Karşıyakalının çığlığı ‘kitap’ oldu

Karşıyakalıların kutsal kitabı oldu bu kitap. Herkes bu kitabı alıp okumak istiyor. diyen Avukat Cevdet Florat, “Kitap, Karşıyakalıların isyanının sesidir. Son 30 yılda Karşıyakalılar, Karşıyaka’nın kaderinde ve geleceğinde söz sahibi olamamıştır” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 23.09.2016 07:12
  • Güncelleme Tarihi : 23.09.2016 07:12
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Karşıyakalının çığlığı ‘kitap’ oldu

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN

Karşıyakalı Avukat Cevdet Florat ‘Ayağa Ayağa Karşıyaka Ayağa’ adlı kitabıyla yıllardır Karşıyakalıların içten içe söylediği sözleri kaleme alarak yazıya döktü. Florat, Karşıyakalılık ruhunu ve bilincini ayakta tutmak ve yaşatmak adına Karşıyaka’da yaşayan biri olarak gördüklerine duyduklarına ve hissettiklerine daha fazla seyirci kalamadı.

İçinde olan Karşıyakalı ruhu ona harekete geçip bir şeyler yapmasını sürekli söylüyordu. Sonunda kitabını basan Karşıyaka aşığı olan Florat, yazdığı kitabı yayınevlerinde satışa sunmamış ve hiçbir maddi beklentisi olmadan kitabı kendisinden talep edenlere hediye ediyor. Karşıyaka sevdalısı olan Av. Cevdet Florat ile Karşıyaka hakkında neden kitap yazdığından, neler yapılması gerektiğine, yapılması gerekenlerden Karşıyaka’da nelerin değişmesi gerektiğine kadar uzun bir çerçevede keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

KARŞIYAKALI BELEDİYE BAŞKANI VE KULÜP BAŞKANI İSTİYORUM

Öncelikle bu kitabı yazmanızdaki amaç nedir? Neden bu kitabı yazma ihtiyacı duydunuz?

Son 30 yılda Karşıyakalılar, Karşıyaka’nın kaderinde ve geleceğinde söz sahibi olamamıştır. Karşıyakalılar ezilmiştir. Karşıyakalılar yok edilmiştir. Karşıyakalılar kendi kentlerinde 3. sınıf insan muamelesine tutulmuştur. İşte bu yüzden Karşıyaka da Karşıyaka Spor Kulübü de çok kötü günler geçirmektedir. İşte bu yüzden Karşıyaka’ya ve Karşıyaka Spor Kulübü’ne büyük hizmetler vermiş birçok insan kendilerine sahip çıkılmadığından sefil biçimde sürünerek ölmüştür. Birlik ve beraberlik sağlanamamıştır. Karşıyakalıların kendi kulüpleri hakkında düşünmeleri bile engellenmiştir. Türkiye’nin en eğitimli ve en kaliteli insan topluluğu bu kentte yaşarken kimse Karşıyakalılardan kulüpleri hakkında yardım ve çaba istememiştir. KSK kongreye gelen 100 kişinin elini kaldırıp indirmesiyle belirsiz bir geleceğe doğru gitmektedir. Karşıyakalılar kentin geleceğinde söz sahibi olamadıkları gibi artık kulüplerinin geleceğinde de söz sahibi olma durumundan çıkarılmışlardır. Ben artık Karşıyaka’ya, Karşıyakalı belediye başkanı ve kulüp başkanı istiyorum.

KARŞIYAKA İL OLMALI

Sizce Karşıyaka’da neler yapılmalıdır? Kitabınızda da değindiğiniz gibi Karşıyaka’da yapılması gerekenler ile ilgili ne gibi düşüncüleriniz var?

Karşıyakalıların, Karşıyaka’ya sonradan gelse de Karşıyakalı olabilmiş ve ‘Ne Mutlu Karşıyakalıyım’ diyebilenlerin birliğini sağlamalıyız. Karşıyakalıları bir araya gelerek, ortak amaçlar için ortak hareket etmelidir. Bu amaç için kısa vadede bir dernek çatısı altında toplanılmalıdır. Oluşacak kitle hareketinin koordinasyonunun yapılması ve bununla birlikte ilk etapta ‘KAS’ projesi hayata geçirilerek Karşıyakalıların Karşıyakalılardan alışveriş yapmasının sağlanması gerekir. Karşıyakalı işverenlerin Karşıyakalılara iş vermesi sağlanmalıdır. Dernek bünyesinde oluşturulacak yapıyla, işsizlerin özgeçmiş kayıtlarının tutulması ve iş bulma faaliyeti başlatılarak, bu dayanışma ağının gelişmesi için gerekli etkinlikler düzenlenmelidir. Ortada vadede yapılması gerekenlere baktığımızda ise önümüze gelen ilk genel seçimlerde Karşıyakalı milletvekillerinin seçilmesi için gerekli siyasi girişimlerde bulunulmalıdır. Karşıyaka Belediye Başkanlığı ve meclis üyeliklerinin Karşıyakalılardan oluşması için çaba sarf etmeliyiz. Uzun vadede ise Karşıyaka’nın il olması için gerekli girişimleri yapacağız. Kuzey İzmir diye tabir edilen ve Bergama’ya kadar uzanan bölgenin içinde bulunduğu zorluklardan ve bakımsızlıktan kurtulması için Karşıyaka adı altında il olması gerekmektedir. Yönetim kolaylığı bakımından İstanbul’un 3, Ankara’nın 2’ye bölünme projelerinin olduğunu biliyoruz. Karşıyaka’nın da il olması kentimize çok büyük katkı sağlayacaktır.

KARŞIYAKA’DA KALP KRİZİ GEÇİRMEYİN

Karşıyaka’da çocukluğu geçen ve yaşayan biri olarak Karşıyaka’da ne gibi sorunlarla karşılaşıyorsunuz? Sizi isyan etme noktasına getiren sebepler nelerdir?

Her yağmurda sokaklarımızı su basıyor, isyan ediyoruz. Karşıyaka Yalı Caddesi’nde neredeyse her ışıkta duruyoruz. Asabımız bozuluyor. Yalı Caddesi’nde araçlar için yeşil dalga yapmak bu kenti yönetenlerin akıllarına bile gelmiyor. Karşıyaka kocaman bir köy durumundadır. Karşıyaka’da hastane desen yok, havaalanı yok, üniversitesi yok, adliyesi yok, stadyumu yok. Hep şikayet ettik ve kenara çekildik. Artık harekete geçmemiz lazım. Yıllardır sustuk ve oturduk. Bu mudur Karşıyaka’nın hak ettiği? Yetmedi mi yıllardır Karşıyakalının çektiği çile? Altınyol’da hastaneye yetişmeye çalışırken trafik sıkışıklığından ölen Karşıyakalılar kaç kişidir? Karşıyaka’da kalp krizi geçirirsen bittiğinin resmidir. Hele sabah ve akşam saatlerinde hayatta hastanelik olmayacaksın. Kulübümüz çok kötü durumda. Artık galibiyete şampiyonluk kadar sevindiğimiz döneme girdik. Karşıyakalı Karşıyaka’ya sahip çıkmalıdır. Susmak ve oturmanın sonu hüsrandır. Şikayet etmeye hakkımız yok. İş başa düşmüştür. Ortaya çıkacağız ve Karşıyaka’ya el koyacağız. Burası bizim memleketimizdir. Bizim gidecek bir yerimiz yoktur. Herkes gider biz kalırız. Herkes sever biz ölürüz. Artık şikayet etme dönemi bitmiştir ve icraat dönemi başlamıştır. Karşıyakalıysak kentimize ve kulübümüze sahip çıkacağız.

ESKİ CHP’LİLER İNSANLARI DİNLİYORDU

Anladığım kadarıyla isyanınızda hiçbir partiye, kuruma veya kuruluşa bağlı olarak konuşmuyorsunuz. Karşıyaka sevdalısı olarak en çok neden yakınıyorsunuz?

Siyasetçilerle işim olmaz. Ama 3-4 sene önce dediler ki Karşıyaka Adliyesi Menemen’e yapılan yeni adliyeye taşınacak. Binali Yıldırım gelecek dediler. Biz de Karşıyakalı avukatlar olarak gidip randevu alalım görüşelim dedim. Üç avukat arkadaş Vilayetler Evi’nde Binali Yıldırım’ın toplantısı sonrası görüşmeye gittik. Derdimiz Karşıyaka Adliyesi’nin yıkılmaması. Binali Bey o zamanda Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’ydı ve toplantısı bittikten sonra bizi yukarıda bir toplantı salonunda ağırladı. İnanır mısınız belki 1 saatten fazla bizi dinledi. Dinledi ve her konuda notlar aldı ve Karşıyaka Adliyesi kapatılmadı. Ben Binali Yıldırım onu yaptı bunu yaptı bilmem. Karşıyaka’da stat yapılsın diyoruz CHP’li belediyeciler yapılmayacak diyorlar. Karagöl’ü çöplük yapmayın diyoruz, çöplük yapacağız diyorlar. Tramvay yapmayın kentimizi mahvedeceksiniz diyoruz inadına yapacağız diyorlar. Binali Yıldırım biz avukatları dinledi ve çözüm getirdi. En azından bizi dinledi. Üç yıldır bu CHP’li belediyelerle Karşıyakalılar resmen her platformda savaşıyor. Bir defa bizi dinlemek isteyen olmadı. Bu insanlar neden bize karşı oldu, neden CHP’li aileler bile CHP’den vazgeçti diye soran yok. Nasıl olsa zannediyorlar ki Karşıyaka’dan tıpış tıpış oy almaya devam edecekler. Eski CHP’liler insanları dinliyordu. Eski CHP’liler halkın yanındaydı, halkın ne dediğini önemsiyordu. Şimdi diyorlar ki millet bize oy vermiyor. Milletle aralarında bir bağ yok ki milleti dinlemiyorlar ki neden millet onlara oy versin. Biz A Partisi, B Partisi değiliz. Biz Karşıyaka Partisi’yiz. Çağdaş, modern, laik, Atatürkçü çizgimizden kesinlikle ödün vermeyiz, ama politikada desteğimiz partilere değil kendi insanımızadır. Biz kentimizde ne belediye başkanlarını ne de milletvekillerini görebiliyoruz. Seçilen Ankara’ya gidiyor, bir daha gelmiyor. Belediye başkanları ise odalarından çıkmıyor. Benim derdim bu sürece nasıl gelindiğidir.

KARŞIYAKA SEMBOL MEKANLARINI KAYBETTİ

Eskiden yaşadığınız Karşıyaka nasıldı? Şimdiki Karşıyaka ile eski Karşıyaka arasında ne gibi değişiklikler oldu?

Çocukluğumuzda Karşıyaka sahilinde Tilla, Karşıyakalı, Sakıpağa, Emirgan gibi mekanlar vardı. Buraları Karşıyakalıların sosyalleşme ve bir araya gelme mekanlarıydı. Belediyelerce bu mekanlar birer birer kapatıldı. Simgelerimizi kaybettik. Bize yabancı yerel yöneticiler Karşıyaka’yı bilmediklerinden, tanımadıklarından Karşıyaka’ya hiç bir katkı sağlayamadılar ve sembol mekanlarımızı yok ettiler. Karşıyaka’ya belediye başkanı olacak kişinin insanları tanıması lazım, sokakları karış karış bilmesi lazım. Parti genel merkezlerinin artık “Ankara’dan belediye başkanı atarım. Nasıl olsa tıpış tıpış oy vermeye mecburlar. Hayat tarzlarını korumak için kimi aday gösterirsek oy verirler” düşüncesi, bugün Karşıyaka’nın felaketine sebep olmuştur. Yamanlar’ı bilmediklerinden, Yamanlar’da bizim gibi çocuklukları geçmediğinden, Yamanlar’ı İzmir’in çöp tesisi yapmaya çalışırlar. Hiç bir ihtiyaç olmamasına rağmen yolları daraltıp Karşıyakalının sahille bağlantısını kesip şehrin içinden İzban işletmeye çalışırlar. Bunlar bu kentte yaşamadıklarından hayatlarını bu kentte geçirmediklerinden bilmedikleri kentimizi mahvettiler. Biz artık kendi insanlarımızı etkili konumda görmek istiyoruz.

ANADOLU’NUN BİRÇOK YERİNDEN DAHA GERİ KALDIK

Karşıyaka’da şu anda gördüğünüz eksiklikler nelerdir? Sizi en çok üzen ve sinirlendiren konular nelerdir?

Karşıyaka Türkiye’nin en çağdaş, en modern, insan kalitesi olarak en tepede olan bölgesidir. Ancak belirtmek gerekir ki bu sadece insan kalitesi bakımından geçerli. Gelişmişlik düzeyine baktığınızda Karşıyaka Anadolu’nun birçok yerinden geri kalmış durumdadır. Karşıyaka’nın hastanesi yok. Karşıyaka Devlet Hastanesi kapatıldı ve Çiğli’ye bir hastane açıldı. Çocukluğumuzda havaalanımız vardı, şu anda yok. Üniversitemiz yok. Karşıyaka’nın bir stadı yok. Adliyemiz çok yetersiz. Karşıyaka sadece Karşıyaka Yalısı’ndaki kafelerden ibaret durumdadır. Kısaca Türkiye’nin en çağdaş insanlarının çok büyük sorunları var.

KARŞIYAKA’MIZA ‘KARŞIYAKASPOR’ DİYEN YÖNETİCİLER GÖRDÜK

Karşıyaka’nın en büyük markası olan Karşıyaka Spor Kulübü olmasına rağmen Karşıyaka ile aynı kaderi paylaştığını görüyoruz. Sizce bunlar neden oluyor?

Karşıyaka Spor Kulübü bir markadır. Karşıyaka’yı dünya tanıyor. Bu kentin yerel yöneticileri Karşıyaka’yı ciddiye almıyor ama Karşıyaka 1912’de kurulmuş bir kulüp. Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü’nün ziyaret ettiği kulübümüzün yapılacak stadı için “O stadın ne tarihi var?” diyen yerel yöneticileri bile gördük. Ancak bugün Karşıyaka’nın bir stadı yoktur. Belediyeler tarafından bu stadın yapılmaması için açılan davalara avukat kimliğimizle müdahil olduk. Yapmayın etmeyin bu kulübe yazık etmeyin dedik dinletemedik. Oysa Karşıyaka’nın Yalı’daki yerde yapılacak ve bu stadyumun yanına yapılacak sosyal tesisler ile bir stadı hep vardı. Karşıyaka Stadı başlamış olsaydı Nisan 2016’da teslim edilmiş olacaktı ve bu yıl Karşıyaka kendi stadında oynayacaktı. Yaptırmadılar. Hem yaptırmadılar, hem de kendileri yapmadılar. Biz bu kentte Karşıyaka’mıza Karşıyakaspor diyen yöneticiler gördük. Belediyelerin açtıkları davalarda belirttikleri temel unsur ise trafik yoğunluğu. Trafik yoğunluğu önemliyse o zaman Bostanlı Pazarı neden açıktır? O zaman Mavişehir’de neden birbiri ardına AVM’ler yapılmaktadır? İki haftada bir iki saat maç yapılacak ve Karşıyakalılar’ın yürüyerek gidip gelecekleri statta hiç bir yoğunluk olmaz. Karşıyaka Stadı yalıya yapılırsa Karşıyaka esnafı da ekonomik olarak büyük fayda sağlayacaktır. Stadımızın engellenmesi bizler için çok büyük bir hayal kırıklığıdır. Herkes bilsin ki Karşıyakalı stadını yalıya istiyor.

YEŞİL KIRMIZI RENKLERE AŞIK İNSANLARIZ

Son olarak kitabınızda Karşıyakalılığı bir kültür olarak ifade ettiğinizi görüyoruz. Karşıyaka kültüründen bize bahseder misiniz ve bu kitabın bir devamı olacak mı?

Karşıyaka kültürü çok farklı bir kültürdür. Biz Ege insanıyız, deniz insanıyız. Deniz olmadan yaşayamayız. Aramızdan Anadolu’ya gidenler bile sokak aralarından denize ulaşacaklarına inanarak yürürler. Bizler hoşgörülü, kültürlü, yemeyi, içmeyi, keyfi seven insanlarız. Kadına önem veren, aşkı seven, huzurdan beslenen, kimse gibi olmak istemeyen, özgürlüğü her şeyin önünde tutan dünya insanlarıyız. Bizler hayatın içindeyiz. Korkmayız. Kadınlarımız erkeklerini, erkeklerimiz kadınlarını sahiplenir. Kadın her zaman erkeğinin yanındadır. Kitap okuyan, müzik dinleyen, film izleyen, gündemi takip eden kültürlü insanlarız. Sıcakkanlıyız. Farklıyız. Sabahları insanlara günaydın deriz, hiç tanımadığımız insanlarla bir iki dakikada 10 yıllık dost oluruz. Biz buyuz ve bu şekilde kendine güveni olan yaşamayı seven, yeşil kırmızı renklere aşık insanlarız. Önemle belirtmek gerekir ki bu kitap bir üçlemenin ilkidir. Kısa bir zaman içinde yine aynı konulara değineceğim iki kitabım daha çıkacak.

Haber Merkezi