Notalar ile farkındalık

İzmir’de Sosyal Sorumluluk Projeleriyle tanınan müzik eğitmeni ve Balçova CHP Meclis eski Üyesi Muharrem Dayanç ile 2009 yılından bu yana toplumda farkındalığı ve duyarlılığı artırmak için ürettiği müzik odaklı projelerini ve hedeflerini konuştuk


  • Oluşturulma Tarihi : 07.01.2016 07:44
  • Güncelleme Tarihi : 07.01.2016 07:44
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Notalar ile farkındalık

E. ÇAĞLA GENİŞ

Çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları için ‘Çocuk Gelinlere Hayır’, Buca ıslah evindeki mahkum çocuklar için ‘Hiç kimse Suçlu Doğmaz’, bedensel ve görme engelli çocuklar için ‘Sanat Engel Tanımaz’ ve lösemili çocuklar için ‘Müzik Umuttur’ projelerini hayata geçiren Müzik eğitmeni Muharrem Dayanç, ‘Sanat Engel Tanımaz’ adlı projesiyle Meslek Hizmetleri Ödülleri kapsamında ‘Yılın En Başarılı Sosyal Projesi’ ödülünü aldı. ‘Notalar Şiddete Karşı’ projesi ile de kadına yönelik şiddete karşı toplumda farkındalık yaratan Dayanç, bir sonraki projesinde Suriyeli 20 mülteci çocuk ile ‘Savaşa Karşı Müzikle Barış’ temalı projeyi hayata geçirmeyi amaçlıyor. Dayanç, mülteci çocukları Fazıl Say ile aynı sahnede buluşturmayı hedefliyor.

ÇIKIŞ NOKTASI ÇOCUK GELİNLER

Sosyal olaylara karşı her zaman duyarlı yaklaşma çabası olduğunu belirten Dayanç, çocuk yaşta evlendirilen kız çocukları ile ilgili geliştirdiği ilk sosyal sorumluluk projesi hakkında şunları söyledi: “5 yıl kadar Demokrat Radyo’da sunuculuk yaptım. Müzikle haşır neşir olmam oradan geliyor. Küçük yaşlarda çok önemli sanatçılarla tanıştım ve onlarla büyüdüm. Ardından bir müzik okulu açma fikri doğdu. Bu işin eğitimini aldım, aslında bağlama hocasıyım. Müzik kursunda yıllarca bağlama dersi verdim. Sonra toplumdan aldığını topluma geri vermek gibi bir misyon geliştirdik. ‘Çocuk Gelinlere Hayır’ diye bir proje geliştirdik. Çocuk yaştaki kız çocuklarının Anadolu’da evlendirilmesi toplumda kanayan bir yaramız. Bu konuda bir farkındalık yaratabilmek adına ne yapabiliriz diye düşünmüştük. 40 tane kız öğrencimize beyaz gelinlik giydirerek bir koro oluşturduk ve çocuk şarkıları seslendirdik. Ekonomi Üniversitesi’nde büyük bir konser verdik. Çok anlamlı olduğunu düşündüğüm bir projeydi. İlk çıkış noktamız buydu.”

“HİÇ KİMSE SUÇLU DOĞMAZ”

2009 yılında meclis üyesi olduğunda da projelerini devam ettiren Dayanç, “Kafamda hep çocuklara yönelik projeler vardı. Çünkü kişisel gelişim süreçlerinde müzik çok etkili ve güçlü bir silah. İmkanı olan gelip müzik eğitimini alıyor ama toplumun dezavantajlı kesimleri bu eğitimden mahrum kalıyor. Cezaevlerinde suça itilmiş çocuklarla ilgili bir proje yapmak istedim. Projenin geçekleşmesi için yerine getirilmesi gereken prosedürler çoktu ama başardık. Amacım Türkiye’de mahkum çocukları ilk kez sahneye çıkarmaktı. Gittiğimizde çocukları avluda toplamışlardı. Kızlara gitar eğitimi vereyim dedim, gitarların hepsini onlara hediye ettim. Başta kızlar çok önyargıyla yaklaştı, ne işimiz olur entel miyim dantel miyiz dediler. Ama konsere çıkmadan önce son provalarda müthiş bir değişim gösterdiler. O an çok duygulandım ve ağladım. ‘Muharrem Hocam keşke sizinle daha önce tanışsaydık, 2 aydır gitarımızla uyuyoruz’ dediler. Aslında farklı yeteneklere sahip bu gençlerin fırsat verildiğinde neler yapabileceklerini gösterdik. Sunay Akın’ın sunduğu gecede İzmir Devlet Konservatuarı bir destek konseri verdi. Konser günü salona cezaevi zırhlı araçlarıyla geldiler. Riskli bir işti ama çok güzel şeyler yaşadım. Islahevleri kapsamında bu Türkiye’de bir ilkti. O projemiz çok ses getirdi” dedi.

“SANAT ENGEL TANIMAZ”

Bir sonraki projesinde bedensel ve görme engelli çocuklara yönelik olarak ‘Sanat engel tanımaz’ projesini hayata geçiren Dayanç, “Arkadaş ortamı sınırlı ve eve hapsolmuş engelli çocukların özgüven kazanmasının ötesinde aldıkları 6 aylık eğitim onların sosyalleşmesine neden oldu. Çiğli’den gelen bir engelli ailesiyle Karabağlar’dan gelen bir aile aynı duyguları yaşadıkları için çok yakın dostluklar kurdu. 20 kişilik engelli çocuklardan oluşan bir koro kurduk. Koroyu görme engelli bir çocuk çalıştırdı. Aralarında çok iyi bir iletişim kurdular. Toplam 60 çocuğa eğitim verdik. Bedensel ve ortopedik engelli çocuklara da gitar, ritim ve bağlama dersi verdik. Konserimizde İsmet İnönü Sanat Merkezi salonunda oturacak yer yoktu ve dışarıya barkovizyon kurduk. ‘Sanat Engel Tanımaz’, Meslek Hizmetleri Ödülleri kapsamında ‘Yılın En Başarılı Sosyal Projesi’ ödülünü aldı. ‘Sanat Engel Tanımaz’ projesinde engellilerle ilgili sıkıntıları ve sorunları gözlemleme fırsatı buldum” diye konuştu.

LÖSEMİLİ ÇOCUKLARI MÜZİKLE BULUŞTURDU

En zorlandığı ancak en keyif aldığı projenin lösemili çocuklar için geliştirdiği ‘Müzik Umuttur’ projesi olduğunu anlatan Dayanç, şu ifadeleri kullandı: “Bir yandan tedavileri devam ediyor ve kanserle mücadele ediyorlar. Küçücük çocuklar lösemi diye amansız bir hastalığın pençesine yakalanmış ve sen o çocuklara moral ve umut olsun diye müzik aleti çalmayı öğretiyorsun. O çocukları 8 ay boyunca fuarda çalıştırdım. Aileleri tedavilerinden arta kalan zamanlarda onları kursa getirdi götürdü. Dünyaca ünlü İdil Biret ile aynı sahnede buluştular. İzmir Devlet Senfoni Orkestrası, her etkinlikte çözüm ortağımız oluyor. Metin Uca da gecenin sunuculuğunu üstlendi. Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde oturacak yer yoktu. Amacımız müzik ile sosyalleşmeyi yaratmanın dışında dezavantajlı gruplar üzerindeki farkındalığı artırmaktı.”

“NOTALAR ŞİDDETE KARŞI”

Müzik ile kadına yönelik şiddete karşı farkındalık ve duyarlılık oluşturmak amacı ile geçtiğimiz günlerde ‘Notalar Şiddete Karşı’ projesi kapsamında büyük bir konser veren Dayanç, “Özgecan Aslan cinayeti beni çok etkilemişti. Neden bu konu üzerinde çalıştığımı sorarsanız bu cinayet ben de çok derin bir üzüntü yarattı. Vahşetin de ötesinde bir şeydi. Özgecan’ın ailesine ulaştım, yanımızda olduklarını bildirdiler. Şimdiye kadar bu konudaki çalışmalar panellerin ötesine geçememişti. Bu sefer bunu kalıcı hale getirmeyi ve İzmir’in tamamına yaymayı düşündüm. Kadın dernekleri, üniversiteler, barolar ve kadın belediye başkanlarını gezdim. Kadın olup da İzmir’de kanaat önderi olan kim varsa o gün o korodaydı. Kadına karşı şiddete yönelik erkek duyarlılığıyla bir bakış açısı geliştirdim. Belki de bu projenin bu kadar çok yankı uyandırmasının nedeni bir erkeğin gözüyle olaya bakılmış olması olabilir. Kadına şiddet yalnızca kadının sorunu değil. Ben bir erkeğim ve bunun sadece kadının sorunu olmadığını düşünüyorum. Çözümü de çok basit aslında; toplumsal eşitliği dengelemek gerekiyor” dedi.

FAZIL SAY İLE MÜLTECİ ÇOCUKLARI BULUŞTURACAK

Müziği ve mesleğini insanların yararına kullanmayı amaç edinmiş olan Dayanç, şu sıralar Suriyeli mülteci çocuklar için bir proje hazırlığında. ‘Müzikle Savaşa Karşı Barış’ projesini anlatan Dayanç, “İzmir’de yaşıyoruz ve kentteki yaşantıya duyarlı bir insan olarak yazın Basmane’den geçemiyordum. Duygularım kabarıyordu. O insanlar için bir şeyler yapabiliriz. Yerleşik olan yaşayan Suriyeli çocuklar var. Ben bir savaş karşıtıyım bunun getirmiş olduğu bir duyarlılık var üzerimde. Müziği ve mesleğimi bu insanların yararına kullanmak istiyorum. Kentte yaşayan Suriyeli çocukları tespit ettim. Onların kentle uyum sorununu çözmeye çalışacağım. O çocuklarla bir koro oluşturabiliriz. Almanya’da savaştan kaçmış mülteci müzisyenlerden oluşturulmuş bir orkestra var. Mülteci ve sığınmacılardan oluşan bir filarmoni orkestrası kurmuşlar. İzmir bu sorunun başkenti… Suriyeli çocuklarla ilgili proje için aradılar ve destek olmak istediklerini söylediler. Böyle bir projede Fazıl Say ile bu çocukları buluşturabiliriz” ifadelerinde bulundu.

“SELİN HANIM İLE YOLLARIMIZ KESİŞTİ”

2009 yerel seçimlerinde Balçova Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyeliği sıfatıyla İzmir’in en genç meclis üyesi olan Dayanç, “İlk başta biraz zorlandım çünkü projeler üretmek istiyordum ama projeler üretmenin partilerde önemi olmadığını gördüm. 5 yıl boyunca siyaset devam etti. Bu dönem aday olmadım, istemedim. Ben siyasetin farklı bir ucundan tuttum. CHP olarak yeni bir siyasetin yolunu açacaksak aslında doğru yol ve yöntemin bu olması gerekiyor. Topluma projeler üretmemiz gerekiyor. Toplumun ötelenmiş gruplarının içinde olarak dertlerini dinleyerek proje üretmemiz lazım. Siyaset yapmak için bir ünvanının olmasına gerek yok. Topluma güzel projeler üreterek de çok daha anlamlı siyaset yapabilirsin” şeklinde konuştu. CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke’nin kentteki siyasi koordinatörlüğünü de yürüten Dayanç, “Sayın Selin Sayek Böke ile İzmir'de yollarımız kesişti. Milletvekili adayı Turgay Bozoğlu benim çok yakın aile dostum. Turgay Bozoğlu ile Selin Hanım Bilkent Üniversitesi'nden tanışıyorlar. Selin Hanım İzmir'de bir ekip oluşturmak istediğini söyledi ve bizden yardım istedi. Böylece yollarımız kesişti. Şu an Selin Hanım'ın İzmir'deki siyasi koordinatörlüğünü yapıyorum” dedi.

Haber Merkezi