Sayfa Yükleniyor...
Bilimsel Tiyatro Atölyesi, sanal vahşete teslim olmaya zorlanan çocukları korumak ve yetişkinleri uyarmak amacıyla, çağımızın en büyük sorunlarından biri olan 'ekran bağımlılığı' temalı yepyeni bir çocuk oyunuyla seyircisinin karşısına çıktı; "Hayal Kurma Dersleri"...
ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL HABER
Bilimsel Tiyatro Atölyesi (BTA), sanal vahşete teslim olmaya zorlanan çocukları korumak ve yetişkinleri uyarmak amacıyla, çağımızın en büyük sorunlarından biri olan ekran bağımlılığı temalı yepyeni bir çocuk oyunuyla seyircisinin karşısına çıktı; Hayal Kurma Dersleri...
Oyunun yazarı ve yönetmeni Hayrettin Filiz'in; Bir gözümüz ağlarken, diğerinin kara kara güldüğü diye nitelediği BTA'nın yeni çocuk oyunu, gerçek bir gazete haberine dayanarak ortaya çıkmış. Büyük bir kentimizde, hayal kurmayı bilmeyen çocuklar için bir 'Hayal Kurma Birimi' açıldığını gazeteden okuyan Filiz, bunu, modernizmin ya da sanal iletişim adı verilen yeni tip yalnız bırakmanın insan sıcaklığını ortadan kaldırıp, tüm toplumu çürüten büyük bir uyutmaca olduğunu düşündüğü için bu oyunu kaleme aldığını söylüyor.
EZBERCİ EĞİTİME KARŞI
Oyun, genç yazar Pelin Güneş'in birkaç hikayesinden esin alarak şekillendirilmiş. Eğitim sorunları temalı oyunlarıyla tanınan BTA, yeni oyununda da eğitimin başka bir yüzüne, ezbere dayalı bir eğitim sisteminin çocuğu ne hale getirdiğine göndermeler yapıyor. Ezbere dayalı bu cahil sistemde, çocukta tembellik başta olmak üzere, bencillik ve arkadaşıyla yarıştırılan bir vahşi koşu içinde, çocuğun insancıl değerlerini kaybedip, sadece paraya dayalı düşler kurma, diğer deyişle sefil bir yalnızlığa düşürüldüğünün altı çiziliyor.
EĞİTİMSİZLİK TEMEL SORUN
Oyunun yazarı ve yönetmeni Filiz'e göre; bu ezberci sistem, toplumsal çürümenin en büyük nedenidir. Çünkü eğitim toplumların geleceğini belirleyen en temel unsurdur ve ona önem vermeyen toplumlar için bu durum bir faciaya yol açar. O facia, gerçek, üreten ve ilerleyen aydınlığın yerine, cehaletin örgütlenmesi olur ki; bu da felakete götürür toplumları... Gelecek kuşakların kaybına... Bu tehlikeli süreç, çocukta hayatı anlama ya da hayattan keyif duyma yeteneğini elinden alıp, sadece aldığı notla kendini değerli hissetmeye davet eder. Bu da 'çocuklar geleceğimizdir' lafının ağızlardan düşmediği toplumumuzda büyük bir sorun olarak karşımızda durur. Filiz, bu konuda şöyle diyor: "Ya yetişkinler ne dediğini bilmiyor ya da gelecek diye bir şey yok? Geleceğini, çocukları için evrensel değerlere ve insana saygı duyan davranışlarla kurmaktan başka bir görevi olmayan günümüzün yetişkin dünyası, türlü bahanelerle kendi bencilliklerine öyle kapılmış ki, çocuklarının geleceğini karattıklarının farkında bile değiller. Geleneksel yöntemlerle onları besleyip, üstlerini örterek onlara sağlıklı bir gelecek kurmuş olduklarını mı sanıyorlar? Laf lafa geldiğinde herkesin ağzında aynı şarkı; Kendilerine güvenen ve ötekinden korkmayan, üretici ve imeceye inanan çocuklar yetiştirmeliyiz... Ancak sahaya gelince durum tam bir hayal kırıklığı... Beceriksiz, hımbıl ve kendisinden başka kimseyi önemsemeyen bir kuşak var sokakta. Ya da henüz onlu yaşlarında ilaca bağımlı, psikolojik sorunları olan bir gençlik... Ben de yeni oyunumla diyorum ki; ya sağlıklı kişilik olmaları için en gerekli katkı maddesi olan mücadele etme dirayetlerini nasıl geliştireceğiz? Ya çağımızın en saldırgan hayvanı, deneyimsiz çocuğun kalbindeki yaratma arzusunu emerek büyüyen teknolojik cehaletten onları nasıl koruyacağız?"
SERSERİ, CAHİL BIRAKILMIŞ ÇOCUĞUN BÜYÜĞÜDÜR
Filiz, "Herhangi bir sorun karşısında eli kolu bağlı kalan çocuğun günahı, ona doğru rehberlik etmeyen yetişkinlerindir. Akıllı ve çağdaş bir yetişkin, çocukla anlaşma yolunu seçmelidir, başka yolu yok. Onların gözünün içine içine bakmadıkça, onları gerçekten dinlemedikçe bu dünyanın en ciddi sorununu aşamayız. Unutmayalım ki, serseri, cahil bırakılmış çocuğun büyümüş halidir.
35 DAKİKALIK BİR OYUN
Hayal Kurma Dersleri, yaklaşık 35 dakikalık bir oyun. 3 tablo olarak sunulan oyunun ilk tablosu, çocuklardan birer hayal kurmasını isteyen öğretmenin, kurulan hayallerin sadece para, lüks yaşamlar ve bencil hayallere karşı yaşadığı düş kırıklığı üstüne kurulmuş. Üretmeden, sadece tüketmeyi ayıp kabul etmeyen bir sürü psikolojisinin görüntüleri, dalga geçen, seyredene ayna tutarken onları güldüren ama içeride bir yerlerimizi acıtan bir dille sahnelenmiş. "Hayal kurmak için mutlaka tavana bakılması gerektiğine inandırılmış çocukların dramatik gülünçlükleri seyircide sonsuz sorular açsın istedik" diyen Filiz; çocukları 'tek tip olmakla' suçlar gibi görünen birinci tablonun aksine, oyunun ikinci tablosunda kurduğu 'veli toplantısı'yla, çocukların bu yetersizliklerinin nereye dayandığını gülünç bir dille seyircinin görüşlerine açıyor. Eğitim uzmanlığına saygı duymak yerine bencilliğini ortaya koyan veliler, kendilerince öğretmeni yönetmeye kalkarlar. Ortaya tuhaf, acı, gülünç ama her yetişkinin çok iyi bildiği gerçek görüntüler çıkar. Eğitimin yüksek amacına hizmet etmekten uzak veli toplantısı, kavgayla sonlanır.
SEYİRCİYİ İÇİNE ÇEKEN BİR OYUN
Oyunun üçüncü tablosunda, öğretmenle öğrencilerin anlaşma çabasına tanık oluruz. En azından umutlu bir tablodur üçüncü tablo... Sahneleme tekniği olarak, oldukça hareketli olan tablodaki en etkili sahne; çocukların kar topu savaşı yaparken seyircileri de bu kavgaya ortak etmesi ve hemen ardından yapılan yastık savaşlarında bütün sahneyi tüy ve pamuk parçalarının kaplaması... Seyircinin bir anda olayın içine çekilmesi, sanki 'çocuğun dünyasının büyük ve bir yetişkinin asla ulaşamayacağı kadar sınırsız olduğu' hissi yaratmak için kurulmuş.
SANAL ESARETE BİR TEPKİ
Sanal esaretin ve bunu destekleyen yanlış eğitim sistemlerinin sonucu vahşileşen insan yavrularının, eğitim haklarına sahip çıkmak için eğlenerek eleştirdiği yetişkin dünyasına karşı; oyunlarının, dans eden, eğlenen ama bunu yaparken de sözünü esirgemeyen çocukların coşku dolu süzgeçlerinden damıtarak seyirciye aktarılması, kuşkusuz oyunun etkisini arttırıyor. Başından sonuna kadar aşk dolu olan oyun, bir çeşit yetişkinin aynaya bakmasını ister gibi... Sanki sahnedeki çocuklar bir araya gelip aynı şeyi söylüyorlar seyredenlere; "Yüzünüz çarpıksa, aynaya niye kızıyorsunuz ki?"
14 BTA'LI GENÇ SAHNELİYOR
Hayal Kurma Dersleri, 14 BTA'lı çocuk oyuncu tarafından oynanıyor. Emirhan Uğur, Efe Ozan, Büşra Turgut, Yağmur Manav, Barış Bali, Eliz İda Bakırlı, Zilan Şevin Akbaş, Yaren Öz, Batuhan Cengiz, Güven Yalçın, Yağmur Tekin, Cihan Efe Toka, Ezgisu Gültekin ve Burak Mert Yazıcı, sanki senelerdir sahnedeymiş kadar rahat oyunculuklarıyla göz doldurdular. Oyunun asistanı Eda Tutuk'un da, oyundaki dans sahnelerinde çocukların arasına karışması seyircide büyük bir sempati yarattı. Oyunun yazarı ve yönetmeni Hayrettin Filiz'in, Victor Hugo'nun sözü olan,"Bir çocuğu eğitmeye karar verince, işe ilk büyükannesinden başlamak gerekir" düşüncesinden hareketle, tartışmasız çocuklardan yana olan tiyatrosunun yeni bebeği Hayal Kurma Dersleri, 11 ve 19 Mart günlerinde BTA Sahnesi'nde olacağı gibi, nisan ve mayıs aylarında da seyircisiyle buluşmaya devam edecek.
Hayrettin Filiz kimdir?
1997 yılından beri İzmir tiyatrosu denince akla gelen ilk isimlerden biriolan Filiz, 9 Eylül Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Sahne ve Görüntü Sanatları Bölümü, Dramatik Yazarlık Alt Dalı mezunu ve 18 sezondur perde kapatmamış Bilimsel Tiyatro Atölyesinin kurucusudur. Yazdığı oyunlarla senelerdir, Bornova-Özkanlardaki 51 kişilik kendi sahnesinde bölge tiyatrosu hizmeti veren,Filizin kurduğu BTA, bugüne kadar 30 binin üzerinde öğrenci ve 1 milyondan fazla seyirciye ulaşmış bir topluluk... Hayrettin Filiz, tiyatro anlayışını ve onun beden bulmuş hali olan Bilimsel Tiyatro Atölyesini şöyle tanımlar; "Bir kültür hareketi olmayı hedef alan BTA, ulusal tiyatromuzun baskılara yenik düştüğü günümüz koşullarında; ısrarcı ve idealist tutumuyla, özellikle çocuklar için ya da çocuklarla yapılan tiyatronun kurtuluş için tek çıkar yol olduğuna inanmaktadır. Radikal bir duruş gösteren BTA; ihtiyacın doğurduğu bir sanatın parçası olmayı ve ülke tiyatrosuna hizmet etmeyi erdem sayar."Daha önce, "20.Yüzyıldan İz Bırakanlar", "1. Özdemir Hazar Yerel Tiyatro Hareketleri Üstün Hizmet Ödülü", 2009 ve 2015 yılında, yazıp yönettiği, "Sacco-Vanzetti" ve "Heinrich von Kleist" oyunlarıyla iki kez "En İyi Yönetmen", 2015 ve 2016 yıllarında, iki kez üst üste, "Tiyatroya Emek Ödülü", 2015 yılında yazıp yönettiği "İnek Meydan Savaşı" adlı çocuk oyunuyla, "Çocuktan Yana En İyi Çocuk Oyunu Yazarı", 2015 yılında, İran, Behrengi Yayınları tarafından,"Samed Behrenginin Türkiye Yoldaşı" gibi birçok ödülle taltif edilmiş olan Filiz, halen, yazmaya ve BTAda öğrenci yetiştirmeye devam etmektedir.
Haber Merkezi