- Kültür-Sanat
- 21.07.2025 10:26
Sayfa Yükleniyor...
Gençliğin nabzını tutan yapıtlarından tanıdığımız Seran Demiral’ın kaleme aldığı Hatırla, hafızasını yitirmiş bir kızın geçmişini yeniden keşfetmesine ve hayatını yeniden kurmasına tanıklık ettiren, çok katmanlı bir roman
SULTAN GÜMÜŞ
Okurlarını, Anı adında on üç yaşındaki bir kızın kaybolan hatıraları arasında merak uyandırıcı bir yolculuğa çıkaran yazar Seran Demiral, kimlik-aidiyet kavramlarından yola çıkarak, kişiyi kendi yapan gerçeklikleri üzerine düşündürüyor.
Hafıza ekseninde akıp giden sürükleyici anlatımının arka planında, belirli bir olaya ve duruma karşı eylemsiz kalmanın etik ve insanî boyutlarını irdeleyen Hatırla, vicdanının sesini dinlemekten yoksun bireylerin yüreğini yumuşatıyor.
RUHU KEMİREN DUYGULAR…
Anı’nın, hastanede gözlerini açtığında ilk anımsadığı şey, hiçbir şey hatırlamadığı olur. Günlük hayata dair bazı ayrıntıları hatırlasa da, kendi benliğine dair zihninde en ufak bir belirti yoktur. Adı nedir? Neden hastanededir? Karşısında duran, yüzü ağlamaklı kadın da kimdir? Geçmişini tek kalemde silip atan zihni adeta yeni doğmuş bir bebeğinki kadar berrak ve temizdir. Belli ki yaşadığı bir kaza yüzünden hafızası ona kötü bir oyun oynamıştır. Şimdi küllerinden yeniden doğup, kaybettiği anılarının ve onu bu duruma getiren olayların izini sürme vaktidir. Hatırlamak, artık Anı için kimliğine kavuşmak demektir. Oysa gerçeklere ulaşma umuduyla çıktığı zorlu yol, kendi ve yakın çevresinin hayatlarına dair tahmin bile edemeyeceği sırlarla örülüdür…
İçine doğulan değil de seçilen bir hayatı yaşamak üzerine kurulu, içten ve cesur bir anlatı sunan Hatırla; önyargı, pişmanlık, hayal kırıklığı gibi insan ruhunu kemiren duyguların nedenlerini ve yansımalarını sorguluyor.
Geçmişinin izini süren bir kızın dününü, bugünü ve yarınını karamsarlığa düşmeden, umut dolu bir sarmalda buluşturan Seran Demiral, anılar, bellek, zaman ve imgeler üzerine çeşitli varsayımlarda bulunarak geniş geniş düşündürmeyi ihmal etmiyor. Söylesenize, bir insan hiçbir hatırası olmadığında da yine aynı kişi olur mu?
İDEALLERİN TARTIŞILDIĞI BİR ORTAM
Dört kitaptan oluşan “Filozof Çocuk Kulübü” seri kitaplarıyla da tanınan Seran Demiral, bir yandan Tarık Dursun K. Yazar Evi’nde yazılarına devam ederken bir yandan da Konak Belediyesi’nin 1. Kadriye Mahallesi’nde hizmete soktuğu Rehberlik ve Danışma Merkezi’nde çocuklara yönelik atölye çalışmalarına katılıyor. İki gün süren atölye çalışmasının oldukça keyifli geçtiğini dile getiren Demiral, bir röportajında şunlara yer vermişti: “Farklı etnik kökenlerden ve düşük sosyo-ekonomik profillerden gelen çocukların akranlık dünyalarının nasıl bir dünya olduğunu öğrenme şansı buldum. Kendi yazdıkları metinleri kendi aralarında değiş tokuş yaparak, okuyup, birbirlerinin gözünden hikayeyi anlattılar. İdeallerimizi tartışabileceğimiz bir ortam oluşturduk.”
YAZMAK İÇİN İDEAL BİR ORTAM
Tarık Dursun K. Yazar Evi’nde misafir edilen 12. konuk olan Seran Demiral, tarihi bir binada konaklamanın, yazar olmanın yanı sıra mimar da olarak binanın kendisini çok etkilediğini ifade etmişti. Demiral, “Çok güzel bir bina ve ev çok keyifli. İzmir’in eski dokusuna dair referans veren bir mahalle. Yürüyüş yapmaya çıktığımda her taraftan eski bir bina fışkırıyor. Mimarlık eğitimi de aldığım için binalara farklı bir bakış açısıyla da bakıyorum. Benden önce kalan konukların imzalayıp bıraktıkları kitapları da okuma fırsatı buluyorum. Roman çalışması için de ideal bir ev. Konak Belediyesi çok iyi ağırlıyor, teşekkür ederim” cümlelerine yer vermişti.
SERAN DEMİREL HAKKINDA
Seran Demiral, 1989 yılında İstanbul’da dünyaya geldi ve hâlâ doğduğu şehirde yaşıyor. 2005’te “Münzevi”, 2007’de “Hissizleşme” isimli fantastik kurgu romanları yayınlandı. 2007’de Kadıköy Anadolu Lisesi’nden, 2011’de ise Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık bölümünden mezun oldu. 2012 senesinde “Filozof Çocuklar Kulübü” isimli ilk gençlik romanı serisinin ilk kitabı olan “Peki Ama Ben Kimim?” isimli çalışması yayınlandı. Düşünmeye, okumaya ve yazmaya devam ediyor.