- Kültür-Sanat
- 18.04.2025 12:22
BTA sahnesinde Ünlü Edebiyatçı Cahit Sıtkı Tarancı'nın hayatını anlatan "Karanlıkta Islık Çalmak" (Cahit Sıtkı) seyircisiyle buluştu. 100 Dakika süren oyun seyirciden tam not aldı
ONURHAN ALPAGUT
Bilimsel Tiyatro Atölyesi, Türk sahnelerinde bir ilke daha imza atarak, Cahit Sıtkı Tarancıyı anlatan ilk ve tek tiyatro oyunu olan "Karanlıkta Islık Çalmak" adlı çalışmasıyla seyirci önüne çıktı.
'Türk Edebiyatına Saygı' başlığı adı altında yıllardır Türk sanat adamlarının mücadele ve direniş hikayelerini sahneye taşımasıyla bilinen İzmir'in en özgün kültür hareketi olan BTA, Orhan Veli, Bedri Rahmi, Sabahattin Ali, Ali Yüce, Mahmut Makal gibi ülkemizin aydınlık ve ilerici kalemlerinden sonra, şimdi de Cahit Sıtkı Tarancı'yı sahnesine taşıdı.
AYAKTA ALKIŞLANDI
'Karanlıkta Islık Çalmak' (Cahit Sıtkı) adlı oyun, Türk edebiyatının en önemli şairlerinden Cahit Sıtkı Tarancı'yı, doğduğu 1910 yılından başlayarak, Viyanada, zatülcemp hastalığından öldüğü 12 Ekim 1956 gününe kadar tüm ayrıntılarıyla, tartışmalarıyla anlatan bir oyun... Örneğin; Cahit Sıtkının 'Güzelsin ya, ne olursan ol girdin hikayeme' diye dizeleştirip ölümsüzleştirdiği, hayatının aşkı Cavidan Tınaz'ı kendisine vermeyen babasını ikna etmek için, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Cemal Yeşil'den, Nurullah Ataç'a, Emniyet Genel Müdürü Haluk Nihat Pepeyi'den, neredeyse devletin en üst makamlarının araya girmesinin anlatılması seyircide büyük bir şaşkınlık yarattı. Ya da siyasi bir şair olarak bilinmeyen Cahit Sıtkının, Nazım Hikmet için kaleme aldığı bir kaç şiir yüzünden 'solcu' diye fişlenmesine kadar birçok ayrıntının sahnede seyircinin görüşlerine açılması büyük beğeni kazandı. Şairin, Siyasal Bilimler okumak için gittiği Paris'e varmasının üstünden henüz 18 gün geçtiği halde, İkinci Dünya Savaşı'nın çıkması ya da Paris'in Nazi Almanyası tarafından işgal edilmesi üzerine, Paris'ten bisikletle kaçması gibi ayrıntılar oyunu ilk kez izleyen seyirciler tarafından ayakta alkışlandı.
11 YIL SONRA TEKRAR
Oyun Hayrettin Filiz tarafından 2005 yılında yazılmış ve ilk kez aynı yıl sahnelenmiş bir oyun olmasına karşın, aradan geçen 11 yıl boyunca, gerek sanal vahşetin güven vermez ve denetimsiz alanında Cahit Sıtkı'nın basit bir iki tanıma sıkıştırılıyor olması ve gerekse dönemi hakkında hiçbir ilişkilenmenin olmadığını ve bunun da yetişmekte olan alt kuşaklar için hiçbir cazibe taşımadığı gibi, Türk edebiyatından uzaklaşmalarına neden olduğunun altını çizen Filiz, "Bu oyunu tam da bu yüzden 11 yıl sonra yeniden sahneye taşımaya karar verdik dedi ve şöyle bir açıklamada bulundu: "Bu oyunu yazdığım zaman, bir kopyasını da Diyarbakır'da bulunan ve şimdilerde 'Cahit Sıtkı Evi' adıyla müze hizmeti veren kuruma gönderdiğimde beni çok şaşırtan bir sonuçla karşılaştım. Cahit Sıtkıyla ilgili bu oyunu yazdığım 2005 yılına kadar, bu konuda bir tane bile sahne oyunu yazılmamış. Müze yetkilileri, bu çalışmayı müze envarterine kaydettiklerini ve bu çalışmamın genç kuşaklara örnek bir çalışma olduğuna dair bana bir teşekkürname göndermişlerdi. Yaşadığım gururu bir kenara bıraksak bile, 2016 yılının sonuna geldiğimiz bugüne dek, benim çalışmamdan başka bir ikinci çalışmanın henüz yapılmamış olduğunu bilmek de, içimde Türk sanatına alt kuşakların sahip çıkmaması adına bir yaralanmaya yol açıyor."
ŞAŞKINLIK VE BEĞENİYLE KARŞILANDI
'Karanlıkta Islık Çalmak' (Cahit Sıtkı) oyununda, Cahit Sıtkı; tüm oyun boyunca çektiği sıkıntıları ya da mutlu olma hallerini, yine kendisi, ustaca seçilmiş kendi dizeleriyle seslendiriyor. Oyun, şairin şiirleriyle bezendiğinden seyirci bir yandan şiir dinleme keyfine varırken, oyunun yönetilmesinden gelen ani geçişlerle de, zaman atlamaları konusunda oyundan hiç kopmuyor. Büyük zaman atlamaları ya da sahnelenmesi mümkün olmayan konulardaysa, barkovizyon üzerinden bilgilendirme konu hakkında hiç fikri olmayan seyircide bile rehberlik hizmeti veriyor. Örneğin; Cavidan Tınaz'la tanışma bölümünde, bir toplu iğne kutusu üzerinden şekillenen sevdalanma durumu, Cahit Sıtkı'nın Cavidan Tınaz'a verdiği ve evlenme talebi içeren mektubun okunduğu sahnede, barkovizyon yardımıyla mektubun orijinalinin seyirciye gösterilmesi büyük şaşkınlık ve beğeniyle karşılandı.
FOTO ALTI
'Karanlıkta Islık Çalmak' (Cahit Sıtkı) adlı oyun aralık ve ocak ayı boyunca Bilimsel Tiyatro Atölyesi'nin sahnesinde gösterimlerine devam edecek.
kutu kutu kutu
CAHİT SITKI TARANCI KİMDİR?
4 Ekim 1910 günü Diyarbakırda doğup, 13 Ekim 1956 günü Viyanada ölen Tarancı, Türk şiirine unutulmaz eserler bırakmış bir şairdir. Asıl adı Hüseyin Cahit'tir. Şiir yazmaya lise yıllarında başladı. İlk şiirleri Galatasaray Lisesi'nin "Akademi" isimli dergisinde ve Servet-i Fünun dergisinde yayımlandı.1931'de girdiği Mülkiye Mektebi'nden ikinci senenin sonunda atılınca Yüksek Ticaret Okulu'na girdi ancak memuriyet sınavını kazanıp Sümerbank'ta çalışmaya başladıktan sonra bu okuldan da ayrılmak zorunda kaldı. "Ömrümde Sükût" adlı ilk şiir kitabı henüz Mülkiye Mektebi'nde iken yayımlandı. Bir süre babasının Eminönü'deki ticarethanesinde çalıştı ancak içki sorunları yüzünden babası ile arası açılınca Ankara'ya gitti. Sırasıyla Anadolu Ajansı'nda, Toprak Mahsulleri Ofisi'nde ve Çalışma Bakanlığı'nda tercüman olarak çalıştı. "Otuz Beş Yaş" şiiri ile 1946'da CHP Şiir Ödülü'nde birincilik aldı ve yurt çapında tanınan bir şair oldu. Çalışma Bakanlığı'ndaki görevi sırasında tanıştığı Cavidan Tınaz ile 4 Temmuz 1951'de evlendi. Evlendikten sonra yazdığı şiirlerini "Düşten Güzel" adlı kitapta topladı.1953 yılında geçirdiği bir krizden sonra felç oldu. Yatağa bağlı ve yarı bilinçli durumda olan şair; İstanbul ve Ankara'da çeşitli hastanelerde tedavi gördü; bir yıl kadar Diyarbakır'daki baba evinde bakıldı. 1956 yılında tedavi ettirilmek üzere devlet tarafından Avrupa'ya götürüldü. Zatülcemp hastalığına yakalanarak 12 Ekim 1956'da Viyana'da hayattan ayrıldı. Cenazesi Ankara'da Cebeci Asri Mezarlığı'na defnedildi. Ailesinin Diyarbakır'daki evi 1973 yılında "Cahit Sıtkı Müze Evi" olarak ziyarete açıldı.Ömrümde Sükut (1933), Otuz Beş Yaş (1946), Düşten Güzel (1953) ve Sonrası (1957) isimli kitaplarıyla tanınır.