Sayfa Yükleniyor...
Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi esnafları, sokağın ışıklandırmasının yetersiz olduğuna, MOBESE kameralarının sokağın kalabalık olmasından dolayı bulunması gerektiğine dikkat çekerek, özellikle işportacıların ortadan kaldırılmasını isteyerek ve verdikleri olumlu hizmetlerden dolayı belediyeye teşekkür etti
NİLGÜN TAZE
İstanbulun İstiklal Caddesi, Ankaranın Kılayı gibi İzmirin de Kıbrıs Şehitleri olduğunu ancak diğer illerle kıyaslandığında Kıbrıs Şehitlerinin ışıklandırmasının yok denecek kadar az olduğunu söyleyen esnaf Arda Aslan, Sokağımız gayet canlı ve neşeli bir sokak. Zabıtaların mesaisinin bitmesiyle beraber ortaya çıkan işportacılara da bir önlem alabilseler daha da huzurlu olacak. Belediye temizlik konusunda çok iyi. Çöplerimiz birikmeden sık sık alınıyor. Kıbrıs Şehitleri 24 saate yakın hareketliliğiyle bilinen bir sokak olduğu için özen gösterdiklerini görüyorum. Güvenlikle ilgili ise MOBESE kameralarının olmaması bence büyük sıkıntı. Geçenlerde burada bir olay oldu. Bir gurup olarak dolaşan ve alkollü olduğu belli olan Rus gençlerden bir tanesi bizim Türk kızlarını taciz etti. Kızlar çantalarıyla vurmaya çalıştılar ancak nafile. Etrafta polis olmadığı için de ben müdahale etmek zorunda kaldım ve haliyle aramızda tartışma çıktı. Tacizde bulunan Rus genci biraz hırpaladım. Etrafımızda birikenler bizi ayırmaya çalıştılar. Rus korkmuş olacak ki polisler gelene kadar arkasına bile bakmadan kaçtı. Polisi çağırdık geldiklerinde iş işten geçmişti. Olayı kimse görmediği için ben durumu anlatmanın sıkıntısını yaşadım. Mahallenin kabadayısı gibi oldum bir anda. Huzur timlerinin gezdiğini söylüyorlar güya ama olay sırasında sanırım hiçbirisi orada değildi. Ben müdahale edince gülerek bana sen polis misin dediler. Bu utanç verici bir şey. Burası İzmirin en işlek sokaklarından biri ve bence gerekli her yerinde MOBESE kameraları olmalı. Eğer burada bir kamera olmuş olsaydı taciz olayını ve olayların nasıl geliştiğini kendileri gözleriyle görmüş olurlardı. Olay Rus turist kaçtığı için kapatılıp geçildi. Koskoca Kıbrıs Şehitlerinde MOBESE kameralarının olmaması tam bir kaos bence. Bir MOBESE olsaydı kesin o gün televizyon kanallarına düşerdim ben. İkinci olarak bence sokağın en büyük yetersizliklerinden bir tanesi de ışıklandırmasının yetersiz olması. İstanbulun bir İstiklal Caddesi, Ankaranın Kızılayı gibi İzmirin de Kıbrıs Şehitleri var. Ancak diğer illerle kıyaslandığında sokağımızın ışıklandırması yok denecek kadar az. Resmen geceleri karanlıklar içindeyiz. Bu bence Kıbrıs Şehitlerinin en büyük ayıbı. Halbuki bu sorun çok kolay bir şekilde çözülebilir. Ben doğduğumdan beri İzmirdeyim. 2001den beri de Kıbrıs Şehitlerinde bulunan bu dükkanımızda bulunuyorum. Her sene bir yerlerin yenilendiğini görüyorum ve bu da memnuniyet verici dedi.
ÖNCESİ VE SONRASI ÇOK FARKLI
1973 Kasımından bu yana Kıbrıs Şehitlerinde esnaflık yaptığını söyleyen sokağın en eski sakinlerinden berber Vahit Yüksek, Kıbrıs Şehitlerinin önceki ve sonraki halinin kıyaslanamayacak kadar farklı olduğuna değinerek, Önceden sokaklar daha dardı ve bu sokak trafiğe açıktı. Oluşan manzarayı hayalinizde canlandırabilirsiniz. Kıbrıs Şehitlerinin trafiğe kapanması 20-25 yılı buluyor. Bu hale gelmesi bence daha iyi oldu. Sadece yayalar için atık yol ve sokağa yoğun talepten kaynaklanan itiş kakışlar artık yaşanmıyor. İlk yol trafiğe kapatıldığında bizler esnaflar olarak rahatsız olmuş, satışlarımızın azalacağından korkarak dönemin belediye başkanına itirazlarda bulunmuştuk. Ancak zaman içerisinde iyi ki de bu hale getirmişler diyerek memnun olmaya başladık çünkü satışlarımız korktuğumuzun aksine daha da canlandı. Yine eskiden bu sokak doldurma çalışmaları yapılmadığı için yağmur yağdığında sular altında kalırdı bırakın yağmuru fırtına zamanlarında deniz bir taşardı ve biz yine sular altında kalırdık. O zamanlar zemin yarım metre kadar aşağıdaydı. Zamanla yükseltme ve dolgu çalışmaları yapıldı ve bu sorunda ortadan kalkmış oldu. 1973de işyerimin içinden deniz suyu çıktığına şahit oldum ben. Şu an sokakta bence bu sokağın atmosferine yakışmayan dükkanlar açılıyor. Kaliteleri çok düşük buda tabi sokağın kalitesini etkiliyor. Daha elit, işini daha profesyonel yapan, bir yıl açık kalıp ikinci yıl dükkanını kapatmayacak, kalıcı işletmelere ihtiyaç var burada. Ağırlık yemek üzerine ve bakın hepsi ucuz sandviç, tavuk döner, tost türü dükkanlar. İnsanların ellerine bakalım şimdi birlikte. Elinde paket olan var mı hiç? Hepsinin eli boş. Sokakta kuru bir kalabalık var. Para olmadığı için insanlar olmayan parayı da harcayamıyorlar tabi. Sokakta görülen bir diğer değişimde insanlar arasında zamanında var olan ancak şimdilerde kaybolan samimiyet ve dostluk. Yaşanan olaylar inşaların birbirine olan güven duygusunu kaybettirmiş durumda. Herkes birbirine şüpheyle bakıyor. Belki buna en önemli etken bir zamanlar sokakta sadece işyeri değil evlerinde olmasıydı. Ev sakinleri alış veriş yaptığı esnafla her gün yüz yüze geldiği için birbirlerini tanıyorlardı ve bu tanıyışın ardından da tabi doğal olarak güven çıkıyordu. Sokakta şimdi İzmirin yerlilerinden bulamazsınız. Hepsi gittiler. Sokak da şimdilerde yurtdışı Akdeniz turları gerçekleştiren firmaların sayesinde İzmire gelmiş turistlere çok rastlıyoruz. Bu da İzmir için ve özellikle Kıbrıs Şehitleri için büyük bir avantaj oldu. Kıbrıs Şehitlerine çok yakın olan Bornova sokağının şu anki durumu da buradaki tüm esnafa rahatsızlık vermekte. İnsanlar kendi memleketinde ya da mahallesinde gösteremediği serbestliği i gelip burada rahatlıkla sergileyebiliyorlar. Kıbrıs Şehitlerinin kalabalık olması işleri etkiliyor elbette. Tıraş olmaya gelen olursa işimi yapıyorum. Olmazsa dışarı çıkıp podyum gibi gelip geçenleri izliyorum. En eski esnaflardan bir ben birde köşedeki kokoreççi kaldı. Onda da kendisi değil çocukları duruyor işin başında. Diğer esnafların hepsi sonradan gelme açıklamasını yaptı.
SEYYAR SATICILARIN KALDIRILMASINDAN MEMNUNUZ
Belediyenin Kıbrıs Şehitlerinde çok iyi çalıştığını, özellikle seyyar satıcıların kaldırılmasından çok memnun olduğunu söyleyen esnaf Şükrü Can ise, Önceden burada adım başı seyyar satıcılar vardı ve bu da bizim işlerimizi önemli ölçüde olumsuz yönde etkiliyordu. Seyyar satıcılara artık izin verilmemesinden çok memnunum. Düşünebiliyor musunuz ben dükkan kirası, elemen ücreti, elektrik, su, vergi öderken yaptığım işin aynısını bunların hiçbirini ödemeden birisi yapıyordu ve bu bizde müthiş bir haksızlık hissi ve doğal olarak kızgınlık oluşturuyordu. Şahsım adına belediyeden çok memnunum. Çok güzel bir düzen getirdiler. Son iki-üç yıldır herkes kendi halinde, eşit haklarla, huzur içinde para kazanıyor. Bu yılların öncesinde bir kaos hakimdi. Her geçen gün sıkıntılara çözüm getiriliyor bu çok güzel. Olmuyor mu sıkıntılar? Elbette oluyor ancak bunların pek çoğu genelde kişisel sıkıntılar oluyor sokakla ilgili değil. Bahar aylarında yağmurların başlamasıyla birlikte su basma olayları çok yaşanırdı örneğin. Tüm kapıları su girmesin diye kapatır içerideki suları boşaltmaya çalışırdık. Ancak şimdi kanalizasyon sistemlerinin iyileştirilmesiyle beraber su basma olayları da sona erdi. Sokakla ilgili değil de global olarak sıkıntılar var. Dolar zam yaptığı zaman vatandaş burada beş lirayı harcamaya bile çekiniyor. Aldığımız ürünler çok zamlanmasına rağmen biz yemeklerimize zam yapamıyoruz. Çok basit bir örnek verecek olursam eskiden domatesi 50 kuruşa alıyordum şimdi 2,5 TLsi veriyorum ve bu birçok üründe böyle. 50 kuruş menü başına zam yaptık diye müşteri kaybımızın yüzde 30 azaldığını gördük ve baktık daha çok zarar edeceğiz o 50 kuruşluk zammı dahi geri çekmek zorunda kaldık. Domates yüzde 400 zamlanıyor, limonun kilosunu turunçgillerin merkezinde olmamıza rağmen 3,5 liraya alıyorum. Ağaçlarda limonların çürüdüğünü izlerken kilosu 3,5 liradan domates almak zorunda kalmak çok acı bir gerçek. Geceleri belli bir saatten sonra gece yaşamı olan insanlar açığa çıkıyorlar ve fazla alkol almalarından dolayı tatsız olaylar yaşanıyor. Ancak emniyet güçlerinin buraya özel bir ilgisi var. Huzur timlerinin ve sivil kıyafetli polislerin sürekli sokakta gözlem yaptığını biliyoruz. Onlarda zaten kimin ne olduğunun çok iyi farkında oldukları için önlemlerini de ona göre almış olarak davranıyorlar. Bu konuda da şanslı sokaklar arasındayız. Polis görevini yapıyor. Eskiden günde en az 10 tane tatsız olay yaşanırdı. Defalarca çağırmamıza rağmen ne bir polis gelirdi ne de yetkili. Şimdi çok fazla devriye geziyor. Sayelerinde rahatız. Sağ olsunlar dedi.
SATIŞLAR İYİ
Kıbrıs Şehitlerinin kalabalık olmasının büyük bir avantaj olduğunu ve esnafın satışlarını olumlu yönde etkilediğini belirten esnaf Kerem Çoruh, Bu sokakta esnaflık yapmaktan memnunum. Sabah 9 akşam 9 çalıştığımız için geceleri fazla alkol tüketiminden kaynaklanan olaylara karışmış bulmuyoruz kendimizi. Etraftaki gece çalışan esnaflardan rahatsızlık duyanlar olduğunu, fazla alkolden esnafa sataşan ve kavga çıkarmaya çalışanlar olduğunu duyuyorum sadece. Ara sokaklarda hırsızlık olaylarına rastlanıyor. O sokaklarda bilindiği üzere farklı işler yapan insanlarla dolu ve bu da zaman zaman burada istenmeyen olayların çıkmasına neden olabiliyor. Her sokakta olmasa da bazı sokaklarda güvenlik kameraları var. İstenmeyen, rahatsız edici bir olay yaşandığında güvenlik kameraları izleniyor ve suçlular yakalanarak hemen olaya müdahale ediliyor. Kıbrıs Şehitlerinde güvenlik bence iyi dedi.
ÇOK GÜRÜLTÜLÜ
En büyük şikayetinin gençlerden kaynaklandığını ve çok fazla gürültü çıkarıldığını söyleyen ayakkabı boyacısı Hasan Bulut ise, Gördüğünüz gibi her zaman eylem yapacak, bağırıp çağıracak, yüksek gürültü yapacak bir şeyler buluyorlar. Ben müziğin sonuna kadar açılıp çok fazla bağırılmasından rahatsızım. Bence sokağın huzurunu kaçırıyorlar. Ben 45 yıldır Kıbrıs Şehitlerinde aynı yerimde duruyorum. Kimi hippiler gibi böyle yorganlarıyla burada oturuyor, kimi gelip esnafların önünü kapatıyor. Bu yönden rahatsızım. Eskiden sokak bir cennet gibiydi. Her yer çok sessiz ve sakindi. İnsanlar kendi işinde, aşında, günlük işlerinin telaşında gelip gidiyorlardı. Ben eski günleri de bildiğim için açıkçası eskinin güzelliğini, sessizliğini, kendiliğindenliğini arıyorum. Birde 1970-80lerde işyerlerinde böyle camekanlar değil demir pencereler oldurdu. Şimdilerde camekanları kırıp kaçanlar olabiliyor. Şimdiki jenerasyon çok farklı. Belediyenin hizmetleri çok iyi esnaflar olarak çok memnunuz. Yağmur basmalarımız yok, çöplerimiz hemen alınıyor açıklamasını yaptı.
GECE BAŞKA GÜNDÜZ BAŞKA
Sokakta herhangi bir sorun göremediğini, Kıbrıs Şehitlerinin gece başka, gündüz başka bir renge büründüğünü ifade eden simitçi Mehmet Baruise; Geceleri zaman zaman fazla alkol alımından dolayı olaylar çıktığını duyuyorum ancak ben saat akşam 6da simit tezgahımı kapatıp gittiğim için gece yaşamının o sıkıntılı atmosferini görmüyorum. Gece başka, gündüz başka burası. Gece geç saatlerde insan ailesiyle geçemez buralardan. Ben 15 senedir buradayım. Eskiden ben fırında çalışırken kapının önünde yatardım ve hiçbir rahatsız edici bir hareketle karşılaşmazdım. Şimdi yatarsanız üstünüzde başınızda ne varsa alıp götürürler. Ben bunu İzmirin çok fazla yerden, eğitim düzeyi düşük illerden göç almasına bağlıyorum. Bu tür insanlar insanların güvenlerini sarsacak eylemlerde bulunmanın insanlar arasındaki güveni zedelediğini, ve insanları birbirinden uzaklaştırdığının farkında değiller. Bu sadece İzmir için değil tüm ülke içinde geçerli dedi.
Haber Merkezi