Türk Edebiyatında bir ilk iki kadın şairden ortak şiir kitabı: ‘KOZA’

Elif Burcu Özkan ve Esra Dökmen, Türkiye’de bir ilk olan iki kadın şairin ortak şiirlerinden oluşan ‘Koza’nın oluşum süreci ve projelerine yönelik sorduğum soruları yanıtladı


  • Oluşturulma Tarihi : 21.09.2021 07:18
  • Güncelleme Tarihi : 21.09.2021 07:18
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Türk Edebiyatında bir ilk iki kadın şairden ortak şiir kitabı: ‘KOZA’

ONURHAN ALPAGUT-RÖPORTAJ

Bursa’da yaşayan Elif Burcu Özkan ve Esra Dökmen, Türkiye’de bir ilke imza atarak iki kadın şairli ilk ortak şiir kitabını yayınladı. Özkan ve Dökmen, kendi şiir kitapları sonrasında yazdıkları yeni şiirlerini “KOZA” adını verdikleri ortak bir kitapta bir araya getirdi. Ağırlıklı olarak felsefi ve aşk şiirlerinden oluşan kitapta, çoğunluğu değişim, nedensellik, farkındalık, ruhsal güç ve olgunlaşma kavramları üzerinde yoğunlaşan şiirler yer alıyor. Türk Edebiyatına kazandırılan bu önemli eserin iki yaratıcısı ve yazıcısı Elif Burcu Özkan ve Esra Dökmen kitabın oluşum sürecini ve projelerini gazetemize anlattı.

Türkiye’de bir ilke imza atarak iki kadın ortak bir şiir kitabı çıkardınız. Bu proje nasıl başladı, bize biraz söz eder misiniz?

Elif Burcu Özkan: 2019 yılının sonunda, Esra ile tanıştıktan sonraki ilk buluşmamızda beslendiğimiz alanların, fikir yapılarımızın, değer yargılarımızın çok benzediğini fark ettik. Ortak yanlar, okuma ve yazmada ilgilendiğimiz alanlar kendini gösterince zihnimde ortak bir şiir kitabı çıkarma fikri oluştu. Her ne kadar farklı stillerde olsa da ikimiz de çok uzun yıllardır şiir yazdığımız, hatta bu vesileyle tanıştığımız ve aynı alanlara ilgi duyduğumuz için bunu gerçekleştirme düşüncesi ikimizi de heyecanlandırdı. “Garip” kitabı dışında 3 erkek şair tarafından hazırlanmış ortak bir şiir kitabının varlığını biliyoruz. Ancak iki kadın yazarın kolektif ürünü olarak oluşturulmuş ilk şiir kitabı “KOZA” olmuş oldu. Ortak çalışmanın zor olmakla beraber özel, geliştirici ve farklı bir yapısı var. Bunun olumlu enerjisinin ve dayanışmanın güzel geri dönüşler sağlayacağını düşündük ve bir buçuk yıl içinde bu kitabı hazırladık.

Esra Dökmen: Yayınevimizle iletişim ağını kurduğumuzda, güzel geri dönüşler aldık ve Elif Burcu Özkan ile dosyamızı sunduk. Dönüşümü ve kadın gücünü tasvir eden şiirlerde bir araya gelmenin sevinci ve gururunu yaşıyoruz.

Merak ettiğim başka bir konu ise nasıl tanıştınız, birbirinizde ortak gördüğünüz noktalar nedir?

Elif Burcu Özkan: 2019 yılında Bursa’da değerli yazar ve şair Sayın Muhsine Arda’nın Adranos Otel’de düzenlediği kolektif şiir etkinliklerinde kendi şiirlerimizle yer aldık ve bu sayede tanıştık. Uzun yıllardır yazıyor olmamız; felsefe, psikoloji, sosyoloji ve mitoloji gibi alanlarla yoğun olarak ilgileniyor olmamız, duygusal olduğu kadar olaylara analitik yaklaşan tarafımızın olması başlıca ortak noktalarımız diyebilirim.

Esra Dökmen: Kitabımızın ortaya çıkma serüveni, tesadüfî olmadı aslında. Biz Elif Burcu ile Bursa’daki edebiyat ve şiir etkinliklerinde tanıştık ve şiirlerimizde ortak bir yan keşfettik. Bu da bizi, ortak bir projede bulunma fikrine yöneltti.

Beraber yapmayı düşündüğünüz yeni projeleriniz var mı?

Elif Burcu Özkan: Kitabımız bir projeydi. 2 ay önce yayımlandı, henüz çok yeni. Biraz zaman geçmeden ve sonuçları görmeden ikinci bir ortak çalışmaya niyet etmek doğru olmayabilir. Ancak belki ileride çocuk kitabı yazabiliriz diye konuşmuştuk. Biraz zaman geçince yol kendini çizecektir.

Esra Dökmen: İkimiz de şiir alanında ve diğer alanlarda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tabii ki Elif Burcu’nun farklı çalışma alanları da var, benim de öyle. Eğer bir sosyal sorumluluk projesi söz konusu olursa, neden olmasın? Tabii ki…

Kitabınızın tamamını okudum şiirlerin hepsi birbirinden anlamlı ve derinlik içeren şiirler. Ancak benim en çok beğendiğim şiir ‘İki Yitik Ülke’ idi. Kitapta farklı temalarda şiirler görüyoruz. Biraz bize kitabınızdan söz eder misiniz? Bir okur olarak bu kitabı elimize aldığımızda nasıl bir içerik görüyoruz?

Elif Burcu Özkan: Şiirime duyduğunuz ilgi ve beğeni için teşekkür ederim. KOZA, ağırlıklı olarak felsefî şiirlerden ve aşk şiirlerinden oluşuyor. İnsana, yaşama, ilişkilere ve ruhun gelişimine yönelik izlenimleri, deneyimleri, gözlemleri ve sezgileri bilinç odaklı tasvir ettiğimiz bir kitap. İçinde değişim, farkındalık, nedensellik, ruhsal güç, bilinç ve olgunlaşma kavramları üzerinde yoğunlaşan, olaylara ve olgulara bu kavramların penceresinden bakan toplam 92 şiir yer alıyor. Kitapta şiirlerimiz şahsımıza ait bölümlerde yer almakla birlikte birbirimizin şiirleri üzerine de çalıştık ve onları kendi değerlendirmemiz sonucu kitapta bir bütün oluşturacak hâle getirdik. Şiirleri yazarken felsefe, psikoloji, mitoloji gibi alanlardan da beslendiğimiz için çoğu şiirin düşündürücü ve sorgulatan yanlar içerdiğini söyleyebilirim.

Esra Dökmen: KOZA’da, Elif Burcu ile benim kalemimden, hayatın içe dönük tarafı, varoluş ve bunun basit olmayan hikâyesi, kadın gücü, nesnel olmayan kavramların varlığımız üzerindeki insanî etkileri, aşk duygusunun yaralayıcı ve kut olan tarafı, dönüşümün en arı hâli farklı biçimlerde yer almaktadır.

Yazar-şair olmak hayatınıza artı olarak ne kattı?

Elif Burcu Özkan: Daha yolun başında olmakla birlikte, şiir çalışmanın bana bir anlatımı en kısa ve vurucu yoldan anlatabilmeyi öğrettiğini, varlıklar ve olgular arasında ortaklıklar ve hikâyeler kurabilmeyi, duyguları ve düşünceleri estetik bir yolla ifade etmeyi geliştirdiğini söyleyebilirim.

Esra Dökmen: “Yazabilen” olmak, bulunduğumuz ortamda yozlaşan ve unutulan duyguları ifade edebilmektir bana göre. Şahsım olarak şair ve yazar sıfatlarını kendime uygun görmüyorum bu yüzden. Biz toplum analizini ve duygu analizini yapmak ve bunu dünyaya yansıtmak için gelmişizdir belki. İşin disiplin ve edebî boyutu ise tabii ki çok önemli ve üzerinde en çok çalıştığımız konular da bunlardır.

Şiir okumak neden önemli?

Elif Burcu Özkan: Şiir, edebiyat aracılığıyla öze dönmenin, sorgulamanın, duygularımızla ve kendimizle barışmanın en estetik ve derin yollarından biri. Bunca yolsuzluğun, çöküşün, bozulmanın, ruhsal çöküşün, duygusuzluğun ve bencilliğin arasında şiir ütopik bir kent gibi ışıldıyor. Çıkarımlarımızı, düşüncelerimizi, ideallerimizi, duygularımızı ve gözlemlerimizi imgeleme gibi akıl ürünleriyle bir arada yoğun ve çarpıcı bir üslupla aktarabildiğimiz bir dal şiir. Vurucu, ideale duyduğu özleme sarılan, akıl ve kelime oyunlarıyla bezeli, fark ettiren ve düşündürücü, olumlu bir başkaldırı…

Esra Dökmen: Şiir okumak gerçekten ‘yaşadım’ diyebilmek için çok mühim bana göre. Gerçekten iyi şiirden bahsediyorsak, bu aritmik olarak insanın mantık yönünü kuvvetlendireceği gibi farklı insanlarla aynı duyguları hissetmenin varlığını anlayabilmek adına da çok önemli. Çünkü bu bize insanî açıdan iyi geliyor, belki doyumsuzluk hissini bastırıyor. Ayrıca beynin ve kalbin labirentlerini de iyi şiir okuyarak geçebilmemiz mümkün.

Şu ana kadar okurlarınızdan kitap ile ilgili geri dönüşler nasıl? İstediğiniz başarıya ulaştığınızı düşünüyor musunuz?

Elif Burcu Özkan: Kitap henüz iki aylık, çok yeni. Ancak okurlardan aldığımız dönüşler çok iyi. Şiirlerdeki duygu ve düşünce yoğunluğunun sevildiğini, ortak çalışmanın onlara ayrı bir lezzet sunduğunu anlıyoruz.

Esra Dökmen: Koza’mız çok yeni çıkmış olmasına rağmen, okurlarımızdan aldığımız geri dönüşler bizi güçlendiriyor. Bu bizim için gerçekten çok değerli, çünkü okura ulaşmamış veya okura geçmemiş bir eserin gerçek hayatta pek bir değeri olmuyor. Bu açıdan çok mutluyuz diyebilirim.

Kitapta yer alan bir şiirinizi bizimle paylaşır mısınız?

SEZGİSEL GÜÇ

Önümde duran koca bir sandık gibi

Delibozuk çağlarım

Açtı ağzını yumdu gözünü

Tek parça ve sağlam duruyor

Zırhı içinde insanlar

Delik deşik olup da konuşacağı olan benim

Hâlâ neden arsızım?

Neden bu kadar korkusuz?

Beynime saplı pergel kendi etrafında dönerken

Akşamlar neden bu kadar çocuk diye

Sorduğumdan mıdır denize karşı

Taşımak zor bu ağır taşları?

Detay vermekten kaçınmıyorum

Edinimi kolaylaşan her şeyin

Değersizleştiği gibi

Güldükten sonra bir başka ağladı

Bu geçimsiz kış

Dinmedi insan ağrıları...

ESRA DÖKMEN

KAYBOLAN KEÇİ

Keçilerin türküsü dişli tragedya

Dionysos’a yakarır

Bağ bozumunun mistik izcileri

Bereketin sarhoş gölgesinde

Yalpalar ıslak ayakları

Ellerinden dökülen şarapla

Esrir tanrının eşlikçileri

Ruhun yazgıya isyanı tragedya

Ölümün gölgesiyle savaşır insanoğlu

Tanrıdan çaldığı ateşin ışığıyla

Sarılır cüretinin keskin kalemine

Düşler Prometheus’un zaferini

Yakar kaderini ateşte

Acısı tende kül, ruhta gül

Bin kere ölene hafif gelir toprak

Son nefesle kamaşır kızıl gözleri

Ezilir direncinin altında

Varoluşunun sudan hafifliği

Kulaklarda savaşa susayan naralar

Kılıç ucunda insan eti

Kahraman düşlerken şanlı ölümü

Kazırken korkuları tırnaklarıyla

Toprağın insanı münzevi muzaffer

Güneşten kırışmış yüzü

Yakarısı doğaya dönük

Toprak okşayan nasırlı elleri

Rızkının izinde yorgun

Süte boyanmış küçük gözleri

Arıyor kaybolan keçisini.

ELİF BURCU ÖZKAN

Haber Merkezi