Sayfa Yükleniyor...
Yıllardır Yeni Şükran Oteli’nde yaşayan üç kişinin hayatına fotoğraf diliyle tanıklık eden “Üç” adlı belgesel fotoğraf sergisi No238’de açıldı. Sergi 1 Mayıs’a kadar ziyaretçilere açık olacak
E. ÇAĞLA GENİŞ
Mahzen Photos’tan Serkan Çolak ve Sinan Kılıç’ın çalışmalarından oluşan No238, fotoğraf üzerine düşünme, üretme ve kültür sanat mekanı olarak İzmir’in kültür sanat hayatına katkı koymaya devam ediyor. Koordinatörlüğünü Serkan Çolak’ın üstlendiği “Üç” adlı belgesel fotoğraf sergisi, uzun yıllardır Kemeraltı’nda bulunan Yeni Şükran Oteli’nde yaşayan üç kişinin hayatına fotoğraf diliyle tanıklık ediyor. 1 Mayıs’a kadar Konak Büyük Kardiçalı Han’da ziyaretçilere açık olacak sergi; Aydan Güven, Benal Berke ve Serpil Gönüllü’nün çektiği fotoğraflardan oluşuyor.
Çekimler esnasında fotoğrafların özneleri ile aralarında güven duygusu geliştirmenin çok önemli olduğunu belirten Aydan Güven, “Biz projeyi değil, proje bizi yönlendirdi aslında. O kendiliğinden gelişirken, biz ona ayak uydurduk. Birbirleriyle bağlantıları olan bu üç insan da, zamanla şekillenip bir araya bu şekilde geldi zaten. Her şeyden önce, insanların hayatlarına dahil olmak, onların sırlarını, özellerini bizimle paylaşmaları için aradaki güven duygusunu geliştirmek çok önemliydi. Fotoğraf konusunda deneyimli bir ekiple çalışmak benim için keyifliydi. Çok şey öğrendim. Adnan benim için çalışılması zor bir karakterdi” dedi.
SOFRASINI VE GEÇMİŞİNİ AÇTI
“Üç” adlı serginin ilk belgesel fotoğraf çalışması olduğunu kaydeden Benal Berke, “No238’de başlayan belgesel atölyesi, fotoğraf anlayışımın ve hayata bakış açımın değişmesine sebep oldu. Otelde yaşayan insanlardan yola çıkan çalışma, bizi birbiriyle kesişen üç hayata götürdü. Keyifli bir atölye çalışmasıydı. Hayatımdaki bu yeni serüven, Ayten Teyze ile tanışmamı sağladı. 6 ay boyunca hiç tanımadığım bir insan bana sofrasını açtı, içini açtı, geçmişini açtı. Ayten Teyze’nin bir mülkü yok. Daracık penceresiz otel odasında, az eşya ve az insanla, hayatını sürdürürken, bizlerin doyumsuzca eşya sahibi olduğumuz, üç odalı çok metre kareli evlerimiz, niceliğe önem verdiğimiz sosyal ilişkilerimiz, kölesi olduğumuz hayatlarımız var” ifadelerini kullandı.
HİÇ PROBLEM YAŞAMADIM
Belgesel fotoğraf atölyelerine 3’üncü kez katıldığını dile getiren Serpil Gönüllü ise, “Önceki çalışmalarda, aynı konuyu birden fazla kişi birlikte yürütürken, bu projede her fotoğrafçı tek başına, tek konuya yöneldi. Bu da benim için ayrı bir deneyim oldu. Fotoğraf çekim anlarında hissettiklerim, kurduğum iletişimler benim için her zaman fotoğraftan daha önemli olmuştur. Bu duyguları bir nebze de olsa çektiğim fotoğrafa da yansıtabiliyorsam ne ala… Her çalışmada olduğu gibi, bunda da ‘insan’ odak noktasındaki yerini aldı. Ayten Teyze vasıtasıyla tanımış olduğumuz Recep Amca, iletişim kurmanın son derece kolay olduğu, samimi ve neşeli bir insan. Bu sebeple çekimlerde kendisiyle hiç bir problem yaşamadım. Yalova’da başlayan, İzmir’de devam eden hayatını benimle paylaştıkça, oldukça özgür, her istediğini yapmış ve yapmakta olan bir insan ile karşılaşmış olduğumu anladım. Sergileme için seçtiğimiz fotoğraflar ile Recep Amca’nın sadece bir hikayesini anlatmaya çalıştık. Renkli kişiliğinde barındırdığı diğer hikayeler de başka sergilerin, başka anlatı biçimlerinin konusu olabilir belki, kim bilir…” dedi.
Haber Merkezi