- Kültür-Sanat
- 19.06.2025 14:36
2012 yılından bu yana Türkiye’de yaşayan ressamlar Levi Viller ve Yuhanna Viller ilk sergilerini Urladam’da açtı. Seçkin bir davetli topluluğunun katıldığı sergide konuklara seslenen sanatçılar, savaşlara rağmen insanlığın sanatla barışabileceğini vurguladılar.
“Sanat ve Bilim Birleşiyor: Daha İyi Bir Geleceğe Doğru Yaşamın Yolunu Aydınlatıyor” başlığıyla sanat ve bilim arasındaki unutulmuş sinerjiyi anımsatmayı amaçlayan iki kardeşin sergisi, oyuncu, yönetmen ve yazar Ercan Kesal’ın Urla’da hayata geçirdiği Urladam’da 6 Ekim 2023’e kadar ziyaretçilerini ağırlayacak. “Işığın ve gölgenin ressamı” olarak adlandırılan Hollandalı sanatçı Rembrandt etkisini eserlerinde başarıyla yansıtan sanatçılar, açılış töreninde “Halepli Rembrandtlar” olarak tanıtıldı.
Bilimin sanattan ilham aldığını savunan sanatçılardan Levi Viller, “Yaşamın her alanında başarısızlığı kanıtlamış bir türüz. Hala toprak için savaşıyoruz ve dünya gezegeninin hangi bölgesinden geldiğimizin ayrımcılığını yapıyoruz. Hem de 21. yüzyılda. Bu sergi aynı zamanda küresel sorunları yeni ve taze bir bakış açısıyla ele alabilecek gelecek nesillerdeki düşünürlere ve yaratıcılara ilham vermeyi de amaçlamaktadır. Sanat ve bilimin birliği daha parlak bir geleceğe kapılar açacaktır” diye konuştu.
Yuhanna Viller ise, insanlığın sanatla iyileşeceğini vurgulayarak katılımcılara teşekkür etti.
Levi ve Viller, 1995 yılında Halep şehrinin kuzey kesiminde doğdu. 2011-2012 yıllarında Suriye’de iç savaşın başlamasından bu yana lise eğitimini yarıda bırakarak çocukken ailesiyle birlikte Suriye’den ayrılmak zorunda kaldı ve şu anda İzmir’de yaşıyor.
Levi, kendi kendini yetiştiren bir sanatçıdır. Onu derinden etkileyen Rönesans ve Barok dönemi sanatçıları oldu. Özellikle Caravaggio ve Rembrandt. Romantik dönem müzisyenleri, varoluşçu filozoflar, Goethe, Freud ve Nietzsche’nin eserlerini keşfetme mutluluğu sonrasında, düşüncelerinin çoğunu bu eserlere ve hipotezlere dayanarak geliştirdi.
Yuhanna Viller, 1996 yılında Halep şehrinin kuzey kesiminde doğdu. O da ağabeyi gibi savaş sonrası ülkesinden ayrılmak zorunda kaldı. Yuhanna kendi kendini yetiştirmiş bir sanatçı. Başta Da Vinci ve Rembrandt olmak üzere Rönesans ve Barok dönemi sanatçılardan derinden etkilendi.
BU HABER DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Kınık çömlekleri Uluslararası Çömlek Festivali'nde