Şair, şiiri yazarken şiirin içindedir

Yazar-Şair Fatma Aras ile şiir ve edebiyat üzerine konuştuk. Aras’ın bugüne kadar yayınlanmış 8 kitabı bulunuyor ve son eseri ‘Olduğu Gibi’ yakın zamanda raflarda yerini alacak


  • Oluşturulma Tarihi : 23.11.2020 08:00
  • Güncelleme Tarihi : 23.11.2020 08:00
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Şair, şiiri yazarken şiirin içindedir haberinin görseli

ONURHAN ALPAGUT-RÖPORTAJ
Iğdır doğumlu İzmir’de yaşamını sürdüren Yazar-Şair Fatma Aras ile röportajımızda şiir ve edebiyat üzerine konuştuk. Aras’ın şu ana kadar yayınlanmış 8 kitabı bulunuyor. İlkokul sıralarında dahi defterlerine şiir karalamaları yaptığını söyleyen Şair, “Doğduğum toprağın hamurundan olsa gerek 6+5=11 koşma tarzında hece şiirleri yazıyordum. 2008 yılında basılan ‘Saklıyım’ kitabına kadar bu tarz devam etti” diye konuştu. Aras’ın kısa zamanda ‘Olduğu Gibi’ adını verdiği 6’ıncı şiir kitabı raflarda yerini alacak.



Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Iğdır’ın Aralık ilçesi Yukarıatan Köyünde doğdum. İlkokul 3’ncü sınıfta Iğdır merkeze yerleştik. Orta okul ve liseyi İzmir’de ablamın yanında ikamet ederek okudum. Daha sonra Almanya’ya gittim ve 3 yıl orada kaldım. Bu süreçte bir terzi firmasında çalışıp aynı zamanda Almanca kursları aldım. Daha sonra yurda dönüp Maden Tektik Arama Müdürlüğü, Van bölgesinde işe girdim. Memur olarak girdiğim kurumda bir süre sonra Almanlar kurumumuzda açtığı kimya laboratuvarında laborant olarak çalışmaya başladım. 6 yıl sonra İzmir’e yerleştim. Burada Kimya teknisyenliği eğitimini tamamladım ve teknisyen olarak görevime MTA İzmir bölgesinde devam ettim. 1999 yılında İzmir’den emekli oldum ve avukat olan erkek kardeşimin hukuk bürosunda 4 yıl çalıştım. Daha sonra Veysel Çolak’ın yönettiği Karşıyaka Belediyesi Şiir Atölyesi ile tanıştım. Emekliliğin verdiği özgürle ile şiir çalışmalarıma yoğunlaşabildim.
Yazıya olan ilginiz olan ilk ne zaman ortaya çıktı? Bu konuda çevrenizin etkisi ne düzeyde idi?
Daha ilkokul sıralarında defterime şiir karalamaları yapıyordum. Doğduğum toprağın hamurundan olsa gerek 6+5=11 koşma tarzında hece şiirleri yazıyordum. 2008 yılında basılan ‘Saklıyım’ kitabına kadar bu tarz devam etti. Tabi o zamanlarda kültürel etki nedeniyle yazdığım şiirleri açık etme konusunda rahat değildim. Ayıplarla örülü dört duvar arasında şiirlerimi saklıyordum. Hatta ilk tepki abimden gelmişti ve şiir yazdığım defterlerimi ve okuduğum kitaplarımı bahçede yakmıştı. Bu kültürel etki sanat ve edebiyatı aşk ve romantizmle özdeşleştiriyordu belki de. Aslında tepki kitaba değildi ama ayıplanan aşk duygusunaydı.
İlk eserinizi ne zaman yayınladınız?
İlk şiirim 1975 yılında Hürriyet Gazetesi Avrupa baskısında Almanya’da yayınlandı. O şiirimin konusu aşk, özlem ve gurbet kokuluydu.
Şu ana kadar 9 kitap yazdınız. Kısaca eserleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Aslında hali hazırda ulaşabileceğiniz 8 kitabım var. 9’ncu henüz yayınevinde. Bu sekiz kitaptan bir tanesi diğer kitaplarım hakkında yapılan incelemelerin olduğu adı Aras Boyu Çığlık olan kitaptır. Biri, yaşanmışlıklardan esinlenerek yazdığım öykü kitabımdır. Bir diğeri, ‘Hayata Mektuplar – Turna ağıdı’ kitabıdır. Bu kitapta cevap gelmeyecek yerlere yani Karacaoğlan gibi tarihi karakterlere, öfke gibi duygulara, Ağrı dağına, sınırlara yazdığım mektuplar bulunur. Bu kitaptaki amacım mektubu diri tutmaktır. Diğer 5 kitap da şiirlerimin olduğu kitaplardır.
Yeni bir kitap hazırlığınız var mı?
Temren yayınlarından, yayın aşamasında olan bir kitabım var. Adı: Olduğu Gibi. Bu kitap da 6’ncı şiir kitabım olacak.
Farklı türlerde eserleriniz olmasına rağmen ağırlıklı olarak şiir yazıyorsunuz. Nitelikli şiir yazmak oldukça zor. Günümüzde pek çok şair var. Edebiyatta sıklıkla tercih edilen bu tür konusunda neler söylersiniz? Nitelikli şiir sizce nasıl olmalıdır?
İyi bir şiirin her şeyden önce içeriği olmalı. Şiir ne anlatıyor? Şairin söyleyecek sözü var mı? Sonra bu içerik sağlam bir kurguda, özgün bir dille işlenmeli. Şiirin bütününde eklektizme düşmeyen bir tutarlılık ve ahenk olmalı. Şiiri, şiir yapan bunların yanı sıra titiz bir dil işçiliğidir. Şiir fazlalık ya da eksiklik kaldırmaz. Bir kelime fazlalık şiirin ayarını düşürebileceği gibi eksik bir imge de düşürülebilir. İyi şiir atılmaya da eklemeye de yüz vermeyen kendi cevherine ulaşmış rafine olmuş şiirdir. Şiirin ruhuna ve temasına uygun, yan yana geldiğinde bir ahenk ve musiki yaratan kelime ve öncelerden oluşur İyi şiir. Her bir şişesi başlı başına bir şiirdir ama bir arada şiirsel bütünlük içinde tek bir şiire de. İyi şiirde şairin dışı özgün ve yaratıcıdır. Kendinden önceki birikimden faydalanır ama onların içinden gitmez. Kendi dilini oluşturur. İyi şiir okuru içine alır, kendi dünyasına çeker o dünyada yeni bir duygu düşün iklimine sokar ve etkiler.
Siz şiirlerinizde hangi temaları kullanıyorsunuz? Eserlerinizde ne kadar size rastlıyoruz?
Tomlinson’un dediği gibi “Etkilenmiş bir okuyucu aslında şiirin kendisidir. Hakikati bulmak isteyen insan önce kendini tam anlamıyla tanıması gerekliliğini bilir.” Yani şair şiiri yazarken şiirin içindedir. Şiir bitince şair kendisini uzak bir mesafeye çekip şiirine dışarıdan bakmalıdır. Bir suyun başka bir suyla buluşmasında ki coşku gibi insanı coşturmalıdır şiir. Şiirlerimde kendim için değil, okuyucu için bir otağ yaratmak amacıyla temalarımı seçerim. Ateş, su, toprak kısacası doğa sözcüklerle, kanda kendini yorumlayıp hayata akmalı. Acısı olmayanın şiiri olmaz derler. Şiirimi acılar beslediği için tema genellikle hayatın acılarını içerir.
Edebiyatta kendinize nasıl bir yol haritası belirlediniz?
Yazdıklarımla kendim arasındalığı tutarlılığı devam ettirerek yoluma istiyorum. Şairin şiirleri kadar kendisinin duruşuna da önem veririm.