- Kültür-Sanat
- 20.04.2025 11:41
Geçen haftalarda haberini yaptığım Bayraklı Sanat Sokağında tanıştığım Fikret Bal 30 yıldır resim yapıyor. Bugüne kadar yaklaşık 500'e yakın tablo yapan Bal, çalışmalarına sanat sokağında devam ediyor. Gazetemize özel konuşan Bal, resme ve sanata dair açıklamalarda bulundu
Bize kendinizden bahseder misiniz?
Çocukluğumdan beri resim sanatı ile alakadarım. Toplumda alaylı denilen kısma mensubum. Resim sanatı benim için büyük önem arz ediyor. 30 senedir devam eden bir aşk. Reklam sektöründen emekliyim. 100'lerce duvar reklamı hazırladım. Bunları yaptığım esnada, zamanla kaybolduklarını fark ettim. Hiç biri bende kalmadı. Sonrasında yıllar evvel birine hediye ettiğim tabloyu evinde asılı olarak görünce çok mutlu oldum. Bunun hazzı çok farklı bir şey. Bir kişiye araba alsanız, hediye etseniz modeli geçer eskir. Ancak resimde böyle bir durum söz konusu değil. Resim sanat eseridir. İçinde bilim vardır. Toplumumuza cahil diyorlar. Ancak bu çok yanlış bir algı. İnsanlar sanatın değerini biliyorlar. Velhasıl bu olaydan sonra resim çalışmalarımı artırdım. Dünden bugüne resim sanatında büyük bir ilerleme kaydettiğime inanıyorum. Toplumlarda tarihe damga vurmuş insanlar vardır. Ben Konfüçyus'un "Ağacın en yüksek dalına çıkmak isterseniz gökyüzünü hedefleyin" sözünden yola çıktım. Kendime sürekli büyük ressamları hedef aldım. Ustaların eserlerini inceledim. Detayları gördüm ve çizdim. Belli bir zaman sonra kopya resim dönemi bitti. Özgün çalışmaya başladım. Her ressam bir filozoftur. Felsefeyle ilgilenmelidir. Picasso'nun "Ben nesneleri gördüğüm gibi değil, düşündüğüm gibi çizerim" sözü buna en önemli örnektir. Düşünceyi resim etmek zordur. Bakarsınız görürsünüz ve çizersiniz. Ancak düşündüğünüzü resim ettiğiniz zaman sizin özgün çalışmanız ortaya çıkar. Esas olan da budur. Ressam, yüksek düşünce gücüyle eserlerini tuvale yansıtır. Ancak o kişiye ressam denebilir.
Sanat ile alakanız ne şekilde gerçekleşti?
Resim sanatıyla ilgili birinin yaptığı resmi görür ve incelerim. Renkler, ressamın duyguları o resme yansımıştır. O açıdan karmaşık bir sanattır. Adı üstünde güzel sanatlar. Güzel olan her şey insanı mutlu eder. Resim yapmakta beni mutlu ettiği için senelerdir aralıksız çalışıyorum. Fakat bundan maddi bir çıkarda beklemiyorum. Sanattan zengin olayım diye bir kaygımda yok. Hatta geçenlerde birkaç resmim satıldığında üzüldüm. O resim sizden gidiyor belki de bir daha hiç göremeyeceksiniz. O eser adeta sizin bir çocuğunuz. Onu görmemekte bir nevi ızdırap. Ben resmi yaparken mutlu oluyorum. Satılıp, satılmaması benim için önemli değil. Burada kişinin mutluluğu esas olan.
Şimdiye kadar kaç tablo çalışması yaptınız, kaç sergiye katıldınız?
Bugüne kadar 2 sergi açtım. Sergi açmak bir masraf olduğu için kendimizi piyasaya fazla tanıtamadık. Şimdiye kadar 500'den fazla tablo yapmışımdır.
Sizi etkileyen sanatçılar var mı? Kimleri örnek alıyorsunuz?
Picasso, Salvador Dali, Bedri Rahmi Eyüboğlu örnek aldığım sanatçılar arasında. Kendilerinin bende hiç bir resmi yok ancak röportajlarını okudum. Gerekli bilgileri okuyarak elde ediyorum. Bahsettiğim kişiler tarihe iz bırakmış sanatçılar. O kişiler resim yapmasaydı, biz onların yaşayıp, yaşamadığını dahi bilmeyecektik.
Biliyorsunuz ressamlar başta olmak üzere yaşamlarında birçok önemli eser vermelerine rağmen değerleri toplumca geç anlaşılıyor. Siz bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?
Gördüğüm kadarıyla, ressam ölünce üretimi duruyor. Eserler sınırlı sayıda kaldığı için ressamın eserleri kıymetleniyor. Tamamen bu nadirlikle alakalı. İnsanlar bir şeyi kaybedince değerini anlıyor.
Daha çok üzerine çalışıyorsunuz? Tarzınız nedir?
Tual'in başına geçtiğimde o an hissettiğim duyguları resmediyorum. Herhangi bir esinlenme veya planlama yok. İnsanın bence asli vazifesi düşünmektir. Düşünmeyen toplumlar yok olmaya mahkumdur. O yüzden Picasso'nun "Ben düşündüğümü çizerim" sözü çok önemli. Bir insanın düşünmesi lazım. Sadece ressam için değil, toplumun geneli için bu durum geçerlidir. Allah insana akıl verdiyse onu kullanmak gerekir. Sanatçılar yaşarken eğer gerekli değeri onlara vermezsek, bizde onların ardından ölürüz. Sanatı olmayan bir toplum yok olur.
Sanatın evrenselliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bir sanat eserine hangi toplumdan, ırkdan ya da milletten bir kişi bakarsa baksın o güzelliği orada görür. Bu açıdan sanat evrenseldir. İçerisinde mutlaka yerli öğeler vardır fakat sanattır. Müzik, söyleyen kişinin sözlerini anlamaya bilirsiniz ancak melodi hoşunuza gider ve dinlersiniz. Sanat insani bir çalışmadır.
Sizce sanata ve sanatçıya gerekli değer veriliyor mu?
Maalesef verilmiyor. İnsanlar resim yapıyor ve kolay görüyorlar, satmayı zor buluyorlar. İnsanlar sanatı almıyorlar. Eğer sen insanların satın alacağı kalitede resim üretiyorsan ve insanlar satın almıyorsa, toplum suçludur. Ancak aksi durumda siz suçlusunuzdur. Ben resmi zaten birileri değer versin diye yapmıyorum. Benim için önem arz etmiyor. Toplumda bu bilinç olmadığı için sanatçı hem maddi hem de manevi desteklenmiyor. Böyle bir kültür birikimimiz yok.
Sizce ne yapılmalı?
Sanat medyasının sanatçıları desteklemesi lazım. Ben evimde resim yapıyordum. Kısıtlı kalıyordu. Bayraklıdaki sanat sokağına geldim daha çok kitleye hitap edebiliyorum. İlk resim sergimi açtığımda büyük bir televizyona sanat için röportaj vermek istedim. Ancak "sen ünlü değilsin" diye ret edildi. Sanatçıyı tanıtmak medyanın bir görevi olmalı. Beni ret eden kanalı şu an kendi televizyonumda arka sıralara koydum. Eğer bana değer verilmiyorsa, bende değer vermem. Dolayısıyla kendi değersizliğini onaylamış olursun. Toplumda da bu durum böyledir. Herkes birbirini düşünürse o toplum kalkınır.
Sizce sanatçı sırf sanat yaparak hayatını idame ettirebilir mi?
Sırf sanat yaparak hayatını sürdürebilen çok az sanatçı var. İnsanlar sanatı ikinci iş olarak görüyorlar. Yoksa parasal olarak sizi tatmin etmiyor. Belli kişiler belli yerleri tutmuşlar. Halbuki sanatçıların önü açılsa, daha çok sanatçı çıksa, ülkemiz ve dünya için iyi olur. Ben yüzlerce resim yaptım. Öldüğümde bu resimleri mezara götürmeyeceğim ya topluma bırakacağım. Toplum maddi manevi sanatçıya destek olursa kendisi kazanır. Sanatçı yaşamazsa bir kaç deneme yapar sonrasında bırakıp gider. Parasal olarak bir karşılığı yok.
Kendinizi geliştirmek adına ne yapıyorsunuz?
İnsanlar sizin eserlerinizi olumlu veya olumuz eleştiriyorlar. Kişi en çok kendini eleştirmeli. Ben yaptığım her eserin ardından onun bir kademe üstüne çıkmaya çalışıyorum. Hiç bir zaman ben oldun demedim. Sürekli bilimsel çalışıyorum. Bu açıdan farklı eserler ortaya çıkarmaya çalışıyorum.
İleriye dönük plan veya projeniz var mı?
Maddi durumla alakalı büyük bir atölye açmak istiyorum.
Sergilerinizden edindiğiniz izlenimler nedir?
Benim sanat konusunda başarılı olduğumu ve çalışmalarımı devam ettirmem gerektiğini bildiriyorlar.
Türk sanatçıları yabancı sanatçılarla kıyaslarsak, ülkemizde hangisine rağbet daha çok?
Yabancı sanatçılara daha fazla rağbet olduğuna inanıyorum.