Ölmeden önce okumanız gereken 10 kitap

Her geçen okunması gereken kitap sayısı artıyor. Bazı kitaplar ise yıllara meydan okuyarak, okurla buluşmaya devam ediyor. İşte ölmeden önce okumanız gereken 10 kitap…


  • Oluşturulma Tarihi : 13.10.2023 02:30
  • Güncelleme Tarihi : 23.11.2023 07:26
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Ölmeden önce okumanız gereken 10 kitap haberinin görseli

Yazıldığı dönemden bugüne kadar adından söz ettirmeyi başaran gerek edebi çevrelerde gerek de her kesimden kişi tarafından büyük bir merak ve heyecanla okunan kitaplar bulunur. Üzerine sayısız inceleme yapılan ve pek çok programda tartışılan bu kitaplar, geçen yıllara meydan okumaya devam ediyor.

Ölmeden önce mutlaka okumanız gereken 10 kitap

Hem sanat açısından hem de toplumsal açıdan son derece kıymetli yeri olan kitaplardan, ölmeden önce mutlaka okumanız gereken 10 tanesini sizin için listeledik.

10. 1984 – George Orwell

1984_ilkses

“Parti'nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.

George Orwell'in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kabus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgahlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır.”

cesuryenidunya_ilkses

9. Cesur Yeni Dünya – Aldous Huxley

"Cesur Yeni Dünya" bizi "Ford&'dan sonra 632 yılına" götürür. Bu dünyanın cesur insanları kapısında "Cemaat, Özdeşlik, İstikrar" yazan Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi&'nde üretilirler. Kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için, "annelik&' ve &'babalık&' pornografik birer kavram olarak görülür Toplumsal istikrarın temel güvencesi olan şartlandırma hipnopedya -uykuda eğitim- ile sağlanır. Hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir. "Herkes herkes içindir."

"Cesur Yeni Dünya"nın önemi yalnızca ardılları için bir standart oluşturması ve karamsar bir gelecek tasarımının güçlü betimlemesiyle değil, aynı zamanda &'birey yok edilse de süren macerasının&' sağlam bir üslupta anlatılmasıyla da ilgili. Huxley, yapıtını ütopa geleneğinin kuru anlatımının dışına çıkarıp &'iyi edebiyat&' kategorisine yükseltiyor.”

tutunamayanlar_ilkses

8. Tutunamayanlar – Oğuz Atay

“Ülkemizin en değerli yazarlarından biri olan Oğuz Atay’ın yazıldığı dönemde büyük tartışma konusu olmuş eseri Tutunamayanlar, 1972 yılında yayımlanmıştır. Eser, bilinç-akışı tekniğiyle döneme damgasını vurarak Türk Edebiyatı’nda yeni bir çağı başlatmıştır. Pek çok eleştirmen, Tutunamayanlar’ı Türk Dili’nde yazılmış en iyi eser olarak değerlendirmektedir.

Tutunamayanlar Oğuz Atay ismiyle özdeşleşmiş bir roman olarak, büyük yazarımızın hayatından izler taşımasıyla da kısmen otobiyografik bir eser olarak da değerlendirilebilir. Roman, son derece üst düzey diliyle çevirisi en zor romanlar arasında yer alır. Tutunamayanlar, sadece birkaç dile çevrilebilmiştir. “Het leven in stukken” adı altında Flemenkçeye (Hollanda Dili) çevrilen eser, eserin Hollandalı çevirmenine ödül kazandırmıştır.

Tutunamayanlar konusu itibariyle intihar eden arkadaşının geçmişini araştıran Turgut Özben’in, söz konusu arkadaşı Selim Işık’ın modern hayata neden “Tutunamadığı”nı öğrenme çabasını anlatmaktadır. Romanda Turgut’un karşılaştığı her kişi Selim Işık’ı tanıyan kişilerdir ve her biri Turgut’a Selim’in farklı yönlerini aktarmaktadır.

İletişim Yayınları’nın en prestijli kitaplarından biri olan Tutunamayanlar, ülkemizde olduğu kadar Dünya çapında da merak konusu olan eserlerden biridir.

Her yıl çok satan kitaplar arasında yer alan Eser, TRT Roman Ödülü’ne sahiptir. Tutunamayanlar romanının ilk baskısı 1000 TL gibi bir fiyat ile alıcı bulmuştur.”

parfumundansi_ilkses

7. Parfümün Dansı – Tom Robbins

“Oyunculluk uçarılık değil, bilgeliktir” diyerek çılgınlık derecesinde “oyuncul” romanlar yazan Tom Robbins, bu romanda insanın doğayla ilişkisinin kopma sürecinin anlatıldığı düşsel/tarihsel bir yolculuğa çağırıyor bizi.

Batı’dan Doğu’ya, oradan da Yeni Dünya’ya uzanan, ölümsüzlüğü kovalayan ve yüzyıllar süren bir yolculuktur bu. Batı, acı çekmeyi seven, mantığa, bireyciliğe ve üretime tapınanların diyarıdır. Doğu, aşka, boş zamana, münzeviliğe, bilinmezliğe hayatında yer veren insanların yaşadığı su ve parfüm diyarıdır. Yeni Dünya’da ise sadece “başarı” ve hırs vardır.

Yolculuğun en ilginç kişisi ise keçi ayaklı, zevk ve bereket tanrısı Pan’dır. Pan, insanların duyguları ile düşünceleri arasına duvar çekmeleri; yaşamak yerine, cennete kabul edilmek ve doğayı tahakküm altına almak için çalışmaları; dans, müzik ve aşkla ilgilenmek yerine, doğru ve yanlışla uğraşan Aristo, İsa ve Descartes’a inanmaları ile gücünü yitiren bir tanrıdır.

Son yılların önemli yazarından bir başyapıt okumak isteyenler için...”

gencwertherinacilari_ilkses

6. Genç Werther’in Acıları – Johann Wolfgang Von Goethe

“Tüm zamanların en büyük aşk klasiklerinden ve başyapıtlarından biri olan Genç Werther'in Acıları, 1774 yılında ilk kez yayımlanmasından hemen sonra bütün Alman toplumunu, özellikle gençleri derinden etkilemiş ve o yıllarda Almanya’da pek çok intihar olayının yaşanmasına neden olmuştur. Genç Werther’in Acıları, Goethe’yi Alman Edebiyatının Fırtına ve Coşku (Sturm und Drang) akımının öncüsü haline getirmeyi başarırken, parodiler, operalar, şiirler ve tiyatro oyunlarına uyarlanan, barındırdığı tutkulu ve kendi kendini yok eden başkahramanıyla romantik Avrupalı okurların kült bir eseri haline gelmiştir.

Genç Werther ruhunu, okurlarına keyifli ve aynı zamanda umutsuz aşk mektuplarıyla, karşılıksız aşkıyla anlatır. Onun hikâyesi bir bakıma “itiraf” edebiyatının da kapılarını aralayarak, Goethe’nin yaşamışlığını, yarım kalan, üzücü aşk hikâyesini gözler önüne serer.

Roman, her ne kadar bir aşk hikâyesi olsa da içinde taşıdığı toplumsal eleştiri açısından da önem teşkil eder. Genç Werther’in Acıları, 18. yüzyılda, köşeye sıkıştırılmış genç bireyin manifestosu olarak da okunabilir.”

aylakadam_ilkses

5. Aylak Adam – Yusuf Atılgan

“Düşünüyordu: “Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona bir şeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur. Ama beş-on dakikada ölüyor.

Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam’ı, yayınlandığı günden bu yana edebiyatımızın en sevilen, üzerinde en çok tartışılan romanlarından biri oldu. Roman, 60’lı yılların başında bizimle birlikte tüm dünyada da konuşulmaya başlanan kentli aylak aydın bireyi konu alıyordu. Bugün artık çağdaş klasiklerimiz arasında yer alan Aylak Adam’ın dikkat çektiği entelektüel sorunlar güncelliğini koruyor.”

icimizdekiseytan_ilkses

4. İçimizdeki Şeytan – Sabahattin Ali

"İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticede aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması...”

Bu romanında, toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın "kapana kısılmışlığını" gösteriyor Sabahattin Ali. Aydın geçinenlerin karanlığına, "insanın içindeki şeytan"a keskin bir bakış.”

kirmizipazartesi_ilkses

3. Kırmızı Pazartesi – Gabriel Garcia Marquez

“Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquez'in 1981'de yayımlanan yedinci romanı Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir namus cinayetinin öyküsü. Hem Kolombiya'da hem de yayımlandığı dünyanın dört bir yanındaki pek çok ülkede sarsıcı etkileri olmuş bir roman. Usta yazar, çocukluğunu geçirdiği kasabada yıllar önce yaşanmış bir cinayet olayını aktarıyor. Romanın kahramanı Santiago Nasar'ın öldürüleceği daha ilk satırlardan belli. Kırmızı Pazartesi, yalnızca bir cinayetin arka planını değil, bir halkın ortak davranış biçimlerinin portresini de çiziyor. Böylece, sonuna dek ilgiyle okuyacağınız bu kısa ve ölümsüz roman, bir toplumsal ruh çözümü niteliği de kazanmış oluyor.”

amokkosucusu_ilkses

2. Amok Koşucusu – Stefan Zweig

“Amok Koşucusu doktor olarak yardıma ihtiyaç duyan bir insana el uzatmanın vicdani yükümlülüğüyle kendi karmaşık duyguları arasında sıkışıp kalan bir adamın hikâyesidir. Hollanda Doğu Hint Adaları'nda görev yapan bir doktor, dara düşüp kendisine başvuran çok zengin bir kadının yardım talebini geri çevirir. Zira kadının mağrur ve hesapçı tavrı karşısında büyük bir öfkeye kapılmış, gururuna yenik düşmüştür. Ancak söz konusu olan insan hayatıdır. Kısa süre içinde pişmanlığın pençesine düşer. Kadına yardım etmeyi saplantı haline getiren doktor, Malezya halkında rastlanan bir nevi öldürücü delilik olan hummanın, amokun etkisi altına girer.”

nutuk_ilkses

1.Nutuk – Mustafa Kemal Atatürk

“Nutuk, Mustafa Kemal’in, 15-20 Ekim 1927 tarihleri arasında ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının salonunda milletvekillerine hitaben yaptığı, aralıklı olarak altı gün ve toplam otuz altı saat süren konuşma metnidir.

Gazi bu uzun ve ayrıntılı konuşmasıyla, 19 Mayıs 1919’da başlayan Ulusal Kurtuluş Savaşımızın hangi koşullar içinde yapıldığını, Cumhuriyetimizin nasıl kurulduğunu anlatır ve sayısız belgeye dayandırdığı bu tarihi konuşmasının sonunda, elde edilen başarıyı Türk gençliğine emanet eder.  Nutuk, bu özellikleriyle yakın tarihimizi aydınlatan eşine az rastlanır bir belge olduğu kadar, her Türk çocuğunun ve gencinin de elinden düşürmemesi gereken bir başucu kitabıdır.

Nutuk’u genç kuşaklar için yalınlaştırdık, merakla ilgiyle ve Atatürk’e sevgi duyarak okuyacakları bir başucu kitabı durumuna getirdik.

İçeriğini günümüz Türkçesi’ne değerli edebiyat öğretmeni ve yazar Ahmet Köklügiller aktarmıştır.”

BU HABER DE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Türkiye en çok bunları izledi!