- Kültür-Sanat
- 20.04.2025 11:41
Bursa Olgunlaşma Enstitüsü, yüzlerce yıllık motiflerle bezeli geleneksel Türk dokuma sanatı "çarpana"yı müfredatına alarak geleceğe taşıyor. Usta öğreticiler, el emeği göz nuru eserlerle bu özel tekniği yeni nesillere aktarıyor
Çarpana dokuma, delikli kartlar ve suni ipek iplikler kullanılarak gerçekleştiriliyor. Bu teknik, karta ip geçirme, bağlama, desen okuma ve desen çizme aşamalarından geçerek dokuma işlemine dönüşüyor. Çarpana kartlarıyla elde edilen dokumalar, renklerine uygun püsküllerle süslenerek kemer, ceket manşeti, bileklik, gözlük ipi ve anahtarlık gibi çeşitli ürünlere dönüştürülüyor.
Bursa Olgunlaşma Enstitüsü El Sanatları Bölüm Şefi Güleser Sencer, çarpana dokuma tekniğinin aslında dünya genelinde anonim bir iş olduğunu belirtiyor. Güleser Sencer, bu dokuma türünün üretim, ticaret, tarım ve hayvancılık yapılan bölgelerde kullanıldığını ve esnemez, bozulmaz yapısıyla güçlü bir teknik olduğunu vurguluyor. Çarpana dokuma, hem taşıma hem de süsleme amaçlı kullanılabiliyor.
Enstitü olarak geçmişi gelecek kuşaklara aktarma görevini yerine getirdiklerini belirten Sencer, eski eserleri araştırarak yeni ürünler ortaya çıkardıklarını ifade ediyor. Modacıların da katkılarıyla eski desenleri yeniden dokuyup geleceğe arşiv olarak bıraktıklarını belirtiyor.
Sencer, çarpananın kartlarla işlenen bir teknik olduğunu ve geometrik çizimlerle başladığını anlatıyor. Desenlerin belirli bir düzen içinde hazırlandığını ve iplerin kartın deliklerinden desenin mantığına göre geçirildiğini açıklıyor. Kartların ip üzerindeki ahenkli dansı ile çarpana motiflerinin ortaya çıktığını ve elin aynı sertlikte çalışmasının önemli olduğunu vurguluyor.
Uluslararası modacılarla iş birliği yaparak bu teknikleri daha geniş kitlelere ulaştırdıklarını belirten Sencer, kıyafet süslemeleri, bileklikler, gözlük ipleri, kolyeler ve kemerler gibi ürünler hazırladıklarını söylüyor. Bu ürünler, yabancı müşterilerin ilgi gösterdiği "Bohça" mağazalarında satışa sunuluyor.
El sanatları usta öğreticilerinden Elif Çaçe de enstitüde öğrenci olarak başladığını ve çarpana tekniğini öğrendiğini belirtiyor. İki yıldır çarpana üzerine çalıştığını ve bu tekniğin elde işlenen çok keyifli bir yöntem olduğunu ifade eden Çaçe, bir kemer dokumanın 1,5-2 gün sürdüğünü ve bu işin kendileri için gurur verici olduğunu belirtiyor. Çaçe, geçmişi günümüze yansıttıkları için mutlu olduklarını dile getiriyor.
Bursa Olgunlaşma Enstitüsü, bu değerli dokuma tekniğini yaşatarak hem kültürel mirası koruyor hem de yeni nesillere aktararak geleceğe taşımaya devam ediyor.