Çocuklardaki göz alerjilerine dikkat

Prof.Dr. Özgül Altıntaş, el-göz temasının koronavirüse davetiye çıkardığını söyleyerek yazın çocukların gözlerini tehdit eden diğer etkenleri ve korunma yollarını anlattı


  • Oluşturulma Tarihi : 23.07.2021 12:07
  • Güncelleme Tarihi : 23.07.2021 12:07
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Çocuklardaki göz alerjilerine dikkat haberinin görseli

HÜSEYİN ÖZDEMİR/İSTANBUL

Yaklaşık bir buçuk yıldır devam eden Kovid-19 pandemisi sürecinde çoğunlukla evde zaman geçirmek zorunda kalan ve iyice bunalan çocuklar, artık açık havada doyasıya koşup oynamanın tadını çıkarıyor. Ancak dikkat! Göz Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Özgül Altıntaş, el-göz temasının koronavirüse davetiye çıkardığını söyleyerek yazın çocukların gözlerini tehdit eden diğer etkenleri ve korunma yollarını anlattı.

YAZ ALERJENLERİ

“Yazın havada daha fazla bulunan toz ve polenler alerjiyi tetikleyerek çocukların gözlerinde genellikle kanlanma, kaşıntı ve sulanmaya neden olur” diyen Altıntaş, “Gözde alerji, bir maddeye / yiyeceğe / polene /ev akarına vb. şeye karşı vücudun bağışıklık sisteminin duyarlı olması nedeniyle gelişen aşırı tepkidir. Gözlerde kaşıntı, kanlanma, sulanma olur. Göz kapakları şişebilir. Alerji oluşmamasını sağlamanın en iyi yolu, alerjiye yol açan etkeni tespit ederek ondan mümkünse olabildiğince kaçınmaktır. Dış mekanlarda havada uçan polen ve tozdan korunabilmek için geniş siperlikli şapka, güneş gözlüğü kullanılmalı” dedi. Altıntaş, şöyle devam etti: “Dış mekanlarda daha fazla zaman geçirilen yaz aylarında çocukların gözüne kum, toz, sinek veya ot gibi yabancı cisimler girebilir. Bazen kendi kirpikleri de gözlerine kaçabilir. Bu durumlarda da çocukların gözlerinde kanlanma, sulanma, ışığa hassasiyet ve artan ovuşturma ihtiyacı olur. Plaj ve kırsal alanlarda bu risk artmaktadır. Gözlerine yabancı cisim kaçtığında yabancı cismi görebiliyorsak bir gözyaşı damlası damlatarak gözlerini yıkayabiliriz ve cismi sıvı ile yüzdürerek dışarı çıkmasını sağlayabiliriz. Bu durumda evde kalan eski damlalar kullanılmamalıdır. Uzun süre ultraviyole ışığa maruz kalmak çocuklarda ileride katarakt ve retina hastalıkları ile sonuçlanabilir. Bu nedenle güneşin yeryüzüne dik olarak ulaştığı saatlerde, özellikle 10.00 ile 16.00 arasında olabildiğince ışınlarından uzak kalınmalıdır. İlk bebeklik döneminde ağaç gölgelerinde geniş siperlikli şapka kullanımı ve pusetlerin tentesinin sağladığı koruma yeterli olacaktır. Çocuğunuzun güneşe gerek çıplak gözle, gerekse güneş gözlüğüyle doğrudan bakması da göz sağlığı açısından çok büyük risk. Bu nedenle böyle bir davranışta bulunduğunda nedenini açıklayarak bunun doğru bir hareket olmadığını anlamasını sağlayın. Çocukların renkleri ya da çizgi film kahramanlarıyla süslü olması nedeniyle cazibesine kapılarak takmak istedikleri güneş gözlükleri eğer UV korumasına sahip değilse çok ciddi, kalıcı göz hasarına yol açabiliyor. 2 yaştan itibaren UV koruması yüzde 100 olan Solar sınıfı 2 ve 3 düzeyinde olan gözlükler kullanılmaya başlanabilir. Sertifikasını mutlaka görün.”