Sınırsız sanatçı “Turhan KA”

BURCU YANAR - ÖZEL HABER

Yaptığı sanat eserlerinin çoğunu kendi ruhunu anlattığı için KA…CA olarak tanımlayan Turhan Karayağmurlar, Türkiye’de sanata ve sanatçıya daha fazla değer verilmesi gerektiğini hatta devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini ifade ederek, reklamcılıktan sanatçılığa geçen öyküsünü anlattı.

KA…CA ESERLER YAPIYOR

1990 yılında çalıştığı reklam atölyesinde kendi çabasıyla resim yapmaya başladığını ve hiç ara vermeden bugüne kadar devam ettiğini belirten Turhan KA, ailesinde herkesin sanatla ilgili olduğunu fakat kendisinin sanatla ilgili hiçbir eğitim almadığının da altını çizerek, “Her şeyi atölyemde çalışarak, araştırarak, deneyerek öğrendim” diyor. Sanatın pek çok dalına ayrı ayrı ilgisi olduğunu da belirten Turhan KA, “2017 yılı yaz aylarında tesadüf sonucu bir sergimde kullanmak üzere bulabildiğim her malzemeden heykel ve mask yapmaya başladım. O günden beri de ağırlıklı olarak heykel ve mask yapmaya devam ediyorum. Aynı zamanda resme katkısı olduğunu düşündüğüm için kendimi geliştirmek adına 2005 yılından beri fotoğrafçılıkla ilgileniyorum. Üstelik bu ilgimle ‘Gölgeler’ başlıklı 500 adetlik bir fotoğraf sergisi de oluşturdum” diye konuştu. Asıl adı Turhan Karayağmurlar olan Turhan KA, 2001 yılından itibaren eserlerini Turhan KA olarak imzalamaya başladı.

RUHUM İLE ÜRETİYORUM

Sanat alanında bir sınırı olmadığını ve ruhu ile eserler ürettiğini söyleyen Turhan KA, “Her türlü malzemeyi üretimlerimde kullanıyorum. Bilinen yerleşik kurallardan ve sınırlardan hoşlanmıyorum. Benim sanat anlayışım, hiç bilmediğim fakat bulmak için inatla uğraştığım bir yer olarak tanımlanıyor benim için” dedi.

Türker İnanoğlu Vakfı (TÜRVAK), sinema-tiyatro müzesi sergi salonunda açılan ve “Sesleri alan: Marko Buduris” sinema emekçilerine ithafen yaptığı çok ses getiren kolaj resim sergisinden de bahseden Turhan KA, “Bu sergi bir tesadüf sonucu ortaya çıktı. 2000’li yılların başında kolaj çalışmaları yapmaya başladım. Atölyemde boya olmadığı fakat bir şeyler üretmek istediğim bir gün afiş tekniğini de bildiğim için sağdan soldan bulduğum afişleri boya olarak kullanmaya başladım. Bir arkadaşımın yanına gittiğimde orada bulunan film afişlerini gördüm ve onları aldım. Sonrasında çalışmalarımı bitirip bir sergi yapmaya karar verdim ve aklıma eski Türk filmlerinde jenerikte adı geçen Marko Buduris geldi. Çocukken mahallemizde bulunan yazlık sinemaların müthiş bir enerjisi vardı. Bu sebeple o anıları yaşatmak istedim” açıklamasına yer verdi.

Haber Merkezi