- Kültür-Sanat
- 21.04.2025 11:37
Yazar Gökten Çağrı Aktan, yazımla olan hikayesini anlattı. Aktan, kısa bir süre önce La Kitapevi aracılığı ile ilk kitabı ‘Sevimsiz Tanrılar’ı yayınladı
ONURHAN ALPAGUT-RÖPORTAJ
Yazar Gökten Çağrı Aktan kısa süre önce ilk kitabı ‘Sevimsiz Tanrılar’ı yayınladı. Aktan ilk kitabına ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Bu kitabı atmosferdeki bütün diktatörlere karşı yazılmış bir sataşma olarak tanımlayabilirim. Hayatımda en nefret ettiğim şey baskıcı, otoriter tavırlardır. Sevimsiz Tanrılar da bu görüşün aynası.”
Yazmaya nasıl karar verdiniz?
Eskiden Uludağ Sözlük’te yazılar yazardım. Bir yaz, orada Söykü isimli bir öykü seçkisi başlayacağı haber verildi. Tema üzerinden öyküler yazılacak ve seçilenler sözlük üzerinden yayımlanacaktı. Ben de deneyimlemek istediğim bir heyecan olarak gördüm bunu ve bir öykü yazıp seçkiye girdim. Sonra fark ettim ki bu işten keyif almıştım ve devam ettim.
İlk kitabınız ‘Sevimsiz Tanrılar’ kısa süre önce yayınlandı. Kitabınız kısaca söz edecek olursanız neler söylersiniz?
Bu kitabı atmosferdeki bütün diktatörlere karşı yazılmış bir sataşma olarak tanımlayabilirim. Hayatımda en nefret ettiğim şey baskıcı, otoriter tavırlardır. Sevimsiz Tanrılar da bu görüşün aynası.
Ufukta yeni bir kitap var mı?
2 novella ve bir sürü öyküm var. Ancak bunları basılı olarak yayımlamak fikrinin dışında bir şeyler düşünüyorum. Dünyadaki yaşam çok hızlandı. Edebiyatın buna nasıl ayak uydurabileceği ile ilgili bir fikrim var. Yeni kitaplarımı o fikre göre yayımlamayı tercih edeceğim sanırım.
Bir yazar olarak okuduğunuz beğendiniz diğer yazarlar var mı?
Schopenhaur,Yaşar Kemal,Zülfü Livaneli, Neil Gaiman, Hasan Ali Toptaş, Tezer Özlüi John Steinbeck, Ali Şeriati, Hermann Hesse, Sema Kaygusuz, Halil Cibran.
Türkiye’de kitap yayınlamak zor mudur? Siz nasıl gibi bir süreçten geçtiniz, yaşadığınız bir takım sorunlar oldu mu?
Oldukça zor. Sadece iyi bir eser ortaya koymak yetmeyebilir. Bir örnek vereyim: Sevimsiz Tanrılar ilk önce çok meşhur başka bir yayınevinden çıkacaktı. İstanbul’a çağırıldım. Sözleşmeler yapıldı, kapak tasarlandı, editöryel çalışmalar tamamlandı, kitap baskıya gitti, basıldı ve iptal edildi. Yayınevinin sahibi basıldıktan sonra kitabı okuyup, kitabın yayınevlerinin politikasına uygun olmadığına karar verdi. Şaka gibi ve oldukça acemice ama aynen böyle oldu. Esas meseleyi söylemeseler de biliyordum. Kitap bazı gözbebeği siyasetçilere “Oyunlarınızı, hukuksuzluklarınızı görüyorum, bunu söylüyorum ve sizden korkmuyorum” diyordu. Kitabı son anda okuyan patronları bazı sıkıntılarla uğraşmaktan korktu.
Edebiyat dünyasında gördüğünüz en büyük sorun nedir? Nasıl bir çözüm getirirsiniz?
Tüccarların edebiyatçılardan daha fazla yer kaplaması büyük bir sorun. Çözümü ise yok. Rantın olduğu yere romantik düşünceler işlemiyor.
2-3 YIL SÜRDÜ
Sizi bu kitabı yazmaya iten neydi. Ne kadar sürede bu kitap somut bir hal aldı?
Yazdıklarım arasında beni en motive edenler her zaman kızdığım meseleler olmuştur. Bir roman yazma fikri zihnimde filizlendiğinde, elbette onun da beni en çok kızdıran meseleden doğması gerektiğini düşündüm. Kendimi bir yazardan çok bir protestocu olarak görüyorum. Protesto etmem gereken ilk ve en mühim konu diktaydı bana göre. Yola bu şekilde çıktım ve notlar almak, yazmak, düzeltmeler yapmak aşamalarının tamamı 2-3 yıl sürdü.