Sayfa Yükleniyor...
Küçük yaşlardan itibaren resim yapmaya başlayan ve zamanla bunu bir tutku haline getiren Ressam İpek Öztürk ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Öztürk'ün 4üncü kişisel sergisi olan Etkileşim, 12-15 Ocak tarihleri arasında Çetin Emeç Sanat Merkezinde gezilebilecek
E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Özel sektörde yoğun tempoyla çalışırken resme yeterince vakit ayıramadığı için radikal kararlar aldığını belirten Ressam İpek Öztürk, Ailemle beraber gittiğim her yere resim malzemelerimi de beraberimde taşır, bir masa bulur ve orada kendimce resim yapardım. Resimle olan bu kuvvetli bağım ailemin de ilgisini çekmiş olmalı ki onlar da bana yıllardır sonsuz bir destek vermekteler. Peyzaj Mimarlığı bölümünden mezun olduktan sonra özel sektörde hafta sonu nedir, mesai saati nedir bilmeden yoğun tempoyla çalışmaya başlamıştım, bu sebeple resme zaman ayıramadığım için mutsuz oluyor kendimi kısır bir döngüde hissediyordum. Ağabeyimin 'İstifa et, ömür boyu resim yap, ben senin arkandayım' dediğini unutamam. Tabii ki de işler böyle yürümedi fakat bu manevi desteğin varlığını bilmek bile beni cesaretlendirdi. Ama ne yaparsam yapayım hayatımdaki tüm noktalar resim ve sanat ortak noktasında buluşuyordu ve bunu keşfettikten sonra bu yolda daha radikal kararlar almaya başladım dedi. Resim yaparken evrenin orta noktasında, her şeyin kuralını kendi koyan ve mutlu biri oluverdiğini vurgulayan Eroğlu, resim yaparken gerçekten yaşadığını hissettiğini ifade etti.
ÜLKEMİZ ÇOK BAŞARILI İSİMLERE SAHİP
Her sanatçının eserlerinden farklı ruhlar yakalamaya çalıştığını söyleyen Öztürk, şunları söyledi: Joan Miro nun bendeki yeri ayrıdır. Hayatımızı da biraz benzetirim, o da memuriyet hayatıyla resmi yan yana götürenlerden. Tabii sonra istifa ediyor. Türkiye'ye gelecek olursak, çok değerli üstadlar var, hepsini takip etmeye çalışıyorum, sık sık sergi ziyaretleri için şehir dışına çıkıyorum. Hoş İzmir de son yıllarda çok güzel sergilere ev sahipliği yapmaya başladı. Genç sanatçı arkadaşları da es geçemem, ülkemiz bu konuda çok başarılı isimlere sahip, onları da takip etmeye çalışıyorum. Ülkemizde çoğu sanatçıya yaşadığı dönemde ilgi gösterilmediğinden yakınan Öztürk, Sanatçının işinin sonucunda çıkan eser bir anda tüketilen ve hazmedilen bir olgu değildir. Sanatçı eserini geleceğe bırakır, gelecekte o esere bakan her nesil, o eseri farklı görecek, farklı anlamlar bulacaktır. Hatta bu olgu birçok platformda, eserin, dolayısıyla da sanatçının ölümsüzlüğü ile bağdaştırılmıştır. Vefatından sonra eserlerine Kör ölür badem gözlü olur sözünü doğrularcasına yaklaşılıyor diye konuştu.
SANATÇI KISITLANIRSA KÖRELİR
Türk toplumunun sanata bakışını yorumlayan Öztürk, Açıkçası olayın tarihi ve sosyolojik boyutu çok derin. Şöyle özetlemeye çalışayım: Sanatçı, özgür düşüncenin var olduğu yerde var olabilir. Bu anlamda kısıtlanmaya gelirse, körelir, yok olur. Ülkemizde de sanatsal eser üretimi ve sanata bakış siyasi konjonktür ile doğrudan bağlantılı olagelmiştir. Bundan sonraki dönemde de yine bu toplumsal-siyasi olaylara göre sanata bakış şekillenecektir dedi. Daha çok soyut figüratif ya da sürreal resimlerden hoşlanan ve küçük yaşlardan itibaren modern sanata yatkın olan Öztürk, Sanatın vazifesi, tabiatı kopya etmek değil, tabiatı ifade etmektir demiş Balzac. Hiperrealist resimlerden pek hoşlanmıyorum, fotoğrafa bakmakla aynı tadı verdiğini düşünüyorum, tabiî ki de yapanların emeklerine saygım sonsuz. Teknik konusuna gelecek olursak, ben yoğunlukla suluboya ve akrilik tekniğini kullanıyorum. Suluboyanın verdiği özgürlük hissinden ve tekniğin naifliğinden asla vazgeçemem. Ama akrilik de yapmak istediğiniz şeylere daha kolay ulaşabilmenizi sağlayan bir teknik. Şu anki Etkileşim sergim akrilik ve karışık teknikteki resimlerden oluşuyor diye belirtti.
4ÜNCÜ KİŞİSEL SERGİ: ETKİLEŞİM
Yüzlerce tablo ve çalışması olan Öztürkün 4üncü kişisel sergisi olan Etkileşim, 12-15 Ocak tarihlerinde Çetin Emeç Sanat Galerisinde gezilebilecek. Sergilenenler yanında sergilenmeyen birçok resmi olduğunu belirten Öztürk, Sürekli farklı tarzlar ve farklı teknikler kullanarak kendimi yenilemekten hoşlanıyorum, bunların sonucunda da ortaya çok fazla resim çıkıyor. Bu güne kadar 3 kişisel sergi açtım, 30dan fazla karma sergiye katıldım. Arnhem'de müzayedeli sergide eserlerim yer aldı. 12-15 Ocak 2016 tarihleri arasında izlenebilecek 'Etkileşim' adlı sergim ise dördüncü kişisel sergimdir diye konuştu. Son sergisi Etkileşimde izleyicilerin kendi bağlarını kendileri oluştursun diye eserlerine isim vermeyen Öztürk, Etkileşim bence sihirli bir kelime. Her an her yerde her şey arasında olabilen bir kavram. Nesne ve özne yok, birlik var. Sanat da bence bir etkileşim meselesi, bir sanat eseriyle kurduğunuz bağ, onunla olan etkileşiminizin gücü kadardır. Bu sergimde de gelen izleyiciler kendi bağlarını kendileri oluştursunlar istiyorum. Bunun için eserleri isimlendirmedim. Bir öneri listesi hazırladım ve sergimi izleyen sanatseverler, kendi istedikleri resme istedikleri ismi önerebilecekler dedi.
SANAT DİN, DİL, IRK GÖZETMEZ
Sanatın evrenselliği hakkında görüşlerini dile getiren Öztürk, Sanat, evrensel bir ruhun gökyüzünde dolanmasıdır, atmosferdeki ruhu hissedip sanat eserine bakan bu duygunun içinde bulur kendini. Din, dil, ırk biçim-biçem gözetmez, maddeden uzaklaşır, manaya yaklaştırır. Sizi aynı hisseden insanlarla / nesnelerle bütünleştirir dedi.Yakın zamanda gerçekleştirmeyi düşündüğü yeni projesinden de bahseden Öztürk, Mart 2016 tarihinde Cüneyt Şenpazar ile ortak bir projemiz var. Kendisi başarılı bir girişimci ve sanatsever... Tetimati Restaurant'ın kurucusu. Tetimati'de şu anki 'Etkileşim' sergimin devamı niteliğinde bir sergi açmayı planlıyoruz. Bu proje sanatı insanlarla gündelik hayatta buluşturma isteğinden ortaya çıktı şeklinde konuştu.
MÜZİK VE EDEBİYAT VAZGEÇİLMEZLERİM
Neredeyse tüm sanat dalı ilgisini çektiğini söyleyen Öztürk, tüm sanat dallarının birbirinden beslendiğini düşünüyor. Öztürk, İç içe geçmiş kümelerden oluşan sanat dallarının en orta kümesinde yaşamımı sürdürmek istiyorum. Ama vazgeçilmezlerim müzik ve edebiyat. Arada kendimce şiirler ve yazılar yazarım, arkadaşlarla bir araya geldiğimizde söylediğim, eğlencesine yaptığım bestelerim var dedi. İsteyen herkesin resim yapabileceğini ve sanatın sınırlamalarla gelişemediğini belirten Öztürk,Ressam, sanatçı, sanat, aslında hepsi sadece birer kavram. İçlerini nasıl ve ne şekilde doldurduğunuza göre değişen kavramlar. Bir kişi hayatı boyunca bir tablo yapar ve birden dünyanın en ünlü ressamı olabilir. Bunun yanında hayatı boyunca binlerce çalışma yapmış biri hiç tanınmıyor olabilir ama aynı anda dünyanın tanınmamasına rağmen en iyi ressamı da olabilir. İsteyen herkes resim yapabilir. Sanat zaten sınırlamalara gelemez, öncelikle düşüncelerimizi özgürleştirmeli ve sonra ne istiyorsak onu ifade etme yöntemimizi geliştirmeliyiz, bunun da en güzel yollarından biri resimdir ifadelerinde bulundu.
İPEK ÖZTÜRK KİMDİR?
1987 yılında Ereğlide doğdu. Orta öğrenimini Karadeniz Ereğli Anadolu Lisesinde tamamladı. 2010 yılında Ege Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümünden mezun oldu. Üniversite öğrenimi boyunca tasarım ağırlıklı çalışmalara önem verdi ve Hollanda Wageningen Üniversitesinde kentsel tasarım dersleri aldı. 2014 yılında Ege Üniversitesi Sosyal bilimler Fakültesinde İşletme Yöneticiliği Yüksek Lisansını (MBA) tamamladı.
Resim hayatına 13 yaşındayken Karadenizli ressam Mehmet Ali Özbaşakçıdan aldığı desen dersleriyle başladı. Yıllar içersinde; İzmir Resim Heykel Müzesi ve çeşitli atölyelerden aldığı sanat dersleriyle resme olan merakını pekiştirdi. Sanatçı Ayten Güreşçiden suluboya dersleri aldı. Değerli Sanatçı Oğuz Demirin teorik ve uygulamalı sanat derslerine katıldı. Sanatçı,bu güne kadar üç kişisel sergi açmış ve otuzdan fazla karma sergiye katılmıştır. Hollanda Arnhemde müzayedeli sergide resimleri yer almıştır. Şu anda Türkiye İş Kurumunda İş ve Meslek Danışmanı olarak çalışmakta ve kendi atölyesinde resim çalışmalarına devam etmektedir.
Kişisel Sergileri
2013- Balçova Belediyesi Kültür Evi- Balçova, İzmir
2014- İzmir Ticaret Odası Konak, İzmir
2014- Tetimati - Bayraklı, İzmir
2016- Çetin Emeç Sanat Galerisi- Konak, İzmir
Haber Merkezi