Sayfa Yükleniyor...
Türkiyede bir ilk olan ve şizofreni konusunda toplumsal farkındalık yaratmayı hedefleyen Görmezden Gelmeyelim - Tarih Öncesinden Günümüze Şizofreni Serüveni sergisi İstanbul ve Ankaranın ardından İzmirde ziyaretçilerle buluştu
TANER UYANIKER
İlk çağlardan günümüze ruhsal hastalıkların tanı ve tedavisinde kullanılan yöntemler, toplumların konuya yaklaşımları, bilim insanları ve hekimlerin yüzlerce yıla yayılan uğraşıları, ilginç görsel ve canlandırmalarla Görmezden Gelmeyelim sergisi İzmir Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezinde İzmirlilerle buluşuyor. İzmirliler sergiyi 20 Haziran tarihine kadar Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezinde gezilebilecek. Bugüne kadar toplam 10 bin kişinin ziyaret ettiği Görmezden Gelmeyelim - Tarih Öncesinden Günümüze Şizofreni Sergisi Türkiyenin farklı illerinde de sergiledikten sonra Japonyadan başlayarak dünyaya açılacak.
HEDEFİMİZ SERGİMİZİ DÜNYAYA AÇMAK
Görmezden gelmeyelim sergisinin ziyaretçiyle buluştuğu ilk günden bu yana şizofreniye dikkat çekmeyi hedeflediğini belirten Abdi İbrahim Otsuka Genel Müdürü Tuna Yavuz, serginin İzmirlilerle buluşmasından duyduğu memnuiyeti dile getirdi. Yavuz: Dünyada yaklaşık 51 milyon, Türkiyede ise 400-600 bin şizofreni hastası olduğu belirtiliyor. Bu rakam tanısı konmuş hastalardan oluşuyor. Toplumsal baskıdan çekindiği için hastalığını gizleyenleri de düşündüğümüzde ortaya oldukça ciddi bir rakam çıkıyor. Şizofreni hastaları ve aileleri, hastalığın yanı sıra toplumun ön yargıları ile de savaşmak zorunda. Abdi İbrahim Otsuka olarak biz de hayata devam etmek isteyen şizofreni hastalarına dikkat çekebilmek ve onların toplumda var olabilmelerini desteklemek amacı ile Görmezden Gelmeyelim diyoruz. Sergimizi Türkiyenin farklı illerinde de sergiledikten sonra Japonyadan başlayarak dünyaya açmayı hedefliyoruz dedi.
SOYGÜR: ŞİZOFRENİ TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR HASTALIK
Şizofreni Dernekleri Federasyonu Başkanı ve Sergi Danışmanı Doç.Dr. Haldun Soygür yaptığı konuşmada şizofreninin, günümüzde nedenlerinin hala açık olarak bilinmediğini, genellikle gençlik çağında ortaya çıkan, bireyin duygu, düşünce ve davranışlarında bir dizi bozuklukla kendini göstererek, kişilerarası ilişkilerde ve gerçeği değerlendirmede bozulmaya yol açan ciddi bir ruhsal bozukluk olduğuna dikkat çekti. Soygür, Tıpta birçok hastalıkta geçerli olduğu üzere şizofrenide de erken tanı ve erken tedavi çok önemlidir. Erken başlanan tedavi hastalığın hasta üzerinde oluşturacağı hasarı belirgin olarak azaltır. Şizofreni gençlik çağında başlayan bir hastalık olduğu için özellikle 15-30 yaş grubunun taramalardan geçirilmesi yararlı olacaktır. Günümüzde toplum içinde damgalanma, ayrımcılık ve dışlamaya maruz kalan en zor durumdaki kesimlerden birisi şizofreni hastalarıdır. Toplumda şizofreninin tedavi edilemez bir hastalık olduğu yolunda yaygın bir inanış vardır. Ancak bu doğru bir görüş değildir. Günümüzde uygun bir tedaviyle şizofreni hastalarında çeşitli düzeylerde iyileşme sağlandığı ve görece bağımsız ya da destekle topluma yeniden katıldıkları bilinmektedir. Tedavi ile kastedilen kuşkusuz kesin şifa değildir. Tıpta pek çok hastalık için geçerli olduğu üzere, kesin şifa ancak hastalığın nedenleri tam olarak aydınlatıldığında mümkün olacaktır diye konuştu.
ZİYARETÇİLER HASTALIĞIN ESKİ TEDAVİ YÖNTEMLERİNİ DENEYİMLİYOR
Görmezden Gelmeyelim sergi küratörü Çağlar Gözüaçık, hastalığın geçmişine yolculuk niteliği taşıdığını vurgulayarak, Bugüne kadar 10 binden fazla kişiye ulaşan sergiyle hastalığa farkındalık yarattığımıza inanıyoruz. Abdi İbrahim Otsukanın destekleriyle hayata geçirilen sergide hastalığın geçmiş dönemlerdeki tedavisinde kullanılan yöntemleri günümüze taşıdık. Sergi alanında ziyaretçilere empati kabini, dönen yatak ve yerleştirilen özel aynalarla hastalığın etkilerini hissetme imkanı sunuyoruz. Yaşattığı deneyimlerle Türkiyede bir ilk olma özelliği taşıyan serginin gelecek dönemde Japonyada sergilenecek olması heyecan verici ifadelerini kullandı.
ŞİZOFRENİ HASTALARININ NELER YAŞADIĞINI DENEYİMLEME İMKANI
Türkiyede bir ilk olan sergiyi ziyaret edenler bir şizofreni hastasının, hastalığın en yoğun döneminde neler hissettiğini deneyimlemeye imkan veren 'Empati Kabini'ni görebiliyor. Tamamen gürültüden yalıtılmış ve karanlık olan bu kabinde şizofreni hastalarında sıkça görülen görsel ve işitsel halüsinasyonların canlandırmaları yapılarak, onların neler yaşadıklarının ve hissettiklerinin daha iyi anlaşılabilmesi ve hastalarla empati yapılabilmesi amaçlanıyor.
HER 100 KİŞİDEN BİRİNDE GÖRÜLÜYOR
Sergide bulunan Dönen Yatak ve aynalar da ziyaretçilerin oldukça ilgisini çekiyor. Dönen yatak, bilimsel kanıtların bulunmadığı ve hekimlerin ellerindeki tedavi yöntemlerinin kısıtlı olduğu dönemde, şizofreni hastalarının tedavi amacıyla nelere maruz kaldığını gösteren iyi bir örnek. 1850lerde şizofreni tedavisinde kullanılmış olan bu yöntemde, hasta ortadaki dönen bir mekanizmaya bağlı bir yatağa yatırılıyor ve bağlanıyordu. Daha sonra yatağın hızla döndürülmesiyle oluşan merkezkaç kuvvetiyle beyindeki kan basıncının artması ve hastanın dengesinin tekrar sağlanabilmesi amaçlanıyordu. Hastada bu sırada bulantı, boğulma hissi, korku ve bilinç kaybı gibi etkiler görülebiliyordu. Sergide, ziyaretçilerin bu deneyimi yaşayabilmeleri için daha yavaş dönen temsili bir mekanizma oluşturuldu.
Ayrıca sergi alanına dağınık olarak yerleştirilen insan formunda kesilmiş aynalarla, ziyaretçilere şizofreninin cinsiyet, ırk, kültür, eğitim, sosyal ve ekonomik sınıftan bağımsız olarak, herkesin hayatında bir olasılık olarak bulunduğu, toplumda yaklaşık her 100 kişiden birinde görülebildiği hatırlatılıyor. Görmezden Gelmeyelim - Tarih Öncesinden Günümüze Şizofreni Serüveni 20 Haziran tarihine kadar Pazar günleri hariç 09.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak gezilebilecek.
Haber Merkezi