Sayfa Yükleniyor...
Belgesel fotoğrafçılığı, artık düğünlerin olmazsa olmazlarından. Siz en özel gününüzü dolu dolu yaşarken, biri aşkınızı belgeselleştiriyor. Bu harika işin inceliklerini Nihat Serhan Serter ile konuştuk
E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Düğünler hep "insanın en mutlu" günü diye tanımlanır. En mutlu günler yeniden yaşanmaz ama hatırlanmak istenir. Her düğünün anlatılacak bir hikayesi, her hikayenin de içinde hüzünler, mutluluklar ve heyecanlar vardır.
O en mutlu günün çiçekten meyveye dönüşen güzellikleriyle birlikte, fotoğraflar ve videolar yıllar içinde kimin çektiğinin hatırlanmasına bile gerek duyulmadan, film şeridinin kopan kareleri gibi zihne dağılır. Bir sihir gibi o günün kokusu sarar etrafı, fotoğraflara baktıkça. İşte düğün fotoğrafçısı böyle bir sihrin sihirbazıdır. Çektiği sıra dışı düğün fotoğraflarıyla beğeni toplayan profesyonel düğün fotoğrafçılığı ve eğitmeni Nihat Serhan Serter, hayatı görme ve gösterme, yaşanmışlıkları yoğurarak ifade edebilme köprüsü olarak gördüğü fotoğraf sanatında düğün fotoğrafçılığına gönül verdi. Düğünün coşkusunu kendi enerjisiyle birleştirerek yüzlerce çiftin en mutlu günlerinin tanığı oldu. Kendi iç dünyasından süzülerek yola çıkıp izleyicilerin iç dünyalarına misafir olan fotoğraflarında düğünün heyecanını paylaştı.
DÜĞÜN FOTOĞRAFÇILIĞI ALANINDA EĞİTİMLER VERİYOR
Düğün fotoğrafçılığı alanındaki bilgi ve deneyimini sadece üniversite ortamında değil başka mecralarda da paylaşmak için yollar aramaya başladı. Önce, Türkiyenin ilk ve tek resmi düğün fotoğrafçıları platformu olan ve halen kurucu yönetim kurulu başkanı olarak görevini sürdürdüğü Düğün Fotoğrafçıları Derneğini kurdu. Sadece ulusal değil, uluslararası alanda da çalışmalar yaptı. Dünyanın önde gelen düğün fotoğrafçılığı kuruluşlarından olan PWSin (Photo Wedding Stories) Türkiye resmi temsilciliğini üstlendi. Türkiyenin ilk Uluslararası Düğün Fotoğrafçılığı Seminerini düzenleyerek eğitim verdi. Ulusal ve uluslararası alanda düğün fotoğrafçılığı atölye ve seminer eğitimleri vermeye devam ediyor.
DÜĞÜNÜN ENERJİSİNİ KENDİ COŞKUMLA BİRLEŞTİRİYORUM
Fotoğraflarını, duygu ve düşüncelerini ifade etme ve paylaşma köprüsü olarak gören Serter, neden düğün fotoğrafçılığına yöneldiğini şu sözlerle anlatıyor: Düğün günü enerjisi yüksek, biraz stresli olsa da mutluluk ve eğlence dolu bir süreç. Yaşamdan keyif ve tat alınmasını düşünen biri olarak düğün günleri içinde olmak benim için mutluluk verici bir durum. Düğünün enerjisini kendi coşkumla birleştirip fotoğraflarımı çekiyorum ve bundan çok zevk alıyorum. Türkiye düğün fotoğrafçılığına kazandırmak istediğim iki durum var. Bunlardan ilki ülkemizde düğün fotoğrafçısı markasının iyileştirilmesi, düğün fotoğrafçılarının fotoğrafçılık dalı içinde kurumsal bir kimliğe sahip olabilmesi ve birlik haline gelebilmesi için çalışma yapmaktı. Bunun için Düğün Fotoğrafçıları Derneğinin kurdum ve halen yönetim kurulu başkanlığını yapmaktayım. İkinci çalışmam, Türk düğün fotoğrafçılığını uluslararası standartlara kavuşturmak, hizmet ve ürün kalitesini daha yukarılara taşıyabilmek adına dünya genelinde düğün fotoğrafçılığı dalında önde gelen fotoğrafçılarla temas kurmak ve özel eğitim programları ile yeni vizyonlar kazandırmak oldu.
TÜRKİYEDE DÜĞÜN FOTOĞRAFÇILIĞI
Ülkemizde yapılan düğün fotoğrafçılığını dünya ile karşılaştıran Serter, Ülkemizde, birçok ilde çekimler yaptım ve yapmaya devam ediyorum. En doğusundan en batısına kadar iyi bir Türkiye düğün fotoğraf panoramasını elimde tuttuğumu düşünüyorum. Ayrıca dernek başkanı olduğum için Türkiyenin her yerinden düğün fotoğrafçıları ile temas halindeyim. Bu sayede gözlemlediğim ilk konuda ülkemiz düğün fotoğrafçılığında teknik altyapı ve vizyon yapılandırmaları öncelik teşkil eden durumlar olarak karşımıza çıkmakta. Bu noktada eğitimin önemi ortaya çıkıyor. Bu güne kadar benim yaptığım tarzda eğitim çalışmaları daha önce yapılmamış olduğundan ilk olmanın zorluğu, meslektaşlarımızın ilk defa eğitim programlarıyla karşılaşmaları ile ortaya çıkan alışma süreci diğer sorunlar. Umarım bu süreci de aşacağız diyor.
İÇİNDE BÜYÜK BİR RİSK YÖNETİMİ BARINDIRIYOR
Tekrarı olmayan bir günü fotoğraflarken aksilikleri en aza indirmek için yaptığı hazırlıkları anlatan Serter, Bir düğün fotoğrafçısı çekimini yapacağı gelin ve damadın en önemli gününün belgelerini çıkarma sorumluluğunun farkında olmalıdır. Profesyonel düğün fotoğraf çekiminde zaman yönetimi hayati bir konudur. Bunun için, düğünden önce çiftlerimle ofisimde bir araya gelip düğün gününü detaylı bir şekilde planlayıp, düzenli saatler halinde bir akış planı çıkarmaktayız. Her ne kadar zaman tablosu dakik olarak uygulanamasa da günün huzurlu geçirilmesi konusunda yardımcı oluyor. Çok keyifli görünen düğün fotoğraf çekimi, içinde büyük bir risk yönetimi barındırıyor. İki tip risk yönetimi söz konusudur. Birincisi teknik donanım yönetimi, ikincisi çekim yönetimi. Teknik donanımda, ekipmanlarınızın yedekli ve çekime hazır olması öncelikli durumlardan biridir. Bir tane fotoğraf makinesi ile düğün günü çekimine giden meslektaşlarım aldıkları büyük riskin farkında olmadan çekim yapmaktalar. Çekim yönetiminde, çekim yapacağınız yerleri daha önceden belirlemeli ve bir B planı hazırlamalısınız diye belirtiyor.
GELİN VE DAMAT İLE KURULACAK İLETİŞİMİN TARZI ÖNEMLİ
Düğün kavramı ve düğün gününü ifade tarzında önceliği zerafet olan Serter, güzelliklerle dolu bir günde, her durumun zarif ve estetik görünmesine dikkat ediyor: Gelin ve damatlarımı, elegant, sofistike ve vakur bir duruşla ifade etmekteyim. Bu durum, benim düğünü algılama ve ifade etme yolumu oluşturan unsurlardır. Bunun için fotoğraflarım ağırlıklı olarak benim hazırladığım kurgulardan oluşmakta. Diğer taraftan, çiftlerimin özel taleplerini de dikkate almaktayım. Düğün fotoğrafçılığının fotoğrafik bilginin yanı sıra insan psikolojisini de iyi bilme ve yönetmeyi gerektirdiğine dikkat çeken Serter, Düğün fotoğrafçılığı içinde büyük oranda portre fotoğrafçılığı uygulamaları bulunmaktadır. Bu da cansız bir nesne ile değil insanla çalışıp çekim yapmanın zorluğunu getiriyor. Hem düğün gününün genel stres yönetimi hem de fotoğraf çekim anında gelin ve damat ile kurulacak iletişimin tarzı önem taşımakta. Böylece düğün fotoğrafçısı gelin ve damadın yol arkadaşıdır demek yanlış olmayacaktır diyor.
DÜĞÜN FOTOĞRAFÇILIĞI EĞİTİMİNİ ALMALARINI TAVSİYE EDİYORUM
Serter, düğün fotoğrafçısı olmak isteyen veya bu alana yeni başlayan fotoğrafçılara şu tavsiyelerde bulunuyor: Bu işe yeni başlayan veya başlama hazırlığında olan arkadaşlardan haftada onlarca telefon ve mail alıyorum. Daha önce de belirttiğim gibi Türkiyede düğün fotoğrafçılığı profesyonel eğitim sistemini ilk gerçekleştiren eğitimciyim. Halen vermekte olduğum seminer ve kurslarım bulunmakta. Bunun için Serhan Serter Academy markası altında eğitimler vermekteyim. Ayrıca Türkiyede yine bir ilk olan düğün fotoğrafçılığı eğitim filmlerinin yayınını başlattım. Gerçek düğün gününde yaptığım çekimlerdeki ders anlatımlarından oluşan eğitim filmlerim yoğun ilgi görüyor. Yeni başlayan arkadaşlara, temel ve ileri fotoğrafçılık eğitimlerinden sonra portre fotoğrafçılığı eğitimini tamamlamalarını ve sonra düğün fotoğrafçılığı eğitimini almalarını tavsiye ediyorum. Bu konuda önceden birikimi olan veya sabrı olmayan fotoğrafçılar da doğrudan eğitimlerime katılabilirler.
FOTOĞRAFÇI İLE TELEFONLA TEMASA GEÇMELİLER
Son olarak evlenecek çiftlere doğru fotoğrafçıyı bulmaları konusunda önerilerde bulunan Serter, Çiftler düğün fotoğrafçısı seçimlerini büyük oranda internet üzerinden siteleri inceleyerek yapıyorlar. Sitelerde fotoğrafçıların sundukları fotoğraflar kendilerinin standart kalitelerini yansıtmayabilir. Hatta daha kötüsü kendilerine ait olmayabilir. İnternet dünyasında böylesine güven problemleri bulunmakta. Bu noktada çalışmalarını beğendikleri fotoğrafçı ile telefonla temasa geçmeliler. Fotoğrafçının telefon diyaloğu ve işini anlatma tarzı birçok ipucu verecektir. Ofis ziyareti ile nihai karara varılmalıdır. Evlilik hazırlıklarında bulunan tüm çiftlerimize kolaylıklar diliyorum diyor.
Nihat Serhan Serter Kimdir?
1977de İstanbulda doğdu. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesinin Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümünden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi, İşletme Fakültesinde İngilizce İşletme yüksek lisans programını tamamladı. Ardından İngilterede işletme eğitimi aldı. Akademik eğitimlerinden sonra yaklaşık 9 sene süren özel sektör hayatında aklında, fikrinde ve eyleminde hep fotoğraf vardı. Dedesinden kalan Kiev marka makine ile çocukken başlayan fotoğraf yolculuğu, yine baba yadigârı olan EOS 5 ile devam etmekteydi. Özel sektörde çalışırken gerçekleştirdiği profesyonel çalışmalar ve sergiler Ona yetmedi ve 30 yaşında kendini tamamen fotoğrafa adamaya karar verdi. Aynı dönemde, halen devam etmekte olduğu Okan Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak dersler vermeye başladı.
Haber Merkezi