- Kültür-Sanat
- 14.05.2025 11:27
İzmir Büyükşehir Belediyesinin her yıl geleneksel olarak düzenlediği Çim Konserlerinin ikincisi Niyazi Koyuncu eşliğinde Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezinde gerçekleştirilecek
FADİME DUMLUPINAR
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen geleneksel çim konserleri 5 Temmuz Perşembe günü saat 21:00da Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezinde gerçekleştirilecek. Açılış konserini 28 Haziran Perşembe günü Kent Orkestrasının yaptığı çim konserlerinin ikincisini Niyazi Koyuncu, 12 Temmuz Perşembe Gece Yolcuları, 19 Temmuz Perşembe Eda Baba, 26 Temmuz Perşembe günü ise Grup Gündoğarken gerçekleştirecek.
Kazım Koyuncunun kardeşi olan ve Karadenizli kent ozanı olarak kabul edilen Niyazi Koyuncu yaptığı açıklamada, üniversiteyi dört yıl okumak istemesine rağmen iki yıl okuyabildiğini açıklayarak, Ben iki yıllık Karadeniz Teknik Üniversitesini kazandım. İki yıl okuduktan sonra, abim vefat etti. Sonra Eskişehire gittim ama üç ay hiç dışarı çıkmadım. Abimin ölümünü kabullenmeye çalıştığım için sosyal yaşamım da kayboldu. İlk kez şehir dışına çıkmıştım ve bir tarafımda büyük bir boşluk vardı. Ne yapacağımı düşünürken, ufak ufak çevreme adapte olurken, güzel insanlar tanıdım dedi.
KARADENİZ ŞARKILARI
Karadenizli bir arkadaşının 5 yaşında lösemi kanseri olan küçük bir çocuk için konser vereceğini söylemesinin ardından ekipte yer almaya karar verdiğini açıklayan Koyuncu şu ifadeleri kullandı: Gece için Karadenizli bir abimizi davet etmiştik ama o son dakika gelemedi. Ben de o ana kadar evde şarkı söylüyor ancak hiç sahneye çıkmıyordum. Böyle bir düşüncemde yoktu. 300-400 bilet de satmışız, her şey güzel gidiyor, sahneye kimin çıkacağı belli değil. Emrah bana, Ben 5 şarkı söyleyebiliyorum ama 20 tane söyleyecek birine ihtiyaç var, bence sen çık dedi. Gerçekten de o gün çıktım sahneye. Çok güzel anlamlı bir işti ve bir daha hiç inmedim sahneden.
NİYAZİ KOYUNCU KİMDİR?
20 Nisan 1984 yılında Artvinin Hopa İlçesine bağlı Pançolda, Cavit ve Hüsniye Koyuncunun altıncı çocuğu olarak dünyaya gelen Niyazi Koyuncununçocukluğu kalabalık bir ailede geçer. Sanatçının müzikle tanışması ve bugünkü kimliğinin oluşması bu yıllara rastlar.Bu kimliğin oluşmasında, Karadenizin renkliliğinin,yöre halkından duyduğu ezgilerin ve gözlemlediği kültürlerin önemi büyüktür. Yaşı on yediyi gösterdiğinde Karadeniz Teknik Üniversitesine giden ancak abisinin vefatından dolayı öğrenimini tamamlamayan Koyuncu, hayallerini gerçekleştirmek için ilk adımı atar ve Eskişehire Üniversite eğitimi almaya gider. Bu şehir ona okul hayatından çok sanatın ve dostluğun kapılarını açar.
Kalabalığın önünde ilk kez şarkı söylemesi yine bu şehirdeki bir tesadüfle başlar ve o geceden sonra, kendisini en çok mutlu eden şeyin ne olduğunu bulur. Daha sonra Seritana -Lazca karanlıktaki ışık anlamına gelen- adlı etnik müzik grubunu kurar. Grubun solistliğini yapan Niyazi Koyuncu, sanatın en çok sokakta var olduğuna inanmış ve buradaki gerçeklikten beslenmiştir. Grubuyla beraber İstanbula gelen Niyazi Koyuncu,bir süre sonra grubun dağılmasıyla,yaşama dair kaygılarını,isyanlarını ve umutlarını tek başına söylemeye başlar. Herkesin kendi dilinde özgürlük şarkıları söyleyeceği bir dünyayı düşleyen sanatçı,ilk solo albümü Muço Pa(nasıl yapayım)ile çıkarır.