Fransız Kültür’de buluşalım!

Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın 20. kuruluş yılı kutlama etkinliklerini planlarken ortaya çıkan “İnsan Hakları Belgesel Film Günleri” bu yıl 07-10 Aralık 2017 tarihleri arasında Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi İletişim Çalışmaları Topluluğunun da desteğiyle Fransız Kültür Merkezi’nde sahnelenecek

  • Oluşturulma Tarihi : 02.12.2017 07:16
  • Güncelleme Tarihi : 02.12.2017 07:16
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Fransız Kültür’de buluşalım! haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ

Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi İletişim Çalışmaları Topluluğu ve Fransız Kültür Merkezi ile ortaklaşa 8.’si gerçekleştirilen “İnsan Hakları Belgesel Film Günleri” başlıyor. Etkinlik, 07-10 Aralık’ta saat 12.00’da, Fransız Kültür Merkezi sinema salonunda gerçekleştirilecek.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) 20. Kuruluş Yılı kutlama etkinliklerini planlarken ortaya çıkan “İnsan Hakları Belgesel Film Günleri” tüm sinemaseverleri Fransız Kültüre bekliyor.

İnsan hakları savunuculuğu ile belgesel sinemacılık birbiriyle oldukça yakından ilişkili iki alan. Her ikisi de bakışını/dikkatini gerçekliğe yöneltmekte ve olmakta olanın yalın ve doğrudan aktarımını yapmakta. Kesişim noktaları ise toplumsal gerçeklik. Maalesef ülkemizde her iki alanda da gerçekleştirilen çalışma ve üretimlere yeterince ilgi ve saygı gösterilemiyor. Bu nedenle de insan hakları haftası vesilesiyle “belgesel film günleri” yaparak hem toplumsal hayatımızın sorunlu alanlarına dikkat çekmek hem de sanatçının emek ve üretimini izleyiciyle buluşturmak istenmiştir.

8. İnsan Hakları Belgesel Film Günleri’nde Türkiye’de ve dünyada insan hakları açısından yaşanan çok farklı sorunlara yönelik izleyenlerde bir farkındalık ve duyarlılık oluşması amaçlandı. Önceki yıllarda gerçekleştirilen belgesel film günlerine gösterilen ve her yıl daha da artan yoğun ilgi de bu anlamlı faaliyeti devam ettirmek yönünde teşvik edici oldu.

BALIĞIN VE DENİZİN ÖYKÜSÜ

8. İnsan Hakları Belgesel Film Günleri’nde bu yıl, balığın ve denizin öyküsünü, iş cinayetlerine kurban giden işçileri, kent hakkı için mücadele eden sinema sevdalılarını, silahların ve çatışmaların ortasında geçen futbol mücadelesini, çocuk evliliklerine karşı verilen okuma savaşını, erkekler tarafında öldürülen kadınları, direnen kamu emekçilerini, Sri Lanka’da 26 yıl süren iç savaşın şiddetini anlatan ülke içinden ve dışından seçme belgesel filmleri izleyeceğiz.

Her yıl olduğu gibi bu yıl da gösterilen filmlerden bazılarının yönetmenleri de aramızda olacak. Yönetmenler Devrim Tekinoğlu, Meral Özden Uç, Deniz Çankaya Salmanlı, İmre Azem, Ali Ergül, Sinem Babul ve Rabia Çetin gösterimler sonrasında filmlerine dair izleyicilerle söyleşi yapacak.

GÖSTERİME GİRECEK BAZI FİLMLER

7 Aralık Perşembe

Nanjıng’in Meleği: Tek başına bir adam intihara kalkışanları kurtarmak için Yangtze Nehri’nde devriye geziyor. Nanjing’teki Yangtze Nehri Köprüsü, haftada beşten fazla intihar girişimi ile dünyadaki en popüler yerlerden biri. Geçtiğimiz 11 yıl boyunca, mavi yakalı işçi Chen Si her gün bu köprüde devriye geziyor ve oraya hayatlarına son vermeye gelmiş umutsuz insanları arıyor. Hiçbir resmi eğitimi olmamasına rağmen bu işe başladığı günden beri 300'den fazla insanın hayatını kurtardı ve ‘Nanjing Meleği’ lakabını kazandı.

8 Aralık Cuma

Üçyüzbir: Özellikle 1980’li yıllar ve sonrasına damga vuran özelleştirmeler, geçtiğimiz 13 yılda doruk noktasına ulaştı. Kapitalizmin ilk döneminin koşullarında işçileri çalışmaya mahkum eden bu anlayış, 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen Soma Maden Katliamı’nda, 301 maden işçisinin katledilmesine sebep oldu. Bu film, 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen Soma Maden Katliamı ve onun arka planını anlatıyor.

9 Aralık Cumartesi

Cennetteki İblisler: Sri Lanka, 1983 yılı; Jude Ratman 5 yaşındadır. Kırmızı bir trende, Pro-Sinhalese çoğunluk hükümetinin başlattığı Tamil Katliamı’ndan kaçar. Şimdi bir yönetmen olan Ratnam, güneyden kuzeye gitmek için aynı trene biner. Yol aldıkça, 26 yıllık savaşın şiddetinin izleri, gözlerinin önünden geçer. Mücadele edenlerin ve Tamil Kaplanları’nın saklı yadigârlarını yâd ederek, yeni bir çağa kapı açabilmek ve barışı yeniden olası kılabilmek için yurttaşlarının bastırılmış hatıralarının örtülerini aralar.

10 Aralık Pazar:

Çernobil’in Babuşkaları: Dünyanın en zehirli yerinde üç beklenmedik kahramanın hikâyesi. Çernobil Santrali’ni çevreleyen Ölü Bölge’deki yaşlı kadınlar topluluğu, atalarının topraklarından ayrılmıyor. Komşuları uzun zaman önce kaçıp gitmiş ve kocaları teker teker ölmüş olsa da bu kadın kardeşliği yaşam için uygun olmadığı söylenen bu toprakları işlemeye çalışıyor. Hükümetin emirlerini ve sağlık uyarılarını dikkate almayan ‘Çernobil’in Babuşkaları’, dünyanın en zehirli çevrelerinden birinde var olmayı başarıyor.

Elektronik Gazete

Resim Galerisi

Bitlis'te koyun sürülerinin zorlu yolculuğu galerisinin önkapak görseli

Bitlis'te koyun sürülerinin zorlu yolculuğu

Video Haber

LGS heyecanı İzmir’de de yaşandı başlıklı video haberin görseli

LGS heyecanı İzmir’de de yaşandı