Okumak boş vakit değil disiplin işidir

Okumanın sadece boş vakitlerde yapılabilecek bir hobi algısından çıkıp günlük disiplinle gerçekleştirilmesi gereken bir sorumluluk olduğunu belirten yazar Hatice Altunay, Türkiye’de ücretsiz okuma atölyelerinin yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi


  • Oluşturulma Tarihi : 04.02.2017 07:30
  • Güncelleme Tarihi : 04.02.2017 07:30
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Okumak boş vakit değil disiplin işidir haberinin görseli

NİLGÜN TAZE

Güzel cümleler kurduğunu söylemeden önce sesinin güzelliğini fark eden ilkokul öğretmeninin kendisini teşvik etmesiyle okuma-yazmaya aşık olan yazar Hatice Altunay, düzenlenen etkinliklerde şiir ve metin okumaya başlar.

Ortaokul sürecinde Türkçe öğretmeni Yüksel Parlar’ın yazılarını keşfetmesinin ardından yazma denemelerine başlayan Altunay, okul çapındaki şiir ve kompozisyon yarışmalarına katılarak kitap ödülleri alır.

Okul yıllarında aldığı ödüllerin bugünkü gibi plaket değil de kitap olduğunu ve o kitaplara ulaşabilmek için daha çok yazdığını söyleyen Yazar Hatice Altunay, “Lise yıllarında yerel basına yazılar yazan biriydim ve gençler arasında yapılan bir yarışmaya katılmıştım. Beğenilen şiirler ve Genç Şairler Antoloji’sinde yer aldım. Üniversite yıllarımda ülke çapındaki dergilerde şiirlerim, yazılarım yayınlanıyordu. İlk olarak okul sıralarında yazmak beni hem arkadaşlarım hem öğretmenlerim arasında gururlandırıyordu. Sorunlarımı paylaşan bir genç olmadığım için onları sarı saman kağıt defterime yazardım. Babamı erken kaybetmem ve annemin okuma yazma bilmemesi nedeniyle evde yazılarımı okuyacak birilerinin olmaması beni rahatlatıyordu” dedi.

“YAZMASAM DELİ OLACAĞIM”

Yazdıklarının bir iç dökme niteliğinde olduğunu ve rahatladığında evde kimse yokken şöminede yaktığını ifade eden Altunay, “Üniversite yıllarında da sürdürdüm yazmayı. Öğretmenlik yaptığım yıllarda ise Sait Faik Abasıyanık gibiydim. ‘Yazmasam deli olacağım’ tonunda yazmadığım zamanlarda kıvranıyordum. Yazmak bende önceleri bir rahatlama sonrası ise sorumluluk oldu. Yazar olarak topluma önderlilik yapmak, duyarlılık kazandırmak gibi ilkelerim var şimdi. Yazmadan artık günümün bir anlamlı olmuyor” açıklamasını yaptı.

GEÇ KALAN SEZGİ

2010 yılında kitap yayınlama sürecine başladığı bilgisini veren Altunay, önce İstanbul’da yayınevlerinin kapısını çaldığını ancak dosyalarına hiçbir yanıt gelmediğini söyleyerek, “Geç kaldığımı düşünmeye başlamıştım ki eşimin desteği ile ilk kitabım ‘Geç Kalan Sezgi’ adıyla çıktı. Hem kendime hem de Türkan Saylan’a, hem de Sezgi adlı bir öğrencime göndermelerimin sonucuydu bu ad. İkinci öykü kitabım ‘Fısıldayan Kadın’ büyük bir yayınevinden çıktı. Yaşanmış öykülerden derlediğim kitap özellikle Cumhuriyet ve Atatürk dönemini yaşamış anneannemin anlattıklarından oluşuyordu. Üçüncü kitabım ‘Ellerin Sevgi Dokuması’ ise kayın validemi konu aldığım öykü türünde bir kitap” şeklinde konuştu.

DERSİMİZ SEVGİ

Dördüncü kitabı olan ‘İçimde Bir Serçe’ adlı öykü kitabına devam eden Altunay şu açıklamaları yaptı: “Bu kitabımda kadın öykülerini ve biyografi öykülerini derledim. 4’üncü kitabım diğerlerine göre daha çok ilgi çekti. Öğrencim Mutlu Demiroğlu ile birlikte ‘Gün Aşığı Buğulu Şiirler’ adıyla çıkardığımız kitapla birlikte şiire çevirmiş oldum yüzümü. Öğrencimle başlayan şiir dinletileri ile birlikte şiir kitabı çıkarmanın onurunu yaşadım. Yeni yayınevine gönderdiğim ‘Dersimiz Sevgi’ adlı dosyam edebi denemeleri kapsıyor.”

EN ÇOK OKUNANLAR

İlkokulda kendilerine bir yol haritası sunulmadığı için eline ne geçerse okuduğunu söyleyen Altunay, Kemalettin Tuğcu ile başlayan okumalarını Ömer Seyfettin, Sait Faik Abasıyanık, Orhan Kemal ve Batılı klasik yazarlarla devam ettirir. Okulun kütüphanesinden düzenli olarak faydalanan Altunay, ilerleyen zamanlarda Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri, Hüseyin Rahmi, Halide Edip Adıvar’ı kendine örnek alarak, “Türk Klasiklerini önemserken Batılı yazarlar olan J. Steinbeck, Pearl Buck, Jack London, Knut Hamsun, Dostoyevski, Balzac, Turgenyev, Tolstoy, Grange, J.Paul Santre, Albert Camus, Kafka vb. yazarları sıkı takip ettim. Bu sırada modernist yazarları da okuyordum. Tezer Özlü, Nazlı Eray, Mine Söğüt gibi kadın yazarlarımızdan bana örnek olacaklar içinde başta Feyza Hepçilingirler, Oya Baydar, Erendüz Atasu, Ayla Kutlu, İnci Aral olarak sıralayabilirim” dedi.

OKUMADAN YAZANLAR

Toplumcu-gerçekçi yazarları çok önemsediğini ve Fakir Baykurt, Kemal Tahir, Yaşar Kemal, Rıfat Ilgaz, Orhan Kemal’i kendisine örnek aldığını ifade eden Altunay, “Etkilendiğim şairler arasında Orhan Veli, Nazım Hikmet, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Bedri Rahmi, Can Yücel, Ataol Behramoğlu, Şükrü Erbaş, Veysel Çolak yer alıyor. İkinci yeni şiir akımında ise Edip Cansever ve Turgut Uyar var. Kadın şairlerimiz içinde Gülten Akın, Türkan İldeniz, Şennur Sezer, Didem Madak belleğimde yankılananlar. Nedenlerine gelince toplumsal ve bireysel duyarlılık algılarının yüksek oluşu diye düşünüyorum. Herkesin yazar olduğu günümüzde okumaz fakat sıkı yazar olduğunu iddia eden o kadar acemi yazar var ki… Benim yazmaktan okumaya fırsatım yok ki avuntusunda yazmaya odaklanmış bir yığın yazarımız var. Ben hiçbir zaman iyi yazarım, sıkı şairim demiyorum kendime. Edebiyat tarihi gereken notu verecektir. Okumayan, belleğini yeni yepyeni dünyalar ile doldurmayan ne kadar edebi yazabilir ki? Okumaz yazarlar aynı zamanda birbirini çekemez yazarlardır aslında” ifadelerini kullandı.

OKUMA ATÖLYELERİ

Türkiye’de okuma yazmaya yeterli önem verilmediği için ders kitaplarındaki metinlerin güncel olmadığını açıklayan Altunay şu ifadeleri kullandı: “Çocukların ve gençlerin ilgisini çekecek hiçbir kitap ve önerileri yok. Gençler yalnızca fantastik ve macera okuyor ve edebi olanın yanından dahi geçemiyorlar. Edebiyat tarihi için metinlerin dil ve anlatımı konusu ise ilgilerini hiç çekmiyor. Okumak boş vakit algısından çıkmadıkça, okuma atölyeleri ülke geneline yayılmadıkça bu konuda bir ilerleme olacağını sanmıyorum. Kaldı ki okuma atölyeleri ücretli olduğu için düşük gelirli insanların gidebileceği bir yer olamıyor.”

ALIŞKANLIK KAZANDIRMAK

Altunay, kütüphanelerde ve okullarda okuma saatleri ve günlerinin yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Okuyan gençler birbirini etkiler tıpkı 1980’li yıllarda olduğu gibi. İnternet ve akıllı telefon günah keçisi olmaktan çıkarılıp Milli Eğitim politikası altında olmalı. Geldiğimiz noktada çocuklarımızı kitap günlerine, fuarlara götürmeyen bir sistemin içindeyiz ne yazık ki. Çocuklarımız ve gençlerimiz yazar ve şairlerle tanıştırılırsa ne müthiş bir dünyaları olurdu. Mevcut sistemin çarkında bu mümkün olmuyor ne yazık ki. ‘Evladım oku’ demekle çocuklara okuma-yazma alışkanlığı kazandırılamaz. Yetişkinlerin kendisi evde gazete, dergi, kitap okumazsa çocuk da benimseyemez okumayı. Ben kızıma okuma alışkanlığını evde akşamları hep birlikte okuma saatleri düzenleyerek sağladım. Bildiğim masalları okurdu bana kızım mutfakta ben de dinlerdim onu defalarca hiç dinlememiş gibi” açıklamasını yaptı.

GENÇLERE TAVSİYELER

Yazar olmak isteyen gençlere tavsiyelerde bulunan Altunay şunları söyledi: “Öncelikle çok okumaları gerekir. Memleketimizin yazarlarını ve batılı yazarları iyi okumaları gerekiyor. Günlük tutma alışkanlığı olmalı. Yerel basına, yarışmalara, ülke çapındaki dergilere yazılarını göndermeleri ve beğendikleri dergileri düzenli okumaları gerekir. Yazar olmak isteyen gençlerin birincil sorunu büyük yayınevinin kapısını aralamak çünkü çok para kazanmak peşindeler. Hayatta o kadar çok gerçeklik var ki hangi taşı kaldırsan o kadar konu çıkıyor. Ben sonsuza göçünceye kadar bir öğretmen ve bir yazar olarak yazmayı sürdüreceğim. Beni önemsediğiniz ve böylesine güzel sorularla günümüz gerçeğini yansıttığınız için size teşekkür ederim Uzaktan bana uzanan sevgi dolu yüreğiniz var olsun.”

HATİCE ALTUNAY KİMDİR?

1962 Muğla –Ortaca doğumlu olan Hatice Altunay Uludağ Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. İlk görevine Sivas ilinin Zara İlçesi’nde başlayan Altunay, üç yıllık görevinden sonra eş durumundan Marmaris Lisesine atandı. Halen Marmaris Sabancı Anadolu Lisesinde Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak görevini sürdürmektedir. 29 yıllık öğretmen olan Altunay evli ve bir kız çocuğu annesi.

Muğla ili kapsamında yerel gazetelerde yazıları ve şiirleri yayınlanan Altunay’ın, Marmaris’te Damla, Ortaca ‘da İspinoz adlı sanat dergilerinde şiirleri, deneme, öykü türünde eserleri yayınlanmıştır. Marmaris Lisesinde görev yaptığı yıllarda Birikim adlı okul ve sanat içerikli derginin çıkmasında, sanat ağırlıklı metinlerde öğrencileri teşvik etmiştir. Muğla’da, Ortaca’da, Dalyan’da düzenlenen sanat etkinliklerine katkı sunan Altunay, öğrencilerine kitap, sanat sevgisi aşılayarak metin yazma çalışmalarını sürdürmektedir. Etkin olarak şiir dinletileri düzenlemekte olan Altunay, yaratıcı yazarlık egzersizi çalışmasıyla gençleri yazmaya özendirmekte olup Muğla ili dışında Muş’ta yayınlanan Siya, Trabzon ‘da Kıyı, Uzak, Bulancak, ADD gibi dergilerde şiirleri düz yazıları yayımlanmıştır.