Sayfa Yükleniyor...
‘Küçükten Büyüğe’ kitabıyla edebiyatımızda ses getiren genç yazar Sungur, “Hem yazmak hem de okumak bildiklerimi arttırdı aynı zamanda da hayal gücümü geliştirmemi sağladı” dedi
ONURHAN ALPAGUT-RÖPORTAJ
Genç yazarlarımızdan Onur Özgür Sungur, ‘Mutluluğun Gözyaşları’ ve ‘Küçükten Büyüğe’ kitaplarını kaleme aldı. Kendini keşfetme merakıyla her şeyin başladığını söyleyen Sungur, yazdıklarını sosyal medyada paylaşarak işe koyuldu. Geri dönüşlerin olumlu olduğunu görünce kendine olan güvenin de arttığını söyleyen yazar, ilk günkü heyecanla yazı yazmaya olan tutkusunun devam ettiğini ifade etti. Yazmanın artık kendisi için bir ifade biçimi olduğunu belirten Sungur, yeni projelerle ilerleyen günlerde okurlarının karşısına çıkacağını röportajımızda müjdeledi.
Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
23 Mart 1998 yılında İzmit’te doğdum. İlkokulu ve ortaokulu İstanbul’da okudum. Lisenin ilk senesini İstanbul’da, diğer üç senesini Balıkesir’de okudum. Üniversiteyi ise Balıkesir Üniversitesi Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü’nde okudum.
Bir şeyler yazma dürtüsü sizde nasıl başladı, sizi bu konuda teşvik eden neydi, şu anda ulaştığınız noktaya nasıl eriştiniz?
İçimde keşfedilmeyi bekleyen bir yazı yazma merakıyla başladı her şey. Yazı yazmak istedim, yazdıkça hem kendimi ifade edebilmeyi hem de yazı yazmanın bendeki oluşan mutluluğuna tanık oldum. Yazabildiğimi fark ettim. Yazdıklarımı sosyal medyada paylaşmaya başladım. Geri dönüşler olumlu oldu. Ben de yazmaya devam ettim. İlk günkü heyecanımla bugün yaşadığım heyecan hiç değişmedi. Ben yazarak var oldum. Kendimi buldum. Henüz bir yere ulaşmadım ve muhtemelen de bir yere ulaşmayacağım. Ben bitmesini istemediğim bu yolun yolcusuyum. Bu yolun sonu yok, hep ilerleyeceğim.
İÇİMİZDE SAKLI OLDUĞUNU…
‘Küçükten Büyüğe’ ve ‘Mutluluğun Gözyaşları’ kitaplarını kaleme aldınız. Bize kısaca bu eserlerinizden söz eder misiniz? Bir okur olarak bu kitapları elimize aldığımızda nasıl bir içerik bizleri karşılıyor?
Tabi, bahsedeyim. İlk kitabımın adı: Mutluluğun Gözyaşları. İçerisinde başlıklar halinde kısa kısa deneme yazılarının olduğu bir kitap. Bu kitabımı kişisel gelişim tarzında yazmaya çalıştım. Okuyucuların kitabı okurken tebessüm ederek okumalarını istedim. Mutluluğa ulaşmanın aslında basit olduğunu, mutluluğun içimizde saklı olduğunu anlatmaya çalıştım. İkinci kitabımın adı: Küçükten Büyüğe. Bu kitap Roman türünde bir kitap. Metin adlı karakterin hayat hikayesini anlatıyorum. Bu hayat hikayesi gerçek değil ancak gerçek olabilecek bir hayat hikayesi. Metin’in hayat mücadelesinin hikayesi.
Devam eden proje ve kitaplarınız var mı? Var ise sizlerden ilerleyen günlerde nasıl çalışmalar göreceğiz?
Şu an kafamda kurguladığım bir çalışmam var. Olayları, karakterleri oluşturma içerisindeyim. Yakın zamanda roman türünde bir kitabı yazmaya başlayacağımı umuyorum.
Yazar olmak hayatınıza nasıl artılar kattı?
Derdimi, söylemek istediklerimi daha çok yazarak ifade etmeye başladım. Bazen insan bazı şeyleri anlatamıyor ve bunun yerine yazmayı tercih ediyor. Yazmak genel olarak insanın kendisini iyi hissetmesini sağlıyor. Hem yazmak hem de okumak bildiklerimi arttırdı aynı zamanda da hayal gücümü geliştirmemi sağladı. Bu şekilde ayrıntılara dikkat eder oldum. Ruhsal açıdan hem yazarak hem okuyarak ruhumu besledim ve bu benim ruhumdaki boşluğu doldurdu.
BİZDEN GÖREREK OKUYACAKLAR
Pandemi günlerinde birçok yazar online olarak okurlarıyla buluşuyor. Sizler bu dönemde nasıl okurlarınızla buluştunuz?
Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Edremit Kitap Fuarı’na katıldım. Fuarda okurlarla uzun bir zaman sonra bu vesileyle buluşmuş olduk. Pandemi sürecinde ilk buluşmamızı bu şekilde gerçekleştirdik.
Türkiye’de kitap okumaya teşviki nasıl artırabiliriz?
Bu teşvik konusunda sanırım anne ve babalara daha çok iş düşüyor. Çocuklar, bizden gördüklerini yapıyorlarsa bizim elimizde telefonlardan daha çok kitapları görmeleri, kitabı merak etmelerini sağlayacaktır. Kitaba olan merakla zamanla kitap okumaya başlayacaklardır. Eğer bizler okursak onlar da bizden görerek okuyacaklardır diye umuyorum. Okullarda kitap okuma saatleri düzenlenebilir ve bu şekilde teşvik sağlanabilir. Kütüphane sayıları arttırabilir ve kitap kafe tarzı oluşumlar desteklenebilir. Bu şekilde kitaplara uzak olan insanlar kitaplara daha yakın olur.
Genç yazarlara ne gibi tavsiyeleriniz olur?
Bu yolu seviyorsanız lütfen bu yoldaki zorluklar sizi yoldan saptırmasın. Kaleminize, kağıdınıza ve edebiyata sıkıca sarılın. Aklınızdakileri bir an evvel kağıda geçirin ve her ne olursa olsun, umutlu olmaktan, yazmaktan vazgeçmeyin
Çoğu genç yaşı büyük insanlarla sohbeti sevmez siz hem sohbet seviyorsunuz hem de sizinle ilgilenene karşı sevgi ve saygınız var. Bu size ne katıyor?
Hayatta tüm hataları kendimiz yapamayız. Başkalarının hataları da bizim için bir ders niteliğinde olmalıdır. Yaşça benden büyük olan insanlarla sohbet etmek bana tecrübe katıyor. Onların yapmış olduğu hataları ben yapmamaya çalışıyorum. Hayatın anlamını öğrenen insanlardan, nasıl hayatıma anlam katabileceğimin dersini alıyorum. Herkes birbirine karşı saygılı olmalıdır. Ben farklı bir şey yapmıyorum. Olması gereken zaten budur. Her insanın benim gözümde bir değeri vardır.
Yazmak ve kitap çıkarmak isteyenlere ne önereceksiniz?
Yazmaya başlayacaksanız günlük tutarak yazmayı deneyebilirsiniz. Bunu her gün yapmaya özen gösterdiğinizde bir süre sonra yazabileceğinizi düşünüyorum. Yazmak için ilham beklemeyin. Siz kendinizi yazmaya hazırlayın ve oturup bir şeyler yazmaya başlayın. Kitap çıkarırken yayınevi seçimine dikkat edin. İlk kitabınızı çıkarırken heyecanlanacaksınız. O heyecan ile kitabınızı acelece çıkarma derdinde olmayın. Acele davranmanız hata yapmanıza yol açacaktır. Eğer gerçekten yazmak istiyorsanız bahanelere sığınmayın. Kalemi, kağıtla buluşturun. Yazmaktan vazgeçmeyin.
Haber Merkezi