Sayfa Yükleniyor...
İzmir İl Sağlık Müdürlüğünün koordinatörlüğünde Organ, Doku ve Nakli Haftası etkinlikleri kapsamında Bornova İlçe Sağlık Müdürlüğünün hazırladığı Birden Dokuza Hayatı Nakledin sergisi açıldı
EMİNE YALÇIN
Urla Uluslararası Acil, Afet Eğitim ve Simülasyon Merkezindeki tarihi Tahaffuzhane Binasında 03-11 Kasım 2015 tarihleri arasında gerçekleşen sergi konseptinde organ bağışına ve organ nakline farklı bir bakış açısı getirmek hedeflendi.
Organ bağışını farklı okumalarla anlatarak, insanın sağlık arayışında kendini nasıl bütünlemeye çalıştığı, organ bağışı ile bir insanın diğer insanı nasıl bütünlediğini ortaya koymak amacıyla serginin adı Birden Dokuza olarak belirlendi. Çünkü 9 sayısı; tamamlanma, erişmek, başarmak, başlangıç ve sonla, göksel ve ruhsal rehberlikle ilişkili bir sayıdır.
Yapılan her bir bağışla kaç hayatın birbirine bağlandığını göstermek bu noktada önem taşımakta. Diğer taraftan sergi ile zamanın, kaybın, umudun, sabrın, inancın zorlayıcı gücünü tartışmayı hedeflenirken, yapılan tek bir bağışla dokuz insanın hayata nasıl bağlandığını, hayatın nasıl nakledildiğini yansıtmak amaçlandı.
İZMİR 3 YILDIR 1. SIRADA
Serginin açılışına katılan İzmir İl Sağlık Müdürü Ayhan İzzettinoğlu, yaptığı konuşmada en büyük sağlık sorununun, tedavisinin organ nakli ile yapılan hastalıkların olduğunu açıklayarak, Herkesin bildiği gibi yeterli miktarda organ bağışı seviyesine gelinmediğinden dolayı buna bağlı olarak da organ nakli sayıları yetersiz kalıyor. Sonuçta biz Sağlık Müdürlüğü ya da Sağlık Bakanlığı ekipleri olarak gerek elimizdeki teknolojiler gerekse elimizdeki personelimizin yetenekleri organ nakli için üst seviyede. Bugün dünyada yapılan tüm organ nakilleri hemen hemen ülkemizde yapılıyor. Hatta bir ötesinde geçen gün basında da gördüğümüz gibi 6,5 aylık erken doğan bir prematüre bebeğe kök hücre ile akciğer nakli yapıldı. Yani ekip olarak personel yeteneği olarak sağlık ekibi olarak organ nakli için yeterli sayıda ekipman ve personelimiz var. Ancak bizim nakillerimizi yetersiz kılan organ bağışının yetersizliğidir. İşte bu yüzden her fırsatta her organizasyonda bunu dile getiriyoruz. Biliyorsunuz ki 3-9 Kasım organ bağışı haftası olarak her yıl kutluyoruz. Etkinliklerimizi bu haftada yoğunlaştırıyoruz. Amacımız; daha çok kitleye ulaşalım ve farkındalık yaratalım. İnsanların içerisinde oluşan güvensizliği giderelim. Ne için güvensizliği giderelim diyorum? Çünkü bir takım insanların bağış yapmama nedenleri, bazı dini kaygıları olabiliyor. Biz bu konuda 2013 yılında Sağlık Müdürlüğü olarak il müftülüğümüzle program başlattık. Din adamları ile başlattığımız projede her cuma, cuma namazından sonra cuma hutbelerinde organ bağışı konuları işlendi. Bunun gibi, sadece bu hafta değil yıl boyunca etkinliklerimizi sürdürdüğümüz için il olarak 3 yıldır organ bağışı listelerinde 1. sırayı alıyoruz diye konuştu.
İNSANLARA DAHA ÇOK ANLATIYORUZ
Ölen kişinin organlarının ölümden sonra vücudunda kalıp toprak olacağına, bir insanın hayatına can katsın istediklerini de belirten İzzettinoğlu, sözlerini şu şekilde bitirdi: Dilerim listelerde bekleyen hastalarımız olmasın. Biliyorsunuz ki Türkiye genelinde 28 bin 250 kişi organ bağışı bekliyor. İzmir ili olarak ise 4 bin 451 kişi organ bağışı bekliyor. Bu bekleyen kişiler uygun bir donör bulunamadığından bu listede beklerken hayatlarını kaybedebiliyorlar. İşte bu yüzden bu kadar önemli. Biz zaten toplum olarak, millet olarak hayır yapmayı, yardıma koşmayı seven bir milletiz. O zaman sorun nerede? diye sorduk. İnsanlara daha çok anlatmaya karar verdik. O yüzden etkinliğimizi 3-9 Kasım haftasına sığdırmıyoruz. Yıl boyunca bu etkinliklerimizi yapıyoruz. Başta bu organizasyonu ilçe sağlık müdürlüğümüz düzenlediği için şükranlarımı sunuyorum.
Haber Merkezi