Doğaçlama tiyatronun öncüleri

İzmir’de doğaçlama tiyatronun öncülerinden biri olan Oyun Hamuru Tiyatrosu oyuncuları ile Türkiye’de bir ilk olan Doğaçlama Tiyatro Festivali’ni ve topluluk çalışmalarını konuştuk


  • Oluşturulma Tarihi : 21.01.2016 07:44
  • Güncelleme Tarihi : 21.01.2016 07:44
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Doğaçlama tiyatronun öncüleri

E. ÇAĞLA GENİŞ

2009 yılında kurulan Oyun Hamuru Tiyatrosu, teknik ekip de dahil 14 kişiden oluşuyor. Öğretmen, öğrenci, mühendis, sosyolog, psikolojik danışman gibi farklı meslek gruplarına mensup oyuncuların yer aldığı ekibin ortak özelliği yaratıcı drama eğitmenliği yapıyor olmaları. Farklı meslek grupları ve alanlardan beslenme olunca grup zenginlik kazanıyor. Beraber eğitimler planlıyorlar, festivaller düzenliyorlar ve oyunlar sahneliyorlar.  Doğaçlama tiyatro eğitimi de veren ekip, 6’ıncı kurslarını Mart ayında açacak. Facebook’tan ve www.oyunhamurutiyatrosu.com adresinden Oyun Hamuru Tiyatrosu’na ulaşarak eğitimler hakkında detaylı bilgi alabilir ve oyun tarihlerini takip edebilirsiniz.

“HERKES DENEYEBİLİR”

Klasik tiyatronun 1960’lı yıllardan sonra bir değişim ve gelişim sürecine girmesiyle doğaçlama tiyatronun ortaya çıktığını belirten Sevinç Ustabaş Kara, “Doğaçlama tiyatro, seyirciden alınan mesajları yönergelerle birlikte bir çıkış noktası olarak alarak oyuncuların yaratıcılıkları ile birleştirir. Aslında sadece seyirci ile oyuncu arasında katılımın sağlandığı değil aynı zamanda sahnede hiç düşünemeyeceğimiz farklı disiplinlerle de etkileşim kuran bir tür. Mesela bir doğaçlama performansta şarkı söylememiz ve ya dans etmemiz gerekebiliyor. Oyun esnasında herhangi bir kavram veya bilgi bizi zor durumda bırakabilir o yüzden farklı disiplinlerle çok sıkı bir şekilde etkileşimde bulunuyoruz. Grup olarak farklı yaklaşımlar görmek farklı alanlarda da eğitim almak bizi geliştiren etmenlerden. Doğaçlama tiyatro farklı türleri ve formatları olan bir tiyatro türü... Kesinlikle herkesin deneyebileceği ve yapabileceği bir şey… Hem yönetme, hem oyunun konusunu ve türünü belirleme gibi avantajları var. Biz de sahnede bu yönergeleri kendi yaratıcılık sürecimize bırakıp neler olacağını izliyoruz” dedi.

DOĞAÇLAMA TİYATRONUN TÜRLERİ

Doğaçlama tiyatronun çok geniş bir kavram olduğunu söyleyerek türleri hakkında bilgi veren Burak Özbaykuş, “Tiyatro sporu, oyuncu ve seyircilerin, sahnede biraz sonra ne olacağını bilmedikleri çağrışımlara dayalı bir oyun türüdür. Sahneler genelde 3 ve 15 dakika arasında değişir. Bir müzisyen oyuncularla eşit durumda sahnede yer alır. 6 Tur 1 Metraj, seyircilerden alınan fikirlerle bir karakter oluşturulur. Oyuncular, sunucunun gelişen kurguya göre o an sahnede belirlediği turun kurallarına göre seyircilerden alınan belirleyicilerle kurguyu oluşturmaya çalışırlar. Forum Tiyatrosu, seyirci-oyuncular tarafından belirlenen bir problemin çözümlerinin araştırılarak sahne üzerinde deneyimlenmesine dayalı bir Ezilenlerin Tiyatrosu pratiğidir. Açık Sahne oyununda, farklı doğaçlama tiyatro toplulukları bir arada sahnededir. Oyuncular seyirciden aldıkları çıkış noktası ile sahnede o an anlatılan turu özelliklerine göre oynarlar. Haftanın Elemanı oyununda, oyuncuların birbirleriyle kıyasıya yarıştığı bir doğaçlama oyun türüdür. Yönetmenin Seçimi’nde, beş yönetmen, beş çıkış noktası, beş farklı film türü ile oyuncular sahnede o an bir film yazar. Filmin her sahnesinden sonra seyirci bir oylama yapar ve sonunu izlemek istediği filmi belirler” ifadelerinde bulundu. 

DOĞAÇLAMA TİYATRO FESTİVALİ

Oyun Hamuru Tiyatrosu tarafından her yıl düzenlenen ve Türkiye’de bir ilk olan Doğaçlama Tiyatro Festivali’ni anlatan Dilara Karatosun, “Doğaçlama Tiyatro Festivali’ni 2012 yılından bu yana her yıl düzenliyoruz. Türkiye’de ilk defa yapılan bir festival ve İzmir’in festivali. Bu çok gurur verici bizim adımıza. İzmir’deki tiyatro izleyicisine, Türkiye’nin her yerinden gelen farklı tiyatro doğaçlama gruplarını aynı sahnede izleme fırsatı olanağı sunarak zengin bir yelpaze sunuyor. İlk iki festivalden sonra bir tema belirlemenin bizim için daha iyi olacağını düşündük. Odaklanmak ve vurgulanmak istediğimiz konu üzerinden bir tema belirledik. 3’üncü festivalimizin teması mitolojiydi; “Ve tanrı doğaçlamayı yarattı” diye bir sloganımız vardı. 4’üncü festivalimizin sloganı “Barış için doğaçla” idi. 5’incisinde ise, “Biz eskiden de doğaçlardık” diyerek Geleneksel Türk Tiyatrosu’na atıfta bulunduk. Bu şekilde farklı temalarla ilerlemeye çalışıyoruz. Festivaller döneminde, hem Türkiye’de doğaçlama tiyatroya katkıda bulunan akademisyenlerle iletişim kurarak atölyeler yapıyoruz, hem de farklı formatlarda oyunlar sergilemeye çalışıyoruz. Oyunlarımız şu an devam ediyor. Sabancı Kültür Merkezi’nde oynuyoruz. Oyunlarımızı sayfamızdan takip edebilirler” diye konuştu.

“OYUN ÖNCESİ ISINMALAR ÇOK KEYİFLİ OLUYOR”

Doğaçlama tiyatronun sahnede unutulmaz anlar biriktirmek için çok elverişli olduğunu söyleyen Seviç Ustabaş Kara, “Oyunlardan önce yaptığımız ısınmalarda aramızda geçen diyaloglar çok eğlenceli ve keyifli olabiliyor. Bu ifadeler oyun esnasında kullanıldığında ne yazık ki bazen sadece biz anlayıp tepki verebiliyoruz. O anlar da çok keyifli oluyor. Doğaçlama tiyatro sahnede unutamadığınız anlar biriktirmek için çok el verişli. Sahnedeyken bir arkadaşımızın pantolonu yırtılmıştı, grup olarak unutamadığımız bir anı olarak bunu örnek verebiliriz” dedi.

“KEMİKLEŞMİŞ BİR SEYİRCİMİZ VAR”

Doğaçlama tiyatro ile ilk tanışmanın seyircide bir şaşkınlık yarattığını ancak daha sonra çok güzel geri dönüşler aldığını ifade eden Cenk Öztekin, “2009 yılından bu yana neredeyse her oyunumuza gelen kemikleşmiş bir seyircimiz var. Farklı sahnelerde oynadığımızda ise ilk defa doğaçlama tiyatro ile karşılaşan seyircilerle buluşuyoruz. İlk karşılaşmalarda şaşırma ve çekinme yaşanabiliyor. “Ne olacak şimdi”, Neden bize sordu?” gibi kaygılar oluşabiliyor. Ancak oyunun ikinci yarısından sonra seyirci de kendini daha iyi hissediyor. Bazı oyunlarda birbiri ile çok uyuşan bağlantılar yaşanabiliyor; o zamanlarda ‘Bu doğaçlama değil, önceden çalışıyorsunuz’ gibi yorumlar gelebiliyor. Bunu da objektif bir şekilde seyircinin alkışına bıraktığımız için önyargılar da bir şekilde siliniyor” diye konuştu.

“SAHNEDE UYANIK OLMAMIZ GEREKİYOR”

Doğaçlama tiyatronun avantajları ve dezavantajlarından bahseden R. Başak Fındıkçıoğlu, “Dekor kostüm gibi şeylerin olmaması bir avantaj olabilir çünkü bunlar ekstra uğraş gerektiren şeyler. Bir diğer avantajı da metinde unuttuğumuz, atladığımız, farklı zamanda role girdiğimiz durumlar yaşanmıyor. Bunların dışında, klasik tiyatro metin üzerine ciddi çalışmalar gerekirken doğaçlama tiyatroda böyle bir şey yok. Bu bir dezavantaj da olabilir ama diğer yandan seyirlik bir şey çıkarmaya çalışıyorsunuz. Oyundaki serimler, düğümler ve çözümleri o an doğaçlama şeklinde yapmamız gerekiyor. Sürekli birbirimizi takip etmek ve uyanık olmamız gerekiyor. Bu biraz yoran bir durum çünkü sürekli yeni düşünceler üretmek zorundayız. Sahnede hiç takıldığınız olmuyor mu gibi sorular alıyoruz daha çok. Elbette oluyor ama bu bizim için ciddi bir sıkıntı yaratmıyor. Bunun olmaması için sıkı bir çalışma yapıyoruz” diye belirtti.

OYUN HAMURU TİYATROSU NEDİR?

İzmir’de doğaçlama tiyatroya öncülük eden Oyun Hamuru Tiyatrosu 2009 yılından bu yana doğaçlama tiyatro yapmaktadır. Çeşitli formatlarda doğaçlama tiyatro yapan grup; kendine özgü türler ve formatlar da oluşturmuştur.1960’lı yılların sonundan itibaren tiyatro grupları doğaçlama da gelişim ve değişim sağlamıştır. Doğaçlama tiyatroda seyirciden alınan mesaj çıkış noktası olur ve oyuncular yaratma sürecine etkide bulunur. Doğaçlama tiyatro sadece seyirci ve oyuncu arasında interaktif katılımın sağlandığı değil aynı zamanda sahnede farklı disiplinlerle (Müzik, dans vb.) de etkileşimin kurulduğu bir türdür.

Haber Merkezi