- Kültür-Sanat
- 11.05.2025 14:40
Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali jüri üyesi Yiğit Özşener, Fransız Kültür Merkezi'nde İzmirli sevenleriyle bir araya geldi
E. ÇAĞLA GENİŞ
Festival kapsamında düzenlenen etkinlikte İzmirlilerle buluşan genç ve başarılı oyuncu Yiğit Özşener, hakkında merak edilen soruları yanıtladı. Televizyon sektörüyle ilgili eleştirilerini dile getiren Özşener, seyirciye kumandanın ellerinde olduğunu hatırlatarak dolayısıyla tercihleri belirleyecek olanın kendileri olduğunu söyledi. Söyleşi sonunda Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Özşenere katılımından dolayı teşekkür ederek çiçek takdim etti.
KUMANDA SİZİN ELİNİZDE
Televizyondaki yapımları eleştiren bir dinleyicinin sorusunu yanıtlayan Özşener, Şunu unutmayın kumanda sizin elinizde. Herkes dizi izlediğini bir söylese de rahatlasa Zannedersiniz herkes çitaları, maymunları seyrediyor. Sinema ve televizyon birbirinden çok farklı şeyler. Çok farklı şekillerde üretilip farklı şekillerde tüketilirler. Televizyonlarda her şeyi daha iyi yapıp daha farklı hikayeler anlatabilmeliyiz ama dizilerin geçmişine baktığımızda 15 senelik bir alışkanlık var. O alışkanlığı 1 günde nasıl değiştireceğiz izleyicide? Bir de burada bir ekonomi dönüyorsa 15 artı 1inci günde ben neden o ekonomiyi değiştireceğim ki? Benim bir kuralım var. Günlük yaşam, hayat, siyasi meseleler, insanlarla ilgili yargılarınız, bilgileriniz Gerçekten çok gri ve anlamlandıramadığınız bir yer varsa parayı takip edin. Cevabı bulursunuz. İçinize sinmeyen durumda ekonomisi nasıl işliyor diye bakın dedi.
YENİ ŞEYLER ESKİ KAFAYLA YAPILMAZ
Senaryo yazmanın ciddi bir iş olduğuna vurgu yapan Özşener, şunları söyledi: Ben hiç senaryo yazmadım ama dışardan gördüğüm kadarıyla inanılmaz okuyorlar ve çok fazla yazıyorlar. Hiç hayata geçmeyecek şeyleri bile yazıyorlar. Bu da çok egzersiz ve aşırı çalışmak demek... Öyle kafede oturuyordum ilham geldi, gittim, yazdım gibi bir şey yok. O da bir kas ve o da gelişiyor bence. Diziler bana göre hem senaristler hem yönetmenler hem oyuncular açısından hem de müzisyenler açısından edinilebilecek tüm kötü alışkanlıkları edindiriyor. Baskın olanın dizi sektörü olduğunu düşünürsek, dizi sektöründe inanın pek çok insan sinema yapmak istiyor. Pek çok yönetmen de sinema filmi yönetmek istiyor. Dizi sektörü çok sık krize girer. Girdiğinde üretenler yeni bir şey yapmak lazım derler. Yeni bir şey yapmak gerçekten yeni bir şey yapma arzusu değildir. Eski parayı kazanamıyoruz tekrar eski parayı kazanmak için yeni bir şey yapmak lazım deniyor aslında. Ama yeni şeyler eski kafayla yapılmaz. O kadroları dönüştürmeniz gerekir.
SEYİRCİYE TEŞEKKÜR ETTİ
Özşener, festivali 16 yıldır yaşatan İzmir seyircisine teşekkür ederek, Hepinize teşekkür ediyorum bu festival için, özellikle seyirciye teşekkür etmek istiyorum. Bir kısa film festivalinin 16. kez yapılıyor olması çok büyük başarı ülkemiz standartlarında. Bu seyirci tarafından sahiplenildiğini gösteriyor. Sizler sahiplenmezseniz sizin adınıza kimse sahiplenmez ve yapmaz. Bu festival bir gün yapılmadığında şunu gözden geçirmeniz gerekiyor, acaba kaç yıldır festivali takip etmiyorum? Dolayısıyla sahip çıkmadığınız hiçbir şey sizin değildir. Özellikle sahip çıktığınız için hepinize teşekkür ediyorum ifadelerini kullandı.
BAŞARANDAN TİYATRO TAVSİYESİ
Usta yönetmen Tunç Başaran da salonda dinleyiciler arasındaydı. Söyleşi sonunda söz alan Başaran, bir oyuncu için ideal ve özgür olanın tiyatro olduğunu belirtti. Başaran, İnsanlar her konuda özgür olmak isterler. Oyuncunun da en büyük hakkıdır özür olmak istemesi. Ama sinemada oyuncunun özgürlüğü yoktur. Tiyatroda bu böyle değildir. Tiyatro yönetmeninin görevi perde açıldığı anda biter. Bana göre tiyatro bir oyuncu sanatıdır. Çok başarılı bir oyuncusun, umarım çok uzun süreli Türk sinemasına katkı sunarsın. Çünkü diziler, çok popüler olduktan ve bittikten sonra orada oynayanların çoğu unutulur. Ama sinema öyle değil, hala 1948te yapılmış Casablanca seyrediliyor dedi.