Her şey onun için 40’ından sonra başladı…

Ekspresyonist ressam Aynalı Kız, 8 yıldır resim sanatı ile uğraşmakta. Çalışmalarını 2 yıldır kendi evindeki atölyesinde sürdüren sanatçı, bugüne kadar 30'a yakın tablo çalışmasına imza attı


  • Oluşturulma Tarihi : 14.11.2016 07:46
  • Güncelleme Tarihi : 14.11.2016 07:46
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Her şey onun için 40’ından sonra başladı…

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL RÖPORTAJ

Ekspresyonist ressam Aynalı Kız, 2008 yılına kadar reklam ve pazarlama işiyle uğraştı. Aldığı radikal karar ile kendini resim sanatına adayan sanatçı 6 sene bunun üzerine Serap Gümüş ve Mustafa Hazar sanat atölyelerinde resim sanatını öğrendi. 2014'te evinin bir köşesinde kurduğu atölyesinde çalışmalarına devam eden sanatçı, bu süreç içerisinde çok sayıda karma sergiye katıldı. Bugün açılacak "Kırılma Noktam" sergisi ile ilk kişisel sergisini gerçekleştirecek. Sergiden elde edeceği gelirin büyük bir kısmını İzmir Otizm Derneğine bağışlayacak.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1968 yılında İzmir'de doğdum. Sanat yaşamıma Aynalı Kız adı ile devam etmekteyim. Anadolu Üniversitesi Satış Yönetimi bölümü mezunuyum. 2008 Yılına kadar reklam ve pazarlama alanında çalıştım. Aldığım radikal bir karar ile resim sanatına başlayarak, 6 sene Serap Gümüş ve Mustafa Hazar Resim atölyelerinde 2014 senesine kadar eğitim gördüm. 2014'te eğitimimin tamamlanmasının ardından kendi evimin bir köşesinde oluşturduğum atölyemde çalışmalarıma devam etmekteyim. Bu süreç içerisinde çok sayıda karma sergiye katıldım. 2016'da idealist bir genç kızın engelliler yararına bir resim sergisi ile ilk kişisel resim sergim olan "Kırılma Noktam'ı gerçekleştireceğim, bundan dolayı çok heyecanlıyım.

AYNALI KIZ BİR KAREKTER

Neden Aynalı Kız, bu bir takma isim mi?

Bana yansıyanlar ve benden yansıyanlarla hayat bulmuş bir karakterdir "Aynalı Kız". 8 senedir resim yapıyor, 1 senedir kitapta hayat bulacak serüvenlerini, kaleme alıyor, bu bir takma isim değil. Yaşayan karakter… 40 yaşında benim içimden çıktı.  Bir sanattı. Sanat ile anlatacakları varmış. Bende bekliyorum yapacaklarını. Onun elinde ayna var. O aynaya düşen yansımalarda, yaşayan insanların öykülerini anlatacak.

Sanata başlangıç hikayeniz nedir?

Büyük tuvallere resim yapmayı seviyorum, muhtemelen dayımdan etkilendiğimdendir. Oda her zaman büyük tuvallere resim yapardı. Benimde çalışmalarımın büyük çoğunluğu, geniş çaplı tuvallerdir. Küçük yaşlarda da kendimi resim ile ifade etmeyi seviyordum. Ama benim farklı bir yönüm vardı. O yaşlarda içimde yaşadığım tüm sıkıntıları resim ile anlatırdım. Sonrasında, hayatım başka yönde ilerledi. İş, güç derken sanata pek yönelemedim. Uzun yıllar reklam ve pazarlama işiyle uğraştım. Genç kızlığımda ekmek kavgası mücadelesi verdim. Her şey benim için 40'ımda aldığım radikal karar ile başladı. 2014 senesine kadar resim eğitimleri aldım. Sonrasında kendi evimde bir atölye kurdum. Çalışmalarımı orada yapmaktayım.

BİR SÖZ ONU KENDİSİYLE YÜZLEŞMEYE İTTİ

"Kırılma Noktam" serginizin çıkış noktası neydi? Neden engelliler yararına bir resim sergisi açmaya gereksinim duydunuz?

Her şey mahallemde oturan engellilerin sorunlarını çözmeye yönelik hamleler yapmam ile başladı. Sonrasında engellilere yönelik bir resim sergisi yapma talebi ile devam etti. Aklımda başta böyle bir fikir yoktu. Bu teklif bana kendi geldi. Durum bende büyük bir sevinç yarattı. Çok onurlu bir görevdi. Bu noktadan sonra her şey değişti. Sanat, 'O olmak, ona dönüşmektir'.Bir şey hissetmeden onu nasıl anlayabilirsiniz? Bu durumla yüzleşmek zorunda kaldım. Sevinçle böyle bir teklifi kabul ettim. Ama nasıl yapacaktım, nasıl onları ifade edecektim. Önce anlamam lazımdı. Bunun cevabını bulmam tam on ayımı aldı. Pek çok şey araştırdım ve gözlemledim. Ancak sonunda bir şey oldu ve süreç başladı. İnternet ortamında engellilerin kendi sorunlarını dile getirdiği bir program izliyordum. Oradaki tekerlekli sandalyeye mahkum kalmış bir kızın şu sözü: "Aynalar kırıldı artık." Beni kendimden aldı. Serginin adı da burada gelmekte. Onunla adeta bütünleştim. Çocukken yaşadığım sıkıntılı durumlar adeta gözümün önünde bir film şeridi gibi geçti. Engelli kardeşimin kurduğu bu cümle zihnimde beni kendimle yüzleşme fırsatı verdi. Bir nevi psikoterapi gerçekleştirdi.

Resim dışında uğraştığınız başka sanat dalları var mı?

Evet. Dansı çok seviyorum. Kısa bir süre temel bale eğitimi aldım. Yaklaşık 3 sene önceydi. Sonrasında 2 sene salsa eğitimi aldım. Dansı çok seviyorum. Sanatın bir ortak paydası olarak görüyorum.

EKSPRESYONİZM…

Çalışmalarınızda, nasıl bir çizgi izliyorsunuz?

Çalışmalarımda, insan olmanın getirdiği varoluşsal çelişkileri soyut dışa vurucu bir dille, sorgulayan bir çizgi izliyorum.

Toplumumuz, sanata sizce yeterince değer veriyor mu? Sanat nasıl algılanmakta?

Sanat, insanlara ait en değerli kürsüdür. Söyleyecek bir şeyi olan insan, oraya çıkar ve söyleyeceklerini söyler. Toplumumuz, sanatı lüks bir şey olarak algılıyor. Oysa sanat, tam da halkın içinden çıkar. Zenginin değil. Yoksullukların içinde hayat bulur. Yani, lüks ve zengin işi olarak düşündükleri şey tam da kendileridir. Sanata yakından bakarlarsa, yaşadıkları hayal kırıklıklarını, acılarını, hayallerini, umutlarını, aşklarını orada görüp şaşıracaklar.

10 AY BOYUNCA ARAŞTIRDI, GÖZLEMLEDİ

"Kırılma Noktam" sergisinin hazırlık süreci nasıl geçti?

10 ay boyunca araştırdım, gözlemledim. Tüm engellilere ithaf ettiğim için zihinsel, bedensel engellilerin yaşadıkları sıkıntılar ve sorunlar nedir diye? Bir gün internette izlediğim amatör bir videoda bedensel engelli bir genç kızın kurduğu beni kırıp parçalayan, "Aynalar kırıldı artık" sözünde hayal kırıklığı ve acıyı gördüm. Kendi ruhumdaki acı ve hayal kırıklığına doğru hızla itildim. Resimler bu yüzden siyah, beyaz ve kırmızı renk ağırlıklı. Beyaz: Tertemiz başlangıçlarımızın bembeyaz bir sayfası. Siyah: O ansızın çöken darbeler. Kırmızı: Feryat ile haykırdığımız acıydı. Kırmızı daha sonra ironikleşti ve acının rengi hayata tutunabilmemiz için gerekli olan aşka dönüştü. Aşk, bizi o dipsiz kuyudan el vererek çekip çıkardı.

Engelli kardeşlerimize ne söylemek istersiniz?

Zihinsel ve bedensel engelli insanlar haricinde psikolojik yıkım sonucunda psikolojik engelli insanlar da var. Bende onlardan biriyim. Gelin el ele verelim birbirimizin yaralarını saralım dünyayı güzelleştirelim. Dünyaya güzellik kurtarır. Güzel duygular yaşayabilmek için önce güzel duygularımızı diğer insanlarla paylaşmak lazım.

RESİM İLE KENDİNİ İFADE ETME FIRSATI BULDU

Resim size neyi ifade ediyor?

Resim yapmak benim için çok önemli. Yaşadığım psikolojik yıkım sonucunda sadece anılarım kaybolmamıştı. Ben 48 yaşındayım. Bu yaşıma kadar kendimi hayatta gerçekten ifade edemedim. Tam bir yetişkin olamadım. Resim sanatı da kendimi ifade etmek için seçtim.

Haber Merkezi