Sayfa Yükleniyor...
Dünya var olduğu müddetçe, sanat ve edebiyatın en zor koşullarda da devam edeceğini belirten Yazar Mustafa Okumuş, “En zor zamanlardan geçerken bile edebiyat her daim hayatın parçasıdır” dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
Korona Günlerinde Yazarların Penceresinden köşemizde bugün Yazar Mustafa Okumuş’u konuk ediyoruz. Okumuş, karantina günlerinin kendi adına söylemesi gerekirse diğer zamanlardan çok da farklı olmadığını belirterek, “Okumak, yeni kurgular üzerine çalışmak ve yazmak. Bütün bunlara daha çok zaman ayırabildiğim bir dönem yaşıyorum” dedi.
SAVAŞTA DAHİ ÜRETİM DURMADI
Her yazarın yazma motivasyonunun farklı olduğuna dikkat çeken Yazar Okumuş, “Bu süreçte hiçbir şey yazamayan dostlarım olduğu kadar, üretmeye devam edenler de var. İnsanlık en zor zamanlardan geçerken bile edebiyat her daim hayatın bir parçası olmuş. Savaş dönemlerinde dahi insanlar üretmeyi bırakmamış. Yani bana göre dünya var olduğu müddetçe, sanat ve edebiyat en zor koşullarda da olsa devam edecektir” diye konuştu.
DURUMU KABULLENMELİYİZ
Evlerde eğitim sürecinin avantajlı yanlarına odaklanılması gerektiğini ifade eden Yazar Okumuş, “Akademik olarak çabalamanın yanında, bol bol okumak, araştırmak, resim yapmak, müzik dinlemek, hayal kurmak, en azından bir miktar rahatlama sağlayabilir. Zor günler geçirdiğimiz ve özellikle çocukların ve gençlerin bir yetişkin kadar sabırlı davranamayacağı aşikardır. İçe dönmek ve durumu kabullenmek kendi adıma yaptığım şey. Sıkıntıyı görmek istiyorsak onu görürüz. Ancak bu noktada evde kalma süreçleri bir avantaj olarak da kullanılabilir. Zaman sıkıntısı yüzünden yapamadığımız ne varsa, onlara zaman ayırabiliriz. Aile ile daha fazla paylaşımda bulunabiliriz. Bol bol okuyabilir, saatlerce müzik dinleyebiliriz” şeklinde konuştu.
OKUMAMAMIN BAHANESİ YOKTUR
Yazmanın bireysel hayatlardan bağımsız bir eylem olduğunu belirten Yazar Okumuş, “Yazarak topluma karşı bir sorumluluğu yerine getirmek düşüncesinde değilim. Ama belki şöyle söyleyebilirim; kitaplar birilerinin tutunmak için güvenebileceği dallar olabilir. Bu günler istekli olan ancak çok yoğun insanlar için fırsat olabilir. Ama okumamanın bahanesi olabileceğine inanmıyorum. Okumak isteyen dün de okuyordu, bugün de okuyor, yarın da okuyacak. Mühim olan nokta, okumaktan, kitaplardan uzak olanların okumanın gerekliliğine inanmalarını sağlamak. Şu an okuduğum kitap Heinrich Böll’ün Ademoğlu Neredeydin? Savaşın içinde farklı insanların hayatlarına, düşlerine, savaşın yıkıcılığının insan üzerindeki etkisine dair muazzam bir kurgu olduğunu söylemeliyim. Yeni öykü kitabı için dosyamın üzerinde çalışmaya devam ediyorum. Diğer taraftan da yeni bir çocuk kitabı için çalışıyorum” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi