Şiirin atlasında buluştular

Metin Altıok Kültür Sanat Evi’nde bir araya gelen Zeynep Altıok Akatlı, Eren Aysan ve Salih Bolat ‘Şiirin Atlası’ isimli söyleşide sevenleriyle buluştu


  • Oluşturulma Tarihi : 30.11.2015 09:22
  • Güncelleme Tarihi : 30.11.2015 09:22
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Şiirin atlasında buluştular

NİLGÜN TAZE

Şiire, sanata, gönüllere kulak veren insanların arasında olmaktan çok mutlu olduğunu belirten Zeynep Altıok Akatlı var olmanın, fark etmenin, düzene karşı koymanın en etkili yollarından birinin sanat olduğunu ifade ederek, “Bir ağaç, havlayan bir köpek, yağmur, amatör hallerimizin hepsi bir şiiri anlatıyor. Behçet Aysan’la Metin Altıok’u yıllar önce Kardelen’in önündeki bir masada oturup sohbet ederken hatırlamama sebep oldu. Eren ve ben Ankara’nın ve şairlerin kızları, ateşin, küllerin çocuğuyuz. Aynı yollardan geçtiğimiz için aynı ruhu taşıyoruz. Babalarımız rakılarını tokuştururken buluşamadık ama her sohbette, gönülde, isyanda birlikte olduk.  Tıpkı burada bizim olduğumuz gibi bir söyleşide Behçet Aysan’la Metin Altıok’un sesleri kayda alınmış. Bu kayıttaki şiirler şiir ödülleri aldılar ve yıllar sonra yine benzer bir buluşma meydana geldi. Yağmur şairlerin çok hoşuna gider, şuanda da yağan yağmurun var olan yangınları söndürmek ve ateşlere selam göndermek için yağdığına inanıyorum” dedi.

“ADALET SİSTEMİ ÇÖKMÜŞ DURUMDA”

Babası Metin Altıok’un isminin bir sanat merkezine verilmesinden mutluluk duyduğunu ifade eden Akatlı, bütün yoldaşlarının yanında olmasının kendisi için derin bir anlam ifade ettiğini belirterek, “Babam gençlere çok önem verirdi. Şimdi yarınlarımızı aydınlatacak gençlere değer vermesinin ne kadar yerinde olduğunu görüyorum. Sanat ve siyaset arasındaki ayırımı Eren Aysan ile yürekten duyumsuyoruz. Her iki şairimizin ürettikleri ile yaşamlarının baltalanmasını ve yaşamlarına son veren kötü bir kaderin anısı ile hatırlanmalarını haklı bulmuyoruz. Her ikisinin de sonu bu şekilde olmasıydı yine yaptıkları ve yazdıkları ile aynı şekilde dikkat çekecek ve tanınacaklardı. Onların ürettikleri üzerinden konuşurken 22 yıldır dinmemiş acılar ve adaletin yerini bulmadığı hala süren bir dava var. Bu davanın bizim gibi bağımsız yargıların olmadığı, hukukun çalışmadığı ülkelerde sonuçlanması neredeyse imkansız. Kuşaklararası bilgi aktarımından tutun, yüzleşmeye kadar gençlere olanların anlatılmadığı ortamlarda sembol taşıyıcı isimlere ihtiyaç var” açıklamasını yaptı.

Haber Merkezi