Şeli Art’tan “Her Yerde Sanat”

“Her Yerde Sanat” mottosuyla sanat eserlerini vatandaşlarla buluşturan Şeli Art Project’i, projenin kurucusu Sanatçı Şeli Abut Benhabib ile konuştuk


  • Oluşturulma Tarihi : 19.01.2016 09:00
  • Güncelleme Tarihi : 19.01.2016 09:00
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Şeli Art’tan “Her Yerde Sanat”

EMİRCAN IŞILDAK

Hem klasik hem de çağdaş sanatı ve sanatçıları sanatseverler ile buluşturmak amacıyla  Sanatçı Şeli Abut Benhabib tarafından Mayıs 2013’de kurulan Şeli Art Project, farklı disiplinlerden genç ve öncü eğilimlere yer vererek, etkinlikleri uluslararası platformlara taşıyor. Farklı disiplinlere ait sanat eserlerinin yanı sıra, sanatı gündelik hayata taşımaya da ev sahipliği yapan ve toplumsal sorunlara duyarlı projelerle de ses getirmeyi hedefleyen projeyi, organizasyonun kurucusu Şeli Abut Benhabib ile konuştuk.

“SANATI GÜNDELİK HAYATA TAŞIYORUZ”

Benhabib, Şeli Art Project ile ilgili bilgilendirmede bulundu. Organizasyonla ilgili olarak yaptıkları çalışmalardan bahseden Benhabib, “Biz yalnızca çağdaş ve klasik sanatı sanatseverlerle buluşturmuyoruz. Bunun yanında genç ve tecrübeli Türk sanatçılarla birlikte, uluslararası önemli isimlerden de oluşan, gittikçe genişleyen portföye sahibiz. Düzenlediğimiz sergiler ile önemli bir yerde olduğumuzu düşünüyorum. Bu anlamda uluslararası anlamda çağdaş bir çizgi hedefliyoruz. Farklı disiplinlere ait sanat eserlerinin yanında, sanatı gündelik hayata taşımaya çalışıyoruz. Toplumsal sorunlara duyarlı projelerle de ses getirmeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda evler, işyerleri, oteller olmak üzere kısacası tüm yaşam alanları için sanatsal çözümler sunuyoruz. Resim, heykel, seramik, cam, hat, tasarım gibi sanatın her alanında,  birçok farklı sanatçıyla, tek elden çalışma imkanı yaratıyoruz. Burada, en seçkin yerli ve yabancı sanatçılara ait yapıtlar, yaşam buluyor. En önemlisi de bireylerin mekanına, zevkine, bütçesine uygun sanat eserlerini onlar için bulup, mekanlarına uygun bir şekilde tasarlıyoruz” dedi. Bu çalışmalardan farklı olarak sanat eğitimi imkanını da sunduklarını vurgulayan Benhabib, “Bunların yanı sıra kurumlara alternatif sanat workshopları uyguluyoruz. Okullarda uygulamalı sanat eğitimi programları düzenliyoruz. Üstün zekalı ve yetenekli çocuklara, özel çocuklarımıza ve engelli bireylerimize sanat eğitimleri veriyoruz. Onların sanatla iç içe olmalarını sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“EĞİTİMİM KARİYERİMDEN FARKLI”

Benhabib üniversite eğitimiyle şu an sürdürdüğü kariyerinin farklı çizgilerde olduğunu ifade etti. Resim sanatına akademik yıllarından sonra başladığını söyleyen Benhabib, “Üniversitede matematik ve astronomi okudum. Anlayacağınız sanattan çok farklı bir alanda eğitim aldım. Resim ise profesyonel anlamda üniversiteden sonra girdi hayatıma, bir daha da çıkmadı. 1984 ile 1994 yılları arasında Sabri Berkel ve Hülya Düzenli ile çalışmalarımı sürdürdüm. Daha sonraki yıllarda da farklı anlayış ve mesafelere yöneldim. Sabri Berkel ve Hülya Düzenli bu anlamda bana sanatı sevdiren, resme bağlanmama sebep olan isimler oldular. Kendileriyle çok değerli sanatsal çalışmalar içerisinde bulundum. Sonrasında bir süre özel atölyelerde çalışıp kendi atölyemi kurdum. Kendi atölyemi kurmak da benim için bir dönüm noktası oldu. Bana çok şey kattı. Bu dönemde birçok karma sergiye katıldım. Yine aynı şekilde kişisel sergimi de açtım. Şu anda ise sanatın bir başka yerinden tutuyorum. Farklı projeler kapsamında sergiler düzenliyor, butik galeri konseptiyle satış odaklı çalışmalar yapıyorum. İnsanlara sanatı daha direkt olarak sunuyorum” dedi.

“SANATIN TILSIMI VAR”

Sanata ve hayata bakışına dair de değerlendirmede bulunan Benhabib, “Hayatta her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Öğrendiğim her yeni şey bana bir şeyler katıyor, birbirinden farklı görünen her şey bütünün oyunları aslında. Legolar gibi parçaları birleştirmek, bazen aynı parçaları farklı yerlerde ve zamanlarda kullanıp yeni şeyler yaratmak bana keyif ve güç veriyor. Bunlar benim hayata bakışımı şekillendiriyor. Bir sanat aşığı olarak, konu sanatın hangi dalı olursa olsun öğrenmeğe, yaratmaya, yenilenmeye doymayan bir iştahla yaşıyorum. Bu anlamda aklıma koyduğum şeyi mutlaka yapıyorum, ya da yapmaya çalışıyorum. İnsanların adım attığı her noktaya sanatı taşımaya karar verdim. Bunun sonucu olarak da gittiğimiz restoranlar, tahlil yaptırdığınız laboratuvarlar, kaldığımız oteller, bakım yaptırdığımız klinikler, hastaneleri sanatla buluşturmaya çalışıyorum. Çünkü sanat eserlerinin gerçekten bir tılsımı ve büyüsü var. İnsanları mutlu edecek bir yapısı var. Örneğin hastanelerde her gün binlerce insan dolaşıyor. Orada boş duvarlara bakacaklarına, bir esere, resme baksınlar istedim. Tedavi sürecinde daha hayat dolu hissetsinler istedim. İnsanlar hem bu sayede göz zevkine kavuşacaklar, hem de galerilere ulaşmadan da istedikleri tabloya sahip olacaklar. Herhangi bir yerde hoşlarına giden resimleri anında orada satın alabiliyorlar” sözlerini kullandı. Benhabib ayrıca, “Sanat eserlerini galeri ve müzelerin korunaklı, yalıtılmış ortamlarında bulmak alışılagelmiş, olağan durumdur. Bu da sanatın izleyiciyle buluşması için ayrı bir zaman, enerji ve iletişim çabası anlamına geliyor. Sanatı, sanatçıyı geniş kitlelere daha sıklıkla ulaştırmanın en kolay yolu, sanata hayatın içinde daha çok yer açmak olarak görüyorum. İnsanların gündelik rutinlerinin, hızlı şehir hayatının içine girmeyi esas alıyorum” dedi.

“USTALAR DESTEK VERİYORLAR”

Sürdürdüğü projelerle önemli sanatçıların eserlerini bir araya getiren Benhabib, süreç ile ilgili de bilgi verdi. Benhabib, “Kendini sanata adamış önemli sanat ustalarımızı, sanatın çok daha büyük kitlelere ulaşması, hayatın içine girmesi için ikna etmek hiç zor değil. Gerçek sanatçılar bu anlamda çok hassaslar. Muhteşem destekleriyle bu yolda ilerlememize, gelişim göstermemize ve büyümemize çok katkıda bulundular. Katıldıkları sergilerle desteklerini hala da sürdürüyorlar” yorumunu yaptı. Projenin önümüzdeki dönemlerde gelebileceği noktalara da değinen Benhabib, “Önümüzdeki dönemde uluslararası alandaki projeler biraz ağırlık kazanacak. Yurtdışındaki fuarlar, Türk sanatçıların uluslararası butik sergilerle işbirliğine girmesi ve yabancı sanatçıların Şeli Sanat ile tanışması üzerine yoğunlaşacağız” dedi.

“DIŞAVURUMCU TARZIM VAR”

Sanatsal kimliğinden ve etkilendiği akımlardan da bahseden Benhabib, “Tuvallerim yoğun bir duyarlılığı ve dinamizmi içeriyor. Öncelikle de deneyci kimliğimle ön planda olmaya çalışıyorum. Genel olarak dışavurumcu bir çizgide gelişen bu deneycilik, sürekli kendini yenileme boyutunda. Son çalışmalarımda, tuvalin iki boyutlu gerçeğinin dışına çıkmaya çalışıyorum. Bir tür rölyef derinliği kazanan bu tuvallerimde günlük kullanım alanından toplanan atık nesneler sıkça yer alarak çalışmalara gizli bir kavramsal boyut katıyor. Böylece dışavurumcu tavır, emprovize bir düşünsellikle, patlama noktasında buluşabiliyor ve tuvallere alışılmadık bir dinamizm kazandırabiliyor. Karakalem ve füzenle gerçekleştirdiğim çalışmalarımın temel özelliği, kalın siyah konturların, beyaza doğru hızla, fakat homojen geçişlerle formları çevrelemesi olarak göze çarpıyor” değerlendirmesinde bulundu.

“HERKESE HİTAP EDİYORUZ”

Benhabib, Şeli Art Project’in sanatseverlerin yanında hem sanatçılara hem de koleksiyonerlere de hizmet verdiğini belirtti. Sanatçılar ve koleksiyonerler için sanat hizmeti verdiklerini ifade eden Benhabib, “Sanatçı bireyler, eserlerinin izlenebilirliklerinin , görünürlüklerinin artması için, eserlerin sergilenebileceği özgür ve yenilikçi bir platform sağlamak için, yeni bir koleksiyoner kitle ile buluşma alanı yaratabilmek ve alışılagelmiş galeri işleyişlerini profesyonel kılmak için bizimle olabilirler. Koleksiyonerler ise seçilmiş nitelikli çağdaş sanat eserlerine kolaylıkla ulaşma ve izleyebilme imkanı yakalayabilmek, sanat danışmanı ile çalışarak nitelikli koleksiyon hazırlamak, tek bir kaynağı takip ederek geniş bir sanat veri tabanına ulaşmak ve her mekana uygun sanatsal çözümleri yakalamak için projemize dahil olabirler” ifadelerini kullandı.

Şeli Abut Benhabib Kimdir?

Şeli Abut Benhabib, 1966 yılında İstanbul`da doğdu.  Yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik-Astronomi bölümünde tamamladıktan sonra profesyonel olarak resimle uğraşmaya başladı. 1984-1994 yılları arasında Sabri Berkel ve Hülya Düzenli ile çalışmalarını sürdürürken, farklı anlayış ve mesafelere yöneldi. Çalışmalarına bir süre özel atölyelerde devam ettikten sonra, kendi atölyesini kurdu.

Bugüne kadar birçok kişisel sergi açtı ve çok sayıda karma sergilere katıldı.

Haber Merkezi