Sayfa Yükleniyor...
Mekke’de basın mensuplarıyla bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Erbaş, “Hac, hukuku yok sayarak yeryüzünü ifsat edenlere karşı hakkın ve tevhidin gücünü göstermektir” dedi
Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Erbaş, Mekke’de basın mensuplarıyla bir araya geldi. Toplantıya Kanal 7’den Zahid Akman, Yeni Şafak ve Milli Gazete’den Ercan Özcan, İLKSES Gazetesi’nden Halil Arslan, Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, TRT, A Haber ve Anadolu Ajansı olmak üzere Türkiye genelinden birçok basın mensubu katıldı. Mekke Din Hizmetleri Ataşeliği’nde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Erbaş, sözlerine ilk peygamber Mekke'de indi son paygamberde Mekke'de doğdu diyerek başladı. Hz. Adem’in Mekke’de yaşadığını ifade eden Prof.Dr. Ali Erbaş, insanlık tarihinin buradan başladığını söyledi. Haccın Müslüman hayatının temel ilkelerini bünyesinde topladığını ifade eden Erbaş, “Yürekleri Allah ve Rasulünün sevgisi ile yanıp tutuşan müminler için en büyük özlem, vuslat ve heyecan olan hac, mübarek bir yolculuk, kutlu bir ibadet, büyük bir arınma mevsimi, tövbe ve dua zamanı, rahmet ve mağfiret iklimidir” dedi. Hac yolculuğunun, bir müminin hayatına değer katması için üç unsurun önemli olduğuna vurgu yapan Başkan Erbaş, şöyle konuştu: “Birincisi anlamak, ikincisi arınmak ve üçüncüsü de adanmak. Hacca gelen kardeşlerimiz önce niçin geldiğinin farkında olacaklar. Haccı anlayacaklar. Tavafı, say’ı anlayacaklar. Müzdelife’de Mina’da ne yapıyorum, bunu anlayacak ve bundan sonraki hayatını ömrünün sonuna kadar o çizgide, sırat-ı müstakim çizgisinde istikrarlı bir şekilde devam ettirecek. Bu da adanmak anlamına geliyor.”
Orhanizasyon Basın Sorumlusu Burak Orha, Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, İLKSES Gazetesi’nden Halil Arslan, Deniz Bayramoğlu, İdris Saruhan, Ahmet Topal
ÜSTÜNLÜĞÜ YOKTUR
Prof.Dr. Ali Erbaş, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “İşte İslam coğrafyasında ırk, mezhep, meşrep ve ideoloji üzerinden çıkartılmak istenen tefrika ve kavgayı önlemenin yolu, burada yaşadığımız kardeşliği ve vahdeti gittiğimiz her yerlerde hayata geçirmektir. Üç milyon insan tavaf esnasında hangi mezheptensin, ırktansın diye kimse birbirine soruyor mu, Arafat’ta soruyor mu, yok. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın da Arap üzerine bir üstünlüğü yoktur. Allah indinde sizin üstünlüğünüz takva itibariyle üstün olanınızdır. Allah emirlerini en güzel şekilde kim yerine getiriyorsa, haramlardan, nehiylerden titizlikle kim sakınıyorsa dili, ırkı ne olursa olsun Allah indinde en üstün olan odur.’ Dolayısıyla hac, aklı ve kalbi arındırarak bilgi, şuur, ahlak ile hayatı yeniden imar ve inşa etmektir. Hac, ahlakı ihlal ederek, hukuku yok sayarak, yeryüzünü ifsat edenlere karşı hakkın ve merhametin vahdetin, tevhidin gücünü göstermektir. Hac, elbette zorlukları olan meşakkatli bir ibadettir. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak her yıl olduğu gibi bu sene de, 80 bini aşkın vatandaşımızın, her yönüyle en güzel şekilde hac ibadetini yerine getirmeleri için gayret ediyoruz. Haccın zor ve meşakkatli alanlarından biri olan Arafat için hazırlıklarımızı tamamladık. İnşallah bin 200 otobüs ile Arafat’a çıkacağız. İstiklal ve istikbalimiz adına büyük bir mücadele verdiğimiz bu günler maddî ve manevî açıdan kenetlenme ve fedakarlık zamanlarıdır.” HABER MERKEZİ
TRT'den Ömer Rahmi Serim ve Erhan Sazak
Haber Merkezi