Sayfa Yükleniyor...
Elif Burcu Özkan ve Esra Dökmen, Türkiye’de bir ilk olan iki kadın şairin ortak şiirlerinden oluşan ‘Koza’nın oluşum süreci ve projelerine yönelik sorduğum soruları yanıtladı
ONURHAN ALPAGUT-RÖPORTAJ
Bursa’da yaşayan Elif Burcu Özkan ve Esra Dökmen, Türkiye’de bir ilke imza atarak iki kadın şairli ilk ortak şiir kitabını yayınladı. Özkan ve Dökmen, kendi şiir kitapları sonrasında yazdıkları yeni şiirlerini “KOZA” adını verdikleri ortak bir kitapta bir araya getirdi. Ağırlıklı olarak felsefi ve aşk şiirlerinden oluşan kitapta, çoğunluğu değişim, nedensellik, farkındalık, ruhsal güç ve olgunlaşma kavramları üzerinde yoğunlaşan şiirler yer alıyor. Türk Edebiyatına kazandırılan bu önemli eserin iki yaratıcısı ve yazıcısı Elif Burcu Özkan ve Esra Dökmen kitabın oluşum sürecini ve projelerini gazetemize anlattı.
Türkiye’de bir ilke imza atarak iki kadın ortak bir şiir kitabı çıkardınız. Bu proje nasıl başladı, bize biraz söz eder misiniz?
Elif Burcu Özkan: 2019 yılının sonunda, Esra ile tanıştıktan sonraki ilk buluşmamızda beslendiğimiz alanların, fikir yapılarımızın, değer yargılarımızın çok benzediğini fark ettik. Ortak yanlar, okuma ve yazmada ilgilendiğimiz alanlar kendini gösterince zihnimde ortak bir şiir kitabı çıkarma fikri oluştu. Her ne kadar farklı stillerde olsa da ikimiz de çok uzun yıllardır şiir yazdığımız, hatta bu vesileyle tanıştığımız ve aynı alanlara ilgi duyduğumuz için bunu gerçekleştirme düşüncesi ikimizi de heyecanlandırdı. “Garip” kitabı dışında 3 erkek şair tarafından hazırlanmış ortak bir şiir kitabının varlığını biliyoruz. Ancak iki kadın yazarın kolektif ürünü olarak oluşturulmuş ilk şiir kitabı “KOZA” olmuş oldu. Ortak çalışmanın zor olmakla beraber özel, geliştirici ve farklı bir yapısı var. Bunun olumlu enerjisinin ve dayanışmanın güzel geri dönüşler sağlayacağını düşündük ve bir buçuk yıl içinde bu kitabı hazırladık.
Esra Dökmen: Yayınevimizle iletişim ağını kurduğumuzda, güzel geri dönüşler aldık ve Elif Burcu Özkan ile dosyamızı sunduk. Dönüşümü ve kadın gücünü tasvir eden şiirlerde bir araya gelmenin sevinci ve gururunu yaşıyoruz.
Merak ettiğim başka bir konu ise nasıl tanıştınız, birbirinizde ortak gördüğünüz noktalar nedir?
Elif Burcu Özkan: 2019 yılında Bursa’da değerli yazar ve şair Sayın Muhsine Arda’nın Adranos Otel’de düzenlediği kolektif şiir etkinliklerinde kendi şiirlerimizle yer aldık ve bu sayede tanıştık. Uzun yıllardır yazıyor olmamız; felsefe, psikoloji, sosyoloji ve mitoloji gibi alanlarla yoğun olarak ilgileniyor olmamız, duygusal olduğu kadar olaylara analitik yaklaşan tarafımızın olması başlıca ortak noktalarımız diyebilirim.
Esra Dökmen: Kitabımızın ortaya çıkma serüveni, tesadüfî olmadı aslında. Biz Elif Burcu ile Bursa’daki edebiyat ve şiir etkinliklerinde tanıştık ve şiirlerimizde ortak bir yan keşfettik. Bu da bizi, ortak bir projede bulunma fikrine yöneltti.
Beraber yapmayı düşündüğünüz yeni projeleriniz var mı?
Elif Burcu Özkan: Kitabımız bir projeydi. 2 ay önce yayımlandı, henüz çok yeni. Biraz zaman geçmeden ve sonuçları görmeden ikinci bir ortak çalışmaya niyet etmek doğru olmayabilir. Ancak belki ileride çocuk kitabı yazabiliriz diye konuşmuştuk. Biraz zaman geçince yol kendini çizecektir.
Esra Dökmen: İkimiz de şiir alanında ve diğer alanlarda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tabii ki Elif Burcu’nun farklı çalışma alanları da var, benim de öyle. Eğer bir sosyal sorumluluk projesi söz konusu olursa, neden olmasın? Tabii ki…
Kitabınızın tamamını okudum şiirlerin hepsi birbirinden anlamlı ve derinlik içeren şiirler. Ancak benim en çok beğendiğim şiir ‘İki Yitik Ülke’ idi. Kitapta farklı temalarda şiirler görüyoruz. Biraz bize kitabınızdan söz eder misiniz? Bir okur olarak bu kitabı elimize aldığımızda nasıl bir içerik görüyoruz?
Elif Burcu Özkan: Şiirime duyduğunuz ilgi ve beğeni için teşekkür ederim. KOZA, ağırlıklı olarak felsefî şiirlerden ve aşk şiirlerinden oluşuyor. İnsana, yaşama, ilişkilere ve ruhun gelişimine yönelik izlenimleri, deneyimleri, gözlemleri ve sezgileri bilinç odaklı tasvir ettiğimiz bir kitap. İçinde değişim, farkındalık, nedensellik, ruhsal güç, bilinç ve olgunlaşma kavramları üzerinde yoğunlaşan, olaylara ve olgulara bu kavramların penceresinden bakan toplam 92 şiir yer alıyor. Kitapta şiirlerimiz şahsımıza ait bölümlerde yer almakla birlikte birbirimizin şiirleri üzerine de çalıştık ve onları kendi değerlendirmemiz sonucu kitapta bir bütün oluşturacak hâle getirdik. Şiirleri yazarken felsefe, psikoloji, mitoloji gibi alanlardan da beslendiğimiz için çoğu şiirin düşündürücü ve sorgulatan yanlar içerdiğini söyleyebilirim.
Esra Dökmen: KOZA’da, Elif Burcu ile benim kalemimden, hayatın içe dönük tarafı, varoluş ve bunun basit olmayan hikâyesi, kadın gücü, nesnel olmayan kavramların varlığımız üzerindeki insanî etkileri, aşk duygusunun yaralayıcı ve kut olan tarafı, dönüşümün en arı hâli farklı biçimlerde yer almaktadır.
Yazar-şair olmak hayatınıza artı olarak ne kattı?
Elif Burcu Özkan: Daha yolun başında olmakla birlikte, şiir çalışmanın bana bir anlatımı en kısa ve vurucu yoldan anlatabilmeyi öğrettiğini, varlıklar ve olgular arasında ortaklıklar ve hikâyeler kurabilmeyi, duyguları ve düşünceleri estetik bir yolla ifade etmeyi geliştirdiğini söyleyebilirim.
Esra Dökmen: “Yazabilen” olmak, bulunduğumuz ortamda yozlaşan ve unutulan duyguları ifade edebilmektir bana göre. Şahsım olarak şair ve yazar sıfatlarını kendime uygun görmüyorum bu yüzden. Biz toplum analizini ve duygu analizini yapmak ve bunu dünyaya yansıtmak için gelmişizdir belki. İşin disiplin ve edebî boyutu ise tabii ki çok önemli ve üzerinde en çok çalıştığımız konular da bunlardır.
Şiir okumak neden önemli?
Elif Burcu Özkan: Şiir, edebiyat aracılığıyla öze dönmenin, sorgulamanın, duygularımızla ve kendimizle barışmanın en estetik ve derin yollarından biri. Bunca yolsuzluğun, çöküşün, bozulmanın, ruhsal çöküşün, duygusuzluğun ve bencilliğin arasında şiir ütopik bir kent gibi ışıldıyor. Çıkarımlarımızı, düşüncelerimizi, ideallerimizi, duygularımızı ve gözlemlerimizi imgeleme gibi akıl ürünleriyle bir arada yoğun ve çarpıcı bir üslupla aktarabildiğimiz bir dal şiir. Vurucu, ideale duyduğu özleme sarılan, akıl ve kelime oyunlarıyla bezeli, fark ettiren ve düşündürücü, olumlu bir başkaldırı…
Esra Dökmen: Şiir okumak gerçekten ‘yaşadım’ diyebilmek için çok mühim bana göre. Gerçekten iyi şiirden bahsediyorsak, bu aritmik olarak insanın mantık yönünü kuvvetlendireceği gibi farklı insanlarla aynı duyguları hissetmenin varlığını anlayabilmek adına da çok önemli. Çünkü bu bize insanî açıdan iyi geliyor, belki doyumsuzluk hissini bastırıyor. Ayrıca beynin ve kalbin labirentlerini de iyi şiir okuyarak geçebilmemiz mümkün.
Şu ana kadar okurlarınızdan kitap ile ilgili geri dönüşler nasıl? İstediğiniz başarıya ulaştığınızı düşünüyor musunuz?
Elif Burcu Özkan: Kitap henüz iki aylık, çok yeni. Ancak okurlardan aldığımız dönüşler çok iyi. Şiirlerdeki duygu ve düşünce yoğunluğunun sevildiğini, ortak çalışmanın onlara ayrı bir lezzet sunduğunu anlıyoruz.
Esra Dökmen: Koza’mız çok yeni çıkmış olmasına rağmen, okurlarımızdan aldığımız geri dönüşler bizi güçlendiriyor. Bu bizim için gerçekten çok değerli, çünkü okura ulaşmamış veya okura geçmemiş bir eserin gerçek hayatta pek bir değeri olmuyor. Bu açıdan çok mutluyuz diyebilirim.
Kitapta yer alan bir şiirinizi bizimle paylaşır mısınız?
SEZGİSEL GÜÇ
Önümde duran koca bir sandık gibi
Delibozuk çağlarım
Açtı ağzını yumdu gözünü
Tek parça ve sağlam duruyor
Zırhı içinde insanlar
Delik deşik olup da konuşacağı olan benim
Hâlâ neden arsızım?
Neden bu kadar korkusuz?
Beynime saplı pergel kendi etrafında dönerken
Akşamlar neden bu kadar çocuk diye
Sorduğumdan mıdır denize karşı
Taşımak zor bu ağır taşları?
Detay vermekten kaçınmıyorum
Edinimi kolaylaşan her şeyin
Değersizleştiği gibi
Güldükten sonra bir başka ağladı
Bu geçimsiz kış
Dinmedi insan ağrıları...
ESRA DÖKMEN
KAYBOLAN KEÇİ
Keçilerin türküsü dişli tragedya
Dionysos’a yakarır
Bağ bozumunun mistik izcileri
Bereketin sarhoş gölgesinde
Yalpalar ıslak ayakları
Ellerinden dökülen şarapla
Esrir tanrının eşlikçileri
Ruhun yazgıya isyanı tragedya
Ölümün gölgesiyle savaşır insanoğlu
Tanrıdan çaldığı ateşin ışığıyla
Sarılır cüretinin keskin kalemine
Düşler Prometheus’un zaferini
Yakar kaderini ateşte
Acısı tende kül, ruhta gül
Bin kere ölene hafif gelir toprak
Son nefesle kamaşır kızıl gözleri
Ezilir direncinin altında
Varoluşunun sudan hafifliği
Kulaklarda savaşa susayan naralar
Kılıç ucunda insan eti
Kahraman düşlerken şanlı ölümü
Kazırken korkuları tırnaklarıyla
Toprağın insanı münzevi muzaffer
Güneşten kırışmış yüzü
Yakarısı doğaya dönük
Toprak okşayan nasırlı elleri
Rızkının izinde yorgun
Süte boyanmış küçük gözleri
Arıyor kaybolan keçisini.
ELİF BURCU ÖZKAN
Haber Merkezi