Kalemin Yaşatma Gücünde Ümit Yaşar Işıkhan ve Selmina Melikoğlu

Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliği Başkanı, Yazar, Şair “Tuvalde Peri Tozu” ve Yazar Selmina Melikoğlu, “Hoşça Kal Korella” adlı romanı kapsamında 13 Ocak Cumartesi günü Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde yer alan Penguen Kitabevi Alsancak’ta okurlarla buluştular, konuştular, kitaplarını imzaladı. Ben de eşimle söyleşi, imza etkinliğine katıldım


  • Oluşturulma Tarihi : 15.01.2024 14:47
  • Güncelleme Tarihi : 15.01.2024 11:47
  • Kaynak : BÜLTEN
Kalemin Yaşatma Gücünde Ümit Yaşar Işıkhan ve Selmina Melikoğlu

Yazar Selmina Melikoğlu’nun Yeni Alan Yayıncılık tarafından yayınlanan “Hoşça Kal Korella” adlı romanı, 2020 yılında okurlarla buluştu. Yazarın memleketi Giresun’un Görele ilçesinin eski adı Korella’dan ismini alan kitapta, 1914- 1918 yılları arasında I. Dünya Savaşı sırasında yaşanan ölümler,  mücadeleler, sürgünler; acılar anlatılıyor. Çarlık Dönemi’nde işgal edilen Korella’da hürriyet amacıyla oluşturulan milis kuvveti ve bu bölgede verilen mücadelede, savaşta yaşananlar kitabın konusunu oluşturuyor. Yazar Selmina Melikoğlu, büyükannesinden, büyükbabasından annesine aktarılan olayları dinleyerek, araştırarak, kurgulayarak “Hoşça Kal Korella” romanını yazmış. Kitabın arka kapak yazısı şöyle:

“Artık yalnızdım.
Ne rüzgar ne martılar; ne dostlarım, ne de anılarım…
Dağların arkasından yuvarlanarak çoğalan bulanık suların, denize ulaştığı yerde kalan balık gibiydim. Önüm karanlık, arkam karanlık ve derin bir geceye hapsolmuş duygular içinde, bir hayalet hafifliğinde el sallamaya devam ediyordum. Kimse yoktu, kimse görmüyordu ve içimden kopan çığlığı duyan yoktu. Yavaş yavaş dağılan bir bulutun kıyısına düşmüş sis perdesi içinde beni duyan yoktu. Tanrım ne derin bir hüzün…
Acı bir rüyanın kıyısında son çırpınışlarımla el sallıyordum.”



AŞKIN YÜZYILI ELIZABETH
Selmina Melikoğlu’nun ilk romanı Etki Yayınları tarafından yayımlanan “Aşkın Yüzyılı Elizabeth” adlı kitabı ile ilgili geçmiş yıllarda yaptığım röportaj Cumhuriyet Gazetesi kitap ekinde yayınlanmıştı.  Selmina Melikoğlu,  gerçek yaşamdan yola çıkarak yazdığı bu etkileyici romanında da Çarlık  döneminden Ekim Devrimi’ne SSCB’nin  dağılışından Türkiye eksenine, sıra dışı bir kadının mücadelesini anlatıyor.



TUVALDE PERİ TOZU
Ümit Yaşar Işıkhan’ın Klaros Yayınları tarafından yayınlanan “Tuvalde Peri Tozu” adlı deneme kitabı, kapağında da yazdığı gibi “Resimden şiire imgesel yolculuk.” Resim sanatıyla ilgilenenlerin özellikle okuması gereken kitap şiirsel bir dille yazılmış. İmgeler, resimden şiire her sanat dalında o sanat üzerine üreten kişilerin adeta besini gibi. Ümit Yaşar Işıkhan’ın  kitabında yer verdiği ressamların bazılarının şair kimliği de var. Kimler yok ki bu ressamlar arasında… Cuma Ocaklı, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Neş’ever Gür, Nursel Önen, Reyhan Abacıoğlu, Mehmet Alagöz, Ayfer Güleç, Nevai Metin Memedoğlu, Ilgar Akbarov, Bedri Karayağmurlar, Nasır Türk, Zeynep Aslı Köstepen, Özlem Kalmaz, Ara Polat, Nursel Önen… Ressamlar, tabloların imgesel yolculuğunda “Kalimerhaba-Kadın ve Sanat Festivali”, “World Art Games ( WAG ), Dünya Sanat Olimpiyatları”,”Ege Bölgesi Görsel ve Plastik Sanatlar Derneği”, “Aphrodisias – Heykel Atölyesi” ile de okurlar buluşuyor. Kitabın altıncı bölümündeki yazılar Ümit Yaşar Işıkhan’ın geçmişten bugüne insanlık yolculuğunda sanata bakışını gösteriyor. İmgeleri parçalayan Işıkhan, “Algı Tutulması”na uzun, derin değinerek sanatın farklı dallarında üreten kişileri, hızın, tüketimin, seyretmenin, gözetlemenin (televizyon, internet) evlerinden; sığınaklarından çıkmaya sokağa davet ediyor. Bu davette sokağa çıkıldığında halkın da sanatın içinde izleyen, seyreden, üretilen eserle düşünen, yenilenen bireyler olabileceğini belirtiyor. Kitaptaki yazılardan birinin bir bölümü olan arka kapak yazısıysa şöyle:
“İmgeler parçalanıyor… İdeolojik, dinsel, ekonomik veya bir bütün olarak felsefi ve sanatsal bütün imgeleri reddedin. Hayatımızı işgal eden bütün ‘ist’ ve ‘izm’leri reddedin. Hayata şablonla bakmayı reddedin. Usumuzu ve ruhumuzu şekillendiren bütün eğitim modellerini reddedin. Çıkara dayalı dostlukları, ilişkileri, aşkları reddedin. Ve özgürleşin. Her şey hızla değişiyor… İlk insan tekerleği yaparken, beyleri taşıyacak arabayı düşünmedi. Mağarada ilk çizgilerini çekerken, sanatın içsel kavgasını, insandan kopukluğunu ve dağınıklığını düşünmedi… Korunma amaçlı yapılan ilk mızrağın, nükleer füzeye dönüşeceğini düşünmedi… Tümüyle saf ve gereksinim karşılığı olan bu yaratımların temelinde hiçbir felsefi mantık ve ekonomik rant hayal edilmedi… İnsanlığın rüyası olan komünizmin yine kendi diktatörlerine, hâkim sınıfa hizmete dönüşeceği düşünülmedi… Faşizmin silahlı diktatörlüğü ve kapitalizmin siber ruhsuzluğu hayal edilmedi… Bu nedenle insanoğlunun yeniden uyanışı ve kurtuluş yolunu bulma zamanı gelmiştir. İşte bu uyanış, imgelerin parçalanması; insanı özgürleştirecek olan bireyin, doğanın, hayatın, evrenin içinde var olan müthiş enerjik boyutun sınırsız ve sınıfsız bir sahnede keşfedilmesi, özgürce yaşanması ve paylaşılmasıdır. Hayatımızın her alanında ‘imgeler parçalanıyor’ Hazırlanın…”

BÜLTEN

Yazarımız Kim ?

BÜLTEN