Kurban Resmi

“Özgün Tutku” raflardaki yerini aldı

Genç yaşta yazmaya merak salan ve bu deneyimini kitap haline getiren Türkmen Serkan Cengiz kitabının hazırlanma süreci ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu

  • Oluşturulma Tarihi : 22.06.2020 09:59
  • Güncelleme Tarihi : 22.06.2020 09:59
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Özgün Tutku” raflardaki yerini aldı haberinin görseli

CİHAT DÜNDAR
Cihat Dündar Türkmen Serkan Cengiz ile sizin için konuştu.

Özgün Tutku” adlı ilk şahsi kitabını okurun beğenisine sunan Türkmen Serkan Cengiz kitabın hazırlanma sürecini bizimle paylaştı.
Öncelikle sizi tanımak isteriz. Türkmen Serkan Cengiz kimdir?
Aslen Adana’nın Saimbeyli İlçesi'ndenim. 2002 yılında Adana’da doğdum. Şu an Adana’nın Kozan İlçesi’nde oturuyorum. İlkokulu ve ortaokulu Kozan Yunus Emre İlköğretim Okulunda okudum. Ardından Kozan Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesine başladım ve bu yıl (2020) mezun oldum. 30 Ağustos 2019 tarihinde, yaklaşık altı ayda yazdığım şiirlerimi kapsayan “Özgün Tutku” adlı ilk şahsi kitabımı okurun beğenisine sundum.
Yazarlık hayatınız nasıl başladı, size öncülük eden oldu mu?
Bazı dönemlerde farklı türlerde yazdığım oldu fakat yayımlamadım, kaybettim hepsini. Daha sonra 2019’da yeniden yazmaya başladım. Bu sırada kitap çıkarmayı hayal etmeye de başlamıştım. En başta uzak bir hayaldi ama kafaya koyunca çabuk davranmak gibi bir huyum var. Yayınevi konusunda danıştığım kişiler oldu ama kitaba giden yolu kendim çizdim. İnternetten yayınevlerini araştırdım, aradım, görüştüm. Babamın desteği ile son konuştuğum Kutlu Yayınevi ile anlaştım ve basım süreci başladı.
Yazarken nelerden etkilenirsiniz?
Hissiyatım, gözlemlerim ve yaşanılan tatlı tuzlu anılarımdan etkilenirim. Yazdıklarım zaman zaman dile getirdiğim sözlerden oluşuyor aslında. Tabii ki o an ki ruh halinin ilhamı bu temel malzemeleri yoğuruyor. Bazen anlaşılmadığımı hissediyorum, sanırım en çok bunun için yazıyorum.
Özgün Tutku neden bahsediyor?
Özgün Tutku, milli hassasiyetlerimi, şahsi duygularımı, sosyal gözlemlerimi ve fikirlerimi yansıtan serbest tarzla yazdığım şiirlerimden oluşuyor. İçerisinde hatırımda kalan anıları canlandırdığım şiirler var ancak  günlük hisler ile yazdıklarım daha ağırlıklıdır. Epeyce uzun şiirler de var dörtlüklerde. Her ne kadar kendimden yola çıkarak yazsam da okuyanların kendisinden kesitler bulduğunu gözlemleyebildim. Ayrıca yazarken fikirlerim konusunda kendimi yalnız hissetsem de şimdi dönütlerle öyle olmadığını görüyorum. Bütün bunlar yazmaktan daha çok mutluluk veriyor. Türk gençliği olarak yazıp okumaya çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Umuyorum ki Tanrı’mın izni ile başaracağız.
Kitabın ismi nereden geliyor?
Yazarlığın bir imtiyaz olduğunu düşünmeyenlerdenim. Her insan kalemi eline alıp kendini yokladığında yazacaktır. Ama şuna eminim ki her insan bir başkası olmamalıdır, her kişi kendine has olmalıdır. Her şeyi başaramayız belki, ama kendimiz olmak fıtratımızda var. En azından kendi adıma böyle düşünüyorum. Bundan dolayı “Özgün” kelimesi mutlaka kitabın adında yer almalıydı. Milli ve kişisel değerlere “Tutku” ile bağlanılmasının ve bunların dışında hiçbir kişiye, zümreye bağlı olunmamasının gerektiğini düşünüyorum. İşte bunlardan ötürü lise sıralarında kitabımın adının “Özgün Tutku” olmasına karar vermiştim.
Yeni çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Tamamı hece ölçüsü olan bir şiir kitabı projem var. Bunun dışında deneme ve roman gibi türlere de yönelmeyi düşünüyorum. Aslında yavaş yavaş yazmaya başladım, ilerleyen dönemde daha çok yoğunlaşmayı planlıyorum.
Kovid-19 sizi nasıl etkiledi?
Bu dönemde sıra dışı günler geçirdik. Büyük Türk milletinin bir mensubu olarak bu günleri atlatacağımızı düşünüyorum. İlk başlarda sosyal çevreden koptuğum için eve kapanıp zaman zaman kitap okumak veya zaman zaman yazmak ile yetiniyordum. Daha sonra bu duruma alıştık, dilerim ki aziz milletimiz ve tüm insanlık bu durumdan bir an önce kurtulsun, şahsımıza olan etkisi çok önemli değil.