Türkiye’nin gururu oldu

Felsefenin doğduğu Yunanistan’da felsefe kitabı yayınlanan ilk Türk olan gazeteci-yazar Uğur Oral okurların yoğun talebi neticesinde Atina’da yeniden kitabını imzalayacak


  • Oluşturulma Tarihi : 13.06.2017 06:34
  • Güncelleme Tarihi : 13.06.2017 06:34
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Türkiye’nin gururu oldu

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL HABER

Türkiye ve Yunanistan arasındaki dostluğun gelişmesi için yıllardır ortaya koyduğu çabalarla tanınan gazeteci-yazar Uğur Oral komşu ülkede yayınlanan kitabı “Anlar Ve Düşünceler”i Atina’da Yunanlı okurları için imzalayacak. Geçtiğimiz yıl Selanik’i ve Atina’yı kapsayan bir dizi organizasyonda Yunanlı okurla buluşan Oral, gelen talep üzerine Atina’da iki ayrı imza gününe daha katılacak ve kitabını imzalayacak. İmza günlerinin ilki 20 Haziran Salı günü saat 18.30-20.30 arasında The Stanley Hotel, AOOS Salonu’nda gerçekleşecek. Uğur Oral’ın bir de söyleşisinin yer alacağı kitap tanıtımına Atina’nın birçok önde gelen ismi de katılacak. İkinci imza günü ise 21 Haziran Çarşamba günü yine aynı saatlerde, Atina’nın en işlek caddelerinden Kolokotroni Caddesi’nde bulunan Booze Cooperativa Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Oral, Yunanlı kitapseverlerin “Anlar Ve Düşünceler”e dair sorularını yanıtlandırarak kitabını imzalayacak.

KOMŞU DOSTLUK ELÇİSİ DİYOR

Geçtiğimiz yıl katıldığı imza günlerinde Yunanlı kitapseverlerin büyük ilgi gösterdiği gazeteci-yazar Uğur Oral, Türkiye’de olduğu kadar Yunanistan’da da oldukça tanınan bir isim. Yunanistan’da daha önce dört defa hayır amaçlı fotoğraf sergisi açan ve birçok konferans veren Uğur Oral Yunan Basını tarafından barış ve dostluk elçisi olarak da adlandırılıyor. Yunanlı sanatseverlerin çalışmalarına gösterdikleri ilgiden mutluluk duyduğunu belirten Oral, kitabının yaklaşık bir yıldır tüm kitapçıların raflarında yer bulduğunu dolayısıyla tanındığını; imza günlerinin ikinci etabına çok daha kalabalık bir katılım beklediğini ifade etti. Yunanistan’ın önde gelen yayınevlerinden Militos’tan çıkan ve Yunancaya çevirisini Olga Firuze Kurt’un yaptığı “Anlar Ve Düşünceler” Uğur Oral’ın 60 felsefi denemesinden ve sergilerinde yer alan fotoğraflarından oluşan bir seçki mahiyetinde.

İKİNCİ KİTAP SIRADA

Yunanistan’da ki yayıncısının kendisinden ikinci bir kitap daha istediğini ve Atina ziyaretinde bu konunun da netliğe kavuşacağını vurgulayan gazeteci-yazar Uğur Oral ikinci kitabın konseptinin “Anlar Ve Düşünceler”den daha farklı olacağını belirtti. Yunanistan’ın bugününü, içinde bulunduğu sorunları ve Yunan toplumunun analizini içeren bir kitap kurguladığını belirten Oral, “20 yıldır Türk-Yunan dostluğunun gelişmesine yönelik gerek Türkiye’de gerekse Yunanistan’da birçok bireysel girişimde bulundum. Atina’da tüm geliri, zihinsel engelli Yunan çocukları için çalışan Amimoni Vakfı’na bırakılmak üzere 3 sergi, Selanik’te ise meme kanseriyle savaşan Aelia Vakfı’na destek amaçlı bir fotoğraf sergisi açtım. Atina’da felsefe alanında birçok konferansım da oldu. Aynı şekilde Türkiye’de de bu amaç doğrultusunda sergiler açtım, konferanslar verdim. “Yunanistan Nereye Gidiyor?” başlıklı çok kapsamlı bir yazı dizim yayınlandı Yeni Asır Gazetesi’nde ve bu bağlamda Yunanistan’a yön veren çok önemli isimlerle birlikte olma, düşüncelerini öğrenme fırsatı buldum. Tüm bu girişimlerim, farklı kesimlerden birçok Yunanlı ile yakın dostluk kurmama ve farklı perspektiflerden bir “Yunanistan fotoğrafı” çekmeme ortam hazırladı. İkinci kitabımda bu gözlemlerimi ve subjektif değerlendirmelerimi yazacağım. Anlaşabilirsek muhtemel bu ziyaretimden ikinci kitabım için ön anlaşmayı yaparak dönmüş olacağım” diye konuştu.

TÜRK YAYIN EVLERİNİ ELEŞTİRDİ

Genelde bir kitap önce kendi dilinde yayınlanır, ardından diğer dillere çevrilir. Ancak ilginçtir, “Anlar Ve Düşünceler” ilk defa Türkiye’den önce Yunanistan’da yayınlandı. Bunun nedenini Uğur Oral şöyle açıkladı: “Bu bana çok yöneltilen bir soru. Özel bir sebebi yok diyemeyeceğim, zira var. Çünkü Militos bizzat bu kitabı yayınlamak istedi, talep onlardan geldi. Ben gidip de “Benim kitabımı yayınlar mısınız?” demedim. Etik olan da, yazar onuruyla da bağdaşan kanımca budur. Kitabım Yunanistan’da yayınlandıktan sonra Bükreş’ten bir yayınevi benimle temasa geçerek kitabımı Romanya’da yayınlamak istediklerini belirtti, gidip karşılıklı detayları görüşeceğiz. Yunanistan’da kitabım yayınlandıktan sonra diğer Yunan yayınevleri de benimle irtibat kurdular, yeni çalışmalarım için kendilerinin de işbirliğine hazır olduklarını ifade ettiler. Hatta ikinci kitabım için bir başka yayıneviyle de görüşeceğim. Türkiye’ye gelince durum farklı ne yazık ki. Ben bir Türk olarak felsefenin doğduğu topraklarda bir felsefe kitabı yayınladım ve bu bir ilkti. Basında birçok kez kitabımla ilgili haberler yayınlandı. Bükreş’teki yayınevi bile bunu duymuş, benimle temasa geçti ama Türkiye’deki, kendi ülkemdeki yayınevlerinden “tık” yok. Benim basıma hazır dört tane daha kitabım var hepsi de bilgisayarımda duruyor. Türkiye’de yazarlar şöhret olmak için film şirketlerinin, müzik yapımcılarının kapısını aşındıran taşralı yeteneklerin kaderini paylaşıyor ne yazık ki. Oysa yazarın yayınevine ricada bulunması değil yayınevinin yazara ricada bulunması gerekir. Tıpkı Yunanistan’da yaşadığım durum gibi. Takımlarının altyapısına oyuncu arayan spor kulüpleri gibi yayınevlerinin yeni yazar arayışında olmaları gerekir, doğrusu budur. Türkiye’de yeni bir sektör daha oluştu, para karşılığı kitap yayınlama. Yani, yayınevi yazardan kitabın masraflarını talep ediyor. “Aman kitabım çıksın” diye yanıp tutuşan gençler de bu yolu kabulleniyor. Ben bu durumu ne yazara ne de yayıncıya yakıştırıyorum. Bu, tıpkı insanın bir restorana gidip de yemeğini yanında götürmesi gibi bir şey bence. Restoranın var oluş amacı o yemeği hazırlayıp sunmak değil mi? Bu alışveriş yayınevini yayınevi olmaktan çıkarır düz bir matbaaya dönüştürür. Şu durumda bir, yazarın kitabı gerçekten yayınlanmış mı olur, iki; yayınevi gerçekten bir kitap mı yayınlamış olur? Bence ikisi de değil. Bu bozuk dengeleri görünce açıkçası yabancı yayınevlerinin yazara yaklaşımları bana çok daha etik ve saygın geliyor. Bu yüzden bir yayınevinden talep gelmedikçe kitaplarımı Türkiye’de yayınlamayı düşünmüyorum. Yunanistan’da gördüğüm saygı ve ilgi bir yazar olarak bana yetiyor da artıyor.”

YENİ PROJELER

Türk-Yunan dostluğunun gelişmesi bağlamında çalışmalarının süreceğini belirten gazeteci-yazar Uğur Oral, şimdiye kadar denenmemiş bir projeyi hayata geçirmeye hazırlandığını söyledi. Tüm gün sürecek bir dizi etkinlik ile iki ülke arasındaki kültürel yakınlaşmayı pekiştirmeyi amaçladığını belirten Oral projesini bir grup Yunanlı yetkili ile paylaştığında büyük ilgi gördüğünü ifade etti. Gelecek yıl söz konusu projeyi hayata geçirmek için düğmeye basacağını belirten Oral, “Bu etkinliği geleneksel hale getirmek gibi bir niyetim var. Bu bağlamda, etkinliğe ev sahipliği yapmak ya da destek vermek isteyen kurum ve kuruluşlarla da görüşmeye hazırım. Türk-Yunan ilişkilerinde İzmir tarihi ve stratejik bir öneme sahiptir. Türk-Yunan dostluğunun gelişmesi noktasında da İzmir’in öncü rolünü üstlenmesi gerekir. Ben kendi olanaklarımla bu ideali hayata geçirebilmek için söz konusu projeyi geliştirdim. Atina ziyaretimde bu bağlamda da bazı temaslarım olacak. Her şey netleşince de elbette kamuoyuyla paylaşacağım” dedi.

Haber Merkezi