- Kültür-Sanat
- 21.04.2025 11:37
Bayraklı Belediyesine bağlı Bornova-Özkanlar Sanat Sokağında yer alan çok sayıda ressamdan bir tanesi olan Mustafa Özkalp, verdiği resim eğitimi ile genç sanatçıların yetişmesine katkıda bulunuyor
ONURHAN ALPAGUT ÖZEL RÖPORTAJ
Bayraklı Belediyesinin "Bu sokakta sanat var" sloganıyla başlattığı sanat hareketi sadece sanatçıya değil sanata gönül veren gençlere de destek oldu.
Belediyeye bağlı Bornova-Özkanlar Sanat Sokağı'nda yer alan çok sayıda ressamdan bir tanesi olan Mustafa Özkalp, 5 senedir verdiği resim eğitimi ile çok sayıda genç ressamın yetişmesine katkıda bulundu. Özkalp, her yaz gelenek haline getirdiği resim kurslarını bu yaz aylarında yine sertifikalı bir biçimde vereceğini söyledi.
Bize kendinizden kısaca söz eder misiniz?
Çocukluğumdan beri resim sanatı ile ilgileniyorum. Kendimi bildim bileli resim yapıyorum. Okul yıllarında kireç tebeşirler sonrasında kalemle derken öyle devam etti. Çizmek zaten bir dürtü. Her kişinin bir yeteneği vardır. Bu durum çocuk yaşlarda ortaya çıkar. Benimkide çizmekti. 2012 yılında burası ile tanıştım. O zamanlar daha yeni yapılıyordu. Başvurumu yaptım. Dolu olmasından sebeple giremedim. 2013'ün ilk aylarında yer açılınca buraya geldim. Sanatımı burada icra etmeye başladım. Standım oldu. O gün bugündür çiziyoruz işte
ÇOCUKLUKTAN GELEN BİR DÜRTÜ
Resim ile tanıştın? Kaç senedir bu iş ile meşgulsün?
Dediğim gibi çocukluktan beri çiziyorum. Dürtülerle başladı. İçimde de varmış demek ki devam etti. Bir yeteneğin varsa devam ettirirsin. Köy yerinde bu sanata başladım. Ha diyeceksin nerden buluyordun kağıtları? Ablamın not defterinin orta sayfasını yırtıp kullanıyordum. O dönemler okula dahi gitmiyordum. İlkokul 2'ye başlayınca öğretmenim bu yeteneğimin farkına vardı. Sağ olsun elimizden de tuttu. Bu işin okulunu bitirmedim. Yarıda kaldı. Uzun mevzu bahis etmek istemiyorum. Ama kendimi eğittim. Sertifikalarım var.
Alaylı bir ressam olarak, resim yapmanın öğrenim gerektirdiğini düşünüyor musun?
Hayır. İyi bir hocanın yanında eğitim gördüğünüz takdirde gerek yok. Bunu şuna benzetebiliriz: İnsanlar yaşamları boyunca belli yerlere gidiyorlar. İstasyonlara varıyorlar. O konakta bilgiler ediniyorlar. Edindiklerini aktarıyorlar. Bundan niye faydalanmayalım? Eğitim ve öğretim böyledir işte. Amerika'yı tekrar keşfetmenin manası yok. Resim yapmak istiyorsan hocaların birikimlerinden faydalanacaksın. Okul, sadece diploma için. Hocayla birebir çalışmak, onun tüm deneyimlerine sahip olmak demektir. Bir hocayı bitirdikten sonra diğeri ile çalışabilirsin. Hocalarla çalışmak insana bir şey kaybettirmez. Yeteneğin varsa o deneyimlerden faydalanabilirsin.
OKYANUSUN KIYISINDAYIM
Sanat konusunda belirli bir noktaya vardığını düşünüyor musun?
Bu işte kimse belirli bir noktaya varamaz. Sonsuz, nebi derya Biz okyanusun kıyısında bir yerdeyiz. Suya ayağımızı ya soktuk ya sokamadık. Resim böyle bir şey Tüm bilimleri içine alır. Hatta dini de Her türlü görüşü bünyesinde barındırır. İlk resim mağarada başladı. Kendini anlatma isteğinden doğdu. Yeme, üreme ve kendini ifade etme dürtüsü. Belki o zamanlar insanlar konuşmaktan acizdi ama çiziyordu. O tecrübe bize öyle geldi. Çizgi bu işte çok önemli. Çizgisiz resim olmuyor. İfade çizgi ile başladı. Alfabe ortaya çıktı. Dilimizdekini çizgilere döktük. Ondan sonra alfabeye geçtik. Alfabe, farklı kültürlerde ve ırklarda değişik biçimlerde ortaya çıktı.
Peki, bu bağlamda ulaşmak istediğin nokta nedir?
Kendimi topluma daha iyi anlatabilmek. Yapamadığım pek çok şey var. Tamamlanmamış projelerim var. Burada kendimi pişiriyorum. Toplumla iç içe olmanın faydalarını görüyorum. Toplumu öğreniyorum. Kendi felsefen ile toplumunkini karşılaştırabiliyorsun.
Sanat Sokağını nasıl değerlendiriyorsun?
Belirli bir dolulukla çalışan bir yer. Standarda oturmuş vaziyette. Öğretmek isteyen, vakti zamanı olan buraya geliyor. Bu iş masraflı bir iş Zamanla ve birikimle de alakalı. Yeni gelenler için resim biraz daha meşakkatli. Ama içerisinde belirli bir yetenek olan kimse için zaman burada su gibi akıp gidiyor. Devamlı üreten birileri için mükemmel bir yer.
Ressamların 'Sanat Sokağı'nda birbiri ile olan diyalogunu nasıl değerlendiriyorsun?
Buradan çok deneyim elde edindim. Her insan bir derin bir derya. Almayı bilirsen kendini doldurabilirsin. Boş isen kimseye de bir şey veremezsin. Burası güzel bir yer. Pratiğe dayalı.
Ne tarz çalışıyorsun?
İstediğim tarzda çalışıyorum. Ben kendimi fazla sıkmıyorum. Vermek istediğim ifadeyi boyamla verebiliyorum. Belli bir stilim var. Herkeste bunu biliyor. Bu stili burada edindim. Yalnız çalışırken bir stil edinemiyorsun. Seni yorumlayan, kritize eden, eleştiren birileri mutlaka olmalı. Toplum içerisine çıktığın vakit fazlanı, eksiğini görebiliyorsun. Eleştiriye, topluma açık olan biri için kaçınılmaz bir fırsat. Öğrencilerim var. Onlardan birçok şey öğreniyorum. Benim öğrendiklerim klişe. Çocuklardan ise onların içerisindeki dünyayı öğreniyorum.
YAZ KURSLARI
Gençleri sanata özendirmek amacıyla neler yapıyorsun?
Kurs veriyorum. Çok cüzi bir fiyatla. Parası olmayandan da almıyorum. Yoksullara, şehit ailelerine, gazi yakınlarına ücretsiz ders veriyorum. Ancak bir şeyin değerinin olduğunu hatırlatmak amacıyla parası olandan da çok düşük bir ücret alıyorum. 1 ay boyunca isteyen istediği gibi kurslarıma gelebiliyor. Neden? Çünkü, çocukların sanatı benimsemesini istiyorum. Burada benle ve diğer hocalarla iletişime geçsin istiyorum. Çocuğu sıkmıyorum. Ama sanatın temel prensiplerini öğretiyorum.
Gençlerimize, resim ne gibi yetiler kazandırıyor?
Resim yaparak hayatı seviyor ve tanıyorlar. Daha objektif ve realist bir bakış açısına sahip oluyorlar. Akıllarındaki imgeleri kağıda döküyorlar. İnsanlar ile iletişimleri gelişiyor. Kendilerini daha iyi anlatabiliyor ve empati kurabiliyorlar. Renkler ile terapi yapıyorlar. Farkındalık yaratıyorlar. Dünyaya farklı gözle bakıyor ve kimsenin görmediğini görebiliyorlar
Biraz yaz kurslarınızdan söz edelim isterseniz? Devam ettirmeyi düşünüyor musunuz?
Evet. Şu anda bile bir talep söz konusu. Kışın çocuklar okullarda sürekli ders çalışıp yoruldular. Akşam kurslarından yeterli verimi alamadık. Çocuklar yorgun ve zihinleri bulanık oluyordu. Resim, sağlam dima ile yapılan bir şey. Yorgunken resim yapılmıyor. Yazın, serbest istediğimiz gibi resim yapıyoruz. Bu sene yine yapacağız. 3 Ayı doldurana yine sertifika vereceğim.
RESMİ İNSANLARA BOBROS SEVDİRDİ
Katıldığın sergilerden izlenimlerin nedir?
Resim, Türkiye'de ve İzmir'de pek tutulmayan bir sanat. Ama halk seviyor. Sorduğunuz vakit herkes ressam. Bunu Bobros insanlara aşıladı. 1996-1997 yıllarda başlayan resim programı ile insanlara sanatı sevdirdi. Pratik ve kolay resimlerle. Resmi devreye sokan bu ülkede Bobros'tur. O'nun sayesinde herkes resmi sevdi. Hal böyle olunca 60-70 yaşındaki insanlar kurslara gitmeye başladı. Gençler resim ile ilgilendi. Bizde burada o tekniği de gösteriyor. Amaca yönelik teknik öğrenmek isteyenlere de bu işi detayları ile anlatıyoruz.
İzmirde sanatın durumu nedir?
Tek kelime ile vahim. İzmir'de bir günde 2-3 tane sergi açılıyor. Ama şöyle bir şey var; belirli bir kota konuyor. Bir sergiye toplasan 50 kişi geliyor. Sergi salonunda insanlara yemeye içmeye geldi gözüyle bakılıyor. Bununda şu şekilde önüne geçilebilir: İnsanlara içki ve pahalı kanepeler vermezsin. İnsanlar sanata geldiğini anlar. Eğitim kurumlarından verilen eğitim yetersiz. İnsanlar sabit bir kalıba konulmak isteniyor. Sıkıntı buradan kaynaklanıyor.
Eklemek istedikleriniz?
İzmir'de sanat'ta eğitimde eksik. Sanat, koleksiyonerleri de yok. Sanatta bir tıkanıklık var. Herkes İstanbul'u örnek gösteriyor. Çünkü; İstanbul'da üreticisi de tüketicisi de var. Üretici kendinden güç buluyor. Ürettiğini satabiliyor. Güzel sergi salonları var. Eserlerini sergileyebiliyor. Serbest Atölyeler var. İstanbul'da bu iş yürüyor.
SANAT SOKAĞI
Dünyada sanat üzerine pek çok sokak mevcut ancak sırf resim üzerine sadece dört sokak var. Ressamlar Sokağı Türkiye'de ikinci dünyada ise dördüncü olma özelliğine sahip, sanat üzerine bir sokak. Ona bu özelliği veren ise sadece ressamlardan oluşan bir sokak olması. Ressamlar Sokağı, dünya üzerinde Hollanda, Paris ve Türkiye'de Bursa ve Bayraklıda bulunuyor. Ressamlar Sokağı, hem yaz hem kış ayları sürekli faaliyette bir sokak. Sanatçılar ise halkın sokağa yoğun ilgi gösterdiğini söylüyor. Sanat dolu sokağın proje sahipliğini ise Atos lakaplı Atike Soğukpınar gerçekleştirmiş.
Eğitim almak isteyen gençlere çağrıda bulunan Mustafa Özkalp,Kapımız ardına kadar açık. İsteyen gelebilir. Burada benden veya belediyemizin açtığı kurslardan bu işi öğrenebilirler dedi.