Sayfa Yükleniyor...
Geçmişten günümüze aklımızda yer edinen ve dizileri ölümsüzleştiren popüler dizi replikleri, hayatımızın birer parçası haline geliyor. İşte en sevilen Türk dizi replikleri…
Türk dizilerinin bazıları oyunculukları ve konusu dışında, söylenen replikler ile de hafızalarda yer edinmeyi başarıyor. Hatta öyle ki bazı replikler, dizinin üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin ilk pek çok kişi tarafından kullanılmaya devam ediyor. Geçmişten günümüze Türk dizilerinin unutulmaz repliklerinden bazılarını, haberimizin devamında sizin için derledik.
Yayınlandığı ilk günden bugüne hayatımızda iz bırakmayı başaran geçmişin ve günümüzün en popüler dizi repliklerine birlikte göz atalım.
“Kurabiye var, simit var. Neye bakıyon?” - Kuzey Tekinoğlu (Kuzey Güney)
“Sen 3 kuruşluk adama 5 kuruşluk değer verirsen, kalan 2 kuruşlar gelir seni satar.” - Burhan Altıntop (Avrupa Yakası)
“Sen Bihter Ziyagil’sin aptallık etme!” – Firdevs Yöreoğlu (Aşk-ı Memnu)
“Tabi siz anneleri tarafından size emanet edilen çocuklara her bakımdan yetersiz gördüğünüz bir kadının annelik etmesine şiddetle karşısınız ama " – Bihter Ziyagil (Aşk-ı Memnu)
“Ne demişler? Dışardan gördüm yeşil türbe, içine girdim estağfurullah tövbe.” Pembe Ünal (Kızılcık Şerbeti)
“Ömer iyi çocuktu ama fena bir kusuru vardı. İnsanlara fazla güveniyordu. Sırf seviyor diye onları tanıdığını zannediyordu. Eğer geri geri dönüp söyleyebilseydim söylerdim. Ömer derdim, her ihanet sevgi ile başlar…” – Ezel (Ezel)
“Aman Ali Rıza Bey ağzımızın tadı kaçmasın” – Hayriye Tekin (Yaprak Dökümü)
“İsmail Abi! Hoopp!” (Leyla ile Mecnun)
“Benim zevklerim sizin nezdinizde makul bir zemine oturmak zorunda değil.” – Yılmaz (Gibi)
“Anlamlar… Albayım. Bazı kelimelere sığmıyor.” – Poyraz Karayel (Poyraz Karayel)
“Bileesiin…” – Kazım Ağa (Yalı Çapkını)
“Zamaaan geriye aksııın!” – Dudu Peri (Sihirli Annem)
“Eğer katilini affedersen o gelir bir gün yine seni öldürür.” – (Kavak Yelleri)
"Aslında uyumuyordum. Uyuyor gibi yapıyordum. Çünkü, mutluluğu ürkütmek istemiyordum. Mutluluk, serçe kuşu gibidir. Bazen, yalnızca durup, onu izlemek gerekir. Annem, Berrin, Aylin, Mete, su birikintisinde neşeyle oynaşan serçeler gibiydiler. Onların mutlu olduklarını hissetmek, içime sonsuz bir huzur veriyordu..." – (Öyle Bir Geçer Zaman Ki)
“Ben yemeğimi paylaşmayı sevmiyorum prensip olarak.” – Şahika Koçarslanlı (Avrupa Yakası)
“Yengeye Elif dedin usta” – Memati (Kurtlar Vadisi)
GURBET YAVUKLU