“İzmir’in kültür sanat alanındaki en önemli markası kukladır”

10. İzmir Uluslararası Kukla Günleri Festivali 3 Mart - 9 Nisan 2016 tarihleri arasında İzmirlilerle buluşacak. Festival Direktörü Selçuk Dinçer, festivalin artık İzmir’le özdeşleştiğini belirterek bu yılki sloganlarının “gevrek, boyoz ve kukla” olduğunu söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 23.02.2016 08:57
  • Güncelleme Tarihi : 23.02.2016 08:57
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“İzmir’in kültür sanat alanındaki en önemli markası kukladır”

TANER UYANIKER

10. İzmir Uluslararası Kukla Günleri Festivali 3 Mart - 9 Nisan 2016 tarihleri arasında yapılacak. Bu yılki sloganını  “gevrek, boyoz ve kukla”  olarak belirleyen festivalde 32 ülkeden 58 kukla tiyatrosu topluluğu; 64 gösteriyi, 45 gösteri mekânında 275 kez sahneleyecek. 2016 yılı içinde düzenlenecek kukla festivalleri arasında dünyanın en büyük kukla festivali olma özelliğini taşıyan festivale bu yıl 100 bin kişinin katılması bekleniyor.

Festival direktörü Selçuk Dinçer, bu yıl festivalin onuncu yılı olduğunu hatırlatarak,  dünyanın neresinde olursa olsun bir sanat festivalinin onuncu yılına ulaşmasının çok önemli bir olay olduğunu vurguladı. Dinçer, “Dünyanın her yerinde sanat festivalleri zor düzenleniyor. Türkiye’de biraz daha zor düzenliyor. Bir şehirde on yıldır aynı şeyi yapmak gerçekten onur duyulacak bir olaydır. Biz her yıl festivalimizi büyüterek bugüne getirdik. Bu yıl, onuncu yılımızda dünyadaki en büyük kukla festivalini düzenleyeceğiz” dedi.

“AMACIMIZ HALKLA BÜTÜNLEŞMEK”

Geçen yıl 63 bin seyirciye ulaştıklarını belirten Dinçer, bu yılki hedeflerini 100 bin seyirci olarak açıkladı. Yapılan festivallerin halkla bütünleşmesine dikkat çeken Dinçer, “Küçük kentlerde festival yapıldığı zaman oralarda halkla bütünleşmek kolay. Ama İzmir gibi 4 milyon nüfusu olan bir metropolde sanat festivali yapıyorsanız halka ulaşmak, halkla bütünleşmek, festivali halkla  kaynaştırmak çok zor. Bizim uzun yıllardır çok fazla önemsediğimiz konu halkla festivali buluşturmak.  Bir yerde festival yapıp belli bir sayıya ulaşsanız da halka ulaşmış sayılmaya bilirsiniz. Biz yıllardır festivalimiz kentin her yanındaki İzmirlilerle buluşsun onlarla bir iletişim içerisinde olsun diye çok çaba sarf ettik. Bu yıl kentin her yanında 45 gösteri mekanı kullanıyoruz. İlçelere bu yıl oyunlarımızı götürüyoruz.  Bunun yanında atölyeler konferanslar, söyleşiler gibi yan etkinliklerde çok önemli. Birde dünyanın ilk kukla filmi olan, ünlü Çek yönetmen Jiri Trnka’nın 1958 yılı yapımı “Bir Yaz Gecesi Rüyası” isimli filmi izleyicilerle buluşturacağız” diye konuştu.

BUCA’DA KARAGÖZ EVİ!

Kukla sanatını İzmir’de sevdirmeye ve geliştirmeye çalıştıklarını belirten Dinçer, “Bunun yanında birde kendi geleneksel kukla sanatımızı da yaşatmaya çalışıyoruz. Ona da gereken değeri vermek için gayret ediyoruz.  Dünyanın dört bir yanından buraya gelen yüzlerce sanatçıya Karagöz ve Hacivat oyunumuzu izlettirmeye çalışıyoruz. Buca’da Karagöz evi düzenledik. Bu Karagöz evinde her gün bir karagöz gösterisi yapılacak. Bunun yanında Karagöz atölyeleri yapılacak. Biz bu şekilde karagöze hak ettiği değeri vermeye çalışacağız” dedi.

Festivalin halkla bütünleşmesi ve duyurusunun yapılması için 2. Kipa AVM Kukla Şenliği gerçekleştireceklerini belirten Dinçer,  birbirinden güzel kukla gösterileri ve atölye çalışmaları ile küçük, büyük herkes için tam bir eğlence atmosferi oluşturacaklarını söyledi. Dinçer, “Kipa AVM’ye gelen insanlar önlerinde bir anda bizim festivali bulacaklar. Hiç akıllarında bizim festivale gitmek olmayan on binlerce insana biz orada ulaşmış olacağız. Bu da İzmir’de halkla ne kadar bütünleştiğimizin göstergelerinden birisidir” diye konuştu. Ayrıca festivalde ücretli ve ücretsiz gösterilerinde olacağını ifade eden Dinçer, herkesin bütçesine uygun bir şey bulup gidebileceğini belirtti.  

“İZMİR’İN KÜLTÜR ELÇİSİYİZ”

İzmir’in kültür sanat alanındaki en önemli markasının kukla olduğunu dile getiren Dinçer, “Sanatla İzmir’i bağdaştırmaya çalıştığımız noktalarda kukla çok öne çıkıyor.  İzmir’de kukla boyutunda yapılanlar çok ciddi bir şekilde İzmir’i dünyaya tanıtıyor. Yaptığımız işi, bir kültür elçiliği, bir turizm elçiliği olarak kabul ediyoruz. Bu kadar kentle bütünleştik, özdeşleştik ve kenti temsil eder duruma geldik. İzmir’le bu kadar bütünleşmiş bir festival, “gevrek, boyoz ve kukla”  sloganını hak ediyor dedik. Gevrek, boyoz ne kadar İzmirliyse kuklada o kadar İzmirlidir” ifadelerini kullandı.

HEDEF 100 BİN SEYİRCİ…

10. İzmir Uluslararası Kukla Günleri bu sene 32 ülkeden 58 kukla tiyatrosu topluluğu ile tüm İzmir’i kocaman bir sahneye dönüştürmesinin yanı sıra birçok ilke de imza atıyor. 45 mekânda 64 gösteriyi 275 kez tekrarlayacak olan kukla tiyatrosu grupları İzmir’i görkemli bir renk cümbüşüne çevirecek. İzmir’in en önemli kültürel markalarından biri olan festivalin bu seneki sloganı; Gevrek, Boyoz ve Kukla. 10. İzmir Uluslararası Kukla Günleri, 2016 yılı içinde düzenlenecekler arasında dünyanın en büyük kukla festivali olma özelliğini taşıyor. Festival İzmir’in Çeşme, Kemalpaşa, Menderes, Seferihisar, Selçuk, Urla gibi ilçelerinde de sergilenecek.

Kuklayı her yönüyle bir bütün olarak ele almayı amaçlayan festival, sergi, atölye çalışmaları ve daha birçok etkinlikle İzmirlilerin karşısına çıkıyor. Festival kapsamında her yaştan izleyiciye uygun etkinlikler bulunuyor. İzmir’in birçok ilçesi dahil olmak üzere her yanına yayılmış bir şekilde gerçekleşecek festivalin programı kapsamında düzenlenen 2. Kipa AVM Kukla Şenliği birbirinden güzel kukla gösterileri ve atölye çalışmaları ile küçük, büyük herkes için tam bir eğlence atmosferi oluşturacak.

Hem ücretli hem ücretsiz etkinliklerden oluşan festival programına www.izmirkuklagunleri.com adresinden kolaylıkla ulaşılabilir.

HEM EĞLENCE HEM ÇALIŞMA…

Bu seneki festivalin önemli etkinliklerinden biri de 2 gün sürecek uluslararası bir sempozyum. Sempozyumun başlığı “Kuklanın Çağdaş Gösteri Sanatlarındaki Rolü”. Konak Belediyesi’nin desteğiyle düzenlenen sempozyumda, kukla sanatının önemli uzmanları 2 gün boyunca son yıllarda üzerinde önemli tartışmalar yapılan bu konuda bildiriler sunacaklar ve görüşlerini paylaşacaklar. Kukla ve çağdaş gösteri sanatları arasındaki ilişkinin bu düzeyde araştırılacağı dünyada ilk sempozyum olma özelliğine sahip etkinliğe yabancı ülkelerden 10, Türkiye’den 5 akademisyen katılıyor. Bu durum uluslar arası alanda önemimizi artırıyor.

Öte yandan, festival kapsamında düzenlenecek söyleşi ve konferanslarda, çağdaş kukla sanatında önemli yer etmiş ülkelerin hangi yöntemleri izledikleri araştırılırken, çocuk ve gençlik tiyatrosu ile gölge oyunu, Karagöz ve Hacivat da incelenecek.

Sergiler…

“Fotografçı Gözüyle Kukla” sergisinde, Sinan Gençtuğ’un fotoğraflarıyla geçtiğimiz yılın kukla günlerine dönerken, bu sene 3’üncüsü düzenlenen “İlk Adımlar 3” sergisinde ise D.E.Ü. 3 ve 4. sınıf öğrencilerinin yarattığı kuklalarla tanışacağız. Bir diğer serginin adı ise, “Öykümü Kuklamla Anlatıyorum.” Geçtiğimiz yıl Suriyeli çocuklarla gerçekleştirilen proje, bu sene bir sergi ile yaşamaya devam ediyor.

Atölye çalışmaları…

Festival bu sene de birçok atölye çalışmasına ev sahipliği yapacak. Profesyonel sanatçılar için “Gölgeleri Canlandırmak”, “Oyuncak Tiyatrosu”, “Palyaço ve Fiziksel Tiyatro Atölyesi”, “Sinemada Jim Henson Tarzı Muppet Kuklaların Kullanımı”, çocuklar için “Corap Kukla Atölyesi” ve “Ahşap Kukla Atölyesi” gibi çalışmalarda ustalar katılımcılara işin mutfağını öğretecek. Ayrıca “Karagöz ve Hacivat Tasvirleri Yapım Atölyesi”nde ise tasvir ustası Suat Veral, çocukları Türk gölge oyununun kahramanları Hacivat ve Karagöz’ün dünyasına konuk edecek.

Yarışma…

8. Forum Bornova Kukla Oyunu Yarışması’na katılan 24 ilkokul, Grimm Kardeşler’in ‘Fareli Köyün Kavalcısı’ masalının çağdaş bir yorumunu sahneleyecek.

Haber Merkezi