Kaan Elbingil ilk kitabıyla görücüye çıktı

İlk çocuk romanı “Berk Mucit Oldu” ile okuyucu karşısına çıkan Kaan Elbingil kitabının sadece çocuklar tarafından sevilmediğinin büyüklerin de Berk’i sevdiğini belirterek, bu durumun kendisini çok mutlu ettiğini ifade etti


  • Oluşturulma Tarihi : 07.07.2016 08:29
  • Güncelleme Tarihi : 07.07.2016 08:29
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kaan Elbingil ilk kitabıyla görücüye çıktı

TANER UYANIKER - ÖZEL HABER

İzmir’de çocukluğunu ve gençliğini geçiren ve bu yıl yazdığı, Günışığı Kitaplığı’ndan çıkan “Berk Mucit Oldu” çocuk romanıyla sadece çocukların değil büyüklerinde sevgilisi olan yazar Kaan Elbingil ile bir araya geldik. Yazar uzun yıllar İzmir’de yaşamış birisi olarak kitabını yazarken İzmir’in onda bıraktığı izlerin etkisinin de olduğunun altını çizdi. Yazar İlk kitabı olan “Berk Mucit Oldu”yu yazmadan önce kaleme nasıl uzandığını ise, “Yaklaşık iki yılım büyük yönetmen Tarkovsky’nin filmlerini izlemekle, kitaplarını okumakla, hayatını keşfetmekle geçti. Bu karanlık, ağır ama çok güzel filmlerle geçen günlerin ardından, ‘Hadi Kaan’ dedim, ‘Senin de, yıllardır yazdıklarını bir şekilde toparlama zamanın geldi’ dedim” ifadeleriyle anlattı.

İzmir’in sanat yaşamına önemli bir etkisi olduğunu ve aynı zamanda çocukluğunu İzmir’de geçirdiğini ifade eden Kaan Elbingil, “Çocukluk, çok büyülü bir zaman aralığı. İzmir gibi bir yerde çocukluğumun geçmesiyse benim için büyük bir şans. Denizini, meltemini, lokmasını, boyozunu, her şeyini bir kenara bırakalım; İzmir Fuarı’nın varlığı bile akıl almaz şeylerle karşılaşma ihtimali demekti. Amerikan pavyonunda sergilenen uzay aracının bire bir maketini gördüğüm anı hala unutamam. O yaşlarda tanıştığım, keşfettiğim birçok şey, bir şeyler yaratmama vesile oldu sanırım” dedi.

“İKİ YILIM TARKOVSKY’NİN FİLMLERİNİ İZLEMEKLE GEÇTİ”

İlk kitabı olan ‘Berk Mucit Oldu’nun eğlenceli, heyecanlı, komik olmasının özel bir sebebinin olup olmadığını sorduğumuz Elbingil şunları söyledi: “Bilinçaltının insana nasıl oyunlar oynayıp ne sürprizler yapacağını kestirmek çok zor. Yaklaşık iki yılım büyük yönetmen Tarkovsky’nin filmlerini izlemekle, kitaplarını okumakla, hayatını keşfetmekle geçti. Bu karanlık, ağır ama çok güzel filmlerle geçen günlerin ardından, ‘Hadi Kaan’ dedim, ‘senin de, yıllardır yazdıklarını bir şekilde toparlama zamanın geldi.’ Enteresandır ki, yazmaya başladığımda, önce çocuklar için yazdığım müzikal ‘Dedektif Köpek Dodo’ sahnelendi ardından da Berk Mucit Oldu kitabım yayımlandı. Bazen şöyle hissederim: Kafamın içinde bir yerlerde güzel bir film oynuyor. Eğer sinemanın yolunu, doğru seansı ve doğru giriş biletini bulabilirsem o filmle buluşabilirim. Berk Mucit Oldu’da olan buydu sanırım.”

“OKUYAN ÇOCUKLARDA İCAT BULUYOR”

Yazarken en çok Berk’in düşünme şekline ve üslubuna sadık kalmaya dikkat ettiğini belirten Elbingil, “Kelimeler, cümleler arasındaki matematiği, bağlantıları sağlamak kimi zaman çok da kolay olmadı. Bazı bölümlerde, uygun olan tek bir kelimeyi bulmak bile günlerimi aldı. Belli aralıklarla, yazdıklarımı gözden geçirerek, kitabımın son haline adım adım yaklaşmaya çalıştım” diye konuştu.

Kitapta “Cem çevirmeni” diye ilginç bir icattın yer aldığını hatırlattığımız yazara “kitabı okuyan çocuklardan bu tür zihni sinir tasarımlar üzerine geri dönüşler aldınız mı?” diye sorduk. Erbingil buna, “Geçenlerde bir minik okurumun, Berk Mucit Oldu’yu okuyup bitirdikten hemen sonraki paylaşımını gördüm. Odasına kapanıp ilk icadını gerçekleştirmek istemiş ve bir ‘Ayak Dinlendirici’ icat etmiş. Koltuğun kenarına takılmış bir terlik bu! O kadar hoşuma gitti, o kadar eğlendim, o kadar mutlu oldum ki…” diye cevap verdi.

“ÇOK TATLI BİR BABAANNEM VARDI”

Romanındaki karakter Berk’e benzeyen bir çocuk olmadığının altını çizen Elbilgin, çocukluğundan bahsetti. Elbilgin, “Çok tatlı bir babaannem vardı. Babamlar eve gelmeden, İzmir’e özgü olan otların, yeşilliklerin peşine düşer, aralarından en iyilerini bulup sepetine doldurur ve akşam, özene bezene hazırladığı sofrasında bize nefis yemekler olarak sunardı. Bir de yumurta kırardı ki... Yediğin yumurta mı güveçte karides mi anlamazdın. Bir gün, akşam vakti babaannem sofrayı hazırlıyor bende oyun oynuyordum. Babaannemin mutfaktan sesini duydum: ‘Koş, Kaan koş! Maydanozu unutmuşum. Hemen bir demet al gel’ dedi. Klasik sorumu yapıştırdım tabii ki: ‘Paranın üstüyle dondurma alayım mı?’ ‘Al al, hadi oğlum, babanlar gelmek üzere!’ Bir koşu manava gittim, ama yokmuş. Uzakta bir manav daha var ama çok küçüğüm o zamanlar, gözüm yemedi herhalde. Bir de bizim manav, ‘Orda da yoktur zaten olsa da kötü onun maydanozları. Sonra yine benden alırsın’ deyince, ben de soluğu pastanede aldım. Tepeleme bir dondurmayla eve döndüm. Babaannemin yüzünün o halini asla unutamam. ‘Nerede maydanoz?’ diye bana çıkıştı. ‘Yokmuş maydanoz.’ ‘Bu ne oğlum?’ ‘Dondurma.’ ‘E maydanoz nerede?’ ‘Yokmuş işte babaanne ya, sonra gelecekmiş, öbür manavınkiler de kötüymüş zaten.’ ‘Oğlum ben seni dondurma almaya mı yolladım!!!’ ‘Ya niye bağırıyorsun şimdi? Sen paranın üstüyle dondurma al demedin mi? Aldım işte...’ ‘Bir yandan avaz avaz ağlayıp bir yandan da dondurmam erimesin diye yalamaya çalışırken, babaannem öfkeli bir şekilde evden çıkmıştı” dedi.

“ÇOCUKKEN BÜYÜK KİTABI OKURDUM, BÜYÜDÜM ÇOCUK KİTABI YAZIYORUM”

Yazınsal alanda ilk ürünlerini çocuklar için yazdığını hatırlattığımız yazardan yetişkinler için de bir şeyler yazmayı düşünüp düşünmediğini sorduk. Elbingil, “Yazdım ki zaten. Berk Mucit Oldu! Aslında gerçeklik payı da yok değil... Bazen, ‘Çocukken büyük kitabı okurdun, büyüdün çocuk kitabı yazıyorsun, şu işe bak,’ diyorum kendi kendime... Yetişkinler için de öyküler yazmaya çalışıyorum, ama sanırım her şeyin bir zamanı var. Çocukluğun nefis dünyasında özgürce manevralar yapmak şu an daha çok ilgimi çekiyor” ifadelerini kullandı.

“SADECE ÇOCUKLAR İÇİN YAZILMADI”

 “Berk Mucit Oldu’yu yazarken çok keyif aldığını belirten Elbingil, “Onu sadece çocuklar için yazılmış bir kitap olarak görmedim. O yüzden büyüklerin de Berk’i sevmiş olması beni çok mutlu ediyor. Bir kitap, mesaj bombardımanıyla sıkmadan, bağırmadan, okuyucuyu hafife almadan, akılda ve kalpte pırıltılı bir şeyler bırakabiliyorsa, güzel bir kitaptır. Hele bir de merak ve keyif uyandırmışsa... Eğer ki Berk Mucit Oldu, okurda böyle bir etki bırakabilmişse, ne mutlu bana. Olmadı, bunun için de bir icat düşünürüm artık!” dedi.

Kitap hakkında

Çocuklar için müzikaller yazan ve müzik eğitimini öykücülüğüne katan genç yazar Kaan Elbingil, ilk kitabında sımsıcak düşlerin, uçarı fikirlerin peşine takılıyor. “Zihni Sinir” icatlar tasarlayan Berk’in mucitlik macerasını öyküleştiren yazar, bir çocuğun hayallerinin yetişkinler dünyasında yarattığı karmaşayı anlatıyor. Akıcı anlatımı ve mizah dolu üslubuyla başarı, yetenek, zekâ ve yaratıcılık gibi kavramları sorgulayan kitap, başarılı illüstratör Merve Atılgan’ın benzeriz desenleriyle renkleniyor.

Mucitlerin bu zamana kadar tembellik ettiğini düşünen Berk’in aklı fikri, çılgın icatlar tasarlamaktadır: Terli Terli İçilince Hasta Etmeyen Su, Gürültü Çıkarmayan Top, Acıtmayan İğne ve daha neler neler... Durmaksızın icat çıkaran oğullarının dâhi olabileceğini düşünen ailesi, onu üstün zekâlılar okuluna kaydettirmeye karar verir. Berk’in mucit olduğunu ispatlamak için bir hafta içinde tasarladığı buluş, ortalığı birbirine katacaktır!

Kaan Elbingil kimdir?

Kaan Elbingil, 1971 yılında, Rize’de doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi İzmir Devlet Konservatuvarı’nda başladığı şan eğitimini, 1994’te Bilkent Üniversitesi Müzik Fakültesi Şan Bölümü’nde tamamladı. Ankara Devlet Opera ve Balesi’nin ardından İzmir Devlet Opera ve Balesi’nde de koro sanatçısı olarak görev aldı. Pozitif köpek eğitmeni de olan Elbingil, Popüler Psikiyatri Dergisi’nde köpek eğitimi hakkında yazılar yazdı. Bir süre tiyatro eğitimi gördü ve radyo programları hazırlayıp sundu. Yazdığı Dedektif Köpek Dodo adlı çocuk müzikali, halen koro sanatçılarından olduğu İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde, 2016 sezonunda gösterime girdi. Berk Mucit Oldu (2016), Elbingil’in yayımlanan ilk çocuk romanı. İstanbul’da yaşayan sanatçı, çocuklar ve yetişkinler için öyküler yazmaya devam ediyor.

Haber Merkezi