- Kültür-Sanat
- 20.04.2025 11:41
Dünyanın çeşitli ülkelerinden müzayedelere katılarak satın aldığı antika dikiş makinelerini Türkiyeye getiren Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bozkan, şuan elinde 80 adet antika dikiş makinesinin bulunduğunu söyledi
NİLGÜN TAZE
Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bozkan, dünyanın çeşitli ülkelerindeki müzayedelere katılarak satın aldığı antika dikiş makineleri hakkında gazetemiz İLKSESe konuştu. Bozkanın uzun yıllardır birikimini yaptığı bu özel koleksiyon arasında ise Singer başta olmak üzere birçok eski dikiş makinesi bulunuyor.
Dikiş makinelerinin ilk defa 1790 yılında Thomas Saint tarafından bulunarak patentinin alındığını fakat hiç kullanılmadığından mucide yarar sağlamadığını açıklayan Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (MHGF) Yönetim Kurulu Üyesi Ali Bozkan, 1830 yılında yoksul bir Fransız terzi olan Barthélemy Thimonnier bugün de kullanılan teknolojinin temeli sayılan bir makine yapmış ancak elişiyle çalışan kalabalık gruplar tarafından atölyesi basılarak makineleri parçalanmıştır. 1840lı yıllarda Amerikan vatandaşı Walter Hunt mucidi olduğu halde makinesinin çizimlerini arkadaşı Elias Howe verdiği için patenti bu arkadaşına kaptırır. Walter Huntın makinesinden farklı olarak 1851 yılında Isaac Merritt Singer daha gelişmişini yaparak tescilini alabilmiştir dedi.
HEDİYE İLE BAŞLAYAN SERÜVEN
Mekikle çalışan dikiş makinelerinin 1800lü yılların ikinci yarısından sonra Amerika, İngiltere, Almanya, Fransa, Kanada, Japonya gibi ülkelerde imalatı yapılarak günümüze kadar getirildiğini ifade eden Bozkan şunları söyledi: Dünden Bugüne Dikiş Makineleri sergisine İzmir, Çanakkale, İstanbul başta olmak üzere Anadolunun çeşitli yerlerinden ve yurt dışından topladığım 15 adet antika dikiş makinesi ile katıldım. Nakış, bizim zamanımızda güzellik, zarafet ve cezbeden anlamını taşırken günümüzde maalesef ticari bir anlam yüklendiği için bu içerikleri öznesinde barındıramamakta. İlk dikiş makinelerini biriktirmeye bir komşumun bana eski dikiş makinesini hediye etmesi ile başladım. Daha sonra başta Amerika olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinden antika makinaları toplamaya başladım. En eski makinama maalesef demir döktükleri için çalışır hale getiremedim. En eski makinem 1851 yılında yapılmış. Amerikada yapılan bir müzayede de makineyi arkadaşıma aldırtıp Türkiyeye getirmesini rica ettim ve şimdi burada.
80 PARÇALIK KOLEKSİYON
Koleksiyonun en eski parçasını 1852 yapımı dikiş makinesinin oluşturduğu Bozkan, orijinalliğini kaybetmeden yaklaşık 150 yıldır muhafaza edilerek günümüze kadar ulaşan çoğu hala kullanılabilir durumda dikiş makinelerinin koleksiyonunda yer aldığını belirtti. Bozkan, Koleksiyonumda 80 tane antika dikiş makinesi bulunuyor. Kendimden başka kimseye güvenemeyeceğim için sadece 15 tanesini kendi arabamla İzmire getirebildim. Bugün ise teknoloji o kadar çok gelişti ki dakikada 200 inciyi diken makinalar var. Ben bu ender bulunan makinelerin disbirütörlüğünü yapıp Güney Koreden getirtiyorum. İnsanları şaşırtan diğer yeni bir teknoloji ise camın içine işleme yapabilen bir aletin geliştirilmiş olması. Dünyanın değişik ülkelerindeki bu sıra dışı işlevleri olan aletleri ülkemize getiriyor ve nasıl çalıştırıldıklarının derslerini üreticilere veriyorum. Amacım ise 1850lerde elle çevrilerek dakikada 100150 devirle başlayan, 1940larda yuvarlak mekiğe geçerek dakikada 800 devirlere ve günümüzdeyse 3 bin devirlere kadar ulaşan dikiş makinesindeki teknolojinin seyrini gözler önüne sermek, geçmişe dokunabilmek olduğunu belirtmektedir açıklamasını yaptı.