Yasin Kayış kolları sıvadı

Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi’nin Cumartesi Kültür Sohbetleri Programında, Yasin Kayış ‘Sultan II. Abdulhamid’in İzmir Çevresindeki Çiftlikleri / Eserleri’ konulu sunumunu yaptı. Kayış, birçok insanın bilmediği tarihi bir geçmişi gözler önüne serdi


  • Oluşturulma Tarihi : 01.10.2018 13:01
  • Güncelleme Tarihi : 01.10.2018 13:01
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Yasin Kayış kolları sıvadı

SULTAN GÜMÜŞ
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İzmir Şubesi’nin her cumartesi düzenlediği Kültür Sohbetleri Programı’nın bu haftaki konuğu Eğitimci-Yerel Tarih Araştırmacısı Yasin Kayış idi. Kayış, ‘İzmir ve Çevresi / Abdülhamid Eserleri’ adlı sunumuyla katılımcılara farklı bir bakış açısı kazandırdı.
Eğitimci Yasin Kayış, yapmış olduğu sunumla birçok insanın bilmediği tarihi geçmişi anlattı. Eserler yıkılıp, yazılar da yok olunca artık akıl unutuyor o gün olan bitenleri. Bunu kalıcı hale getirebilmek için Yasin Kayış kolları sıvayıp Torbalı yöresinde Abdulhamid’in kendi mülkü olan sonra da devlet hazinesine kalan on dokuz çiftliği birçok yönüyle araştırdı, böylece uzun ve zahmetli bir çalışmaya da imza attı. O çiftlikler (köyler) modern tarımın ülkemize gelişinde önderlik yapmış ve mektepleriyle, camileriyle, sularıyla, havuzlarıyla, zahire ambarlarıyla örnek bir görünüm sergilemiş. İlk dönem İzmir at yarışlarının, sergilerin dünya ölçekli düzenlendiği köyler buralar. O günden az eser kalsa da görünürde, sanat eseri sayılacak düzeyde durmaktadırlar.
“ÇOK SAYIDA ESER BULUNUYOR”
Kayış sunumunda Sultan Abdulhamid'in kendi kesesinden İzmir ve çevresinde yaptırdığı hayır eserleri üzerinde durdu, Torbalı yöresinde on dokuz mahalde yapılan bu cami ve okulla birlikte sanayide gerçekleştirdiği reformist yapıları vurguladı. Son derece stratejik noktada kendi hazine-i hassasından ödediği paralarla alınan tapular olduğunu belirtti.
Sultan Abdulhamid’in İzmir çevresinde çok sayıda eseri bulunduğunu kaydeden Yasin Kayış, şu ifadelere yer verdi: “Ben bu konu üzerine aslında küçük bir kısmını kapsayan araştırma yaptım. Aslında bakılırsa daha geniş bir araştırma yapılması gerekmektedir. Salnamelerin incelenmesi, on dokuz köyde yapılan araştırmalara bakılırsa aslında zor bir işi başarmış. Bu eserler bizzat Abdulhamid tarafından yaptırılan eserler. Bu çiftlikler Torbalı yöresinde kurulmuş olan on dokuz çiftlik. Buralarda modern tarıma geçiş yapılıyor. Avrupa’dan orak makinesi getiriliyor, ilk defa demir pulluk kullanılıyor. Bu bölgeye demir yolları yapılıyor. Pamuk, üzüm, incir gibi yörenin ürünlerine taşıma kolaylığı getiriliyor. Bu dönemde Sultan Abdulhamid, Musul, Kerkük, Filistin ve İzmir yöresinde çiftlikler alıyor. Kendi parasıyla mülk ediniyor. Bu çiftlikler bizzat padişahın tapulu malı. Her köye cami, caminin yanında mektep yapılıyor. Köylere su getiriliyor bazı köylere havuzlar yapılıyor. Bu eserlerden çok azı günümüze kadar ulaşabiliyor. At yarışları için yapılan binalar boş zamanlarında sergi, eğitim amaçlı kullanılıyorlar.”
“TARIM SERGİLERİ AÇILDI”
Köylerde tarım sergileri açıldığını aktaran Kayış şöyle ekliyor: “İzmir fuarcılığının esasının buraya dayandığı sanılmaktadır. Bu sergilerde tarım aletleri sergileniyor. Çok uzaklardan bile bu sergilere gelenler oluyor. Yapılan araştırmalarda bazı okullarda öğretmen sayısı çok az olmasına rağmen (hatta bazı okullarda altı öğrenci var) okul faaliyetine devam ediyor. Bazı okullarda ise kız öğrenci sayısının erkek öğrencilerden fazla olduğu kayıtlarda karşımıza çıkıyor. Okulların bazısında kız öğrenciler için kadın öğretmenler bulunduruluyor. Bu okullarda başarılı olan öğrencilerin İzmir’de yatılı ortaokula gitmesi sağlanıyor.”
MODERN TARIMA GEÇİŞ
“Bu bölgeye getirilen tarım aletleri, ürünler, sergiler resimlenerek sultana gönderiliyor” ifadelerini kullanan Kayış, “Gerçekleştirilen tarımı bizim modern tarıma geçişimiz olarak kabul edebiliriz” dedi. Kayış, bu dönemde İzmir Şirinyer-Koşu alanında azınlıklar tarafından at yarışları düzenlendiğini kaydederek, “Hangi devletin atı kazanıyorsa o devletin marşı okunuyor. Yalnız Türkler adına koşan at yok. Bunun üzerine çiftliklerde modern anlamda at yarışları düzenleniyor ve Türk Marşları çalınıyor. At yarışları otoriteleri temsil ettiği için devlet temsilcileri de bu yarışlara davet ediliyor. Yapılan etkinlikler bu bölgede at yetiştiriciliğinin gelişmesine sebep oluyor” diye konuştu. Yasin Kayış’ın anlattıklarıyla çoğu bilgi ilk defa gün yüzüne çıkmış oldu. Sunumun ardından katılımcıların soruları cevaplandırıldı. TYB İzmir Şube Başkanı Levent Ertekin ise konuşmacıya plaket vererek teşekkürlerini iletti.
GÜZEL BİR HABER
Programın açılış konuşmasını yapan Başkan Levent Ertekin, bu sene hayata veda eden ve şubenin kurucularından biri olan Yazar Naci Gümüş’le ilgili bir gelişmeye ilişkin şunları söyledi: “Etkinlik bizim için bir müjde ile başladı. İzmir Cumhuriyet Eğitim Müzesi’nin ismi TYB İzmir Şubesi’nin yazılı müracaatı ile ‘Naci Gümüş Eğitim Kültür Müzesi’ olarak konulması kabul edilmiş. Bu haber bizleri çok sevindirdi.”