Bir ömrü pullara adamak

null


  • Oluşturulma Tarihi : 12.10.2015 07:50
  • Güncelleme Tarihi : 12.10.2015 07:50
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Bir ömrü pullara adamak

ONURHAN ALPAGUT

Filateli veya pulculuk, posta pullarını konu edinen uğraş alanına verilen isim olan ve posta pulları ile ilgili ilk gün zarfı, özel gün damgası, antiye, posta tarihi ve benzeri maddeler ile de ilgilenen bu dal ile uğraşan kişilere filateist denmektedir. Çoğunlukla pul koleksiyonculuğu ile karıştırılan bu meslek, oysa ki damgaları, posta pullarını bir inceleme konusu olarak değerlendirmektedir. Ancak ilerleyen zamanda filateistler arasında hem bu mesleği icra eden ve pulları koleksiyon olarak biriktiren kişiler vardır. Biz de bunlardan biri olan Ege Filateli İhtisas Derneği'nin Genel Başkanı Kemal Alpayım’a filateliye dair bilinmeyenleri sorduk.

Ege Filateli Derneği’nin başkanlığını yapıyorsunuz ve aynı zamanda da tam bir pul aşığısınız, sizde bu pulları toplama fikri nasıl oluştu?

Babam olan Abdullah Suphi Alpayım, İzmir Posta Telgraf Teşkilatı’nda görev yapıyordu. Bahsettiğim dönem Cumhuriyetin ilk zamanlarıdır. Mustafa Kemal Atatürk zamanında, PTT memurlarını alırlarken dahi belli kurslarla alıyordu. Babam o kursları bitirdikten sonra memur olarak göreve başladı. Kendisi aynı zamanda futbol hakemi ve gazetecidir. Ayrıca otuz dokuz sene PTT'de görev yapmıştır. Bahsettiğim dönemde PTT, her memuruna ayırt etmeksizin her çıkan puldan bir seri hediye ediyordu. Bu şekilde herkesi pulcululuğa yönelten bir sistem kurulmuş. Tabii bu Mustafa Kemal Atatürk'ün zamanında olmuş bir durum. O pullar bana babamdan miras kalınca bende pulları 9 yaşından itibaren biriktirmeye başladım. Dünyanın her yerinde, Grönland'da dahi görev yaptım. Sahip olduğum koleksiyonlar arasında Grönland koleksiyonu dahi var.

Pul dışında koleksiyonunu yaptığınız herhangi bir materyal var mı? Varsa bundan kısaca bahseder misiniz?

Gençlikte tabii koleksiyonerlik başka bir duygu. Gençliğimde madeni paralar biriktirmiştim. Ancak bizim uğraştığımız Filateli gibi değil de hobi olarak devam etmiştim. Bunun dışında kibrit kutuları, sigara paketleri ancak sigaralarıylaydı. Daha sonrasında benim sigara koleksiyonu kurt koleksiyonuna dönüştü. Sigara ve paketleri atmak durumunda kaldım. Böyle değişik materyaller biriktirdim.

Sizce herkes pul koleksiyoneri olabilir mi? Bu işin kriteri nedir?

Tabii ki. Bizim derneğimiz, bir ihtisas derneğidir. Burada pulculuğun kriterlerini, basit bir iş olmadığını, bütün dünya kataloglarında Türk Pulu dahil değerlerini, fiyatlarını, ne şekilde koleksiyone edileceğini öğretiriz. Mevcut kataloglarımızdan pulların Dolar, Euro ve Türk Lirası cinsinden değerleri hakkında bilinçlendiririz. Dokuz yaşındaki madalyalı kızımız; Esen Rüzgar Akıcı aynı zamanda kendisi piyanisttir. O kızımız piyano pulları biriktirmekte. Bahsettiğim kataloglarda tüm dünya piyano pullarının değerini görebilir. Bizim eğitimimiz bu şekildedir. Pul koleksiyonuna amatör şekilde başladığınızı düşünürsek, PTT'ye üye olduğunuz takdirde size her çıkan puldan size gönderir. Bu sistem hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti hem de Türkiye Cumhuriyetinde geçerlidir. Ancak koleksiyonlar kendi içerisinde değişiklik gösterir. Örnek verecek olursak; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Pulları böyle bir koleksiyon yapmaya kalktığınız takdirde işiniz biraz daha kolay olacaktır. Ancak bir Türkiye Cumhuriyeti pullarına girecek, hatta Osmanlıyı da buna katacak olursanız işiniz biraz daha zorlaşabilir. Zaman periyodu genişlediği takdirde işler zorlaşır.

İlk bilinen pul hangi ülkede basılmıştır? Bunun hakkında bizi bilgilendirir misiniz?

1856 yılında ilk pul İngiltere Krallığı’nda, Blackberry adıyla basılmıştır. Siyah ve küçük bir puldur. Bildiğim kadarıyla maddi değeri 1 milyon Türk Lirasıdır. Tabii bu durum pulun yıpranması, damgası ve benzeri durumlara göre değişiklik göstermektedir. Bu pul ilk defa İngiltere'de basıldığı için; sırf kraliçe kafasını koyarak hiçbir yazı yazılmadan basılmıştır. İngiltere'nin pulunu dünyanın neresine giderseniz gidin tanıyabilirsiniz. Ancak diğer ülkelerde bu durum aksinedir.

Filateristlerin üye sayısı ve derneğinizin bu konudaki durumu nedir?

Türkiye bu konuda oldukça zayıf kalıyor. Bizim derneğimizin kurulma amacı da budur. Rakam olarak bu durumu örnekleyecek olursak, Almanya'da 1 milyon 300 bin iken, Türkiye'de bu sayı maksimum 50 bin civarındadır. Bu kişilerin hepsinin de iyi filaterist olduğunu düşünmüyorum. Derneğimizin kurulma amacı genç nesilleri yetiştirmektir. Derneğimizin mazisi 1.5 yıldır. Amacımız gençlere bir miras bırakmak ve onları pul sevdalısı yapmaktır. Çünkü; gençler bir pulu eline alıp incelediklerinde, üzerindeki bir yeri, tarihi görüyor. En basitinden bir Japon pulunda Fujiyama dağını görüyor, sonrasında anlıyor ki bu dağ Japonya'da onun bir Japon pulu olduğunu idrak ediyor. Üzerinde bulunan para, motif ve benzeri yazılardan kültürleri öğreniyor. Böylelikle kendini geliştiriyor. Çocuk her türlü konuda bilgi alıyor. Birçok şeyi pullar üzerinde öğrenebiliyor. Filateli kültür için bir materyaldir. Almanya'da filateli'nin bu kadar gelişmiş olmasının sebebi: Almanya'da filateli dalında doktora dahi yapabiliyorsunuz. Filaterist doktor olabiliyorsun. İşte böyle bir eğitim veriliyor. Ülkemizde böyle bir eğitim mevcut değil ancak zaman içerisinde bunlarda olacaktır. Bu bağlamda biz elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz

Bir pul koleksiyonu ulusal düzeyde nasıl olmalıdır?

Bir pul koleksiyonu ulusal düzeyde: 220 gram A4 kağıdı üzerinde, 1.5 mm'ye 3.5 mm olacak şekilde olmalıdır. Havit denilen malzeme üzerine pul yerleştirilir, altına bilgilendirme yapılır. Bu en basit bir sergide dahi pul için uygulanacak normdur. Bu kriterler dışında bir pul sergisine katılırsanız, puan alamazsınız.  Çünkü jüriler, bu işin eğitimini almış belli kriterleri iyi bilen kişilerdir.  Hazırlanış şeklinden, güzelliğine, yazım şekline göre puanlama gerçekleşir. Bunların sonucunda alacağınız Vermey, Altın, Gümüş, Bronz madalya verilir.

Filaterik terimler hakkında bize kısa bilgi verir misiniz?

Error: Pulda hatadır. Bu çok önemlidir. Örnek verirsek, Mustafa Kemal Atatürk'ün bir pulda bıyığının yarısı çıkmamış, bu pul çok kıymetlidir. Normal değeri 10 lira ise errörlü bir pul 10 bin lira eder. Bu değer yükselir. Hele ki zarf üzerindeyse çok daha kıymetlenir.

Ablaj: Bir pulun baskısı arka tarafa da geçtiyse buna denir. Böyle pullarda çok değerlidir. Errör değerindedir.

İlk gün zarfları: Her çıkan pulda Türkiye Cumhuriyeti bir puldan zarf üzerinde çıkarmak zorundadır. Zarf üzerindeki pul damgalıysa stamps adı verilir. Zamklıysa Mint adı verilir. Mint pullar damgasız pul muamelesi görür.

Surcharge: Ters baskı pullar.

DBL: Seri pullardır, 4'lü blok halindedir.

Türkiye tarihindeki en değerli pullar hangileridir?

Türkiye Cumhuriyeti'nin başından itibaren 1950 yılına kadar olan pullar çok değerlidir. 1922'den 1950'ye kadar olan pulları bugün tek tek aldığınızda temiz ve damgasız olursa buna 50 bin Türk Lirası gibi bir para verebilirsiniz. Eğer işin içerisine Osmanlı Dönemi de girerse bu değer hem maddi ve manevi olarak yükselir.

Koleksiyon yapmaya karar verdik. Peki bu pulları nasıl muhafaza ederiz?

Her sene havalandırmak gerekir. Deniz kenarında olan yerlerde rutubet olur. Buralarda pullar birbirine yapışır. Pul defterleri üst üste konmamalıdır. Dikey olarak muhafaza edilmelidir. Üste ağırlık geldiği takdir de pullar birbirine yapışacaktır. Pulları kaliteli defterler arasında muhafaza etmek gereklidir. Bunlar özen gösterilmesi gerekilen hususlardır.

Pulları nereden, nasıl temin edebiliriz?

Yeni çıkan pulları PTT'den geriye dönük olanları ise derneklerden takas yolu ile veya pul tüccarlarından bulabilirsiniz.

Tarihçesi

Pul koleksiyonculuğu ilk defa Birleşik Krallık'ta 1840 yılında Penny Black denilen pul ile başlamıştır. Bu pulun üzerinde genç Kraliçe Victoria'nın resmi bulunmaktaydı. Pul, dantelleri olmadığı için makasla kesilerek kullanılmıştır. Penny black'in kullanılmayan örnekleri çok seyrek iken, kullanılan örnekleri oldukça yaygındır ve durumuna göre 25-150 dolar arası satılır hale gelmiştir.

 

Çocuklar ve gençler, 1860'lı yılların başlarında ve 1870'lerde pul biriktirmeye başlamışlar, yetişkinler ise bu durumu çocukça bir hareket olarak değerlendirmişlerdir.

 1800'lerin sonlarında artık büyüyen bu koleksiyonculardan bazıları, sistematik olarak posta pullarını biriktirmeye başlamışlar ve konuyla ilgili kaynaklar yayınlamışlardır.

1920'lerin sonuna kadar pul koleksiyoncularının sayısı çok artmamışsada, bu tarihten sonra pul değerlerinin yükselmesi ile halkın ilgisi artmaya başlamıştır. Bu erken dönem posta pulların pek azının iyi şartlarda saklanmış olması değerlerinin hızla artmasının nedenidir. Bu eski pulların özellikle ikili, üçlü veya daha büyük bloklar olarak bulunması çok zordur.

1920'lerde görülen bu hızlı artış nedeni ile pek çok Amerikalı koleksiyoncu ilerde değerinin hızla artacağı ümidi ile dönemin ABD pullarını stoklamıştır. Doğal olarak 1930'lu yılların pulları böyle çok miktarda stoklandığı ve kolaylıkla bulunduğu için değerlerinin artması da söz konusu olmamıştır. Bugün aradan 70 yıldan fazla geçmesine rağmen ABD'de 1930'lu yıllara ait pek çok pulu üzerinde yazılı değere yakın fiyat ile satın almak mümkün olabilmekte ve hatta bu dönem pulları bugün bile bazı kişilerce postada kullanılmaktadır.

 1930 yılından beri basılan pek çok Amerikan pulu kolaylıkla ve fazla para harcanmadan elde edilebilir. Buna karşılık üzerinde yazılı değer yüksek olan pullardan bazılarının değeri önemli oranda artmıştır. Örnek olarak 2,60 $ değerli ABD Graf Zeplin pulu yüksek fiyatlar ile satılmaktadır. Diğer yüksek fiyatlara satılan pullar ise bulunması zor olan erörler, popüler ülkelere ait hatıra blokları, tabaka numaralı pullar gibi nispeten biraz daha zor bulunan pullardır.

 Türk pullarında ise, İkinci Dünya Savaşı sonrasında refah seviyesinin bir miktar yükselmesiyle pul koleksiyoncuları sayıca artmış ve zorlukla bulunan erken dönem pulların fiyatları çok hızlı şekilde yükselmiştir. Koleksiyoncular, hatta koleksiyoncu olmayanlar bile değerlerinin hızla artacağı ümidi ile 1940'ların sonlarına ve 1950'li yıllara ait pulları bol miktarda alarak stoklamışlardır. Günümüzde aradan 60 yıldan fazla geçmesine karşılık bu döneme ait pulları rahatlıkla bulmak ve ucuz fiyatlardan almak imkânı vardır. Buna karşılık koleksiyoncular bazı hatıra blokları, resmi pullar ve erörler için zor bulunmaları nedeni daha yüksek fiyatlar ödemektedirler. Zamkı diğerlerine oranla daha hassas olan pullar saklanmaları sırasında bozulabildiği için, bunlarında koleksiyonluk temiz durumda olanların fiyatları daha yüksektir.

 

Haber Merkezi