Kendini resimleriyle anlatıyor

Ressam Mustafa Özkalp, geçen hafta Bayraklı Sanat Sokağı’nda tanıştığım bir isim. Kendisinin resim ile alakası çocukluk yıllarından geliyor. Hocasının yönlendirmesi ile resim sanatına ilk adımını atan Özkalp, şu an sanatına Bayraklı Sanat Sokağı’nda devam ediyor


  • Oluşturulma Tarihi : 29.02.2016 09:42
  • Güncelleme Tarihi : 29.02.2016 09:42
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kendini resimleriyle anlatıyor

ONURHAN ALPAGUT ÖZEL RÖPORTAJ - Bayraklı Sanat Sokağı’nda sanatsal faaliyetlerine devam eden ressam Mustafa Özkalp ile resim sanatını konuştuk.

Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Ankara'nın Ayaş kazasının bir köyünde doğdum. 1967'de İzmir'e geldim. Geldiğim yaşlarda çocuktum, hala köyüm burnumun ucunda tüter. Bu yüzden köy resimleri çizerim. Çocukluğumdan gelen o saflığı, temizliği resimlerime yansıtmaya çalışırım. Akademik ve alaylı olarak öğrendiğim tüm bilgileri, toplumun hassasiyetine, kırmızı noktalarına uyarak ya da halkın ekonomik ve sosyopolitik yararlarına uygun olarak sanata aktarmak temel amacımdır. Bunun adına sanat dersiniz ya da demezsiniz o size kalmış bir durum. Toplumla bütünleştiğimi, dertlerini anladığımı ve sanatın da toplumun aynası olduğunu bilen bir insanım. Sanat sihirli bir değnektir. Neye dokunursa ya onu kalkındırır ya da yere vurur. Sanat tiyatro, resim, heykel olabilir. Sanat herkese has bir durum değildir. Allah sanatı insana bahşeder. Bu size ait bir yetenektir. Bunun üstüne bilginizi koyarsanız üstün bir hale gelir. Picasso'nun dediği gibi: ‘Resim yüzde 1 yetenek yüzde 99 çalışmadır’. Kendi birikimlerini ve becerilerini ortaya koyacaksın ki ortaya öz, has bir şey ortaya çıksın. Sanat öyle bir anda ortaya çıkmaz. Sanat, erişilmesi en yüksek tepedir. Sanata erişmek için tarihteki birçok ressam pek çok çileye göğüs germiştir. Onların bizlere aktardıkları bilgileri özümüzde birleştirerek toplumumuzun istekleri ile kaynaştırarak kendi duygularımızı da katarak yeni bir şey çıkaralım ki ortaya sanatçı olalım. Bizler sanatçı olmanın dahi yolundayız. Memleket günümüzde sanatçıdan geçilmiyor. Elinizi sallasanız sanatçı. Halbuki sanatçı topluma yön verendir. Sanatçı, geleceği ön görebilen bir kişidir. Eğer varsanız bir şeyler ortaya koymalısınız. Koyamayan toplumlar yok olmaya mahkumdur.

Günümüze gelecek olursak Mustafa Özkalp ne yapıyor?

Şu anda emekliyim. Güzel sanatları yarıda bırakmıştım. O zamanlar sağ sol çatışması çok kuvvetliydi. Babamın da tek evladı olmamdan dolayı istemedi ve bırakmak durumunda kaldım. Hala daha bu terör laneti devam ediyor. Okuldan ayrıldığımda öğreneceğimi öğrenmiştim. Küçüklüğümden beri resim yaptığım içinde nerde eksiğim varsa üzerine koydum. Orayı bırakarak Ege Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdim. Belli bir müddet çalıştım. 2008 yılında emekli olduktan sonra kendimi temelli resme adadım. 2011'de ilk sergimi açtım. Sonrasında karma ve bireysel sergiler geldi. Bugüne kadar geldim. Bayraklı Ressamlar Sokağı’na 4 senedir bir bekçi gibi gelerek, her gün bir şeyler üretmeye çalıştım. Burada sanata gönül veren insanların yanında durmaya çalıştım.

Sanat ile alakanız nasıl gerçekleşti?

Çocukluğumdan beri resim yapmayı seviyordum. 5-6 yaşlarında hatırlıyorum daha ablamın gaz lambası altında resim çizerdim. O dönemde bahçemizdeki tavukların ve bir takım objelerin resimlerini çizerdim. Bunu fark eden ablam beni köydeki resim hocasının yanına götürdü. Köydeki resim hocam beni yönlendiren ilk kişi oldu. Sürekli çiziyordum. İşte o zaman fark edildim. Liseye kadar bu amatör süreç devam etti. Lisede Mustafa Peker hocam beni keşfeden isim oldu. Beni manzara resimlerden çıkartarak daha çok toplumsal olayları resmetmeye yönlendirdi. Bir nevi yol gösterdi. Güzel sanatlara gitmeme vesilen olan kişi de kendisidir. Resim ile asıl buluşmam lisede gerçekleşti diyebilirim.

Şimdiye kadar kaç tablo çalışması yaptınız ve kaç sergiye katıldınız?

Kara kalem çalışmalarım bine yakındır. Gençliğimden günümüze kadar gelecek olursak toplamda bin 500 rakamını görmüşümdür. Bu resimlerin çoğu bende olmasına karşın bir kısmı da 1983’de yaşanan talihsiz bir olay sonucu başkalarına geçmiştir. Sonrasında Resim Heykel Müzesi’nde Mehmet Sabır hocamızın önderliğinde halka açık akademik kurslar açıldı. Resim kurslarına katıldım. Değerli kişilerden eğitim gördüm. Nerede öğrenilecek bir şey varsa kaçırmazdım. Dört senedir Bayraklı Ressamlar Sokağı’ndayım bir fiil resim yapmaktayım. Birtakım etkinliklere katıldım. Buraya gelen çok kişiden önemli şeyler öğrendim. Burada kendime has bir üslup geliştirdim. 

Daha çok ne üzerine çalışıyorsunuz, tarzınız nedir?

Daha çok manzara, figüratif üzerine çalışıyorum. Tarzımda biraz Van Gogh vari birazda abstract. Var olan bir tabloyu 180 derece farklı bir bakışla yorumlayabiliyorum.

Sanat hakkındaki görüşleriniz nedir?

Sanat, öncelikle içinde yaşadığın topluma sunduğun bir meyvedir. Kişi içinde yaşadığı topluma mutlaka bir şeyler vermelidir. Boş çuval gibi durmadan içine atmak olmaz. Bunları güzelleştirip, yorumlayıp halkına sunmalıdır. Sanat kendini anlatmanın bir yoludur.

Sizce Türkiye’de sanata ve sanatçıya ne kadar değer veriliyor?

En iç acıtan bölüm bu. Maalesef geri kalışımızın da sebebi bu. Liderimizin de dediği gibi ‘Sanat, bizim hayat damarlarımızdan biridir bunu da baş tacı yapan ülkeler sürekli en üstte olmuşlardır’. Terörden, iç savaştan kurtulmuşlardır. Bizde tam tersine dibine vurmuştur. Bunun da sebebi sanatı sürekli ötelememizdir. Güzel olan hiçbir şeyi halkımıza aks ettiremiyoruz. Hep çirkin şeyleri veriyoruz. Bu gibi durumlar toplumumuzun geri götürmüştür. Bu durumdan kurtulmanın tek yolu sanata ve sanatçıya değer vermekten geçiyor. İyiyi ve güzeli paylaşmaktan geçiyor. Bunu da yapacak olan sanatçılardır. Sanat ile ilgili ülkemizde hiçbir yatırım yok. Sanatçıyı desteklemek için bir çaba da yok. Sanat biraz para işi. Para olmadığı takdirde ayakta durmanız güçleşiyor. Bir tablonun ortaya çıkması bir maliyet. 50'lili yaşlara geldim. İnsan maddi manevi destek istiyor. Bunu da halkından istiyor. Ancak ne yazık ki yok. Tablo alanlar da sürekli aynı kişilerden tablo alıyor. Biraz yenileri bulmak ve keşfetmek gerekiyor.

Destek için neler yapılabilir?

Halk biraz sempatiyle yaklaşırsa bu iş olur diye düşünüyorum. En azından biraz sanata ve sanatçıya güzel bakarlarsa bu durum gerçekleşir. Yerel yönetimler, yönetim olsun sanata kötü yaklaşmazsa ve basit görmezse iyi olacaktır. Sanatçıyı örselemenin bir anlamı yok. Bu bizi bir noktaya getirmez. Kim sanatla uğraşıyorsa desteklenmeli.

Sanattan iyi para kazanıyor musun?

Maalesef sanattan iyi kazanıyorum diyebilen insan sayısı çok azdır. Bir elin parmaklarını geçmez. Üzerine yatırım yapılan sanatçı var ama çok az. Bu durum böyle olmamalı. Yetenekli insanların desteklenmesi lazım ki kalkınabilelim. Ülkemizde ne yetenekli insanlar var. Ancak bu kişiler örselenmekten bir şey yapamıyorlar. Bu insanlar nazik. Toplumumuz çok hoyrat. Biraz güzellik barındırsak Paris falan solda sıfır kalır. İzmir, Ankara, Batman, Diyarbakır, Kars tüm olayların sorumlusu sanatsız bir toplum. Birbirimizi hoyratça kullanıyoruz, ötekileştiriyoruz. Bütün bu kavgaların sebebi budur. Sanat bunları en aşağı seviyeye çekebilecek mecradır. Bugün Artvin'de yaşananların hepsi doğaya ve insana önem vermemekten meydana geliyor.

Sizi etkileyen ve bir gün böyle ressam olacağım dediğiniz kişiler var mı?

Evet. Beni çok etkileyen üç kişi var. Albrecht Durer, Jean Venue ve Mustafa Peker. Ancak beni asıl ve en çok etkileyen Salvador Dali'dir. Özellikle sürrealist akımı temsil etmesi bu durumu pekiştirir. Kendime en çok Salvador Dali'yi görüyorum. Hayalleri çok geniş olan bir insandım. Toplum 1970'li yıllarda bunu öldürdü. Önce Kıbrıs travması sonrasında sağ-sol davaları beni derinden etkiledi. Şimdi bunları sanata dökmenin yollarını arıyorum. Toplumdaki her şey beni yakından ilgilendiriyor.

Hedef ve projeleriniz nedir?

Hedefim iyi bir insan olmak. İdealim ise isim sahibi olabilmek. Ancak şu an bu durum biraz zor gözüküyor.

Sergilerinizi gezen kişilerden edindiğiniz izlenim nedir?

Bireysel 2-3 sergi açtım. Toplumun bakışı çok güzel. Özellikle de çocukların.

Son olarak eklemek istedikleriniz?

Daha güzel şeyler olabilir. Hem memleket adına hem de sanat adına. Öncelikle memleketin ekonomik ve siyasi durumu düzeltilmeli. Terör bitmeli. Sanat topluma aks ettirilmeli. Doğanın hiçbir ağacına dahi dokunulmamalı.

 

Haber Merkezi