İzmir’den teröre tepki yağdı

İzmir’in önde gelen STK ve kanat önderleri Anadolu Birliği Derneği’nin öncülüğünde teröre karşı tepki koymak amacıyla bir araya geldi


  • Oluşturulma Tarihi : 07.08.2015 06:45
  • Güncelleme Tarihi : 07.08.2015 06:45
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
İzmir’den teröre tepki yağdı

ANIL YIKGEÇ

Türkiye’de son günlerde yaşanan terör olaylarına tepki göstermek amacıyla İzmir’de faaliyet gösteren birçok sivil tolum örgütü ve kanat önderleri, Anadolu Birliği Derneği’nin öncülüğünde düzenlenen basın toplantısında bir araya geldi. Tarihi Hava Gazı Fabrikasında düzenlene programa çok sayıda hemşeri derneği katıldı.

Sivil Toplum ve kanat önderleri adına konuşma yapan Anadolu Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Kahraman, şehitlere rahmet dileyerek konuşmasına başladı. Kahraman, “Suruç'la başlayan ve arkasından ülke geneline yayılan şiddet ve terör olaylarına tepki göstermek, yıllardır akan kanın durması için bir nebzede olsa katkıda bulunmak üzere, İzmir'in ileri gelen sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri ile birlikte, ortak akıl üretmek üzere bir araya geldik. Suruç’ta insani yardım amaçlı bir araya gelen gençlerimize yapılan hain saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu insanlık dışı saldırı ile hayatlarını kaybedenlerin ve sonrasında doğu ve güneydoğuda birçok ilimizde şehit düşen güvenlik güçlerimizin kederli ailelerine, yakınlarına ve tüm halkımıza baş sağlığı diliyoruz” dedi.

“TÜM TERÖR KURBANLARI HATIRLANMALI”

Terör olaylarının sadece gündemde olduğu zaman hatırlandığını söyleyen Kahraman, “Yıllardır maalesef adlarını bile hatırlayamadığımız terör kurbanlarını sadece gündem olduklarında hatırlıyor, kınıyor ve sonra yeni bir olay olana kadar sessizliğe gömülüyoruz. Bizler artık bu sessizliğe son vermek istiyoruz. Son olayı değil, ilk günden bu yana tüm terör kurbanlarının hatırlanmasını ve herkesin çözüm üretmek için yılardır geç kalındığını bilmesini istiyoruz. Sadece ve sadece ülkemizin içinde bulunduğu ve toplumun bütün kesimlerini derinden kaygılandıran, sarsan, umutsuzluğa, belirsizliğe sürükleyen terör saldırılarına, çatışmalara, büyüyen kutuplaşmalara, ‘hayır demek’ için ‘birleşmek’, ‘bütünleşmek’ için buradayız” diye konuştu.

“TOPLUMSAL KAYGI ARTIYOR”

Suriye’de yaşananları ülkemize taşıyanları da kınayan Kahraman, “Ülkemizin güneyinde sınır ötesinde yaşanan olayları, ülkemizin içine taşıyanları ve buna göz yumanları şiddetle kınıyoruz. Ülkemiz içindeki terör olayları, her geçen gün farklı bir senaryo ile karşımıza çıkmakta ve her gün farklı bir isim altında kamuoyunun gündemine oturmaktadır. Ve maalesef terörü sonlandırmak için demokratik çözüm sürecini derinleştirmek, genişletmek yerine, salt askeri operasyon yapılarak çözüm aranması doğru değildir. Son dönemde yaşanan ‘terör olayları’, kabullenme ölçülerini çoktan aşmıştır. Olayların getirdiği algıyla birlikte oluşan karanlık bir tablo önümüzde durmaktadır. Tüm yaşananlara rağmen, maalesef mecliste var olan siyasi partilerimizden ortak bir deklarasyon yayınlanmaması utanç vericidir. Toplumda karamsarlık, kaygı her gün artmaktadır” ifadelerini kullandı.

TBMM’de bulunan siyasi partilerin ortak tek bir ses olmaları gerektiğine vurgu yapan ifade eden Erhan Kahraman, şöyle konuştu:

“Türkiye Büyük Millet Meclisini oluşturan siyasi partilerin olayları kendilerine göre yorumlamaları ve çıkarlarına uygun söylemlerde bulunmaları, tam anlamıyla küresel güçlerin istediği gibi bir tablo sergilemeleri son derece acı ve üzüntü vermektedir. Siyasi partilerimizin yaşananları, bir bütün olarak görüp ortak akıl ile olaylar karşısında tek bir ses olmaları gerekirken, kendi siyasi geleceklerine ve seçim hesaplarına göre olayları yorumlayarak, gerek kendi tabanlarını gerekse tüm kamuoyunu siyasi gelecekleri uğruna yönlendirmeleri kabul edilebilir bir durum değildir. 7 Haziran seçimlerinden bu güne kadar 59 gün geçmiştir. Seçim sonucuna göre çıkan tabloya baktığımızda ise 59 gündür milletin tek başına yönetim onayı vermediği bir hükümet halen görev başındadır. Halen de hükümet kurma çalışmaları devam etmektedir. Meclisteki siyasi partilerimiz ise bir akıl tutulması içinde maalesef bu süreci sorgulayan hiçbir söz sarf etmemekte hükümet kurma sürecinin hızlanması için hiçbir çaba göstermemektedir. Bugün ortada olan “terör gerçeği” ile öncelikle kendilerinin mücadele etmesi gerektiğini unutmuş görünen 550 milletvekilimize sesleniyoruz. Gerçeği kabul ederek, bu gerçekle mücadele etmesi gereken öncelikli kişilerin kendileri olduğunu, bunun için seçildiklerini, millet tarafından bunun için görevlendirildiklerini bilmelerini, anlamalarını istiyoruz. 550 vekilimiz bilmeliler ki, bu milletin asılları şu anda kan ağlıyor. ‘Analar ağlamasın’ diye başlayan ‘barış süreci’nin neden ve nasıl iki ayda ‘terör süreci’ ne geldiğini ise kamuoyunun değerlendirmesine bırakıyoruz.”

“ESNAFIMIZ ZOR DURUMDA”

Erhan Kahraman’ın ardından söz alan Anadolu Birliği Onursal Başkanı Koç Ali Al, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) bulunan vekillere eleştiride bulundu. Al, “Yatırımcılar ve sivil toplum kuruluşları olarak şu an yüreğimiz kan ağlıyor. Zor durumdayız. Binlerce istihdam yapıyoruz. Ama esnafımız siftah yapmadan evine gidiyor. Ankara’dakiler oturmuş geyik muhabbeti yapıyor. Bu iş TBMM içinde çözülmelidir. Sokak meselesi değildir. Milyar dolarlarca yatırım yaptık. İnsanlar kan ağlıyor” dedi.

Ekonominin gün geçtikçe kötüye gittiğini söyleyen Onursal Başkan Koç Ali Al, ekonomik daralmaya dikkat çekerek sözlerini şöyle tamamladı:

“Esnaf zor durumdadır. Turizm yüzde 13.6 azaldı. Hani 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde olacaktık? Kimse önümüze pembe kağıt ve hayal koymasın. Ülkenin gençleri eğitim, iş, huzur bekliyor. Silahla hiçbir şey çözülmez. 40 yıldır kimin paralarını dağlara atıyorlar? Türklerin, Kürtlerin, Gürcülerin Lazların parası... İzmir demokrasinin beşiğidir. İzmir yürek yüreğe vermiştir. Bugün burada 100 tane dernek var. Türkiye’nin her yerinden insan var. Ege’nin kıyılarından Ankara’ya sesimizi gür duyurmak istiyoruz. İyi, güzel ve kimsenin ötelenmediği bir Türkiye istiyoruz. Ülkenin birliği ve bayrağın dalgalanması için çalışıyoruz. Tüm herkesin temsil edildiği bir Türkiye istiyoruz. Teklik istemiyoruz. Bu kurtuluş mücadelesini hep beraber verdik.”

Haber Merkezi