığı projelerine bir yenisini daha ekliyor.

Kendilerini bir kültür hareketi olarak tanımlayan BTA’lılar, bu hareketin bir parçası olarak gördükleri sergiye hazırlanıyor. 23 Nisan 2016 tarihinden itibaren destekçilerine sunmaya hazırlandığı ‘Yanlış Basılmış Kitap Kapaklar’ sergisi 15 gün boyunca BTA’nın önündeki sergi alanında izleyicisiyle buluşacak.

BTA’DAN YENİ BİR OYUN DAHA

Sezon boyunca 15 değişik oyunla 120 gösterilik bir performans yakalayan BTA, tiyatro yapmanın sadece sahneye çıkmak olmadığını göstermek için;  PTT’nin ağırladığı ve 27 Mart günü açılan, ‘Türk Tiyatrosuna Saygı' isimli pul ve efemera sergisinden sonra, 17 Nisan Köy Enstitüleri’nin kuruluş yıl dönümünde bir eğitim mucizesi olduğuna inandıkları ‘Enstitü Bayramı'na hazırlanıyor. BTA’lılar, Hayrettin Filiz’in yazıp yönettiği ‘Kazboğan' adlı oyunu, ilk kez 17 Nisan 2016 günü seyircisiyle buluşturacak.

“HER AÇIDAN FARKLI BİR SERGİ OLACAK"

2015-2016 sezonunu oldukça hareketli geçiren ve artık sezonun sonuna yaklaştıklarını belirten BTA’lılar yeni projeler üreterek, bilimsel tiyatro hareketini sürdürmeye devam edecek.Öğrencilerini deneyim önderleriyle buluşturmak, anma günleri hazırlamak, kartpostal ve pul sergileri gibi pek çok projeye bir yenisini eklemeye hazırlanan BTA’nın kurucusu ve yönetmeni Hayrettin Filiz, yapılacak serginin Türkiye için her açıdan farklı bir sergi olacağını kaydetti. Filiz, “BTA, kurulduğu günden bu yana sanatın her türlü formuyla, alışılmış kalıpların dışında bilimsel bir ilişki kurarak, kendini var etmeye çalışan bağımsız bir kültür hareketidir. Bir sanat adamı, üç beş basiretsiz yöneticinin elinde, inanmış sanat adamlarınca kurtarılmayı bekleyen kültürün her yönüyle ilgilenmelidir. Biz BTA olarak, en çok çocuklara inanıyoruz. Yeni projemizde de çocuklar üzerinden sürdürülen büyük yalanların bir parçasına büyüteç tutmak istedik. Bu sergiye uzun zamandır hazırlanıyoruz. Yanlış basılmış kitap kapakları sergimiz, nasıl bir özensizliğin ve kültür erozyonunun içinde olduğumuzu ortaya sermek bakımından bazılarında bir ilham ya da fikir oluştursun istiyoruz. Bu açmaya hazırlandığımız sergi, bize yeni düşmanlar yaratacak diye korkmuyoruz. Çünkü alenen karalanan değerlerimize karşı, ‘Sesini çıkarmayanın dili kopsun da bir daha hiç konuşmasın’ düşüncesine tüm yüreğimizle inanıyoruz. Karanlığın tüm zulmünü gören ancak esen rüzgara karşı kendini güçsüz gören anne-babanın yalnız olmadıklarını, onların ve sahip çıkan herkesin bir sosyolojik kesişme noktası olan bir BTA’nın olduğunu göstermek istiyoruz" dedi.

“BİZİ BU SERGİYİ AÇMAYA İTEN BULGULARIMIZDIR”

Filiz, “BTA, bütün öğrencilerine, seyircilerine yıllardır kitap okuma listeleri hazırladı. Her yaşın ilgi ve ihtiyaçlarına göre şekillendirdiğimiz bu listelerin elden ele dolaştığını, yıllar içinde kuşaklar arasında transfer edildiğini gördük. Bu durum, sezonun ilk günlerinde, BTA’nın içinde bir kitaplık açma projesine dönüştü. 2015 sezonunun başında ilk projelerimizden biri ‘Bir kütüphane açan, iki hapishane kapatır’ sloganıyla yola çıktığımız Bilimsel Tiyatro Atölyesi Kitaplığı projemizdi. Başladığımızda, özenle seçtiğimiz sadece 60 kitabımız vardı. Şimdi tiyatromuzun bir köşesinde bin kitaba yakın bir kitaplığımız var. Birçok çocuk ve BTA seyircisi bu kitaplıktan yararlanmaktadır. Amacımı 2 bin kapasiteli bir BTA Kitaplığı’na dönüşmek. Kitaplara ve özellikle çocuk kitaplarına yakınlığıyla bilinen BTA, çocuklarımıza kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için büyük bir savaşa tutuştu. Pedagojisi uygun kitapların, değişik dünya yazarlarının çalışmalarını seyircimize sunmak için, bu kitapları oyun formuna getiriyoruz. Okuma oranının yüzde 1’in altına düştüğü ve cehaletiyle birlikte yaşamayı utanç saymayan bazı çevrelerin, çocuklarımızı elimizden almasına karşı tüm BTA seferber olduk. Çünkü bize göre, çocuklarımız evrensel değerlere saygılı ve birikimli bireyler olmalıdır. Bu çağdaş yaşamın emridir. Bu yüzden de, çocuk kitapları konusunda son derece titiz bir dikkatle seçkiler hazırlamaya çalışıyoruz. Bu süreç içinde gördük ki, dilimiz varmıyor ama çocuğu kitap okumaktan soğutan bir eğitim sisteminin yanında, yanlışlarla dolu kitaplar çocukların ellerinde dolaşmaktadır. Özensiz yapılan çeviriler, alttan alta başka mesajlar içeren resimlemeler, yanlış yazılan yazar isimleri, eksik basılan sayfalar ve daha niceleridir. Bizi bu sergiyi açmaya iten şey bu bulgularımız olmuştur” diye konuştu.

KİTAP SEÇERKEN DİKKATLİ OLMALIYIZ

Sergininanneler babalar ve öğretmenler için daha dikkatle bakılması gereken alanlardan en önemlilerinden birine dikkat çekmek amacını taşıdığını söyleyen Filiz, “Kitap okumak şarttır, ancak özellikle çocuklar için kitap seçerken çok dikkatli olunmalıdır. Uzun yıllardır yaratıcı eğitim araştırmaları yapan Zehra İpşiroğlu’dan alıntı yaparak ‘Korkutucu, tiksindirici, cins ayrımı yapan kitaplar tehlikelidir' sözünü, biz biraz daha ileri taşıyıp, özensiz ve sadece kâr amacıyla basılmış, hiçbir yaratıcılığı olmayan, ufuk açıcılığı kışkırtmayan kitaplardan çocuklarımızı uzak tutmalıyız" dedi.