“Heyecanımızı paylaşıyoruz”

Buca Atak Dağcılık Spor Kulübü ve Bilimsel Tiyatro Atölyesi’nden dört oyuncunun bir araya gelerek oluşturduğu Atadak Tiyatro Topluluğu; ilk gösterisi ile seyirci önüne çıkarak, tiyatroya olan heyecanlarını onlarla paylaştı


  • Oluşturulma Tarihi : 12.06.2018 07:12
  • Güncelleme Tarihi : 12.06.2018 07:12
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Heyecanımızı paylaşıyoruz”

ONURHAN ALPAGUT

Uzun bir aradan sonra seyircilerin karşısına çıkan yazar-yönetmen Hayrettin Filiz seyirciden tam not aldı. Dağcılık kulübü olan Buca Atadak yönetimi neden sahneye çıktıklarını sorduğumuzda, son derece alçakgönüllü konuştu. Filiz, “Günden güne daha çok ihtiyaç duyduğumuz dayanışma, imece ve yüz yüze, birbirinden yana ve sıcak ilişkiyi yükseltmek, başka türlü de olabileceğini göstermek adına bir adım daha atıyoruz. İnsanları birbirlerine daha çok kaynaştırmak ve korkunç yüzlü yalnızlık tuzağından korunmak için sahneye çıkıyoruz” ifadelerini kullandı.

“TİYATRO ÇOK HEYECANLI”

Dağ sporları kültürünün ve uygulama disiplininin, insanı yücelten, sıcak ilişki kurmanın en etkili yollarından biri olan tiyatro kültürü disiplininden hiç de farklı olmadığını söyleyen oyuncular, oldukça heyecanlı bir hazırlık döneminden sonra, seyirciyle buluşmanın yaşam pratiklerine tarif edilemez renkler kattığını, kendilerini daha üretken ve mutlu hissettiklerini söyledi. Topluluğun ve Atadak Dağcılık Spor Kulübü’nün sorumlusu Erim Kurtul, “Daha önce sahneye hiç çıkmayan birçok arkadaşımız vardı, bir parça endişeliydik açıkçası. Sonra çalışma koşullarının güçlüğü de yolumuzu kesen başka bir etkendi. Bu yüzden başlarda olmaz sandığımız ama ortak ülkü ve disiplinle kendimize inanmanın sonucu seyirciyi ayağa kaldıran çalışmamızın bir başarısı varsa eğer, birçok sorunla boğuşan toplumun gülmeye olan ihtiyacını, aktüel tuzaklara bulaşmadan da giderilebileceğine inanmamız olmalı” diye konuştu.“Seyircinin, böylesi kısa sürede böyle kaliteli bir çalışmanın üretilmesinden ötürü şaşkınlığını izlerken, kendi şaşkınlığımızın keyfine de vardık. Kendimizi yararlı hissettiğimiz ve tamamıyla gönüllülük esasına dayanan çalışmamızın bizi izleyenler tarafından alkışa değer görülmesi, birkaç aydır yoğun bir şekilde çalışmalarımız, tüm yorgunluğumuz, topluluk üyeleriyle el ele selama eğildiğimiz an silinip gitti. Tiyatro çok heyecanlı bir şey!” diyen Kurtul, tiyatro coşkusunu bizlerle paylaştı.

“YAŞAM DİSİPLİNİ”

Bibersapı Köy Kadınlarını Kalkındırma Derneği adlı güldürü, ilk insandan bu yana yaşanan ve son insana kadar da bitmeyecek bir hikayeyi konu yapmakta: Kadın ve erkek çatışmasında eşitlik algısı! Bu asık suratlı temayı, kimseleri suçlamadan ve öteki izlenimi vermeden anlatma konusunda son derece dikkatli davranan Atadak oyuncuları, bir taraf tutmak ya da cinslerin hassasiyeti üzerinden güldürü aramıyorlar. Oyun öncesi dağıtmak üzere hazırladıkları tanıtım broşüründe şöyle bir tümceyle seyircilerini karşılıyorlar: “Hayatı ve insanı yüceltecek bir sevgi hazinesi içinde değilse kişi, bu mümkünsüz bir yürüyüştür, bilmez miyiz! Biz, kurduğumuz tiyatro topluluğuyla, 2016 yılından bu yana ATADAK’ımızla dağlarda yürürken, kentsoyluluk ve cahilleştirme sosuna bulanmış teknolojik ilerleme kandırmacasının, aslında birbirimizden uzaklaşmak olmadığını gösteren bir yaşam disiplinine adım attığımızı düşünüyoruz. Birbirimize baktıkça yüzümüzde çoğalan gülümsemeyle hepimizi tehdit eden sorunlar sarmalından bir güvenli adım da olsa, uzaklaştığımıza inanıyoruz. Yalnız olmadığımızı görmenin huzuruna varıyoruz.” Oyun 11 oyuncu tarafından yorumlanıyor. Oyunda yer alan oyuncular ise şu şekilde: Cavide Şehirli Özmen, Erim Kurtul, Erdal Atıcı, Işık Yalkın Karyeniç, Edip Özmen, İlksen Erol, Mehmet Mızrak, Nuri Doğan, Ekinsu Kadiroğlu, Musa Tuna ve Osman Aslaner.

Beş tablodan oluşan oyun, yaklaşık 65 dakika sürüyor ve arasız oynanıyor. İnsanı ferahlatan bir mizansenle, göbek atarak başlanan oyun, toplumun pek de alışık olmadığı kadın şiddetine maruz kalmış erkeklerin bu durumdan kurtulmak için verdiği gülünç derecede acınası çaresizlikle sürüyor. Erkeklerin hiç umudu kalmamıştır. Ta ki Muhtar’ın dahiyane fikrini açıkladığı zamana kadar...Artık hiçbir olumsuzluğa sabrı kalmamış çağımız insanının hassasiyetlerini göz önünde tutarak kurgulanan oyun, gerilimi yükseltmeden, akıl verme ya da çözüm üretme küstahlığına düşmeden, hoş bir seyirlik sunuyor. Daha önce İzmir’de birçok okul ve kurum için tiyatro topluluğu kuran, aynı zamanda çalışmaları defalarca ulusal ve uluslararası boyutta ödüllendirilen BTA’nın kurucusu Hayrettin Filiz, yazıp yönettiği oyun için çok net konuştu: “Oyunumuz, geleneğin cehalet duvarlarına çarpmaktan canı acımış ve hala acımaya devam eden kadın-erkek ilişkilerine farklı bir pencereden bakmaya çalışan minicik bir gülmece! Büyük sözler etmeye hiç gerek yok! Biz bu işi severek yaptık ve karşınıza çıkarken, becerebildiğimizin en iyisini sunmaktan daha büyük bir düş kurmadık.”

Haber Merkezi