- Kültür-Sanat
- 20.04.2025 11:41
Uğurtan Sayıner Gösteri ve Sanat Merkezinde, boş durmak yok. Ya müzik var ya da sanat
EMİNE YALÇIN ÖZEL HABER
Açıldığı günden bu yana yoğun ilgi ve talep gören Uğurtan Sayıner Gösteri ve Sanat Merkezi, Karşıyakalı sanatseverler için çeşitli etkinlikler düzenleyerek atölye çalışmaları yapıyor. Her kitleye hitap eden sanat merkezi hiç durmadan profesyonel ekibiyle üretmeye devam ediyor.
Uğurtan Sayıner Gösteri ve Sanat Merkezi kurucularından Özgür Mutlu, hazırlıkları devam eden önümüzdeki günlerde hayata geçecek olan müzikal-terapi yöntemi ile Karşıyaka sakinlerinin tedavi olabileceğinin müjdesini verdi.
SANAT ALINIR SATILIR BİR ŞEY DEĞİL
Karşıyaka Yeni Girne Bulvarı üzerinde bulunan Uğurtan Sayıner Gösteri ve Sanat Merkezi kurucularından Hasan Kızılaslan, tiyatro ve yaşam koçluğu yaptığını belirterek, tiyatro sevdası olduğunu söyledi. Kızılaslan, önceden Uğurtan Sayıner ile tanıştığını, sanat merkezine kendisinin adını vermek istediğini söylediğinde Sayınerin gözyaşlarını tutamadığını anlattı. Sadece sanat yapmak için yola çıktıklarını ifade eden Kızılaslan, Merkezimize gelen tüm çocukları sanata bağlamayı hedefliyoruz. Üstümüze vazife değil belki ama çocuklarımızı sanat ile eğitmeye çalışıyoruz. Sanat alınır satılır bir şey değil. Sanat hissedilen bir şey dedi.
BİZİM GİBİSİ YOK
Sanatın aykırı olduğunu ve sanat ile ilgilen kişilerin aykırı insanlar olduğunu dile getiren Kızılaslan, hayata düz bakıldığı zaman sanatın ortaya çıkamayacağını savundu. Tüm yaş gruplarına hizmet verdiklerini ifade eden Kızılaslan, İzmirde var olan sanat merkezleri de güzel işler çıkartıyorlar ama bizim gibi tam teşkilatlı sanat merkezi yok diye konuştu.
ÇOCUKLAR GİTMEK İSTEMİYOR
Kızılaslan, tiyatro ve yaratıcı drama kurslarında yetişkin ve çocukların yer aldığını belirterek, Kurslarımız hafta içi ve hafta sonu devam ediyor. Mümkün olduğu kadar öğrencilerimiz müsait olduğu saatlere göre düzenleme yapıyoruz. Çocuklarla gerçekleştirdiğimiz yaratıcı drama kurslarımız çok eğlenceli geçiyor. Veliler çocuklarını buradan götürürken zorluk çekiyorlar şeklinde konuştu.
SÜREKLİ ÜRETİYORUZ
Karşıyakalıların çarşı içine kapandığını gözlemlediğini ifade eden Kızılaslan, Karşıyakanın büyüme sancısı yaşadığını ileri sürdü. Kızılaslan, sözlerini şu şekilde tamamladı: Ama şu an Örnekköy, Mavişehir ve Çiğliye kadar her yer Karşıyaka olarak geçiyor. Karşıyaka başlı başına bir şehir oldu. Deyim yerindeyse tam 35.5 oldu. Karşıyaka sanat ile ilgilide sıkıntı çekiyor. Karşıyakalılar yeni yeni Yeni Girnede de bir sanat merkezinin olduğunu öğreniyorlar. Çünkü göz ardı edilmeyecek bir sahne hazırladık. Bu sahne yaklaşık 150 kişilik. Biz burada tiyatro ve konserler düzenliyoruz. Biz sürekli üretmeye çalışıyoruz. Şimdiden Yaz tatili için neler yapabiliriz? diye düşünüyoruz. Yer bulamayan oyunlarına sergilemek isteyen tiyatro gruplarına kapımız sonuna kadar açık. Şiir dinletisi yapmak isteyen şiir gruplarına kapımız sonuna kadar açık. Konser vermek isteyen genç müzisyenlere kapımız sonuna kadar açık. Bizlerin onlardan alacağı onların bizden alacağı çok şey var. Burası Karşıyakaya uzak değil. Her yerden daha yakın. Herkes katılabilsin diye bilet fiyatlarımız çok makul. Karşıyakalılar bizim burada kalıcı olmamızı istiyorlarsa bize destek olsunlar. Etkinliklerimizi Karşıyaka çarşı içinde broşür, afiş dağıtarak, Facebook ve Instagram sayfamızdan duyuruyoruz.
Yine Uğurtan Sayıner Gösteri ve Sanat Merkezi kurucularından Özgür Mutlu ise, sanat merkezinin yaklaşık 2 ay önce açıldığını ifade ederek, o günden bugüne birçok etkinliğe imza attıklarını ve tiyatro, müzik, dans, plastik sanatlar, sinema, kişisel gelişim ile terapi gibi eğitimler verdiklerini söyledi.
İZMİRİN SANATA BAKIŞI CİDDİ DEĞİL
Mutlu, bugünün çocukları için ilgili kişilerin cesur davranması gerektiğini savunarak, İzmirin sanata bakışının ciddi olmadığını ileri sürdü. Ömrü boyunca tiyatroya gitmeyen insanların tiyatroların kapatılmasına tepki gösterdiğini eleştiren Mutlu, Futbol gibi başka alanlara sponsor olan firmaların sanat için yapılan merkezlere ve etkinliklere de katkı sağlaması gerektiğini düşünüyorum dedi.
BELEDİYELER SANAT MERKEZLERİNİ RAKİP GÖRÜYOR
Karşıyaka Belediyesinin çarşı içinde özel sanat merkezlerine ya da okullara verdiği bir salon olduğunu söyleyen Mutlu, salonun arkasında da 4. katta bir kulisin olduğunu belirtti. Mutlu, Kulisin yangın çıkışı yok. Bir yangın çıksa insanalar oradan atlamak zorunda kalacaklar. Şimdi siz yangın merdiveni olmayan 4. katta bir sahne yapımına nasıl izi verirsiniz? Sanat merkezimizde bugün Karşıyaka Belediyesine ait salonlarda bulunmayan ayrıntılar var. Hiçbir sahnede olmayan hatta Devlet Tiyatroları Sahnelerinde bile olmayan sanat merkezimize kulisten yangın çıkışı yaptık. Biz bu merkezi sanatla ilgilenen kişilerin hizmetine sunarken en küçük ayrıntıyı bile düşündük. Bizim belki de en büyük şanssızlıklarımızdan birisi Karşıyaka sınırları içerisinde olmamızdır. Karşıyaka Belediyesine ait özel kurslar var. Bizi kendilerine rakip görüyorlar. Sadece bizi değil tüm sanat merkezilerini rakip görüyorlar. Ben eskiden Ege Sanatın ortaklığını yaparken 50 bine yakın çocuğa sinema gösterimi yaptık. O projede hiçbir belediye başkanını o etkinlikte göremedik. Bayraklı semt iken gezerek tüm işsiz güçsüz gençleri toplayarak müzik korosu kurdum. O zamanda okulların önünde meydana gelen suç oranlarında düşüş yaşanmıştı. Yaptığım projelere o zamanın belediye başkanı olan Kemal Baysak her türlü desteği verdi. Şuan belediyeler sanata çok düşkünmüş gibi görünüyor ancak hiçbir alakası yok. Biz sanata gerçek manada yaklaşsınlar istiyoruz ama maalesef öyle bir çabalarını göremiyoruz diye konuştu.
SANATA ÖNEM VERİYORLAR
Kırgızistanda öğretim görevlisi olarak çalıştığını da belirten Mutlu, sözlerini şu şekilde devam etti: Kırgızistanda ilkokul öğrencileri resim, müzik ve beden eğitimi derslerinden kalınca bir sonraki sınıfa geçemiyorlar. Sınıfta kalıyorlar. Ama diğer fizik, kimya, biyoloji gibi derslerinden başarısız olduklarında bir sonraki sınıfa geçebiliyorlar. Öğrenciler ilkokulu bitirdikten sonra devletin düzenlemiş olduğu müzik sınavına giriyor. Bu sınavdan kalanlar kişisel gelişimin tamamlayamadığı gerekçesiyle son sınıfı tekrar ediyor. Rusya coğrafyasının geliştirdiği bir sistem bu. Sanata bu kadar önem veriyorlar şeklinde konuştu.
FUTBOL BEYNİ UYUŞTURUYOR
Mutlu futbola olan ilgi arttıkça sanatın gerilediğini iddia ederek, futbol ile ilgilenmenin beyni uyuşturduğunu ileri sürdü. Mutlu, Futbol beyinleri uyuşturuyor. Biz üniversite döneminde gündemi takip ederdik. Birden fazla gazete okurduk. Şimdiki üniversiteli gençler bizim ortaokul çağı seviyesinde. Gençlerimizin futbola olan ilgisi arttıkça maalesef yaşanan olaylara hakim değiller ifadelerini kullandı.
MÜZİKAL TERAPİ UYGULANACAK
İzmirde ilk defa müzik ve terapi ile ilgili bir çalışma yürüttüklerini de anlatan Mutlu, sesin insanoğlunun hayatında karşılaştığı ilk mucize olduğunu söyledi. Mutlu, sözlerini şu şekilde bitirdi: Anne karnındaki 3 aylık bir bebeğin ilk tepkisi annesinin kalp atışlarına karşı olur. Bugün en tehlikeli hastalık olarak adlandırılan kanser bile görünmeyen bir şeyle ışın ile tedavi ediliyor. Seste görünmez ve tedavi desteği inanılmaz. Mesela ikizler burcu bir insanın vücuduna tesir edecek titreşimleri yollayan makamlar vardır. O burcun o makamların belli bir saati vardır. Bazı böbrek hastalıklarında ikizler burcu olan bir insan sabah saatlerinde o titreşimlere maruz kalmalıdır. Aynı şekilde yengeç burçları öğlen saatlerinde tedavi edilmelidir. Yapacağımız çalışmada önce hastaların geçmişini öğreneceğiz. Hastalıklarına ve burçlarına göre randevu sistemi ile yaklaşık 20 kişilik bir oda ortamında müzikal terapi yapacağız. Bu çalışma önümüzdeki günlerde başlayarak her hafta yapacağız. Ben bu yöntemi otistik bir öğrencime uyguladım. Çocuk öncesinde göz teması kuramazken şimdi oturun saatlerce her konuyu konuşun. Öğretmenleri sonuçtan çok memnun. Amacımız çalışmaya katılanları müzik terapi ile tedavi etmek.