Osmanlı’dan miras Kat’ı Sanatı

Fransa doğumlu Kat’ı Sanatçısı Gülnür Örün, ikinci sergisini Karşıyaka Çarşı Kültür Merkezi’nde açtı. İlgiden memnun kaldığını söyleyen sanatçı, yetkililere sanatın daha iyi noktaya gelebilmesi desteğin şart olduğu mesajını verdi


  • Oluşturulma Tarihi : 12.02.2018 06:36
  • Güncelleme Tarihi : 12.02.2018 06:36
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Osmanlı’dan miras Kat’ı Sanatı

ONURHAN ALPAGUT-RÖPORTAJ

Karşıyaka Çarşı Kültür Merkezi, geçtiğimiz haftalarda Kat’ı Sanatçısı Gülnür Örün’ü ağırladı. Sanatçı Karşıyakalıları sergilediği 40 sanat eseri ile buluşturdu. Açıldığı günden kapandığı güne kadar birçok sanatseveri sergide ağırladığını söyleyen Örün, ilgiden memnun kaldığını söyledi. Sanatçı Karşıyaka’da ki ikinci sergisini 22-28 Ekim arası Bostanlı Sanat Merkezi’nde gerçekleştireceğini belirtti.

Sizi tanımak adına bize kendinizden söz eder misiniz?

1970 senesi Fransa Paris’te dünyaya geldim. Öğrenim hayatımı orada tamamladım. Paris’te Porselen Desinatörlüğü eğitimi aldım. 1986 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yaptım. İki şirkette hosteslik yaptım. 13 yıl süreyle Bodrum’da esnaflık mesleğini sürdürdüm. Şimdi kendi atölyemde Kat’ı sanatını meraklılarına öğretiyorum.

Sanat ile alakanız nasıl gelişti?

Hali hazırda kendi mesleğimi yapmak istiyordum. Bodrum’dan İzmir’e gelince atölye açmaya karar verdim. Ve bu hedefime kısa vadede ulaştım. 2016 senesinde atölyemin açılışını yaptım. Burada hem ders veriyorum hem de satış yapıyorum. Aynı zaman Kat’ı sanatı ve kağıt rölyef öğreticisiyim.

EMEK İSTİYOR

Kat’ı sanatı, nasıl bir sanat bize biraz anlatır mısınız?

Osmanlılardan günümüze miras bir sanat dalı. 12 kat aynı kağıt ve resimden keserek üç boyut verme sanatı. Biraz zor bir sanat dalı. Birçok kişi bu sebeple Kat’ı sanatını tercih etmiyor. Kağıt rölyef biraz daha basit. Ancak ben dört yıl özel ders alarak Kat’ı sanatını tamamı ile öğrendim. Birkaç kişi bu işi yapıyor ama… Sabır isteyen ve meşakkatli bir iş.

Birazda sergilerinizden söz edelim isterseniz.

Geçen sene İstanbul Beşiktaş Belediyesinde 10 gün sergi açtım. Bu sene Karşıyaka’nın eski belediye yerinde sergi gerçekleştirdim. Şimdi 22-28 Ekim arası Bostanlı’da bir sergi yapacağım. Nasipse seneye de Karşıyaka Belediyesinde açmak istiyorum. Kalan boşlukta da belki Çeşme’de bir sergi açabilirim. Bunun üzerine çalışmalarım var. Amacım sanatımı Türkiye’ye yaymak.

İzmir’de bu sanatın bilinirliği ne düzeyde?

Çok fazla bilinmiyor. Kağıt rölyef daha çok biliniyor. O biraz daha basit. Bende zaten derslerimde öncelikli olarak kağıt rölyef öğreterek başlıyorum. Öğrenciler çok hevesliler ve başladıkları zaman bir sene sonra Kat’ı ya geçiş yapabiliyorlar. Bu durumu şöyle örnekleyebilirim; bir öğrencim var ve Kat’ı sanatında çok başarılı. Elbette daha devam ederek kendisini geliştirmesi lazım. Bu iş zaten birden olmuyor. Bende uzun süre ders alarak bu sanatı öğrendim. Çok ilgili öğrencilerim var. Sanatın bilinirliğinin artması için tanıtım lazım.

Siz bu sanatı kimden öğrendiniz?

Nazike Hoca’dan ders alarak sanatı öğrendim. Kendisi bana özel ders verdi. Gerçekten hakkını vererek öğretti. Bende ondan aldığım bilgi ve beceriler sayesinde sanatımı devam ettiriyorum.

Öğretici sertifikanız var mı?

Hayır. Bu sanat için özel bir sertifika yok zaten. Ancak yaptığım sanatı gördüğünüzde kendinizde sertifikaya ihtiyacım olmadığını anlarsınız. Baktığınızda anlıyorsunuz ki bu sanat ne kadar zor? Nasıl bir beceri istiyor. Ortaya çıkanın ne kadar güzel bir şey olduğunu. Bende ortaya güzel bir şeyler çıkarmak için elimden geleni yapıyorum.

ÖĞRENMEK İSTEYEN HERKESE ÖĞRETİYOR

Bu sanatı yaygın hale getirmek adına kurslar düzenliyorsunuz. Şu anda kaç öğrenciniz var?

10 kursiyerim var. Atölyemizde farklı sanat dallarında da dersler var. Ahşap dersi veriyoruz. Yakın bir süreçte resim derslerine de başlayacağız. Her sanat dalının kendi öğretici hocası bulunuyor. İşi uzmanından öğreniyorsunuz. Kendi kursiyerlerim genelde orta yaş grubuna mensup kişiler. 70 yaşında dahi öğrencim oldu. Burada önemli olan kişilerin sanatı öğrenmek istemeleri. Sanatı öğrenmek isteyen herkese sanatı öğretiyoruz. Açtığımız kurslara ilgi de güzel. Yani tanıtım iyi yapılırsa gerçekten oluyor. Ortaya çıkan sonucu gören herkes yapmak istiyor.

Son serginizden bahsedecek olursak, gösterilen ilgi sizi memnun etti mi?

Sanata ilgi gösteren kişiler açısından oldukça memnun kaldım. Ancak Karşıyaka Çarşı Sanat Merkezi’nden memnun kalmadım. Öncelikle hiçbir sergi 2’nci katta açılmaz. Olursa da benim bildiğim tanıtımı yapılır. Hiçbir şekilde tanıtım yapılmadı. Lambalar dahi yanmıyordu. Sergiyi açtığım gün yağmur yağıyordu ve tüm sergi salonuna su doldu. O mekan hiçbir şekilde sergi açmaya uygun değil. Serginin açıldığı günde ne Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar ne de başka bir belediyeye mensup kişi geldi. Benim bildiğim her sergide belediye başkanı gelip, sergiyi ziyaret eder.

HERKES BEĞENDİ

Vatandaşın ilgisinden söz edecek olursanız?

Sergiye gelenler çok beğendi. Böyle bir şeyin nasıl ortaya çıktığını herkes merak etti. Bende onlara nasıl yapıldığını anlattım. Bakanlar gördüklerine hayran kaldılar. Merak edenlere birçok kişiye ders verdiğimi, gerekirse onlara da öğretebileceğimi belirttim. Sanıyorum geri dönüşler olacak. Şunu da belirtmekte fayda var. Sergi eğer 2’nci kat yerine zeminde olsaydı eminim bunun 10 katı bir katılım söz konusu olurdu.

Sanatı icra ederken ne gibi ekipmanlardan faydalanıyorsunuz?

Özel bir makası var. Onunla keserek yapıyorum. Bunun haricinde silikon ve resimlerin kendileri. Ütüleme aletleri, cımbız, maşa ve kalemler var. Bunlara yapıyorum. Öğrencilerime de kendime temin edemiyorum.

Sanatçıların eserlerini sergileyebileceği yeteri kadar sergi salonu olduğunu düşünüyor musunuz?

Karşıyaka’da üç tane sergi salonu var. Ancak hangisi düzgün bir yer deseniz. Bu sorunun cevabını bende bilmiyorum. Artık deneyerek, göreceğiz. Karşıyaka Belediyesinin sergi salonunda bir sergi hedefliyorum. En azından düzayak daha çok insan uğrar diye düşünüyorum. Bu açıdan daha verimli olacağını düşünüyorum. Bostanlı’daki sergi salonu ile ilgili iyi duyumlar almadım. Ekimde talebi göreceğiz.

YURTDIŞINDA İLGİ VAR

İzmir’de bu sanatı yapmanın bir zorluğu var mı?

İnsanlar sanata karşı oldukça ilgili. Kadınlarımız özellikle oldukça faal. Sanatı öğrenmek istiyorlar. Biraz daha sanatçının elinden tutulsa eminim sanat daha iyi noktalara gelir. Öncelik reklam yapılmalı. Tanıtım olmadıktan sonra kimse bir şeyin farkında değil. Ben Paris’te doğdum, büyüdüm. Orada sergi açtım. Belediye oldukça destek oldu. Başkan bizzat kendi açılışa geldi. Bende onlara bir hediye verdim. Bunların hepsi ilgiden oluyor.

Yurtdışı görmüş biri olarak, yaptığınız sanatı Fransa’da devam ettirseydiniz daha başarılı olabileceğinizi düşünüyor musunuz?

Türkiye’de sanata önem var. Aynı zamanda Fransız vatandaşıyım. Orada da bir sergi açmak istiyorum. Ama ben isterdim ki; Türkiye’de kendi sanatımıza ve insanlarımıza değer verilisin. Burada bir yerlere gelmek istiyorum. Aksi takdirde bu iş Fransızlara gidecek. Emeğimin karşılığı onların reklamı olacak. Fransa, benim vatandaşım bir iş yapmış diyerek konuya bakacak. Aynı zamanda isterdim ki; bir Türk vatandaşı ve sanatçı olarak sanata sahip çıkılsın. Maalesef bu yok.

Kat’ı sanatına meraklı kişiler için mesajınız nedir?

Öncelikle istesinler. İstedikten sonra her şey olur. Ben zaten ilgili kişilere yardımcı oluyorum. Sabır gerekiyor, ancak istek daha önemli. En azından bir atölyeye gelsinler. Ben meraklı herkese bu işi öğretebilirim.

GÜLNÜR ÖRÜN KİMDİR?

Gülnür Örün,1970 yılında Paris’te doğdu. Paris’te porselen desinatörlüğü eğitimi alıp Türkiye’de yaşamaya başladı. Türkiye’ye yerleştikten sonra İzmir, Karşıyaka’da ‘Uğurlu Eller Atölyesi’ adıyla el sanatlarına özgü kendi atölye ve kurs merkezini kurdu. Türkiye’de adı pek bilinmeyen Kat-ı Sanatının bilinen en önemli isimlerindendir.1986 yılında Paris’te kişisel sergisini açmıştır.

KAT’I SANATI HAKKINDA BİLGİ:

Kat’ı, düz bir kağıt veya deri oyularak yapılır. Oyulan kısmın başka bir yere yapıştırılması ‘erkek oyma’, oyulan kısmın boş bırakılması ‘dişi oyma’dır. Cilt kapaklarında, kıtalarda ve el yazması eserlerde sıkça görülür. En parlak dönemini Kanuni Sultan Süleyman devrinde yaşayan bu sanatla uğraşan kişilere ‘Kat’ı an’ denmektedir.

Haber Merkezi