Sarı: Düzenleme bir an önce yapılmalı

Manisa’nın Gölmarmara İlçesi'nde kasasında tarım işçisi taşıyan kamyonetin süt tankeri ile çarpışması sonucunda 15 kişi hayatını kaybetti. Acı veren bu kazanın sonucunda konu ile ilgili olarak görüşlerini aldığımız DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı bu tür iş cinayetlerinin artık son bulması gerektiğini belirtti


  • Oluşturulma Tarihi : 07.07.2015 07:11
  • Güncelleme Tarihi : 07.07.2015 07:11
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Sarı: Düzenleme bir an önce yapılmalı

Özkan PEKÇALIŞKAN

Manisa’da Gölmarmara’ya bağlı Hacıveliler Köyü yakınlarında meydana gelen kazada süt tankeri ile bağa asma yaprağı toplamaya giden tarım işçilerini taşıdığı belirtilen kamyonet çarpıştı. Kazada ölenlerin hepsi asma yaprağı toplamaya giden mevsimlik tarım işçisi. İşçilerden 15 kişi hayatını kaybetti 2 kişi de yaralandı. Meydana gelen bu kazadan sonra akıllara hemen mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşulları geldi. Konu ile ilgili olarak DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ile görüştük.

Bu tip iş kazalarının, iş cinayetlerinin göz göre göre geldiğini belirten Sarı,, “Biz bunun baştan beri şöyle savunuculuğunu yapıyoruz. Hükümet iş güvenliği ve iş sağlığı kanununu çıkardığında biz zaten yasanın adına itiraz etmiştik. Yasaya bakın altını tekrar çizerek söylüyorum. İş sağlığı ve iş güvenliği yani yasa işin sağlığını ve işin güvenliğini düşünüyor. Bunun haricinde işçinin güvenliği çok önemli değil. Yani büyük yaptırımları olmayan bu tür çalışmalar bu tür işlemler sonucu yüzlerce binlerce işçimiz bu kazalarla maalesef bu hayattan gidiyor. Şimdi burada Soma’yı Ermenek’i sıralamak istemiyorum. Eğer bir yasa işçinin sağlığını ve güvenliğini düşünmüyorsa yasadan bir hayır gelmeyeceğini söyleyebiliriz. Özellikle tarım sektöründe çalışan ve yaz aylarında memleketlerinden çıkıp gelip çadırlar içerisinde yaşayan, yok pahasına dayıbaşlarının elinde günlük yevmiye üzerinden çalıştırılan işçi arkadaşlarımızı, hiçbir güvenlik önlemi alınmadan üstü açık araçlarla, istif eder gibi doldurarak çalıştırıyorlar” diye konuştu.

“İNSANLARIN HAYATINI HİÇE SAYAN SİSTEMİ YAŞIYORUZ”

Sarı, iki tane minibüs tutulup işçilerin taşınmasına 200 lira veriyorlarsa 350 lira verilip daha güvenli bir şekilde işlerine götürülüp getirilebileceklerine örnek vererek, “İnsanların hayatlarını hiçe sayan sistemi yaşıyoruz. Bunun denetlemesini yapması gereken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve onların müfettişleridir. Her ne kadar işsizlik yok derken tarım işçilerinin mevsimlik olarak çalışmasına biz iş bulduk işte 2015’in Temmuz ayında istihdam şu kadar azaldı bu kadar azaldı dedikleri şey bu aslındadır. Hani bunlar kayıt içine girmeden 6 milyon işsizin 1 milyonu tarım işçisine dönünce bu 3 aylık dört aylık dönemde biz işsizliği, şu kadar düşürdük, bu kadar düşürdük diye bağıran bakanlık, aslında bu 1 milyon tarım işçisinin de güvenliğini ve çalışma koşullarını da denetlemek zorundadır. Ama maalesef tarım işçisi bu ülkede yıllardır özellikle Ordu’da Giresun’da fındık üreticilerinin, Ege’de patatesten karpuzuna üzümüne kadar tarlalarda çalışan memleketlerini terk edip gelen insanların, sadece çalıştırmak sömürmek adına almış oldukları bu ücret üzerinden daha çok para kazanmak adına bu tür güvenlik önlemleri alınmadan o insanlar çalıştırılıyor. Onların ifadeleri ile iş kazalarına bizim ifademiz ile iş cinayetlerine DİSK olarak karşıyız. Bakanlığa bir çağrımız var. Bütün işçilerin olduğu gibi tarım işçileri ile ilgili çalışmaların da bir an önce hayata geçirilmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“KADINLARIMIZ İKİNCİ SINIF VATANDAŞ MUAMELESİ GÖRÜYOR”

Sarı, kazada çok sayıda kadın işçinin hayatını kaybetmesi ile ilgili olarak da, “Kadın işçilerimiz zaten Türkiye’de sınıfsal olarak ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyorlar. Kadın işçilerimiz büyük sektörlerde de çalışsa mobinglerle sürgünlerle karşı karşıya kalıyor. Tarımda çalışan kadın işçilerimiz de 40 derece güneşin altında güvencesiz olarak dayıbaşlarının denetiminde çalıştırılıyor. Kadınların çalışma yaşamında olmasını istemeyen bir sistem var. Bu konuya da çok fazla girmek istemiyorum. Sonuçta erkek olsun kadın olsun işçilerimizin hepsi bu ülkede çalışıp bir şekilde var olma savaşı verip mücadelelerini sürdürmeye devam ediyor” diye konuştu.

Haber Merkezi